BAŞKA YERDE YOK

YAŞAR EYİCE *- GÖRSEL KİRLİLİK Urla’da Gazeteci Cenk Özen, Urla’da yayın yapan Can TV Radyonun sosyal medya sayfasında ‘Korsan Afiş’ çılgınlığını dile getirdi. Ve belki de ilk kez bu haber ses getirdi. Ve belediye zabıtası işbaşı yaptı, bunları toplamaya başladı. Biliyorsunuz, Urla’da belediyeyi ‘kayyum’ olarak atanan Kaymakam Murtaza Dayanç yönetiyor. Düşünebiliyor musunuz? Cenk Özer, görüntülü haberini 3 Eylül’de yapıyor, ama işlemler neredeyse bir ay sonra yerine getiriliyor. Hadi eskiden kaymakamlık arasında yazışmaların uzun süreyi aldığını düşünelim, ya şimdi? Kaymakam da aynı kişi, belediye başkanı da! Aslında yanlış yazdım: ‘Başkan Vekili’ Çünkü asıl seçilmiş başkan, iki AKP’linin şikayeti üzerine FETO suçlamasıyla görevden alınmış ve hapse atılmıştı… CHP’liler ‘Kayyum’ atanmasına karşı çıkmışlar, ‘Burada terör yok!’ diyerek, başkan vekilinin aynen Menemen’de ya da Torbalı’da olduğu gibi Meclis üyeleri arasında seçilmesini istemişlerdi. Emir demiri kesti ve ‘Hayır!’ dendi… Bu

YAŞAR EYİCE *- BİRİLERİ ‘DUR!’ DİYOR! Bazı haber ve gönderilen bültenlerin kaynakları bende ‘şüphe’ yaratıyor… Birkaç kez ben de yanıltıldım. Ancak dikkatli ve bilgili okuyucularım sayesinde yanlıştan kısa sürede döndüm. Anımsayan olacaktır; Çeşme, Urla ve Seferihisar ile Karaburun’daki duyarla insanlar, Rüzgar Enerjisi ile yasaları delmeye çalışan sözde bazı girişimcilerin bezlerini pazara çıkarmışlardı. Şimdi konuya gireyim: Pandemi ile petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan artışlar Türk tüketicilerine zam olarak yansıyor. Bunu biliyoruz. Eylül’ü zamlarla birlikte bırakıyoruz ama Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) varmış ve bu derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı da, Ekim ayından itibaren doğalgaz ve elektriğe yüzde 10 ilâ 15 oranında yeni bir zam yapılmasının şaşırtıcı olmayacağını belirtiyor. Söylediğine göre; ‘Adeta görünmez bir el ülkemizde vatandaşımızın güneş enerjisinden elektrik üretmesini engelliyor.’ Hemen tüm binalarımızın çatıları, içinde to

YAŞAR EYİCE *- MÜJDE GİBİ HABER 28 Eylül 2021 Salı İzmir için önemli bir gün! Saat 10.30 İzmir’de toplu ulaşımın can damarlarından biri olacak Narlıdere Metrosu'nun inşaatında tünel kazısı işi bitiyor. İkinci ve son tünel de Üçkuyular’dan Narlıdere’ye ulaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tünel açma makinesinin son çıkış noktasında bu tarihi ana tanıklık etmek için düzenlenen törene katılacak. Yer: Narlıdere Metrosu Kaymakamlık İstasyonu (Narlıdere Kaymakamlığı arkası) *- BURS BAŞVURULARI BAŞLADI Eğitim, kültür ve sanata katkı sağlamak amacıyla 1974 yılında İzmir’de kurulan, eğitimi ve nitelikli iş gücünü desteklemek amacıyla eğitim yatırımları yapan ve bugüne kadar 6.500’den fazla öğrenciye karşılıksız burs imkanı sağlayan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı için burs başvurularını internet sitesi üzerinden kabul etmeye başladı. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Burs Yönetmeliği çerçevesinde, 2021 – 2022 eğitim yılında da devlet üniversit

