Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

RUSLAR, NATO LİDERLERİNİN MASASINA SIZDILAR

Resim
YAŞAR EYİCE *- AMERİKALILARA ‘RUS’ SALATASI NATO Zirvesi konuşulmaya devam ediyor. İktidar başka, muhalefet başka konuşuyor. ‘Her şeyin hayırlısı’ dedikten sonra konunun başka ya da önemli bir noktasını anlatayım. Uluslararası toplantılarda konuşulanlar kadar önemli olan Ezop’tan bu yana hep yemekler, davetlerde ikramlar olmuştur. ‘Dil hikâyesini’ biliyorsunuz… Sevilenlere ve sevilmeyenlere çıkarılan ‘Dil’ yemeğini… Dilin önemi o günlerden bu yana yüzyıllardır hep özelliğini korumuş durumda. Şimdi size NATO zirvesini karıştıran salatadan söz edeyim. Menüde görenler şaşkınlığını gizleyemediği gibi konuşmalar kadar önemli olarak önemli Avrupa medyasında da yerini aldı. Kısacası; İspanya'nın Madrid kentinde düzenlenen NATO zirvesindeki restoranın menüsünde yer alan 'Rus Salatası' gündem oldu. ‘Ortalığı karıştırdı!’ diyenlerin sayısı da az değil… Verilen bilgiye göre; Uluslararası yetkililer ve gazeteciler restoran menüsünün en üstünde ‘Rus Salatası’ görünce şaşkınlığını gizl

JALİBON ÜRETİMİ BAŞKANIN MASASINDA

Resim
YAŞAR EYİCE *- BENİMLE GIRGIR GEÇMİŞTİ Ankara’da bir zamanlar İ. Melih Gökçek adında bir belediye başkanı vardı. Medyatikti… Öyle faaldi ki, ‘Kim tutar seni?’ denilince görev sahasını İzmir’e kadar uzatmıştı. İzmir’in şebeke sularını ‘siyanürlü’ diyerek bakanlığa ihbarda bulunmuştu. Ama o sırada Ankara’nın içme suyuna, kanalizasyon sularının karıştığı ve birçok kişinin hastanelik olduğu doğrudan bakanlık tarafından açıklanmıştı. Ben de, ‘Sen kendi işine bak!’ diyerek, Ankara’daki İzmir ve Egelilerin görüşlerini yansıttım. Bir de baktım, özelden bir mesaj göndermiş, aklınca ‘gırgır’ geçiyor ve ‘Sekreterimden randevu al, Ankara’yı gezdireyim…’ önerisinde bulunmuştu. Ben de ‘Sen istediğin zaman gelebilirsin. Randevuya gerek yok. Zamanın belediye başkanı Aziz Kocaoğlu sana belediye başkanlığını göstersin!’ yanıtını vermiştim. Bunları yazdım… Ama bir baktım, ‘Gitmez!’, ‘Koltuğunu bırakmaz!’ denilen İ. Melih Gökçek, doğrudan Reis’in talimatı ile bir gecede makamını da koltuğunu da kaybetti

NE BİÇİM DOKTOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- İNSAN OLMALI Sağlıkçıların hali ortada… Hemen her gün haklarında çeşitli söylentiler ve olayları duyuyoruz. Önceki gün beş yıllık bir doktorumuz ‘yardımcı olayım’ dediği kişilerin, ‘Ne biçim doktor?’ diye saldırılarına uğradı… Kaburgaları kırıldı… ‘Nedenini bilmeden!’ saldıran 10 sopalı kişi serbest kalırken, bu doktorumuz ‘diplomasını parçalayarak’, ‘Ben artık hekimlik yapmayacağım’ dedi. Sağlık Bakanı bile sabaha karşı tweet atarak karara itiraz edildiğini açıkladı. Öğrendiğime göre; Mesleğini bırakan doktorun ablası da kardeşi de kendisi gibi tıp mezunu… Dördüncü kardeş de tıp fakültesi öğrencisi… Şimdi size yine bir gerçekten söz edeyim: Cerrahın telefonu çalar, arayan hastane sekreteridir. ‘Buyurun sizi dinliyorum.’ der. ‘Sayın hekim, ağır hasta var, acele bütün işinizi bırakın gelin!’ ‘Geliyorum!’ diyen hekim telaşla yola düştü. Hekimi hastanede hastanın babası hışımla karşıladı: ‘Benim oğlum ölüm döşeğindedir, ne için bu kadar geç kaldınız? Sizin kendi oğlunuz o

