BAŞKA YERDE YOK

YAŞAR EYİCE *- YAŞLILARI KİMLER ARAR? Adam ellerini kollarını, gözlerini, vücudunu yani her yanını ileri geri oynatarak bir yandan anlatıyor, bir yandan da kameraya poz veriyor. Birilerini kendine örnek almış, herhalde. İsmailağa Cemaati hocası Hüseyin Çevik Cennette kahvaltıyı anlatırken böyleydi. Söylediği şu: ‘70 bin tabak, hepsi ayrı ayrı çeşit ve bir kahvaltı 70 sene sürüyor 1 kişi 50 ton yiyebilecek..’ Öğle ve akşam yemeği nasıl acaba? Bunlara ne diyeceğimi, yazacaklarımı gerçekten bilemiyorum. Bunlar hep bel altını akıllarına getiriyor, hızını alamayarak bakın ne diyor? ‘Cinsel ilişkiye girmeden önce besmele çekmezsen şeytan da ilişkiye ortak olur. İlişkiden doğacak çocuk şeytana kul olur...’ İşin garip tarafı, Kur’anı Kerimin yazdıklarını bilmeyenler, okumayanlar bu tip asalaklara inanıyorlar. Yozların, yobazların, ırkçıların, faşistlerin, İslam ve Türk düşmanı alçakların palavralarına değil umarım doğruyu, doğru ilahiyatçılara kulak verir insanlarımız. İlahiyatçı Cemil Bey b

YAŞAR EYİCE *- BORNOVA’DA 4.KEZ Şehrimiz İzmir’de neler oluyor? Örneğin; Bornova Kitap Günleri kapılarını bu yıl 4. Kez 400 yazar ve yarım milyondan fazla kitapla 29 Eylül- 8 Ekim tarihleri arasında 11:00- 21:00 saatleri arasında Bornova Büyük Park’ta açıyor. Açılış Cuma günü saat 18.00’de… *- KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ! Biliyorsunuz ‘Vefa’ya çok önem veriyorum. Altınordu ve Beşiktaş’ın unutulmaz İzmirli File Bekçisi Mustafa Güngören dostumuzdan öğrendim; İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirli Spor ve Fotbol STK’larının katkılarıyla gerçekleştirilecek ‘Efsane futbolcularımızı ve emektar futbol adamlarımızı onurlandırmak adına’, “Alsancak Stadında, ‘Kimler Geldi, Kimler Geçti’ gecesi” yapılacak. Organizasyon Komitesi adına Erdoğan Gezer ile Erhan Gölbey, İzmirli Sporseverleri Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde 3 Ekim’de yapılacak gecenin saat 20:00’de başlayacağını duyurdu. *- MAVİ İLE YEŞİL BİRLEŞİYOR Çeşme’de; Ovacık Tarım ve Sakız Koyunu Festivali başlıyor! Festival kapsamınd

YAŞAR EYİCE *- KAYITLARI ZATEN VAR! Sizi biraz güldüreyim ve düşündüreyim! Yalçın Bey yazmış; ‘Bu sabah müthiş bir haber ile kendime geldim... İşte benim hükümetim, 25 yıl geç te olsa seçim öncesi akıllarına gelmiş. Bunu açıklamak bile utanç vesilesi olmalı. Demek ki bugüne kadar ortada dolaşan veriler bakkal hesabı.’ İroni yapıyor herhalde… Gazete haberine göre: ‘Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile TÜİK arasında imzalanan protokolle artık sektörde her türlü verinin sayımının yapılacağını ve istatistik oluşturulacağını duyurdu’ deniliyor. Ama bazen unutulan küçük ama önemli bilgiler oluyor. Cavit T.’nın anımsattığı gibi: ‘Şimdi bu konuda bilerek yazıyorum. Bütün bu istatistik İçişleri Bakanlığı'nın elinde var. Çünkü bu verileri köy köy, mezra mezra kaymakamlıklar topluyor. Devlet aslında sistemi 100 sene önce kurmuş. Önemli olan bunu işleyebilmek, analiz edebilmek.’ Abartısız söylüyorum; İşini iyi yapan bir kaymakam köylerde sağılan inek s