YAŞAR EYİCE *- ÜRETİMİN ARKASINDALAR Hasat zamanını biliyoruz… Her ürün için değişik zaman birimlerinde oluyor… Genelde sonbahar hasat zamanıdır. Hasat zamanı aynı zamanda ‘düğün- bayram’ zamanıdır. Borçlar ödenir… Gençler yavuklusuna kavuşur… Giyimden, evin ihtiyacı olan gereçler alınır… Kentlerde, kutsal sayılan o ürünler için festivaller bile düzenlenir. Şimdi de ilk kez ‘Hasat Festivali’ düzenlendi. Bunu ikincileri takip edecek… Birinci hasat festivali hiçbir gıdayı arkada bırakmamayı hedefliyor! Hasat festivali serisi; yerel hükümetleri yani devlet bürokrasisini, STK’ları çiftliklerde israf olacak taze, besleyici gıdaların kurtarılması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve benzer faaliyetlerin yaygınlaştırılmasını amaçlıyor. Küresel olarak, üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14'ü hasat ve perakende arasında kaybedilirken, toplam küresel gıda üretiminin hanelerde tahmini yüzde 11, gıda hizmeti endüstrisinde yüzde 5 ve perakendede yüzde 2 olmak üzere yüzde 17'si boşa gidiyo

YAŞAR EYİCE *- ‘GÜLE GÜLE!’ DEMELİYİZ… Ahmet Şen üretime ve düşünceye önem veren değerli bir hemşerimiz. İlginç ve önemli görüşleri daha doğrusu sorunlara duyarlı bir yaklaşım sergilemesi ile dikkatimi çeken arkadaşlarımızdan.., Örneğin şöyle diyor, son paylaşımında: ‘Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsim!’ Hadi bakalım bu cümledeki ve yorumdaki anlamı çözün? Hüseyin Öztürk’ün yanıtı şöyle: ‘Eylül ayını bende sevmem kardeşim! Eylül ayı çiftçi için borç ödeme ayı belki bilirsin. ‘Yusuf Yusuf!’ deme ayı bu ay...’ Bizden büyükler de, Eylül’de yaprak dökümünün tüm canlılarda, hatta insanlarda daha fazla yaşandığını, kaybettiklerimizin sayısının arttığını belirtirlerdi. Ahmet Şen’den bir yorum daha; ‘Bir şeyi ne kadar sıkar kısıtlarsan birilerinin ekmeğine tereyağı sürersin, kullanırlar! Düşünce özgürlüğü de buna dahil! İnsanların düşünce, inanç, giyim bizi bunlarla korkuttular.’ Ve son cümlesi: ‘Biz çocuklarımıza çağdaş bir dünya bırakalım…’ *- PİS SU İLE… Belirttim ya; Ahmet

YAŞAR EYİCE *- AKP’NİN İDDİASI! AKP, İzmir’de 30 ilçenin danışma kurulu toplantılarını aynı gün, eş zamanlı olarak gerçekleştirdi. Bornova’daki toplantıya Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan da katıldı. İnan, son dönemlerde üniversite gençleri üzerinden iktidara yüklenen ana muhalefet partisi CHP’ye sert mesajlar göndererek, ‘AKP ve Cumhurbaşkanı ile gençler arasına mesafe koyamazlar. Gençlerin gerçek lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır’ dedi. CHP’nin özellikle yurt sorunu üzerinden yürüttüğü muhalefet anlayışına dikkat çeken İnan, CHP gençlik kolları üyelerinin öğrenci görüntüsü altında eylemler yaparak halkı kandırdıklarını söyledi. Zaten bu konuda ilk hamle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti. Erdoğan, yurt sorunu yaşayan ve kiraların fahiş fiyata ulaşmasından sorun yaşayan öğrencilerin başlattıkları, özetle ‘Barınamıyoruz!’ diyerek ‘Park nöbetleri’ için ‘Yalan söylüyorsunuz! Hayatınız yalan… Bizim yurtlarımız ortada! Bütün bu yurtlarla birl

YAŞAR EYİCE *- ‘HAYATINIZ YALAN!’ Bilmeyenimiz, duymayanımız yok sanıyorum: Ülkemizde uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitimin başlaması, beraberinde üniversite öğrencilerinin yurt sorununu da gündeme getirdi. Çocuklarımızın yurt binalarının önünde, banklarda uyumak zorunda bırakılması hepimizin içini kanatan büyük bir yara. Çocuklarımız en doğal hakları olan eğitim ve barınma hakları ellerinden alınarak mağdur ediliyorlar. Bu mağduriyet en çok da kız çocuklarımızın eğitim hayatlarında hissediliyor. 4+4+4 eğitim sistemi ile kız çocuklarımızın erken yaşta okullardan alınarak eğitim haklarının ellerinden alınması sorunu henüz çözülememişken, büyük zorlukları aşarak üniversitede eğitim şansını elde edebilmiş kız çocuklarımızın karşısına çıkan bir de barınma sorunu, mağduriyetlerini derinleştiriyor. Bu imkânsızlıklar ve yanlış eğitim sistemi nedeniyle dar gelirli ailelerimizin kız çocuklarının eğitim fırsatları nerdeyse ellerinden alınıyor. *- EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRMEDEN VAZGEÇİLMELİDİR Bu