TÜRKLÜĞÜ YÜCELTEN ATATÜRK İDİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- TÜRKLÜK ‘ATATÜRK’ İLE ORTAYA ÇIKTI Prof. Dr. Doğan Kuban’ın önceki yıllarda kaleme aldığı makaleyi yeni okudum. Fahri Islak paylaşmış, sanıyorum o da Osman Selim Kocahanoğlu’ndan almış. Doğan Kuban, özetle şöyle diyor: ‘Türkler, bozkırda at oynattıkları zaman çok devlet kurmuşlar. Fazla maddi iz yok. Fakat dünya coğrafyasını harmanlamışlar. Fethettikleri yerleşik ülkelerde, Çin’de, Hindistan’da, İran’da, Arabistan’da erimişler. Anadolu’yu fetheden Türkler o zamanki nüfusun onda birini geçmiyordu. Fakat Anadolu’yu Türk dilli yaptılar.’ Şimdi bir Türk evladı olarak devam ediyorum: *- OSMANLI NASILDI? ‘Fatih, fetihlerin Türk göçerleri tarafından yapılamayacağını ve yeni devletin Hristiyanlara da gereksinmesi olduğunu düşünerek, onları kiliseleri ile birlikte imparatorluğun vatandaşı yaptı. Anadolu ve Rumeli’de Rumlar, Ermeniler, Gürcüler, Lazlar Çerkezler, Balkan Slavlarından bazı gruplar, Arnavutlar Müslüman oldu. Osmanlı bir Müslüman devleti idi. Bir Türk devle

İKİSİNDEN BİRİ, YA İLİMLE YA DA ZULÜMLE!

Resim
YAŞAR EYİCE *- BEŞTEN BİRİYİZ! Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkânınız yoktur… Yani; hepimiz beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız… Bu bir iddia! Ama doğru… Çevre hayatımızda o kadar önemli ki, bunu herkes bilir… Çok iyi anımsıyorum; ‘Ayağımda kundura’ ile meşhurluğa ilk adımını atan şimdi İzmirli olan İbrahim Tatlıses, İngiliz BBC’de yapılan bir söyleşisinde, ‘Urfa’da Oxford vardı da mı gitmedik?’ demişti… Yani küsuru bir noktada iktidarlara bağlamıştı… Şimdi birçok üniversitemiz var ama meslek örgütlerine göre sadece binalar güzel… İçerilerinin güzel olması ise akademisyen sayılarına bağlı… Bence bir akademisyen ‘Doktor’ unvanını alın teriyle aldıktan sonra, önü açılmalı, abidik kubidik numaraları ile önleri kesilmemeli… Devletin kolaylıklar göstermesi, zorlukları kesmesi, sadece ve sadece araştırmalarına destek vermesi gerekiyor… Üst makamlar, önleri kesilenleri

