BAŞKA YERDE YOK

YAŞAR EYİCE *- ‘MÜZİSYENLER ÇOK ZOR DURUMDALAR’ Ankara'da düzenlenen ‘EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı’nda, Beren Saat ve Kenan Doğulu, ‘İklim Elçisi’ olarak seçildi. Kenan Doğulu, müzik yasağına ilişkin bürokratlara seslendi. Doğulu, ‘Müzik yasağının kalkmasını rica ediyorum, bütün müzik camiası, müzik emekçileri çok zor durumdalar’ dedi. 'Kıtlık, kuraklık, eşitsizlik, ırkçılık çocuklarımızın kaderi olmasın' Konuşmasında iklim konusunda yangınlarla, sellerle uyarmaya çalıştığını dile getiren Beran Saat, ‘Dünyanın her yerinde çocuklar her fırsatta 'geleceğimi kirletmeyin' diye seslerini duyurmaya çalışıyor ve büyükleri olarak biz göz yummaya devam edersek savaşlar sebebiyle göç etmek zorunda kalan çocuklara, iklim sebebiyle göç etmek zorunda kalan çocuklar da eklenecek’ diye konuştu. Dünya Bankası'nın çalışmasına göre, 2050 yılına kadar 216 milyon insanın su, gıda kıtlıkları ve aşırı hava olayları sebebiyle göç etmesinin beklendiğine d

YAŞAR EYİCE *- BU DA SİZİN SORUNUNUZ! Sıradan bir yöneticiden, milletvekillerine, bakanlara, hatta en yukarıdaki büyüğümüz Cumhurbaşkanı’na kadar onlarca, yüzlerce danışman var… Bunlara bir de şirketleri, kurumları, yani aklınıza geleni ekleyin bakın ne kadar başkan varsa o kadar da danışman ordusu olduğu ortada. Kimin ne düşündüğünü ya da aklından ne geçtiğini, eğer kendisi anlatmaz, izah etmezse bilmemiz de imkansız. Yani ne niyet okuyabiliriz, ne de bu iş için bir iksirimiz yok… ‘Yalan’ makinaları var ama o da insan yapımı, yani bozulabilir de, hata da yapabilir, bizler gibi… Birkaç, daha doğrusu yakın zaman içinde bir okuyucum göndermiş… Fotoğrafı da var… Aslında görüntüyü ben de anımsıyorum ama o kadar dikkat etmediğim, tüm dikkatimi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiğim için gözümden kaçmış… Dediği şu: ‘Cumhurbaşkanı Çanakkale’deki törende konuşuyor: Arkasında dekor olarak iki deniz askeri bulunabilirdi, Olmadı! Çanakkale’de savaşan asker giysili,

YAŞAR EYİCE *- İZMİR’DE İSTEMİYORUZ Ben de yeni öğrendim! İzmir’de ‘Zehirsiz Sofralar Platformu!’ olduğunu… ‘Belediyelerin park, bahçe, okul ve kaldırımlar gibi alanlarda kullandığı tarım zehirleri; pek çok kanser türüne sebep olmasının yanı sıra tüm canlılara ve çevreye de zarar veriyor.’ Uyarısı yapan Zehirsiz Sofralar Platformu İzmir’de bu zehirli kimyasalların kullanımının azaltılması için bir kampanya başlattı. Söylediklerine göre; Dileklerini paylaşarak, İzmir Belediyesi’nden zehirsiz bir kent için harekete geçmesini sağlayabilirim… Daha doğrusu bu kişilerden biri olabilirim… İddialarına göre; Belediyelerin öncülüğünde ‘Zehirsiz Kentler’ mümkün. *- SAĞLIKLI GELECEK İÇİN ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, kentlerde insan ve çevre sağlığına zarar veren, biyoçeşitliliği tehdit eden pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin kullanımını azaltmaya, zararlı mücadelesinde zehirsiz uygulamalara geçerek sağlıklı bir gelecek için sorumluluk almaya çağırıyoruz’ diyen platform yöneticileri sözle