YAŞAR EYİCE *- KILIÇDAROĞLU DA KATILIYOR Balkanlarla, daha doğrusu Türklerle ilgili haberleri ve etkinlikleri öncelikle Zafer Güzelkasap ile Nadide Apaydın Akbulut’tan öğreniyorum… Tabii ki eski dost ‘Balkanların Başbakanı’ adını verdiğim Akın Kazançoğlu’ndan da… Nedense bu önem verdiğim isimlerin tüm davetlerine katılamıyorum, tahmin ettiğiniz gibi ‘pandemi’ nedeniyle… Bugün yani; 25 Eylül Cumartesi günü İzmir’de ‘kardeşlik festivali’ başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, ‘Dünya barışına İzmir'de ses veriyoruz’ dedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde ilk kez 1935 ve 1936 yıllarında düzenlenen ‘Balkanlılar Halk Dansları Festivali’ni yeniden canlandıran İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Balkanlılar Halk Dansları ve Kültür Festivali'ne’ bu yıl 15. kez ev sahipliği yapıyor. Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözünün ardından başlatılan ve Balkan kardeşliğini pekiştirmeyi amaçlayan festival, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törenle başladı. Festival Ru

YAŞAR EYİCE *- DEVLET GİBİ ADAM! ‘Ahbab’ Derneği Başkanı Haluk Levent bugün şu açıklamayı yaptı: ‘Üniversiteli kardeşlerim! Kaldığınız evin kirasını ödemekte zorlanıyorsanız, geçici olarak kaldığınız yer ekonomik durumunuzu zorluyorsa, kaldığınız yurt pahalı ise Ahbap Derneğine başvuran ilk etapta 500 öğrenciye 6’şar bin TL ödeyeceğiz. Başvurular yarın!..’ Aklıma Bodrum’da ‘Kardeşler Pansiyonu’nun kurucusu rahmetli Eyüp Amca’nın bana ölüm yıldönümünde andığımız Zeki Müren için söylediği şu cümle geldi: ‘Devlet gibi adam!’ Herhalde şu anda Türkiye’de ‘En güvenilir isimler’ arasında birinci sırayı alan Haluk Levent için de yıllar sonra ‘Devlet gibi adam!’ diyenlerin sayısı da az değildir. Türkiyemizin eşsiz değerlerinden, Türk Sanat Müziğinin duayen ismi, aile dostum, sanat güneşimiz Zeki Müren’in aramızdan ayrılışının 25’nci yılında yine saygı ve özlemle anıyorum. Daha önce ‘Ben yalnız bir adamım’ diyen Zeki Müren’i İzmir’den Bursa’ya götürecek cenaze aracından alarak uçağa bindir

YAŞAR EYİCE *- AÇ KALMAMAK İÇİN Tarım sektörüne dair devamlı sorunları konuşuyoruz, fakat kimse çözümü üretmeye yanaşmıyor. Tarımsal üretimde sürdürülebilir üretime giden yolun anahtarının doğru kaynak kullanımından geçiyor. Kaynaklarımızı israf etmeden doğru kullanabilmemiz için de teknolojinin önemli bir araç olduğunu biliyoruz. Ama burada önemli nokta; veriye dayalı doğru teknolojiyi üreticilere sunabilmek. Çiftçi için en önemli noktalardan biri de; sulama ve gübreleme… Buna ilaç da ilave edersek, maliyet iyice artıyor ve çiftçimiz bunun altından kalkamıyor. Ama bazı firmalar ‘sembolik’ denilebilecek bir fiyatla çiftçinin hizmetinde olduklarını ileri sürüyor. Bu nasıl oluyor? İşte çözülmesi gereken problem burada ortaya çıkıyor. Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bu firmaların uzmanları, ancak kendileri ile işbirliği yapılırsa, yani onların önerdikleri ürünleri satın aldığınızda tavsiyelerini söylüyorlar. Burada benim anlamadığım nokta şu: Devletin elinde o kadar uzman var, on