BİRİ İNSAN, DİĞERİ İNSAN KILIĞINDA BİRİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- HEPİMİZİN BİR SÖYLEYECEĞİ VAR İyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır! Devam edeyim: ‘Dost’ gözyaşı değildir, akıp gitmez! Bir mevsim değildir, geçip gitmez! Bir heves değildir, gelip geçmez! ‘Dost’ bir ömür gibidir, ölünce bile bitmez! Şunu da söylemek istiyorum: ‘Ne zaman ki, bir kadını dişi değil, kişi olarak görürsek, işte o zaman uygar ve ahlaklı bir toplum oluruz…’ Geçenlerde, ‘katil’ olarak da yargılanan ama aklanan biri öldü… ‘Cenazeme kadınlar gelmesin’ buyurmuş… Kaç eşli olduğunu öğrenemedim… Ama öğrendiğim, bunun gibiler ve buna inananlar ‘doktora’ karşı, ‘Mühendise’ karşı, ‘okula’ karşı… Öyle ki, ‘Kızımı bir saatliğine bile olsa okula göndermem’ diyecek kadar geri zekalı… Şimdi size bir ‘insanlık dersi’ni anlatayım, Çeşme’nin önceki belediye başkanlarından ‘Hacı’ Nuri Ertan’dan bir alıntı yapayım; *- GÖNLÜ GÜZEL İNSAN Beyin ve sinir cerrahisinde birçok ilklere imza atan ve 2014 yılında dünyanın en iyi beyin cer

SEÇİM SANDIKTA KAZANILMAZ

Resim
YAŞAR EYİCE *- ASIL SAYDIKLARIM Memleketin hali de, vatandaşın hali de belli… Tuzu kurular da var, fırsatçılar ve menfaatçiler de… Vicdan sahiplerini unutmayalım… ‘Sahibinin Sesi’ plaklarını anımsatanlar da… Hiç unutmuyorum; ‘Yandaş basın’ derken, AKP’li bir arkadaşım aramış, ‘Diğerleri de (Yandaş) değil mi?’ diye sormuştu… Bakış açısı! Kıyıdan karşıya bakarken, ‘Karşı yaka!’ deriz… Ama oradan bize bakanlar da ‘Karşı yakadakiler’ diye anlatır, tanımlar… İşin özeti birçok konuda ikiye ayrılmış, bölünmüşüz… Ama herkesin ağzından düşmeyen tek bir görüş vardır: ‘Birlik ve beraberliğimiz bölünmesin!’ *- ANKETLER TARAFLI Bana bu güne kadar bir anket şirketi soru sormadı. Ama hepsi ‘Şu kadar kişi ile karşılıklı ya da telefonla yapılan ankete göre’ diyerek, gönüllerinden geçeni, halkın tabiriyle ‘Pompalamaya’ kalkıyorlar… Yani algı operasyonu yaratıyorlar… Koltuk o kadar güzel ve tatlı ki herkes onu ele geçirmek istiyor. Tabii ki o koltukta oturanlar da kesinlikle bırakmak niyetinde değil

HABERİ RAMADAN BEYDEN ÖĞRENDİM

Resim
YAŞAR EYİCE *- BORNOVA’YA GURUR MADALYASI Gençlik yıllarımızda bir dükkâna girdiğinizde sizi şu yazı karşılardı: ‘Müşteri velinimetimdir!’ Şimdi yok öyle bir şey! Peki bizim ‘velinimetimiz kim? Okuyucularımız! Takipçilerimiz! Duyarlı vatandaşlarımız! Yorum yapanlar ve sorunları dillendirmemiz, yetkililere duyurmamız için yaşadıklarını, duyduklarını anlatıyorlar, bildiriyorlar. Ama hep ‘canımızı sıkan haberler’ değil, pembe haberleri de sizinle paylaşıyoruz. Biliyorsunuz; Bornova’nın yerlisiyim… Babam da, dedem de, onun babası da Bornovalı… Pazar günü Ramadan Güler önemli bir bilgiyi paylaştı. *- GÜZELLİKLERİ DE PAYLAŞALIM Ramadan Güler şöyle diyor: ‘Bornova Belediyemize Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından verilen değerli bir ödül Avrupa Diploması. Böyle anlamlı ödüle layık görülen Bornova Belediyemiz ve Başkanımız Sayın Dr. Mustafa İduğ'u tebrik ediyoruz ve diğer Belediyelerimize örnek olmasını temenni ediyoruz.’ Demek ki, başkanları yöneticiler her zaman tenkit