Kayıtlar

Kasım, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İZMİRLİLER DE İSTİYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- BAŞSAĞLIĞI ve SABIR Irak'ın kuzeyinde Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerin saldırısında Piyade Uzman Çavuşumuz Mustafa Yıldız Şehit oldu. Şehit Uzman Çavuş Mustafa Yıldız son yolculuğuna memleketi Samsun'un Vezirköprü ilçesinde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Bunun yanı sıra Uzman Çavuşlarımız Eyyüp Uğurlu, Hakan Köroğlu ve Mustafa Işık’ta aynı operasyonda Şehadet mertebesine erişti. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu kaybımızda, Şehitlerimize Allah'tan rahmet, Şehitlerimizin kederli ailesine, Yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır diliyorum. *- İZMİRLİ DEPREMZEDELER DE İSTİYOR Dini kitaplara göre sorgulama ‘Hazreti İbrahim’ ile birlikte ortaya çıktı. Ailecek ‘put’ yapıyor ve bunlara ‘ilah’ diye satıyorlardı… Hani filmlerde gördüğümüz gibi putlara tapanlar vardı, özellikle daha insanlığını öğrenememiş, bir adım gelişmemiş toplumlarda. Hazreti İbrahim, babasına ve ailesine karşı çıkmış, ‘Böyle şey mi olur?’ demişti. Şimdi ise sorgulama n

REKABET DEĞİL, EBEDİ DOSTLUK

Resim
YAŞAR EYİCE *- EBEDİ DOSTLUK İzmir'in tarihi iki kulübü Göztepe ile Altay arasında oynanan derbi maçta yaşanan üzücü iki olayın ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, iki kulübün başkanlarını Egemenlik Evi'inde konuk etti. Göztepe önceki başkanı Mehmet Sepil ve Altay Başkanı Ayhan Dündar'ın yer aldığı zirveye, Karşıyaka Başkanı Turgay Büyükkarcı, İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK) Başkan Yardımcısı Fatih Taner ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Hakan Orhunbilge de eşlik etti. ‘İzmir kulüpleri arasında ezeli rekabet değil ebedi dostluk var’ vurgusu yapan Başkan Soyer, “Hepimiz, gönül verdiğimiz renklerin sevdalısıyız. Yaşadığımız münferit ancak ders alınması gereken iki olay, İzmir kulüpleri arasında yüz yıldır devam eden dostluğu asla zedelemez aksine güçlendirir. İzmir’deki spor kulüpleri başkanları, futbolcuları ve aileleriyle büyük bir organizasyonda buluşmak ve kardeşliğimizi pekiştirmek istiyoruz” dedi.

İSTEDİĞİNİZİ YAPIN

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÇOK AYIP! Çok konuşulup gündemde tutulduğu için ben kısaca özetleyeyim; ‘İş insanı Mehmet Nuri Ersoy, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a, Bodrum'daki otel arazisini 115 bin metrekare büyütmek için başvuruyor. Turizm bakanı Mehmet Nuri Ersoy, iş insanı Mehmet Nuri Ersoy'un başvurusunu onaylayıp, 2.5 milyon euro teşvik primi veriyor….’ İşte konu bu kadar basit! Ne sinirlenin, ne de gülün… Devamı da var… Şimdilik bu kadar… Ama sakın dedikodu yapmayın… Bu kadarla kalın, siz ev ekonomisini düşünün… *- OLAYIN ÖZETİ Tabii ki yandaşlar görmedi, görmezden geldi… Önemsemiyor gibi görünüyorlar ama çuvaldızı da ellerinden bırakmıyorlar. Bilmeyene, duymayana yine bir özet yapayım: Milletimizi en geniş yelpazede temsil eden Altı Siyasi Parti Genel Başkanı Demokrat Parti ev sahipliğinde bir araya geldi. Altılı Masanın bu toplantısı öncesinde, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi büyük bir heyecan ile kamuoyuna tanıtıldı. ‘Bizler Türkiye’nin yılla

