Kayıtlar

Mayıs, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GALATASARAY KUTLAMALARI İLE ÖZLENEN TABLOYU YAŞATTI

Resim
YAŞAR EYİCE *- ‘BİRBİRİMİZİ ASLA SATMAZDIK!’ Meryem Fidancı’nın takipçilerindenim… O da benim yazılarıma yorum yapıyor… Bugün bazı anımsatmalar yapmış Meryem Fidancı… Bir ikisini sizinle paylaşayım; Çoğunuz biliyorsunuzdur ama düşünüyorsunuzdur ama yine de olsun… Aklıma böyle durumlarda hep Turgut Özal ile siyasete atıldığının ilk zamanlarında yine rahmetli İzmir’in merkez Konak ilçesinin kurucu başkanlığını yapan Süha Baykal ile sohbet ederken şöyle demişti, mealen ya da özetle: ‘Bir lafı 10 kere tekrarlamalısın… Ancak anlatırsın!...’ Her şeyin, herkese anlatılmayacağını öğrenene kadar, çok tanışacak, çok konuşulacak ve çok yanılacaksın! Yanılmak da bizlere mahsus, tabii aptallık da, kandırılmak da… Ne diyor, Meryem Hanım; ‘Kalbinin peşinden git ama beynini de yanında götürmeyi unutma!’ Sabahattin Ali’nin sözlerini de anımsatmış; ‘Yere düşen ekmeği hemen alıp üç kez öperdik. İyi çocuklardık! Yağ satardık, bal satardık! Ama birbirimizi satmazdık! Ne güzel yıllardı!’ Nedense hep eskiy

'OH.. OH...'LU GÜNLERE DOĞRU...

Resim
YAŞAR EYİCE *- BİZİ BİTİRDİLER! Bazı köy düğünlerinde ve özellikle Karadeniz bölgesinde de sık rastladığımız bir eğlence var. Silahları ateşlemek! Bir ara futbol müsabakalarından sonraki kutlamalarda da yaşadık ve akıl almaz olayı. Herhalde, ‘At, avrat, silah!’ sistemini beyninde yaşatanlar halâ var… Şimdi bunu önceki gece birçok kentte olduğu gibi İzmir’de de yaşadık. Bornova’da, Karşıyaka’da, Alsancak’taki arkadaşlarımızın, söylediklerine göre, ‘Silah seslerinden çekinerek perdelerini çekip, konutların iç kısımlarında oturmuşlar…’ ‘Korktuk!’ sözcüğünü çok kişiden duydum… Tuhaf giyimli insanların ‘Şükür namazı’ nı meydanlarda kılanların görüntülerini de göndermişler. ‘Allah kabul etsin’ ama böylesi hiç yaşanmamıştı. Sadece anımsadığım, Karşıyaka’da bir kişi seccadesini tramvay raylarının arasına sermiş, dini vecibesini camide, mescitte ya da evinde değil de yeşillikler arasında eda etmeyi tercih etmişti. Vatman da, yolcular da ‘Sinemadaymış’ gibi 15 dakika ara verdiler, seyahatlerin

GÜCÜN SEMBOLÜ; 'GÜLÜMSEMEYİ' SAKIN BIRAKMAYIN

Resim
YAŞAR EYİCE *- SİNEKLERE KANITLAYAMAZSINIZ Bir zamanlar Demokrat İzmir Gazetesi’nde birlikte çalıştığım, başyazar, düşün insanı, şair Atilla İlhan ne demişti, bir eserinde; ‘Bunca yıl sönmemiş umudum, Nisan değilse mayıs, Perşembe değilse pazar…’ Yaşamın özeti işte bu üç satırda… Özgür Kaplan’ın hatırlattığı gibi; ‘Yine iyi gelecek. Yine baharlar gelecek…’ Umutsuz yaşanmaz ki! Tüm amacımız, ‘Her şey daha güzel olsun!’ diye. Bir şeyler olacak yarın! Duruşundan belli, kırdaki atların, bulutların koşuşundan belli… Kazışından köstebeklerin toprağı, karıncaların telâşından belli; Bir şeyler olacak yarın! Belki bir tomurcuk, belki bir ağacın düşen yaprağı, belki de bir çocuk… Pek o kadar göremesek de uzağı! Kuşların uçuşundan belli; Bir şeyler olacak yarın…’ Bu da ‘dürüst’ devlet adamı, efsane Başbakanlardan, ‘Karaoğlan’ Bülent Ecevit’ten… *- AŞAĞIYA BAKAN! Şimdi de sıra bir Türk masalında! Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, memleketin birinde bir uçurtma varmış, göklerde salı