YAŞAR EYİCE *- ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİMİZ İsmini çoğumuzun bildiği bir eğitmenimiz anlatıyor: ‘Üniversiteli genç bana Lozan Maddeleri var!’ diyor… ‘Gizli olmayan kaç maddesi var?’ diyorum; Tık yok! ‘Lozan nerede?’ diyorum, yine ‘tık’ yok! ‘Antlaşmanın konusu ne?’ diyorum, ‘Madenlerimizi çıkarttırmıyorlar!’ diyor… ‘Dünyada en fazla bor madenini biz çıkarıyoruz!’ diyorum… Boş boş bakıyor!’ Biliyorsunuz; Bu konu yani sözüm ona ‘Lozan’ın gizli maddeleri!’ dedikleri fısıltı gazetesini sürekli yayıyorlar… Ben onların anlayacağı bir dille söyleyeyim: ‘Allah bunları ıslah etsin!’ *- SİZ BİLİYOR MUSUNUZ? Şimdi de yeni bir benzer gelişmeden söz edeyim.. Vakit buldukça ‘bilgi ve kültür’ yarışmaları ile programlarını takip ederim… Ama bunu kaçırdım… Yine bir ilim insanımızdan duydum, Prof. Dr. Emre Kongar’dan… Üniversiteli bir gencimiz birkaç gün önce bir ‘Bilgi Yarışması’na katılıyor… Önemli bir üniversitemizin öğrencisi olduğu için ‘Herhalde finale kadar gider!’ diye düşünür birçok izleyici…

YAŞAR EYİCE *- İŞLERİ ORTALIĞI KARIŞTIRMAK Graham Fuller isimli bir Amerikalı çıkıyor ve şöyle diyor: ‘Türkler Kemalizm’i terk edip, ılımlı İslam’ı benimsemelidirler. Ilımlı İslam; Kemalizmi silmeye yönelik bir karşı devrimdir. Bu devrimin karşısındaki tek güç ise Türk ordusu ve ulusalcı aydınlardır. Bunların derhal, tasfiye edilmeleri gerekmektedir.’ İddiaya göre bu sözleri 2014 yılının Şubat ayında söylemişti, 28 Kasım 1937 doğumlu yazar ve siyasi analist Amerikalı… Ağzı olduğuna göre istediğini söylesin, istediğini yazsın… Ama tarafsızlığı tartışmalı olan bu adam 27 yıl CİA ile çalıştı.. Ayrıca İslamcı aşırıcılık konusunda özel yetiştirilmiş bir uzman… İran için de bazı şeyler karaladı, durdu… Siyasal İslam'ın Geleceği de dahil olmak üzere birçok kitabın yazarıdır. Bir ara Amerika Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan yardımcısı bile oldu… Ben bu tipleri ‘Karanlık’ olarak adlandırıyorum… Bugün İstanbul’da Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakereler yapılırken aklıma bu adam ve bunun g

YAŞAR EYİCE *- MERHABA Artun Sucuoğlu birçok arkadaşım, dostum gibi şu mesajı paylaşmış: ‘Günü aydın yapan güneşin doğuşu değil, yüreğin umutlara uyanışıdır. Yüreğinizdeki tüm umutların gerçekleşmesi dileğiyle sağlıklı bir hafta diliyorum. Merhaba Ramazan ve Nisan ayı!’ Ben de yanıt verdim ‘Merhaba!’ diye… Alsancak’tan Aynur Can Hanım da ‘Günaydın’ mesajından sonra ‘Burası Bizim Site’ diyerek Çeşme’den görüntüler göndermiş. Önceki yıllarda misafiri olmuştum.. Siteleri tam uç noktada… Limandan, gümrükten geçin bir iki kilometre ötede… Tam karşınızda Sakız adası… ‘Gezgin’ A. Buğra Tokmakoğlu ile ön konuşmayı yaptık, bu yıl yine gidip Yunanistan daha doğrusu adalar ile ilgili bir çalışma yapacağız. Biliyorsunuz ada esnafı bizi dört gözle bekliyor. İyi döviz bırakıyoruz… Çeşme’ye tatil yapmaya gelenler, bir de ellerinde ‘yeşil pasaport’ varsa hemen karşıya geçiyorlar ve neredeyse yarı fiatına tatil yapıyorlar. Ama son de ekonomik sıkıntılar neyi gösterecek bilmiyorum… Yani ‘yaş görünüyo

