Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BEKLEMEDE KALAMAYIZ

Resim
YAŞAR EYİCE *- DUYURMAMIZ ŞART OLDU Karşıyakalı Osman Hilmi Damar, mektubunda bir destek istediğini yazmış. ‘Destek’ deyince aklınıza sakın para pul falan gelmesin… Çocuklarımız için önemli… Lafı fazla uzatmadan mektubu paylaşayım: ‘Sevgili arkadaşlar, bir konuda desteğinizi rica ediyorum. Bir arkadaşımız sesli kitap uygulaması Storytel'de çalışıyor. Yapılan maddi yardımlar dışında ‘çocukların bu zor zamanlarında yaptığımız işle nasıl onların yanında olabiliriz?’ diye düşünmüşler ve bir web sitesi hazırlamışlar. Depremden etkilenen tüm çocuklar için hazırlanan bu web sitesindeki içeriklere herkes ücretsiz erişebilir. www.masallarinsesi.com adresinin yayılmasına yönelik yardımlarınızı bekliyorum. Sosyal medyadan, whatsapp gruplarından dilediğiniz her yerden paylaşabilirsiniz. Yeter ki hikâyelerin iyileştirici gücü depremden etkilenen tüm çocuklara ulaşsın. Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim.’ Aslında ben teşekkür ediyorum, ‘Her şey çocuklarımız için!’ diyorum… Üstelik h

HAYIRLI UĞURLU OLSUN

Resim
YAŞAR EYİCE *- DÖRT MARKETTE, DÖRT AYRI FİYAT Tüm dikkatlerimiz deprem üzerine… Ama, memleketin bazı gerçekleri daha var. Merak ediyorum; acaba bunun üzerinde duracak, düşünecek, tedbir alacaklar nerede? Bugün; Dört ayrı zincir markete gittim. Birinde Patlıcan 36 TL.İdi, diğerinde 30, üçüncüde 45 ve sonuncuda 54 lira idi… İsimleri de hemen hepimizin bildiği şirketler… Herhalde patlıcanı hiçbir yetiştirmiyor… Kendi tarlalarından da gelmiyor… Hepsi halden alıyor… Hepsi aynı nakliyeden yararlanıyor… Hepsi de birbirlerine komşu gibiler… Yani biri İzmir’de, diğeri İstanbul ya da Manisa’da değil… Aynı kentte, aynı yerde, neredeyse aralarında 100’er metre olan zincir marketlerden aldım bu fiyatları… Hani bazı muhalefet liderleri ,’Korkmayın!’ gibisinden laflar ediyorlar ya, bu işletmeler ve benzerleri ise ‘Korkmayın!’ sözcüğünü üzerlerine alarak, serbest piyasa şartlarını, ya da ‘vahşi kapitalizmi’ uyguluyorlar. Ne diyeceğimi, bilemiyorum… Bakın bu anlattıklarımı dikkate alan ve kontrol mek

YANLIŞI ALKIŞLIYORSAN, FİKRİN YOKTUR

Resim
YAŞAR EYİCE *- DOĞRU BİLGİLENDİRMENİN ÖNEMİ Türkiye'miz bir milli felaket yaşıyor! ‘Kader’ diyerek yerimizde mi oturacağız? Hemen herkes kendine düşen görevi bilmeli ve yerine getirmelidir. Akşam gördük! Beşiktaş kulübü öyle güzel bir düşünceyi yaşama geçirdi ki, gözyaşlarımızı tutamadık… Tribünlerden sel gibi oyuncak aktı, depremzede çocuklarımız için… ‘Milletimizin başı sağ olsun! Hepimize geçmiş olsun’ diyerek işten sorumluluktan kaçınamayız… Ben ‘Kızılay’ gibi ulusal kuruluşlarımızı sonuna kadar destekleyenlerdenim. Ama yönetim kadrolarının hatalarını da körü körüne kabul edemem… Aklım halâ almıyor, Kızılay nasıl olur da, çadıra en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda, yine afette kullanılacak olan bu barınma aracını, herkes tarafından güven beslenilen bir kuruluşumuza Ahbap’a para karşılığında satsın? Herhalde açıklanacak, mantıklı bir nedeni vardır! Tarım ile ilgilenen meslektaşlarımız da üzerlerine düşen bir görevi yerine getirdiler. Bilgilerinin ve tecrübelerinin ışığında ye