YAŞAR EYİCE *- AH URLA, VAH URLA! Urla’da şimdi üçüncü kayyum kaymakam var. Birincisi AKP’lilerin belirlediği yolsuzluk denilecek bazı menfaat ilişkilerinden sonra görevden alınmıştı. İkincisi ‘Proje adamı’ olarak bizlere sunuldu. Ne yaptı? Belediye Binasının yakınındaki yine belediyeye ait binaları yıktı ve halkın ‘Büyük iş!’ dediği parkı yaptı. ‘Çıkın!’ dediği ama yasaya göre çıkaramadığı sosyal dernekler ve bazı muhaliflerden de kurtulmuş olundu. Sözüm ona bir de ‘ücretsiz otopark!’ kazanmış oldu burada Urla! Ama bir bakın bakalım, kimler kullanıyor burayı? Alışverişe ya da Urla’ya para bırakmaya gelenler mi, yoksa onların sırtından para kazananlar mı? Bir zamanlar İzmir dahil bir çok belediyede parkmetreler konulurdu… Belli bir süre ücretsiz sonra ücretli… Bu sistem uygulanabilir, şu zamanda bu sistem çok daha ileri gitmiş durumda… Giden kaymakama bir dost methiye yazmış! ‘O olsaydı, bazı villalar yapılmazdı!’ gibisinden laflar etmiş… İlgi çekmek için de yazısının başlığını ‘Urla

YAŞAR EYİCE *- LONDRA’da İNGİLİZ PARASI GEÇMİYOR! Gazeteci Ünal Tümin sordu? ‘Urla’ya gelişin sürpriz oldu, neredeydin?’ Diye…. ‘İngiltere’de, Londra’da idim!’ diye yanıt verdim… Urla’daki karşı çapraz komşum, Cengiz Bey de lafa karıştı? ‘Çok yağmur varmış, herkes şikayetçiymiş!’ dedi… Cergiz Bey, ‘ağaç ustası’ ve ben bildim bileli Londra’da yaşıyor. Yaz ayları ya da senede bir iki kez Urla’ya gelip dünüyor. ‘Yağmurdan kaçıp, doluya tutulunur!’ ya, o da iki ay kadar önce Urla’da idi. Son yüzyılın en sıcak günlerine rastlayınca alel acele geri döndü, yağmurdan kaçıp tekrar Urla’ya geldi ama yine kendisini sıcaklar karşıladı. Ben nasıl Kayyum yönetimindeki Urla Belediyesi’nin görevini üstlenip, hastalık derecesinde sokakları süpürüyorsam Cengiz Bey de otların kapladığı boş arsalardan atıkları topluyor, çöpe atıyor. Kaç yılda olduğunu bilmiyorum ama beş kez çatısını yaptırdığını, ama her gelişinde çatısının aktığını gördüğünü belirtirken, Londra’da özellikle İskoç çatı ustalarının yaptı

YAŞAR EYİCE *- GÜNÜN GETİRDİKLERİ Günaydın dostlar, günaydın… Umarım sağlıklı, huzurlu ve mutluluk içinde keyifli bir gün geçiririz. Çünkü artık insanlarda, yalnız bizde değil, tüm dünya huzur istiyor. Gürültüler, patırdılar, kavgalar, savaşlar, dalaşmalar bitmiyor.. Bunu birileri istemiyor, nedense… Çünkü işlerine geliyor… Bugün ne olacak? Ya da oluyor? Altın kızlarımızdan söz etmeyeceğim… Zaten onlar bizim başımızın tacı… Kısa kısa birkaç önemli olaya değineyim, yorumlarını genelde size bırakacağım, yazımı fazla uzatmamak için… *- BAKALIM NE OLACAK? İstanbul Valiliği’nin ikameti başka şehirde olan Suriyeli sığınmacılara verdiği süre bugün doluyor. İstanbul’da kayıtları olmadığı halde Türkiye’nin en büyük kentinde yaşayan sığınmacılar bu tarihten itibaren kimlik kontrolünde tespit edilmeleri halinde, kayıtlı oldukları kentlere gönderilecek. Biliyorsunuz bu konu belki Hükümetin programında alt sıralarda ama günlük yaşantımızda bizleri rahatsızlığı tüm gelişmeleri ile sürüyor. *- G