YAŞAR EYİCE *- GELEN GİDEN ÖPÜYOR AMA… Büyüklerimiz ne diyor? ‘Sopayı diksen filiz verir, bizim topraklarımızda!’ Peki hâlâ sürünüyorsak, ya da ele avuç açıyorsak, kendimizi yorgun ve bezgin, çaresiz hissediyorsak bunun nedeni nedir? Yine büyüklerimiz söylüyor: ‘Bunun iki nedeni vardır; Cehalet ve ihanet!’ Yani ‘Beşi bir yerde’ diyoruz ya, bunu de ‘İkisi bir yerde’ diye tanımlayabiliriz… Bir okuyucum da şöyle bir yorum yapmış; ‘Masallarda Pamuk prensesi biri öpünce uyanıyor! Bu milleti gelen öpüyor, giden öpüyor, ama uyanamıyoruz!’ Tabii okuma yazma alışkanlığı olmadıktan sonra böyle gelmiş böyle gider mi, bilemiyorum… Genç okuyucularımdan Nedim Küçükbayram da şöyle diyor: ‘Yobazlığın cübbesini giyerek, tüysüz yetimlerin hakkın yiyerek, ezilenin emeğinden doyarak, çıkarcının dileğine uyarak, .emperyalist salyasını yayarak, kardeşi kardeşe takanlara kırdıranlara, milleti ikiye bölenlere yuhhh olsun!’ Ve düşündürüyor: ‘Bizi bölenler acaba şimdi neredeler, hangi koltuklarda oturuyorlar?

YAŞAR EYİCE *-HEPSİ HİKÂYE Hayat bir masal gibi başlar Yaşlandıkça roman olur, Anlattıkça fıkra, Sonuç mu? Hepsi hikâye! *- OTURUN OTURDUĞUNUZ YERDE Size bugün bir Pazar bilmecesi sorayım; bakalım kaç kişi bilecek? Her satırın yanıtını hemen altında vereceğim… Yani sizi fazla düşündürmeyeceğim, zaten günlerimiz hep düşünce ile geçmiyor mu? ‘Evimizi nasıl geçindireceğiz, ay sonunu nasıl getireceğiz?’ Başka söze gerek yok! İşte bilmece ‘Zıplıyor 8 yıl yaşıyor, Koşuyor 12 yıl yaşıyor, Durduğu yerde 200 yıl yaşıyor?’ Satırlara göre sırasıyla yanıtlar: Tavşan, köpek ve kaplumbağa.. Kimimizin de ‘tosbağa’ dediği… Ama biz de büyüklerimizin (!) dediğini söyleyelim: ‘Oturun oturduğunuz yerde!’ Yani her şeye burnunuzu sokmayın… Yoksa ne olur, biliyorsunuz… *- EN BÜYÜK GÜNAH Jale Taşoğlu Hanım yazmış; Yalnızca bir günah vardır; O da hırsızlıktır! Onun dışındaki tüm günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir! Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun; karısının elinden bir kocayı,

