Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DEMEK DAHA DİKKATLİ SEÇMEK GEREKİYOR

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- BİR YOLUNU BULUYORLAR!   Yeni öğrendim: Bunlar da güncel, yasal dolandırıcılar. Pahalı bir semtte ya da Urla, Çeşme, Karaburun gibi yıldızı parlayan bir ilçede, çok değerli bir binayı satılığa çıkarıyorlar, neredeyse yarı fiyatına… İlgilisi ve meraklısı çok ya, ciddi alıcıya, ‘Az önce satıldı! Ama size göre çok daha iyisi var!’ diyerek fahiş fiyatla başka konutları gösteriyorlar. Tabii alan yok! Yok ama, dolandırıcı nasıl para kazanacak, ilanın parasını çıkaracak? Size ‘danışmanlık!’ ya da ‘yer gösterme!’ adı altında neredeyse asgari ücret tutarında paranızı alıyorlar… İsterseniz vermeyin! Bu arada bir ‘uyarı’ görevi yapayım: İnternet sitelerinin bazılarında; Sağlık Bakanlığı ile Belediyelerin destek birimleri sayesinde başvuranları pandemi desteği sağlanacağı’ belirtiliyor. Böyle bir şey yok… Başvuranlar bir şekilde mutlaka dolandırılıyor… Benden anımsatması…   *- ÜRETİM AMA…   Hep ‘üretim… Üretim…’ diye kendimizi paralıyoruz,

DENİZLERDE DE GÜÇLÜ OLMALIYIZ

Resim
  YAŞAR EYİCE *- *- KORSANLARA… HARAMZADELERE…   Bedrettin Bey hafta içindeki olayı şöyle anımsatıyor: ‘Korsanlar 15 Türk denizciyi esir alıyorlar!’ Mozart isimli bir Türk gemisi, Nijeryalı korsanların saldırısına uğruyor! Olacak iş mi? Sonra şöyle devam ediyor: Ufkumda, ‘Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturan; İlk Türk amirali Çaka Bey (Ö. 1092) canlandı! Umur Beyler, Karamürseller, Piri Reisler… Denizleri küffara mezar eden Trablusgarp fatihi, Turgut Reisle… Kemal Reisler, Burak Reisler, Salih Reisler… Piyale Paşalar, Oruç Reisler, Murat Reisler, Seydi Ali Reisler… Denizcilik Tarihimizin Piri, Barbaros (Hızır) Hayrettin Paşalar…   *- GÜÇLÜ OLMAYA MECBURUZ   21 asırda, Doğu Akdeniz’de Hâkimiyet Mücadelesi… O mücadele tarihin derinliklerine doğru akıp gider… ‘Sen Jan Şövalyeleri!’ o mücadelenin başını çekerler! Rodos’ta, Malta’da, Kıbrıs’ta yuvalanan bu, ‘Haramzadeler’ Akdeniz’de Türk Gemilerine pusu atarlar! Lala Mustafa Paşa’nın 1571

SANKİ MERAK EDİYORUZ

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- PİYANGO ÇIKMIŞ GİBİ!   Aklım almıyor! Ne kadar dost varsa, yaptırdıkları ‘covid 19’ aşısını anlatıyor, fotoğrafını da ekliyor… Ne demek istiyorlar? ‘Ben oldum, sana sıra gelecek mi?’ demek istiyorlar… Herhalde televizyonların ve siyasilerin etkisi altında kalmışlar… Bir zamanlar biz Çin’e, dünyanın dört bir yanına aşı gönderiyormuşuz, hata patates gönderip bazı ülkeleri açlıktan ve ölümden kurtarmışız bunlar unutulmuş.. Bir dilim ekmek bulmuş kadar mutlular… Demek ki, mutluluk artık aşı olmaya kadar düşmüş… Ama şöyle sağımıza solumuza bakarsak hâlâ ‘Olayım mı, olmayayım mı?’ diye doktoruna hatta yakınlarına danışanlar var… Şimdi işin derinliklerine, ne bileyim Uygur Türklerine kadar inmek istemiyorum… Bu hükümetin, daha doğrusu devletin sorunu… Ama nedense İstanbul’da Çin Konsolosluğu önünde gösteri yapan Uygur Türklerinin sesini duyan yok… Ama Çinliler uyanık! Pandemi öncesinde İzmir de dahil olmak üzere birçok Türk yönetici ve gaze

DÖRT DÖRTLÜK BİR İZMİR

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- SEN DE YAZ!   İki gün önce Gül Tulunay’dan aldığım iki günlük hava durumunu paylaşmıştım. ‘Uyarı’ ve ‘bilgilendirme’ yönünden harika bir yazı idi… Önceki yıllarda valilikten bir açıklama yapılırdı, dikkatimizi çekmek için… İki satır denilecek uyarıda, ‘Sağanak yağış bekleniyor, ilgililerin gerekli tedbirleri almalarını öneriyoruz!’ deniliyordu… Ben de birkaç kez ‘Ne yapalım?’ diye sormuştum… Bu arada özellikle İstanbul’da Avrupa basınında da çıkan şu görüntüler vardı: Kapalı otopark sayısı yeterli olmadığı için araç sahipleri yorgan- döşek ya da battaniye, halı… Kısaca ne eline geçtiyse sokakta, kapısının önünde bulunan otomobillerinin üzerini kaplamışlardı. Bu görüntü 2020 yılında da yaşandı… Gelelim 28 Ocak 2021’e… Hava durumu ile ilgili ilk görüntüyü yine Gül- Gürol Tulunay çiftinden görüntülü olarak aldım… Gürol Tulunay fotoğrafa bir de not ilave etmiş, bir zamanların ünlü şarkısından; ‘Karda yürümek zordur!’ diye… Bu söz bir metre

