Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CEHALET HER ŞEYİ YAPTIRIR

Resim
YASAR EYİCE *- SİYASİ POTPORİ! Bu güzel tatil gününde, biraz ‘Potpori!’ yapmak istiyorum. Ama ‘müzik’ üzerine değil, ‘siyaset’ üzerine, bilgiler, söylenenler ve anlatılanlar üzerinde potpori! Son dönemlerde karşılaşılan ve aynı zamanda merak edilen kelimeler içerisinde potpori gelmektedir. Özellikle internet üzerinden çok sık karşılaşılan sözcüklerden biri olduğunu ifade etmek mümkün. Özellikle müzik üzerinden ele alınması ile beraber, belli bir tür kapsamında öne çıkar. Halk arasında her ne kadar potpori olarak bilinse bile, aslında ‘potpuri!’ şeklinde ifade edilir. Bildiğimiz, şarkıları harmanlamak suretiyle söylemek potpori olarak ifade edilir. Genel olarak türküler üzerinden ele alınır ve buna bağlı şekilde değerlendirilir. Bu konuda sevilen müzik eserleri içerisinden seçilmiş olan bölümlerin sıralaması ile beraber potpori ortaya çıkarılır. Böylece birçok farklı türkü peş peşe, hızlı bir şekilde ve arka arkaya söylenir. Özellikle birçok türkücünün dile getirdiği ve değerlen

KILIÇDAROĞLU İLE ERDOGAN TÜM KOZLARINI ORTAYA KOYUYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- KARANFİL’DE ŞENLİK VAR! Saat 11.00’den itibaren Karanfil’de olacağım… ‘Karanfil’ deyince aklınıza ne ‘Çiçekçilerin Memleketi Bayındır’ veya ‘geleneksel çiçek festivali’ başlayan Karşıyaka gelmesin… ‘Karanfil’ İstanbul’da Beşiktaş’ın gecekondu mahallelerinden biri… Fatih Sultan Köprüsü’nden geçerek Avrupa kıtasına girdiğinizde, bir iki kilometre sonra sola baktığınızda ‘Beşiktaş’a hoş geldiniz’ yazısı ile bir zamanlar Ankara girişinde olduğu gibi onlarca gecekonduyu görürdünüz. Şimdi o gecekondular yok! Çünkü 300 yeni projeyi başlatan ve bitiren İstanbul’un formda Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün saat 12.00’de burada kentsel yenileşmeyi başlatıyor. Görmesem, bilmesem inanasım gelmezdi… Bizim Tepecik’teki (Yenişehir) Kuruçay nasılsa, orada da onlarca baraka veya kulübe şeklindeki içiçe geçmiş derme çatma sözde binalarda binlerce kişi yaşıyordu. Kimisi Kahramanlar’da demiryolunun bitişiğindeki evlerinin içinde olduğu gibi hayvanları ile neredeyse kucak ku

NARLIDERE YANGINININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- İZMİR’İ ÖNE ÇIKARDI Sabaha karşı uyandığımda telefonun saatine baktım, 05.15 idi… Takipçisi olduğum ve yorumlarına önem verdiğim Nadide Apaydın Akbulut ‘İZMİR NARLIDERE'DE BİR REZİDANS YANIYOR...’ başlığıyla şunları yazmıştı: ‘Bir süredir yangını izliyorum. 8 katlı bina cayır cayır yanıyor. O binayı biliyorum. İçini bilmem ama çelik kullanılarak yapıldığını bilirim. Ayrıca her balkonundaki saksıda duran zeytin ağaçlarını… Her geçtiğimde de bakardım o ağaçlara. ‘Zeytinlerin yeri neden balkonlar oldu?’ diye de kendi kendime sorgulamıştım. Yangın dış kaplamalardan ve zeytinlerden çıkmış. Bir görgü tanığı patlamadan bahsetti, muhabir de’ tüp patlaması olabilir mi?’ dedi. O binada tüp ne arar? Şu anda şiddetli sayılacak rüzgâr da var. Umarım diğer binalara sıçramaz, umarım can kaybı yoktur...’ Yazıyı benim okumamdan 7 saat kadar önce kaleme almış Nadide Hanım! Eminim bu siteyi bilmeyen İzmirli, hatta Urla, Ceşme, Seferihisar, Güzelbahçe ve Karaburun ile merkez