YAŞAR EYİCE *- KENDİMİZİ ZORLAYALIM Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre 2020 yılı boyunca Türkiye’de toplam 984 aşırı hava olayı yaşandı. Eğer hızla harekete geçilip, gerekli önlemler alınmazsa tüm bu felaketlerin sıklığı ve yoğunluğu artacak. Paris Anlaşması’nın 6. yılında karbon sıfır bir dünya için mevcut sistemi terk etmek tek kurtuluş yolu. Bunun için harekete geçmeyi yalnız yetkililerden beklememeliyiz. Kendimiz de bir şeyler yapabiliriz… Baksanıza Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bile bisikleti tercih ediyor. Şimdi de elektrikli araca biniyor. İklim krizi artık gelecekteki bir tehdit değil. İklim krizi burada, evimizde... Eşi görülmemiş sıcak hava dalgaları ve orman yangınları, şiddetli yağmurlar ve seller, ölen deniz yaşamı, eriyen kutup buzları ve çöken ekosistemler iklim krizinin bir sonucu ve hızla gereken önlemler alınmazsa tehlikenin boyutlarının düşünebileceğimizin de ötesinde olduğunu gösteriyor. Geleceğimizi, tercihlerimiz belirleyecek. Paris A

YAŞAR EYİCE *- GEÇ KALMIŞIM İzmir’de bir sahtekârlar grubu var. Bunlar kendilerini çok iyi fiyata satarlar… Düştükleri yerden bile bir avuç toprak alarak kalkarlar… Yüzüstü düşseler bile ‘Ah arkam!’ derler… Çünkü arkaları kendi gibilerle doludur ve tanıyanlar, bilenler için bunlar çetedir… Hem de organize… Bir de gerçek sessiz kahramanlar vardır. Laf değil hizmet üretirler. Oradan buradan çalma, kulaktan dolma bilgilerle değil, araştırmaları ile öne çıkarlar… Bunlar medyatik olmadıkları için pek tanınmazlar… Geçenlerde bunlardan birini ondan habersiz yazmıştım… Fatih Aygüneş’ten söz etmiştim… Fatih Aygüneş ne yapıyor? Söyleyeyim: Fatih Aygüneş ilk, orta, lise ve de üniversite eğitimlerinin tümünü İzmir’de tamamlayan bir İzmir ve Ege aşığı. Anadolu ve onun en güzel yöresi olan maviyeşil Ege’nin tarihi ve doğal güzelliklerinden etkilenen Aygüneş, Anadolu’yu dünyaya tanıtmak gayesi ile Ege Ünv. Turizm Rehberliği Bölümü’nde öğrenim gördü. Rehberlik eğitiminin ardından Anadolu’nun mimar

YAŞAR EYİCE *- MASA BAŞINDA OLMAZ Haber şöyle: ‘Halkapınar Aktarma Merkezi yepyeni bir görünüme kavuşacak!’ Konuyu biraz açarsak; ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi, Halkapınar Aktarma Merkezi ve çevresini baştan sona yenileyecek. Her gün binlerce kişinin kullandığı Halkapınar Aktarma Merkezi, bekleme alanları, kafeterya, tematik bahçeleri, gösteri alanı, gölgelikli yürüyüş alanları, yeşil duraklar ve engelli dostu düzenlemelerle yepyeni bir kimlik kazanacak!’ Şu anki görüntüsünü ve yapılacakları hayal edince, ‘Hele şükür!’ demek geçiyor aklımdan… Anımsatmak istiyorum: Kaç kez, alanı üçgen şeklinde düşünürsek, üç giriş noktasına da birer pano yapılarak, kaç numaralı otobüsün hangi duraktan kalkacağını belirtilmesini istemiş ve önermiştik… Avrupa’nın belli başlı kentleri ile İstanbul’dan örnekler vermiş, onlarca yüzlerce insanımızın ortalıkta eskilerin değişiyle ‘avere avare!’ dolaşıp durak aramasının önüne geçileceğini belirtmiştik… Herhalde çok basit görüldüğü ve düşünüldüğü için çözüm ü