RESMİ ARAÇLAR DA MUTLAKA KONTROL EDİLMELİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- DİKKAT VE EYLEM GEREKİYOR Hatırlıyor musunuz? Geçen yılın ortalarında, Seferihisar’da polisimiz bir araçtan şüphelenmiş ve arama yapmıştı. Sonuçta; Araç sahibinin Seferihisar Belediyesi’ne ait depoda çalıştığı ve anlaştığı mesai arkadaşlarında bazıları ile birlikte belediyeye, yani kamuya ait malzemeleri çıkarıp piyasada sattıkları ortaya çıkmıştı. Aynı olay, Menemen’de de başka belediye ve kamu kuruluşlarında da ortaya çıktı, çıkarıldı. Bu nasıl oluyor? Ya, vicdan sahibi ve dikkatli bir yurttaşımızın, her şeyi gözüne alarak ihbar etmesi, ya da polis ya da zabıta memurlarının dikkatleri ve tecrübeleri ile… *- VAY ALÇAK VAY! 23 Şubat Perşembe günü İzmir’in Menemen İlçesinde, Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, plakasız ve üzerinde ‘Okul Servisi’ ibaresi bulunan şüpheli minibüste yapılan incelemesinde esrar ve hassas terazi buldu. Minibüs şoförü tutuklandı. Bu nasıl olur? Demek ki, bu sözde ‘okul servisi’ çocuklarımızı potansiyel alıcı haline getiriyor. Polisimiz

EL ÇIRPAN İŞVEREN VE SANAYİCİLER DE VAR

Resim
YAŞAR EYİCE *- AKILLARI FİKİRLERİ AHLAKSIZLIK Ahlaksızlık bu kadar olur… Tabii ki daha önce ‘zillet’ sözcüğünü anlattığımda belirttiğim ‘rezillik’ de! Haluk Levent’in önderliğinde, idealist kişiler tarafından yaşatılan ve yürütülen önemli ve güvenli sivil insiyatıf kuruluşu ‘Ahbap’ çılar, psikologların önerisiyle, depremzede çocuklarımızı biraz olsun mutlu etmek için prova yapıyorlardı. Görüntüleri çekildi… Sakınılacak değil övünülecek bir durum var. Ama o da ne? Troller, yani ‘sivrisinekler’ prova yapılan birinci videoyu, kamuya nasıl yansıttılar? Söyleyeyim: ‘Ahbaplar eğlencede!’ *- BAŞINIZI KUMDAN ÇIKARIN Birleşik Kamu- İş Sendikası Şubat ayında, yani yeni şu açıklamayı yaptı: ‘Açlık sınırı 10 bin 259 liraya, yoksulluk sınırı ise 26 bin 994 liraya çıktı!’ Acaba, tüm hesapları açık ve denetlenen Ahbap’la ve kendini iyiliklere adamış bir sanatçı Haluk Levent’le uğraşan zavallılar, başlarını kumdan çıkarıp biraz da halkın geçim derdi ile ilgilenirler mi? Ya da bir fakir fukarayı ye