ÖNCE ÇEŞME, SONRA URLA, 15.30'da İSE İZMİR KILIÇDAROĞLU

Resim
YAŞAR EYİCE *- KADININ ADI YOK! Siyasette hava ısınıyor. Doğrular ile yalalar sahaya çıktı, başpehlivanlar gibi kapışıyorlar. Bazı iddialara ve söylemlere artık çoğumuz gülüp geçiyoruz. Şimdi de günün konusu, adını yeni duyduğumuz partilerden ‘Hüda Par!’ var. Önceki akşam Hizbullah’ın devamı ya da siyası yapısı olarak belirtilen bu parti için ‘Legal değil mi?’ diyerek savundu. Ama ben bu konuda önceki yıllarda çalışma ve araştırma yapan İzmirli dinamik gazeteci ‘Demokrat İzmir’in yönetici yazarı Ender Coşkun’dan birkaç özet cümleyi paylaşayım: Ender Coşkun’un güzel makalesini şu şekilde özetleyebilirim: Gazeteci Coşkun diyor ki, ‘HÜDA Par’ın sicilinde önce işkence, sonra domuz bağı var. Ve kadının adı yok!’ *- LAF DEĞİL GERÇEK… Şimdi isim vermeden yazacağım… Biraz merak sarıp araştırma yapmanızı istediğim için. Ama sonraki yazılarımda konuyu daha geniş ele alacağım: Bir insanımız, bir kahramanımız, bir yurtseverimiz yıllar önce, ‘Maraş bize mezar olmadan, düşmana Gülizar olmaz!’ d

CHP LOGOSUYLA APO ÇIKARTMALARI YAPANLARA SUÇÜSTÜ

Resim
YAŞAR EYİCE *- 14 MAYIS’TAN SONRA! Sevgili okuyucularım; Arzu ettiği bir isteğin olmasını isteyen kişi bunun gereğini yapmalıdır. Yani çalışmalıdır. Hepimizin başından geçti; Sınavda başarılı olmak isteyen öğrencinin derslerini çalışması gibi. İnananlar için bu ‘dua’ yerine de geçer. Yani bizler için sadece çalışmanın karşılığı vardır. Ama karşılığını her zaman alıyor muyuz? Çünkü karşımıza çoğu zaman öyleleri çıkıyor ki, bırakın çalışmanın, emeğin karşılığını almak, elimizdeki avucumuzdakilerini de hortumluyorlar. Bir de şöyle çalışanlar var! Bunun bir örneğini de Canan Kaftancıoğlu’ndan dinleyelim; Şaka değil, gerçek! ‘Akşam akşam çaresizlikten düştükleri duruma biraz da gülelim diyerek bir vaka paylaşayım sizlerle’ diyerek şöyle devam ediyor Canan Kaftancıoğlu; ‘Yer Sultanbeyli’nde bir matbaa… CHP logosuyla ‘İktidar olduğumuzda Apo’yu çıkartacağız’ diyerek sözde parti broşürü, Sticker bastırmışlar. Komik kısmı şimdi geliyor: Matbaa sahibi ve yöneticileri, ne hikmetse siparişi ve