PİŞMAN OLMAMAK İÇİN İYİ DÜŞÜNMELİYİZ

Resim
YAŞAR EYİCE *- OY NAMUSTUR 15 Mayıs’ta yazdım: AKP’nin barutu bitti! Son atımını da kullandı… Yani bir oy dahi attıramaz, diye… Ama daha sonra ‘Yanıldım!’ dedim. Çünkü; yeni vatandaşlık verilenleri unuttum. İki gün önce de, bunlardan birini, Arapça yüksek sesle neredeyse 100 metre uzaktan bile duyulacak volümle nasıl kahkaha atarak, bizlere müstehzi bakarak konuşmasını ve tüm otobüs halkını sinirlendirip bir noktada tahrik ettiğini anlatmaya çalışmıştım. Ve iki milyonluk farkın Kemal Kılıçdaroğlu lehine sonuçlanabileceğini de aynı gün yanı 15 Mayıs’ta kapanabileceğini, bunun da İzmir, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, CHP’li Büyükşehirlerde muhalif oyların yüzde 10 arttırılarak otomatik olarak öne geçileceğini yazmıştım. Yani belli yerler ve düşünceleri bir yere yatkın, mühürlü olan yerlerde değil, güzelliğin kendi mahallesinde aranmasının doğru olduğunu anlatmıştım. Bugün Murat Eştürk ile Hürol Dağdelen’den gelen bir anlatım bu tezimi kuvvetlendirdi: Tarihi olay ve İzmir’in önem

60 YIL ÖNCESİNE DÖNDÜK: 'VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ!'

Resim
YAŞAR EYİCE *- ‘VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ!’ Çocukluğumuzda, annemle birlikte gerek Çiğli’ye, Halkapınar’dan aktarmalı olarak gidip Bornova’ya dönerken, gerekse biraz daha büyüdüğümüzde, yani okuma yazma bildiğimiz zamanlarda buharlı lokomotifin çektiği tren vagonlarında şu tabela asılıydı: ‘Vatandaş Türkçe konuş!‘ Hatta bazı vagonlarda bu tabelalarda bile düzgün olmayan bir şekilde yazılmış, hatalı sözcükler de olurdu… Konuyu daha iyi anlatabilmek için, şöyle bir örnek vereyim: Vagonların dışında da, gittiği yere ait tabelalar vardı… Bazılarında ‘Çiğli’ yazardı, bazılarında da ‘Çiyli!’ ‘Türkçe’ derken de, bazılarında ‘ü’ bazılarında ‘u’ harfi kullanılıyordu. Şunu da söyleyeyim: Yani 60-70 yıl önce bazı genel müdürler ‘İlkokul’ mezunuydu… İsim bile verebilirim, şu zamanda bile… Bornova’da Belediye Başkanı Etem Pekin’in, eşraftan Mustafa İnce’nin ve diğer ileri gelenler (CHP ve Demokrat Parti yöneticileri Başbakan Adnan Menderes’i ziyaret ederek Ege Üniversitesi’nin kurulmasını sağladıkları

ZAFER, KILIÇDAROĞLU'NDAN YANA...

Resim
YAŞAR EYİCE *- ZAFER, KILIÇDAROĞLU’NDAN YANA Bilirkişi ‘Google’ amcaya soralım? ‘Türk kızlarını, kadınlarını’, seks tacirlerini kimler arıyor? Tabii İngilizce olarak… Afganlılar, telabanlar, Araplar önde… Ben biraz daha geriye gideyim! Avrupalı sapıkları inceleyin bakın? Bunu da araştırmacılara sorun? ‘Seks turları!’ düzenleniyor… Nerelere? ‘Haydi gidiyoruz Müslümanları S.’diye… İnanılacak gibi değil, değil mi? Bir de birileri çıkmış, ne diyor? ‘Dul ve kimsesiz kadınları sahiplendireceğiz!’ diyorlar… Sanki bizim kadınlarımız köpek! Ya da hayvan! Peki sahiplenip ne yapacaklar? Bunlara yemek mi verecekler, yoksa anlayanın anlayacağı gibi ‘eş mi?’ bulacaklar… Sonra da ‘Boş ol!’ deyip, kendisini beğenen bir başkasını, bir Afganlı, ya da Habeşliyi veya Arap’ı mı getirecekler… Perde arkasına, madalyonun diğer yüzüne bakınca ben bunu anlıyorum. Sosyal devlette, çoluk çocuğa, muhtaçlara devlet sahip çıkar… Yalancı dindarlar, sahte montajlarla videolar uygulayanlar değil… Çocukları, gençleri