GENÇLER OKUMALI

Resim
YAŞAR EYİCE *- NE ZAMAN EVLENMEMELİ? Yazar Betül Ak Örnek, ‘Evliliğin Üç Hali’ adlı yeni kitabıyla evliliği her boyutuyla ele almış. Üç ayrı bölümde evliliğin her aşamasını sağlıklı bir şekilde yaşamamız için ipuçları veriyor. Belirttiğine göre; Evlenmek için en doğru zamanın bir netliği yoktur. İnsan canlısı kendi biricikliği içinde farklı kişilik ve hayat şartlarında mücadele verirken ortak noktada doğru bir zaman olamaz ama bazı koşullar var ki o koşullara ulaşmadan evlenmek sağlıklı karar değildir. Sağlıklı bireyler kendini ve partneri hazır olduğunu hissettiğinde evlilik düşünürler ama adaylardan birinin normalden farklı bir durumdayken verdiği evlilik kararı doğru bir karar olamaz. Peki hangi durumlar evlilik kararı almak için doğru zaman değildir? Bunları da şöyle sıralıyor: Sevdiğin birini kaybetmişken (olum ya da ayrılık), Mutsuzken, ‘Yasım geçiyor evlenemem!’ diye düşünürken, Kafan karışık olduğunda, Ailen ve akrabalarının baskısından kurtulmak istediğinde, Çocuk sahib

AĞLATAN VASİYET

Resim
YAŞAR EYİCE *- ŞEHİDİN AĞLATAN VASİYETİ İstemiyorum, içimden gelmiyor ama yazmak mecburiyetindeyim. Son 3 şehidimizi belirtecektim ama gözlerimi yine ıslattığı için öncelikle bir şehit vasiyetini paylaşacağım. Daha geçen gün bir başka şehidimizin silah arkadaşlarına ‘Benim için bir fakir kız çocuğunu okutun’ deyişini yazmıştım. Pençe-Kilit Operasyonu sırasında şehit olan Duabey Onur Öztürkmen'in sosyal medyada yer alan Tüm kıyafetlerimi yoksul insanlara verin. Fakirlik nedir bilirim ben, paylaşımı yürekleri dağladı. Türkiye şehitlerine ağlarken, Pençe Kilit Operasyonu sırasında şehit olan Gaziantep'in Nizip İlçesi nüfusuna kayıtlı Teğmen Duabey Onur Öztürkmen son paylaşımlarından birinde şöyle diyordu: 'Erken ölürsem, canımdan çok sevdiğim iki, üç arkadaşım var. Beni o gece yalnız bırakmasınlar. Tüm kıyafetlerimi yoksul insanlara verin. Fakirlik nedir bilirim. Anneme sonradan söyleyin. Bu haberi kaldıramaz. Yaşayamadığım bir gençliğim var benim. Doğru düzgün gideme

GİRESUN'DAN HABER VAR!

Resim
YAŞAR EYİCE *-ÇOK ÜZÜLDÜM, ÇOK Emin Eyice Giresunlu… Soyadımız aynı… Giresun’un Soğukpınar’ından… Beldenin neredeyse yüzde 80’i CHP’li… Zaten Giresun’da, daha doğrusu Karadeniz’de CHP’li belediye de son seçime kadar yok denecek kadar azdı. Soğukpınarlılar İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni grup halinde ziyaret ettiler. ‘Biz İzmir ile kardeş şehir olmak istiyoruz!’ dediler. Doğu’dan ya da başka yerlerden gelmedikleri için, ki böyle olduğuna inanıyorlar, tabii ki elleri boş döndüler… Kendi yağları ile kavrulmaya devam ettiler. Hatta biz Bornova Küçükparklılar bir ara Hikmet Kumak, Nevzat Karagülle, rahmete eren emekli başkomiser Eray Karaca, Can Kardeşlerden Sezgin- Aynur Can ve birçok isim ‘Ziyarete gidelim!’ diye konuştuk ama olmadı… Hatta birçok kişi Giresun Soğukpınarlı ‘Eyice’lerin akrabam olduğunu sandılar. Karadeniz siyesetini ve geilişmeleri de çoğu zaman bu Eyice’lerden alıyorum. Bu notu geçtikten sonra devam edeyim… Emin Eyice az önce ‘Güce’ isimli yerel televizyon sayfasını gön

DÜZGÜN KARAKTERLER

Resim
YAŞAR EYİCE *- 10 LİRA FARK! Her zaman tenkit edecek değiliz ya, güzelliklerden de söz etmek lazım. Saadet Partili olduğunu belirten, ‘Hayata Değer Kadınlardan’ Duygu Hanım ‘insanca yaşam’ diyerek başından geçenleri yazıyor. Son anlatımı ilgimi çekti. Haftaya güzel düşüncelerle girelim, diye yazdıklarını paylaşmak istedim: Söylediği şuydu: ‘Akşam saat sekiz gibi annemlerin semtinde mevcut terzi dükkânına uğradım. Kapatma vakitlerine az kaldığı için ‘Bu saatte bir ricam olacak mümkünse!’ diyerek tadilat rica ettim. Terzi Bey ‘Ütüyü kapattım, keşke erken gelseydiniz’ dedi ‘Burada misafirim uzaktan geldim” deyince, ‘tamam’ anlamında başını salladı… Hesabı öderken, fazladan ‘10 lira daha!’ verdim. Parayı aldı, kızıma döndü, ‘Bu parayla benden kendine bir çikolata al’ diyerek kızıma verdi. Dua ve teşekkürlerle çıktım. Bizimkilere dedim ki ‘Bu kim yahu, bu nasıl, ne güze esnaf!’ Annem babam öve öve bitirmediler hem işini, hem gani gönüllülüğünü Böyle esnaflar, böyle insanlar hürmetine

YALNIZ KONYA'DA MI?