CAMİİ YAPMAK MI, DOLDURMAK MI ÖNEMLİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- FELSEFE OLMAYINCA! Yakın yıllarda, aramızdan ayrılan; Mimar, mimarlık tarihçisi, akademisyen, ‘hocaların hocası’ Prof. Dr. Doğan Kuban'ın her zaman okunacak başucu yazısı şimdi yine gündeme getirildi. İnternette de dolaşan yazıya göre, yani Prof. Kuban, Ülkedeki bozulmanın nedenini de birikimiyle ortaya koymuş, kendisine göre; ‘TÜRKİYE, CEHALETİYLE ÖVÜNEN BİR ÜLKE!’ Sık gündeme getirilen, İstanbul’un en yüksek tepesine yaptırılan ibadethane için de şöyle diyor: ‘Çamlıca'ya inşa edilen cami konuşmaya bile değmez. Sultanahmet'in kopyası! Cami dediğin; cemaat uğradığı zaman cami olur, dağa tepeye cami yapılmaz, Anadolu'yu dolaşın, bulamazsınız…’ Ben de buraya iki laf ekleyeyim: *- ‘ÖNEMLİ OLAN CAMİ YAPMAK DEĞİL!’ İzmir’in efsane belediye başkanlarından, muhalifleri tarafından ‘Takunyalı!’ diye tanıtılan Dr. Burhan Özfatura, ‘Milli görüşçü’ olarak bilinir. İzmir’e ‘Ege Koop’ sayesinde, televizyon fiyatına binlerce konut yaptıran efsane belediye başkan

ŞARKIYI KAYBETTİĞİ KARISI İÇİN YAZDI

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÖZLEMLE BEKLİYORUZ Biz İzmirliler yıllardır, söz verilen ama bir türlü gerçekleşmeyen şu meşhur ‘Hızlı tren’ i özlemle bekliyoruz. Aynen ‘Yapılıyor!’ diye açıklama yapılan İzmir Körfezi’nin geçişini sağlayacak ‘tünel’ veya ‘asma köprü’yü olduğu gibi… Bir de ‘acil’ olarak açıklanan ‘İkinci’ ve ‘üçüncü’ Kuzey bağlantı yollarını… Olacak mı? Olacak tabi! Ama hangi gün, ay, yıl bilemiyoruz. Baksanıza Bayraklı sırtlarında yapılan ‘Şehir Hastanesi’nin açılış tarihi için kaç kez tarih verildi… Ama halâ bekliyoruz! *- HIZLI TREN BÖYLE OLUR ‘Hızlı tren’ denilince günün haberi geldi, uzak bir ülkeden ‘Komünist Çin’den… Çin Havacılık ve Uzay Bilimleri ve Sanayi Grubu tarafından Beijing’de (Pekin) düzenlenen ‘süper hızlı tren’ temalı tanıtım sergisinden alınan bilgilere göre, Çin’de ilk tam ölçekli süper iletken test yolculuğunu tamamlayan süper hızlı trenin hızının saatte bin kilometreye ulaşması bekleniyor. Yanlış yazmadım ve yanlış okumadınız. Saatte hızı bin kilometreye ulaş

BEDAVA BİR BAYRAM GEZİSİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÇİLE BÜLBÜLÜM ÇİLE! ‘Minik Serçe’ olarak bildiğimiz Sezen Aksu’nun ‘Ada Vapuru’ şarkısının sözleri aklımdan geçiyordu, Şeker Bayramı’nın ikinci günü Heybeli Ada’ya giderken… Ne diyordu şarkıda Sezen Aksu; ‘Ada Vapuru yandan çarklı, Bayraklar donanmış cafcavlı, Simitçi, kahveci, gazozcusu, Şinanayda yavrum şina şinanay, Şinanay şinanay hopa şinanay!’ Şarkıda söylendiği gibi; ‘Müslümanı, yahudisi, urumu’ da vardı, çok fazlasıyda! *- YİYEN de YİYEMEYEN de VAR İstanbul’da, ‘Şehir Hatları’ iç hatlar vapur seferlerinde Adalar Hatları Seferler listesine bakmak istedim, Bayramın ilk günü Trabya sahilinde kahvaltı yaparken. 15 gün önce İzmir’in ilk balatacı ve tornacılarından Bornovalı Mehmet Gülperçin ile sevgili eşi Gülten Gülperçin’le aynı yerde kahvaltı yapmıştık. Bizim felsefemizde, düşüncemizde ‘Yediğin içtiğin sende kalsın!’ prensibi ve disiplini olduğu için Tuncelili Garsona ‘boş masada otururken’ poz vererek, görüntümüzü çektirmiştik. Şimdilerde, bizim gibilerin kes