YAŞAR EYİCE *- ‘BARINAMIYORUZ, SOKAKTAYIZ!’ Her ne kadar Reis, ‘Halkın bu konuda şikayeti yok!’ diye moral veriyorsa da, büyük şehirlerde ve özellikle İzmir’de ‘Yurt ve ev kiralarına’ tepki sürüyor: İddiaya göre; çaresiz kalan bazı üniversiteliler derslerine başlayamayacak. "Barınamıyoruz" diyerek artan yurt ve kira ücretlerine tepki gösteren üniversiteliler, duruma tepki göstermek için her gün farklı bir parkta, noktada nöbet tutuyor, seslerini duyurmaya çalışıyor. Tabii ki İzmir’de merkez olarak genelde Birinci Kordon yani Körfez kıyısındaki çimenlik alan seçiliyor. Belirtildiğine göre; İstanbul'un artan öğrenci yüküne rağmen Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlı devlet yurtlarının sayısı yıllar içinde düştü. Ev kiraları ise salgın sürecinde evlerin boş kalması bahanesiyle bazı bölgelerde yüzde 100'e kadar arttı. Üniversiteliler, artan bu ücretlerine karşı 19 Eylül günü, ''Sokakta kalıyoruz" diyerek İstanbul Y

YAŞAR EYİCE *- DEVAMI GELMELİ *- Okuyucularım biliyor; Eylül’ün 16’sında başlayan bugün sona erecek olan ‘Avrupa Haraketlilik Haftası’ nedeniyle, ‘Otomobilsiz Kent Günü’ kapsamında Güzelbahçe Yetki Mahallesi Şehit İlhami Yılmaz Caddesi tüm gün araç trafiğine kapatıldı. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mehmet İnce yaptığı açıklamada, ‘Bu güzel caddemizi yayalarımızın kullanımına bırakıyoruz’ dedi. Anımsıyorum: İzmir’de ilk ‘sevgi yolunu’ Konak’ın kurucu belediye başkanı rahmetli Süha Baykal yapmıştı. O günden bu güne Swiss Otel Büyük Efes ile Çocuk Hastanesi arasındaki bu yol Süha Baykal’dan bu yana gelen geçen tüm belediye başkanları tarafından hep ele alındı ve sorunsuz bir hale getirildi. Aslında vefa borcu olarak sokağın girişine rahmetli Süha Baykal ile danışmanı rahmetli Ünal Köksal’ın fotoğraflı bilgileri verilebilir. Bu iş şimdi en çalışkan belediye başkanlarımızdan biri Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’dan bekliyorum. Başkan Abdül Batur şu günlerde yine ‘vefa’ göstererek ‘İzmir’i

YAŞAR EYİCE *- ELE VERİR TALKIMI! Hani sık sık işimize geldiğinde ‘müttefikimiz’ işimize gelmediğinde, ya da halkın tepki gösterdiği durumlarda ‘hain’ ilan ettiğimiz Amerika Birleşik Devletleri var ya, şimdi de Teksas'taki Haitili Göçmenleri sınır dışı ediyor. Bize Suriyeli göçmenlerden sonra bu kez de Afganları ve diğer asya ülkelerinin kaçaklarına da kapılarımızı açmamızı öneren ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri, Teksas eyaletinde Meksika sınırında bulunan bir kasabadaki Haitili göçmenleri havayoluyla ülkelerine geri gönderiyor ve başka Haitililer'in Meksika sınırını aşarak ülkeye girişini engelliyor. ABD’nin bu adımlar, yıllar sonraki en hızlı ve geniş kapsamlı sınırdışı operasyonunun başlangıcına işaret ettiği yorumları yapılıyor. 320'den fazla Haitili göçmen, Pazar günü Haiti'nin başkenti Port-au-Prince'e inen üç uçakla ülkelerine getirildi. Haiti, Salı günü altı uçağın daha beklendiğini bildirdi. Amerikalı yetkililer, Meksika'nın ABD sınırında

YAŞAR EYİCE *- ATEŞ BACAYI SARDI AKP Genel Başkan Yardımcısı Av. Hamza Dağ İzmir Milletvekili.. Gençlik kollarından geldi ve kendisi gibi tüm İmam Hatip kökenli güçlü rakiplerini geride bırakmasını bildi. Ben bunu İzmir’de yükseköğrenimini yapmasına bağlıyorum… Anımsadığım kadarıyla ilk aday gösterilip milletvekili seçildiğinde, ‘teşekkür’ için memleketine gitmişti. Hatta ben ‘Oyları İzmir’den aldı, teşekkürü başkaları aldı!’ diye şaşırmıştım. ‘İyi ki İmam Hatip’e gitmişim!’ demişti… Birçok karşı fikirliye rağmen, faydasını çok gördüğünü belirtenlerden… Aslında AKP’de yerinde olmak isteyen çok kişi var… Tabii ki kıskanan da… Hamza Dağ bildiğim ve gördüğüm kadarıyla duruşunu fazla bozmayan, değiştirmeyenlerden… Yine bazıları gibi havaya da girmiyor, havadan laflar etmiyor… Nasıl olduysa, geçenlerde bir televizyon programına çıktı. Çünkü bugüne kadar ekranlara beşlik simit gibi dizilenleri hepimiz biliyoruz. Bunların ellerine verilen pusulaları da, yerine getirilmesi istenen görevler