Resim
YAŞAR EYİCE *- KORKU, ENDİŞE, HEYECAN…. Veteriner Duygu Kahraman paylaştığı kedi fotoğrafının altını şunları yazmış; ‘Bakın, ben hayatımda korkmuş çok kedi gördüm. Muayene masasında gördüm, korkudan altına kaka yapan kediler gördüm. Yani kedinin korktuğundaki yüz ifadesini çok gördüm. Canı acıyan kedi gördüm. Arkadaşlar bu korku değil. Bu başka bir şey, ben bu bakışı ömrümde görmedim…’ ‘Ne olabilir?’ diye ben de fotoğrafı inceledim; Bana göre ‘Korku ile karışık bir merak!’ var… Biz nasıl korkuyorsak, tabi ki hayvanlar da korkuyor… AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa süre övdüğü ve ‘örnek’ gösterdiği Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan barınağındaki görüntüler büyük tepki gösterdi. Cuma akşamı tutuklanan iki görevli, ‘Bize saldırdı!’ diyerek kendilerini savundular. Suçları, köpekleri kürekle başlarına vura vurarak, yani orantısız güç kullanarak, acı içinde öldürmeleriydi. Yalnız Konya’da mı? Partili partisiz tüm belediye barınaklarından bu tür gö

KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN

Resim
YAŞAR EYİCE *- KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN Siyasette, iç kısır çekişmelerde, asılsız söylemlerden, yalanlardan dolanlardan neredeyse kafamızı sıyıracak hale geldik. Günler aylar geçiyor, ama nedense bir türlü içimizi, kafamızı rahatlatacak bir habere bilgiye muhtaç hale geldik. Bu tatil gününde ben de sizin kafanızı daha fazla karıştırmamak, ‘haklı haksız!’ diye ayırım yapmadan bir güzelliği paylaşayım. 1 Aralık’ta, yani yılın son ayının ilk gününde İzmir önemli bir karma sergiye hazırlanıyor. Küratörü Dr.Yıldız Arun… Evet yanlış okumadınız, ‘Tıp Doktoru’ Yıldız Arun… Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden emekli olur olmaz, gençliğinden bu yana boş zamanlarında ilgi alanı olan resme merak saran Yıldız Arun İzmir’i yurt dışındaki birçok uluslararası sergide özel davetli olarak gördük… Şimdi hem eserlerini sergiliyor hem de çok önemli bir görevi üstleniyor. İzmir’in diğer şehirlerden, örneğin İstanbul’dan da öteye taşıyor. Reklamı yok… Emeği çok… Fransa’dan Güney Kore’ye kadar, Arnav

VEFASIZLIK BU KADAR OLUR

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÖĞRENİNCE SEVİNDİM Geçenlerde ‘Hüseyin’ adında bir il emniyet müdürlüğünden söz etmiştim. Ne kadar disiplinli olduğunu ve ciddi çalıştığını anlatmaya çalışmıştım. Kim bu Emniyet Müdürü? Hatta yazımda ‘Tireli’ yani İzmirli olduğunu da belirtmiştim. Emniyet Teşkilatı bilir… İzmir’den sonra İstanbul’da da 15 Temmuz’a kadar İl Emniyet Müdürlüğü yapan Hüseyin Çapkın’dan söz etmiştim. Sonra aynı dönemde çalıştığı Vali ile birlikte tutuklandı… Suçlama çok ağırdı; ‘Fetöcü!’ denildi… Sanıyorum bir ben bir de yine İzmirli bir başka meslektaşım, ‘Bunda yanlışlık var!’ yazmıştık… Benimi birkaç tane daha lehinde yazım vardı… Eminim görmemiştir, bilmiyordur… Bugün doğru yazdığım ortaya çıktı… En üst yargı, tüm isnatların yersiz olduğunu ve hakkında mahkemece yanlış karar verildiğini açıkladı… Yani ‘temiz’ kağıdını aldı Hüseyin Çapkın! Peki bunu kim biliyor? Çünkü öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, bir de mahkeme ‘suçlu!’ diye karar veriyorsa o kimse ile ilişkimize hemen keseriz. Başları