YAŞAR EYİCE *- SADECE KENDİ MUTLULUKLARINI İSTERLER İyi günler, iyi pazarlar sevgili okuyucularım, arkadaşlarım… Biliyoruz; Cahilde eksik olan akıl değildir. O aklı sıra kurnazdır! Onda eksik olan ahlaktır. Cahil hep güçlüdür!... Kendi mutluluğundan başka hedefi yoktur!... Özetle kötüdürler… Hem de çok kötü!... Bunlara ‘Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?’ diye sorsak da boşuna… Görmüyor musunuz bu tipleri çevrenizde? *- BİR AVUÇ DEĞİL, BİR TORBA! ‘En uyanık ülke hangisi?’ diye sorarsınız hemen Amerika Birleşik Devletleri derim! ‘Pandemiden en fazla yararlanan ülke hangisi?’ diye sorarsanız, yine hiç düşünmeden Amerika Birleşik Devletleri ile ardından Çin derim… Ama Çin’i laf olsun diye yazıyorum, çünkü o kadar büyük paralar harcadılar ki, hesabını kendileri de bilmiyor. Çünkü Amerika’nın ‘mikrop’ anti propagandasını silmek için adamlar ne yapacaklarını şaşırdılar… Çok boyutlu bir iş bu.. Ama asıl soru şu; ‘Rusya ile Ukrayna’nın kapışmasından, yani savaştan kazançlı çıkan ülke hangisi

YAŞAR EYİCE *- İNANILACAK GİBİ DEĞİL Hafta sonu en çok duyduğum cümlelerin özeti şöyle: ‘İnsanların sabrı tükendi. Büyük bir heyecanla değişim bekliyorlar.’ Ama bazılar da yine kendi kafalarına göre değişim için 2023’ü bekliyorlar. Seçimi mi? Belki ama onlara göre, Lozan Anlaşmasının gizli maddeleri geçerliliğini kaybedecek ve kapalı olan maden ağızları açılacak. Böylece çok zengin olacağız ve dünyaya meydan okuyacağız! Yakın zamanda Afyon’da bir geri zekalı çıkıp, ‘Gizli maddelerden’ söz etmedi mi? Hem de karşısına topladığı öğrencilere… Allah bunlara akıl fikir versin… *- ‘AMAN EFENDİM!’ Yabancı gazeteci röportaj yapmak için, Mehmet Akif Ersoy'un yanına geliyor, sorusunu soruyor. ‘Efendim dünyada, Kur'an'a uygun yaşayan Müslüman toplum ülke hangisidir?’ Gazeteci, ‘Suudi Arabistan’ diyecek sanıyor. Mehmet Akif Ersoy, ‘Japonya’ diyor. Gazeteci, ‘Aman efendim onların dinleri, tanrıları yoktur! Nasıl olur?’ deyince şu yanıtı alır: ‘Liyakat meselesi… Japonlar dürüst

YAŞAR EYİCE *- YARGI KARARINA RAĞMEN İstemezükçü zihniyete karşıyız. Ama yasaların çiğnenmesine de tamamen karşıyız… Bunları yazınca sakın Karadeniz’den yani Ordu’nun derelerinden söz etmeyeceğim. Madem sözünü ettim, önce oradan bahsedeyim sonra İzmir’e döneyim… Yasalara ve kurumlara göre derelerden çakıl almak kesinlikle yasak. Hatta olaya müdahil olan bakanlık da daha yeni açıklama yaptı; ‘Derelerden tek bir tane bile çakıl taşını kimse alamaz’ diye… Ama yasalar bazılarına göre değil… Onlar etkilenmiyor, bildiğini okuyor… Belirtiyorum; Şu anda Şehir Hastanesi’nin yapımında, tüm şikâyetlere ve mahkeme kararlarına rağmen Ordu’nun dereleri kullanıyor. Nedense bir yetkili bile tüm itiraz ve şikâyetlere rağmen görmüyor, duymuyor. Hem de bir kuruş ödemeden… İzmir’de etkin bir ‘Karadeniz Birliği’ var, nedense onlar da ‘Bizden uzak’ diyor, ses çıkarmıyorlar. Bazıları ‘Ben gözümü yumuyorum’ diyor herhalde… Şimdi Gelelim İzmir’e, dünyanın gözü üzerinde olan il büyüklüğündeki ilçemiz Bergama’