YAŞAR EYİCE *- DANANIN KUYRUĞU KOPMAK ÜZERE Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) 40 yıllığına işletme hakkını vererek özelleştirmesini yapacağı Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’na teklif verme süresi 21 Eylül’de yani YARIN sona eriyor. ÖİB, daha önce 7 Temmuz olarak açıklamış olduğu son teklif süresini iki buçuk ay uzatmıştı. Uzatma kararının gerekçesi açıklanmadı. 1987 yılından beri kullanımda olan mevcut marinayı Koç Holding’e bağlı Setur işletiyor. Özelleştirmeye hangi şirketlerin teklif verdiği henüz kamuoyuna duyurulmuş değil. 2018’de değişikliği tamamlanan plan değişikliği ile 435 bin metrekarelik yapılaşma alanı, 487 bin metrekareye çıkarılırken otel ve turizm tesislerine planda yer verildi. Bu değişiklikle Kalamış Parkı’nın bir kısmı da yat limanı projesine terk edilecek. İşte tartışma bu noktada başlıyor. *- KOÇ HOLDİNG ÇEKİLMİŞTİ 2014 yılında yapılan ilk özelleştirmeye de karşı çıkan ve açtıkları davayla o dönem ihaleyi kazanan Koç Holding’in çekilmesini sağlaya

YAŞAR EYİCE *- BİRLEŞİRSEK OLUR Doğadaki her bir parçanın ayrı bir yeri ve önemi var. Son 50 yılda gezegenimizde ciddi kayıplar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Doğanın sağlığı ile kendi sağlığımızın ne kadar bağlantılı olduğunu pandemi süreciyle acı bir şekilde tecrübe ettik. Her şey için çok geç olmadan, artık dişimizi sıkarak, adeta lav gibi patlayarak birleşip doğayı ve canlarını birlikte korumalıyız. Bu sessizce olmaz… Şarkı türkü okumakla da hiç olmaz… Sadece bazı alışkanlıklarımızdan kopmamız ve ‘insan’ olduğumuzu anlamamız gerekiyor… Heyecanın dorukta ise için içine sınmıyorsa bu güzelliklere katkın olur. Haydi bu enerjini yarına bırakma, bugünden kalbinin sesini dinle ve haftaya kalbinin küt küt çarpması ile birlikte güzelliklere elini uzat… İnanan böylece sevgiye de doyacaksınız… Güzellikler güzellikleri mıknatıs gibi çekecektir… Başarının başarıyı, paranın parayı çektiği gibi… Unutmayalım: ‘Doğayı koruyamazsak, kaybederiz.’ Kaybettiklerimizin geriye geldiğini gördünü

YAŞAR EYİCE *- NE DEMELİ? Böyle saçmalık olur mu? Haber şöyle: ‘İl Milli Eğitim Müdürüne hemşehri desteği!’ Bu nedir? Ayrımcılığın ta kendisidir. Ben de İzmirli olduğuma göre, ‘Böyle müdür istemiyoruz!’ diyor ve ekliyorum: ‘İzmir’i sadece ve sadece İzmirliler bilir, en azından 10 yıl ikamet etmiş olmalıdır. Yoksa sadece memur zihniyeti ile hareket eder ve aybaşında alacağı maaş ile gününü gün etmeye bakar…’ Aslında böylelerini çok gördük… Mesaisinde bulunmayanları, günlük işlerini yapmayıp, ileriki zamanlara bırakanları… Sadece burada değil, hemen her kentte bu tiplere rastlanır. Bu yüzden ‘arkan var mı?’ sorusu da, ‘Nerelisin?’ sorusuna paralel olarak günümüzde öne çıkmıştır. Arkası olamayan, torpil bulamayan için de çareler tükenmez! Örneğin ‘çorbacıyı bulmak’ gibi… İş takipçilerini öğrenmek gibi… ‘Hemşehri desteğini’ sağlayan kaç kişi? Fotoğrafa bakıyorum, bir elin parmakları kadar değiller… Biraz fazla olsalar, ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ diyeceğim… *- TÜRKİYE’YE SIĞI