HAK YEMEDE ÜSTÜMÜZE YOK

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÖZEL BİR MESLEK Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, cumhuriyetimizi ileri, uygar bir seviyeye taşıyan ve cumhuriyet değerlerine bağlı gençler yetiştiren değerli öğretmenlerimizin ve ailelerimizin eğitmeni (öğretmeni) kabul ettiğim tüm kadınlarımızın günlerini yürekten kutluyorum. 24 Kasım Öğretmenler Gününüz kutlu olsun… İyi ki varsınız… Hepimiz biliyoruz; Hiçbir öğretmen, sabah, öğrenciler gibi karanlıkta evlerinden çıkarken ‘İşe gidiyorum!’ demez. ‘Okula gidiyorum!’ der… Bu önemli ayrıma dikkat çekmek istiyorum. Öğretmenlik özel bir meslektir. Hakları ödenemez, sevgili öğretmenlerimizin… Öğretmenlerimize minnettarız… *- AT GÖZLÜĞÜ İLE BAKMAYALIM 10 gün kadar önce, konuyu ilk gündeme getiren AKP’li bir İzmir Milletvekili oldu. Daha önce gündem Buca idi… Gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi, isterse CHP ve muhalefet partileri ve odalar, dernekler hemen herkes kaldırılan Cezaevi alanının halka açık yaşam alanı olması için bakanlığa karşı mücadele veriyor

KÖPEKTEN AL HABERİ!

Resim
YAŞAR EYİCE *- İZMİR’in NÜFUSU ARTABİLİR Düzce depremi olduğunda İstanbul’da idim… Ben duymadım, hissetmedim.. Ama aynı dakikalarda, evde bulunan ‘Pekmez’ isimli köpek sürekli havladı, bir o yana bir bu yana gitti geldi. Belirttiklerine göre, böyle bir hali hiç görülmemiş… Demek ki, bizim hissetmediğimiz yer sarsıntısını o hissetmiş, bir yandan da bizi uyarmaya çalışıyordu. Yine ilk kez ev sahiplerinin yedi yaşındaki oğullarının yanına gitmiş ve sabaha kadar onu yalnız bırakmamış. Bunu da ‘koruma’ duygusuna bağladık… Hayvanların ne kadar insanlara bağlı olduklarını anlatmaya çalıştım bu küçük olayla… Hem uyarı görevini yapıyorlar, hem de koruma görevini üstleniyorlar… Belki de bundan böyle, ‘Çocuktan al haberi, yerine, Köpekten al haberi!’ diyen olursa yanlış söylememiş olacak… Şimdi bir başka gerçeğe bakalım; Depremin şiddeti az değil… Ama sonuç düşündüğümüz ve beklediğimiz gibi olmadı... Bu neyi gösteriyor? ‘Evlerinizi deprem güvenli inşa ederseniz depremde fazla yara almazsınız.

AYNI KAPIYA ÇIKIYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- DAHA ÇOK YAZARIZ Şimdi size bir ‘siyaset masalı!’ anlatacağım! Önce ‘kınamalardan’ söz edeyim! Tanju Özcan şöyle diyor; ‘Makam ve mevki uğruna parti değiştirenlerden olmadık çok şükür. Nazilli Belediye Başkanını kınıyorum… Siyasetçi ilkeli olmalı… Ben eleştirdiğim CHP yönetimince 1 yıl süreyle ihraç edildim! Birileri bizi de süslü tekliflerle davet ediyor. Ama bir yere gitmiyorum. Çünkü omurgalıyım!’ Konuyu bir de milletvekilliği de yapmış bir meslektaşımızın ağzından dinleyelim: Barış Yarkadaş da şöyle diyor: ‘CHP, Nazilli Belediye Başkanlığı’nı rahatlıkla kazanabilecekken, aday çıkarmadı ve İYİ Partili Kürşat Özcan’ı destekledi. Özcan kazandı. Özcan, 3 Meclis Üyesi ile AKP’ye katılıyor. Böylece Aydın Büyükşehir’de çoğunluk AKP’ye geçiyor. Neresinden tutsan elinde kalıyor…’ ‘Siyaset bu!’ deyip geçeceğim ama bu tür transferlere ben de kesinlikle karşıyım… Ama bizim sözümüz geçmiyor ki… Vatandaşın geçiyor mu? Kesinlikle hayır… Menfaat ve beklenti olduğu sürece bu bö