KAHVELERDEN ÖĞRENCİ TOPLANIYORDU

*- BORNOVA’DA HIRSIZLIK!                                                                            Sabah ezanı ile birlikte kalktığımda, ilk işim olarak bilgisayarımı açtım. Bu arada televizyonu açıp ‘Ne var, ne yok?’ diyerek televizyonda bir gezintiye çıktım. Biliyorsunuz? Amerikalılar ya da Almanlar bir bilgisayar yapmışlar, her soruya anında yanıt veriyormuş.. Uluslararası alanda her ülkeden bir kişi, istediği soruyu soruyor ve anında yanıtını alıyormuş… Sıra bizim Türk’e gelmiş… Sorusu şuymuş; ‘Ne var, ne yok?’ İnsanlar nasıl sıkıntılı bir durumla karşılaşınca ıkınır sıkınır morarır ya, bu makine de o hale gelmiş, titrer bir hale gelmiş, sonunda patlamış… Bir soru ile makinayı da işlemez hale getirmişiz… Haberlere bakıyorum; İşsizler, mağdurlar, garibanlar.. Beş müteahhit almış başını yürümüş… Dünyanın sayılı zenginleri arasına girmiş…   *- SON ANDA   Tam ‘Hadi canım sende!’ diyerek ekranı kapatacaktım ki, çocukluktan tanıdığım bir isme rastla

KÖPEKLERE SAHİP ÇIKILIYOR

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- LAF OLSUN…   ‘Bekâra kârı boşamak kolay!’ denir… 30 Ekim’deki hatırlamak istemediğimiz deprem felaketinden sonra bir yurttaşımız safiyene bir şekilde yıkılan Rıza Bey Apartmanın yerine ‘park yapılmasını’ önermişti… Bir başkası ise bence çok daha güzel bir öneride bulunmuştu: ‘Bir heykel dikelim!’ Hatta kaybettiğimiz insanlarımızın isimlerini de bu heykele işleyebiliriz… Şimdi bir başkası yine aynı isteği tekrarlıyor: ‘Buraya park yapalım!’ Olabilir tabii! Ama ya daire sahiplerinin hakları ne olacak? Düşünün bir apartmanın en azından yarısını müteahhit alıyor ve ne yapıyor, daha inşaat halindeyken satıyor… Peki bunları kim alıyor? Tabii ki reklamlara kanan ve inanan ‘Dünyada mekân, ahirette iman’ diyen insanlarımız… Belki de tüm birikintilerinin üzerine ona buna, bankalara borçlanarak başlarını sokacak bir yer arayan ihtiyaç sahipleri… Allah kimseyi kiracı yapmasın… Göz açıp kapayıncaya kadar aybaşı geliyor… Kirayı öde, elektrik,

UĞUR MUMCU ÇEŞME'de de ANILDI

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- NEDENSE BİRLEŞEMİYORUZ!   24 Ocak 1993 yılında bombalı saldırı sonucu aramızdan koparılan Uğur Mumcu ve katledilen aydınlarımızı andığımız Adalet ve Demokrasi Haftası nedeniyle birkaç gündür tabii ki belli kişiler ve kurumlar tarafından açıklamalar yapılıyor. Söylenen özetle şöyle: ‘Her yeni yılın ilk ayını, Ocak’ı hüzünle karşılıyor; katledilen gazetecilerimizin ve aydınlarımızın bıraktığı mirasa sahip çıkma sorumluluğuyla bu hüznün yerine umudu ve adalet arayışından aldığımız gücü koyarak, kayıplarımızı saygıyla anıyoruz.’ Konuyu biraz daha açarsak söylemler şöyle: ‘Bu yüzden Ocak, karanlığın değil aydınlığın; Bu yüzden Ocak; yasın değil mücadelenin; Bu yüzden Ocak; yılgınlığın değil özlemin adı oluyor.’ Bu arada bu isimler için bir anımsatma yapayım: Metin Göktepe, Hrant   Dink, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi İpekçi… Ve daha niceleri…   *- ADALET ve DEMOKRASİ   CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca'nın yaptığı açıklama

ARTIK AVM YAPILABİLİR!

Resim
YAŞAR EYİCE   *-  OMUZ SİLKEMEYİZ!   Aşıyı düşünürken önemli bir sorunu unuttuk. Bazılarımız da görmezden, duymazdan geldi. İzmir’in Konak ilçesine bağlı Tepecik Mahallesi'nde (Yenişehir) elektrik faturasını ödeyemeyen Romanların elektriklerinin polis eşliğinde kesildi. Bu kardeşlerimiz de, tepkilerini sokakta gaz lambaları ve tüplerle gösterdiler. Zaman zaman belirtiyorum; Romanlar hepimizin bildiği gibi genelde çiçekçilik, boyacılık ve müzisyenlik gibi güvencesiz işlerle uğraşıyorlar. Pandemi ve alınan tedbirler sonucu milyonlarca insanımız gibi ekonomik kriz ve sonucunda çıkmaza girdiler. İğneden ipliğe her şeye zam geldiği, çarşı ve pazardaki fiyatların alıp başını gittiği, ‘alev alev’ yandığı bir ortamda millet bırakın bir çiçek almayı veya ayakkabısını boyatmayı, evine ekmek bile götüremiyor. Lokantaların, restorantların ve eğlence mekanlarının pandeminin başından itibaren kapalı olması nedeniyle müzisyenler zaten aylardır işsiz. Geçenlerde belirtmiş