YAŞAR EYİCE *- İŞTE O GÜN, BU GÜN! Genelde ‘başlangıcı’ hafta başı olarak kabul ederiz. ‘Pazartesi başlayayım!’ deriz. Ama hep lafta kalır… Ben de söylüyorum: ‘Bugün doğrulara, doğrulukların fayda vereceği gündür!’ Yani hafta başını beklemeyelim… Bir şeylerden, hayattan hoşnut olmak istiyorsak, mutlu olmak istiyorsak işte o gün bu gündür… *- PARA CEPTEN UÇTU GİTTİ Ramazan’a sayılı günler kaldı. Bu mübarek aya nasıl gireceğiz? Mutfak yangın, sofralar dert yeri… Hiç olmazdı, oldu!... Ete yüzde 48 oranında zam yapıldı… Mahalle kasabında değil, devletin işletmesinde… Belirtildiği gibi; Yaklaşan Ramazan Ayı birlik beraberliğin yaşandığı, sofraların şenlendiği aydır. Oysa bugün ailelerin gelirleri giderlerine, hatta en temel gıda maddelerine bile yetmiyor. Bugün kadınlar kendi çocuğunun karnını nasıl doyuracağını düşünüyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılar, kötü yönetim hanelerin gelirlerini adeta buharlaştırdı. Para cepten uçurup gitti! Et ve Süt Kurumu mağaza satış fiyatlarında zam yaptı

YAŞAR EYİCE *- DUYUNCA ŞAŞIRDIM Eğer doğru ise çok ilginç! Bir meraklı araştırmış ve çıkarmış… Sonra da şu soruyu hem kendine hem de bize sormuş; ‘Dünyayı Kim Yönetiyor?’ Biden mi? Yani Amerika mı? Ya da şu an aklında Ukrayna olan Putin mi? Yani Rusya mı? Ve üçüncü bir kişi? Xi mi? Adını belki bilen fazla kişi yok, ama ülkesini biliyoruz? Çin! Nedense ‘Komünizmle yönetilen Çin’in bu yönetimini ele alan hiç kimse yok! Çünkü onunla iş yapan, ticaret yapan sadece parayı düşünüyor ya, bundan… Bence de normal… Dünya ekonomi ve çıkar üzerine kurulu… Belki de çok kişinin işine geliyor, Çin’in özellikle Amerika’ya kafa tutması… Bir de kapıları girişimcilere, para getirenlere sonuna kadar açık… Ama hepimiz, NATO’nun da herkesin yıllardır korktuğu bir ülke olan Rusya bile ‘Komünizmden’ hiç söz etmiyor… Soru şuydu? ‘Dünyanın sorumlusu kim?’ ABD, Rusya veya Çin? Bu soruyu tartışanlar, herhangi bir sonuca varamadan, anlatılanlara göre, Hindistan Başbakanı ‘Narendra Modi’ye döndüler ve ona sordu

YAŞAR EYİCE *- SAYENİZDE YÜKSELİYORLAR! Sevgili okuyucularım: Etrafınızdaki her şey yükseliyorsa, en iyi ihtimal yerinizde sayıyorsunuzdur. Diğer ihtimallerin tümü bir tek şeyi işaret eder; Batıyorsunuz! Bu söz uzmanların… Bazı uzmanlar şöyle diyor: ‘En iyiler arasında değilseniz, yaptığınız her şey en iyi kalitesinde olsa bile en iyilerin size müsaade ettiği taklitlerdir. En iyiler zaten siz taklidini yaptığınız zaman dilimi içinde daha iyisini çoktan yapmışlardır. Çünkü onlarda boş durmak yoktur. Taklitleri ya kendi çevrenizdekilere inandırabilirseniz, ya da sizden çok daha kötü durumda olanlara… En iyilere inandıramazsınız! Çünkü en iyiler en iyisini yapar, en iyisini satar, en iyisini alır.. Yapılmış olanları yapmak, sahtekârları, taklitçileri, hiçbir zaman en iyiler arasına sokmaz… Bu tipler hep üçüncü sınıftadırlar… Ama kendilerini süper ligde gibi göstermek isterler, fakat boşuna… Büyüklerimiz ne demiş? ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar!’ Kendini bilenler ne derler? ‘Ben uc