DOYMAK BİLMEYEN TİPLER

Resim
YAŞAR EYİCE *- BAŞINIZI AVUÇLARINIZIN İÇİNE ALARAK DÜŞÜNÜN! Bazı sözlere takılıyorum! Özellikle siyasilerin kullandıklarına… Çok rahat söylüyorlar… Belki kendisine inananların gönüllerini hoş tutmak için… Belki heyecanı üst noktaya taşımak için… Belki oy hesapları vardır… Belki de gerçekten inanıyorlar veya inanıyor görünmek için… Cuma günü kitap okurken dikkatimi çekti bir sözcük… ‘Zillet’ sözcüğü! Bir parti başkanının Millet İttifakı için ‘Zillet ittifakı!’ deyişi… Çok kullanıldı, dillendirildi… Küçük Lügata baktım; ‘Zillet’ sözcüğü şöyle anlatılıyor; ‘Eziklik, boyun büküklüğü, utanılacak halde olmak, rezil olmak!’ Belki başka manaları da vardır. *-DÜN DE VARDILAR Ben bu sözcüğü siyasetten çok, bazı kişiler için kullanmak istiyorum… Çünkü; Bir zamanlar, bir kavmin insanları kendilerine verilen nimetleri beğenmemişler, daha doğrusu, ‘Daha da isteriz!’ diye Osmanlı’nın baş belası Yeniçerililer gibi kazan kaldırmışlar. Dilekleri yerine gelmiş ama bunlara ‘Zillet’ damgası da vurul

ALDATMA YOLUNA GİDENLER

Resim
YAŞAR EYİCE *- MAKSATLI SÖYLENTİLER! Urla’dan komşumuz, gerek TRT’de, gerekse Dr. Burhan Özfatura döneminde, bilgi ve tecrübesinin yanı sıra, araştırmalarıyla kamuya büyük yarar sağladığına inandığım Gazeteci Haluk Narbay’dan ve yine Urla’dan komşum Usta Gazeteci Ünal Tümin’den çok fazla söz ederim. Hiç kimseyi kırmadan, üzmeden, sorunları dile getirir ve bazen benim aracılığımla yetkililere duyurmaya gayret ederler. İnanmış kişilerdir. Haluk Narbay konuşmasında, ‘Fakat, ama…’ gibi bağlaçlara bel bağlamadan hemen konuya ‘Esas belirtmek istediğim husus!’ diyerek şöyle devam etti: ‘Depremle ilgili olarak yatılı ve görsel basın ile sosyal medyada yoğun tartışma devam ediyor. Birçok iddia da ortaya atılıyor bunlardan en önemlisi haarap Tekonolojisi ile depremin doğal değil suni olarak üretildiği ve Amerika’nın son deprem de dahil Türkiye’deki son zamanlardaki depremleri tetiklediği öne sürülüyor. Bu kadar yoğun tartışma ortamında Hükümetin açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum. Hatta

AKIL VE BİLİMLE SORUNLAR ANCAK ÇÖZÜLÜR... KAYALIK DA BİNAYI KORUYAMAYABİLİR....

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÇOK AĞIR SUÇLAMA Oktay Bey, bir kadının videosunu paylaşmış! Genç kadın şöyle diyor; ‘Birçok şehrimizde, rüşvet alan belediye başkanları, yakınları ve her şehirde amelelikten müteahhit olan hırsızlar var!’ diyerek, ‘Dalton Kardeşlerin’ fotoğraflarını koymuş videosuna…’ Tabii ki kimseyi suçlayamayız, ama rüşvet konusuna birçok insanımızın hatta politikacılarımızın yabancı olmadıklarını biliyoruz. Seçimler yakında! Önceki seçimlerde olduğu gibi eminim ki, birçok parti ‘rüşvetle mücadeleyi’ de programlarına alacaklardır. *- BİLİMİN IŞIĞINDA YÜRÜMEK ODTÜ’den Prof. Dr. Uğurhan Akyüz’ü dinledim. Özetle söyledikleri şunlar: ‘Önemli olan bilimin ışığında yürümek. Cahillik sizi, bizi, hiç kimseyi kurtaramaz!’ Prof. Akyüz’ün söylediklerini şöyle özetleyebilirim: ‘Bilinçli ve bilerek inşaat yapıyorsanız, korkacak bir şey yok. Ama sakın ‘evim kayalık arazi üzerinde, bu nedenle sağlamdayım!’, diye de düşünmeyin. Önemli olan bilimin ışığında yürümek.’ İnşaatlarda en önemli olanı,