YAŞAR EYİCE *- BU ANLAŞMALAR KİME KARŞI Bizim operasyonlarımız sırasında yazmıştım; ‘Çin Suriye ile flört yapıyor!’ diye… O sıralarda biz ‘Çin’in dostluklarından’ söz ediyor ve onların ekonomik programlarını övüyorduk. Ne oldu? Çin İzmir’de kısa süre önce açtığı başkonsolosluğu sözde kısa süre için kapattı. Tekrar açılması ise büyük ihtimalle ‘çıkmaz ayda!’ olacak. Biz yatırımlar ve ortaklıklar beklerken, Yunanistan ile öyle anlaşmalar yaptılar ki, iyice incelenirse ucu güvenliğimize bile dokunabilir. Zaten bizim uzmanlar bu gelişmeleri mutlaka takip ediyor, raporluyorlardır. Bu konuda dünyanın en iyilerinden de sayılabiliriz. İşte size son bilgi! Yorumunu siz yapın… *- ‘STRATEJİK ORTAKLIK’ KURDULAR Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Hangzhou kentinde 19. Asya Oyunları’na katılmak için şehre gelen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la bir araya geldi. İki lider, Çin-Suriye Stratejik Ortaklık İlişkilerinin kurulduğunu duyurdu. Xi, Suriye’nin Çin Halk Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kur

YAŞAR EYİCE *- GAYET AÇIK VE NET! Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’nin başkenti Ankara ile ülkemizin en büyük 3. kenti olan İzmir arasında otoyolumuz yok! Bu da neyi düşündürüyor? Güvenli seyahat ve ticaret yapma hakkından mahrum bırakılan İzmirlilerin Türkiye’nin başkenti ile kesintisiz ulaşımın faydalarından yararlanması için hızlı çözümlerin hayata geçirilmesini!.. Peki bunu kim yapacak? Metrolarımızı yaptığımız gibi, bir noktada imece usulü ile biz İzmirliler mi? Yoksa vergilerini tam ve eksiksiz, zamanında ödediğimiz devletimiz adına hükümetler mi? Konuyu son olarak İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen dile getirdi. TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yazılı olarak yanıtlanmasını istediği şu soruları sordu; ‘1- Türkiye Cumhuriyeti Karayolları’nın 2023 hedeflerinde bitirilmesini taahhüt ettiği İzmir - Ankara otoyolu projesi ne zaman hayata geçirilecektir? Hedefin konulmasından bu yana geçen 16 senede hangi çalışmala

YAŞAR EYİCE *- BİTMEYEN VE ESKİMEYEN MÜCADELE Hafta içinde ‘Alfabe’den söz etmiş, gelişmeleri anlatmıştım. Arapça ya da ‘eski Türkçe’ dediğimiz, yüzlerce yıl kullandığımız alfabemizin bizi ne kadar geri bıraktığını ilk ortaya koyanlarden Münif Efendi’den (Paşa) söz etmiş, sonra da Arap Harflerinin ıslahı yani düzeltilmesi için zamanına göre en gerçekçi yaklaşımı olan Azerbaycanlı edebiyatçı Mirza Fethali Ahundzade’yi anlatmaya çalışmıştım. Daha sonra sözü Ali Suavi’ye ve Namık Kemal’e vermiştim. Eminin birçok kişinin ‘Arap Alfabesi’ taraftarı Namık Kemal’in bazı sözlerini, yazılarını şaşkınlıkla karşılamıştır. Namık Kemal’e göre, Latin harfleri, Türkçede bulunan birçok Arapça kelimenin yazılmasında yeterli olmadığı gibi, Türkçenin yapısına da uygun değildir Konu gündeme geldikten sonra, bugün olduğu gibi medya ikiye ayrılmıştı. Şimdi 19’uncu yüzyıla döneyim, ‘Osmanlı’da Alfabe Tartışmaları’ nı anlatmaya devam edeyim, sonra da konuyu ileride tekrar açmak üzere noktalayayım: *- YÖNETİ