28 MAYIS İÇİN MAHALLE MODELİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- GÜNÜN ANALİZİ ALİ ENGİN’DEN Bugün İzmir’de olacak, başka bir yere gitmeyecektim. Sadece siyasette önem verdiğim bir isimden Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’den söz edecektim. Öyle bir siyasi analiz yaptı ki, bunu televizyonlara ‘uzman’ olarak çıkanlar bile görmüyor, ya da beceremiyor. Ama önce günceli konuşmak için kısa süreliğine önce Ankara’ya gidelim! Yani bir yönde birçok İzmirlinin moralini bozan bir gelişmeye!... ‘Hür-Par’ı da içine alan AKP’ye, ‘Cumhur İttifakı’nın 28 Mayıs’taki ‘Referandum’ değerindeki seçimde adayı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldıklarını ilk turdaki Cumhurbaşkanı adaylarından Sinan Oğan, ‘istişare (!)’ sonucu aldıklarını açıkladı. İkinci tur için ‘pazarlık yapacağını’ söylediği için bu sonuç benim gibi düşünenler için ‘Beklenmedik’ bir gelişme değil. Bornova Küçük Park’tan Sezgin Can’ın da ‘Azeri Petrolleri ve Sinan Oğan ve İlham Aliyev!’ denklemine şimdilik girmeden, kulis bilgilerini aktarmadan, bunlara ‘S

BUNLAR HAYVANLARIN DA DÜŞMANI

Resim
YAŞAR EYİCE *- KEDİLERİ BİLE KULLANIYORLAR Biraz da ‘kara bulutları’ dağıtalım. Bunu da Vildan Hanım’ın kedilerinden söz ederek, örneğin ‘Kara Kedi’yi anlatarak yapalım: Kara kedilerle ilgili batıl inanç herkesçe bilinir ama belki de herkes bilmiyordur, her zaman böyle olmadığını aslında. Onlar her zaman kutsal hayvanlar olarak kabul edilmiştir. Eski Mısır'dan bu yana siyah kedinin ilahi özellikleri barındırdığına inanılıyordu. Mısır dini tanrı Bastet'i bir kedi olarak tasvir etmiştir. Tarihin başka zamanlarında, örneğin, yeni evli bir çift, sokaklarında siyah bir kedi ile karşılaşırsa, refah ve mutlu bir evlilik yapacaklarına inanılırdı. Denizciler bile gemide siyah bir kedinin olmasının uğurlu olduğunu düşünüyordu.. Ama bizde genellikle belirttiğim gibi ‘kara kedi’ iyi olarak algılanmaz. Hatta bize çocukken, ‘kara kedi görürsen yolunu değiştir!’ derlerdi. Bunların hepsi hurafe… *- BÜYÜK DEĞİŞİM Tarihin derinliklerine girelim: Dünya tarihinde kedilerden başka, önce tanr

KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANI, AKP'LI KINIK'TA OY PEŞİNE DÜŞTÜ

Resim
YAŞAR EYİCE *- HER ŞEY SİZİN ELİNİZDE! Kılıçdaroğlu taraftarları da Erdoğan taraftarları ve sevenleri de son viraja hızlı girdi. Hesap ortada ‘güven oylamasını’ yani seçimi kazanmak… Tabii ki çeşitli planlar, stratejiler mi yaşama geçiriliyor. Kınık’ta AKP’li bir doktor belediye başkanı var. Bir zamanlar orada o başkan doktor gibi bir başka Bornovalı Doktor Ali Kertiş vardı. Hemen yanı başında yolların kesiştiği noktada da Bir Başhekim Doktor vardı. O da Bornovalı Cerrah Doktor Enver Dizdar idi… Zaten daha düne kadar ve hatta şimdi Bornova’da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu binlerce doktor yalnız Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında şifa dağıtıyorlar. Şimdi bir başka doktor, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay Kınık’a çıkarma yaptı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bile özel olarak geldiği ve halka hitap ettiği Kınık’ta vatandaşa şöyle seslendi CHP’li Dr. Cemil Tugay; ‘Üretici toprağını terk etti, esnaf kepenk indirdi. Değişim zamanı gelm

SİNİRLER GERİLDİ, BİR OYUN HESABI BİLE YAPILIYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- TEKRARLIYORUM; ‘ADAM KAYBETTİ! Doğan Karabulut benim içini çok önemli genç meslektaşlarımdan biri. Hatta en önde gelenlerden… Makalelerini keyifle okur ve çoğuna da yanıt vermeye çalışırım. Kendisini ‘Cesur Kalem’ olarak nitelediğim Doğan Karabulut’un özellikle ‘Ters köşe’ yazılarına, isabetli görüş ve bilgisine hayran olduğumu da belirteyim. Aynı zamanda ‘televizyoncu’ olan, yaptığı programlarla halkımızı aydınlatma görevini en iyi yapan ustalardan biri Doğan Karabulut… Son yazısına yorum yapmadım… Sessiz kaldım. Çünkü benden de söz etmiş… Bir cümlesin paylaşayım: “Emre Kongar, Yaşar Eyice ve benden (Doğan Karabulut) başka ‘Kılıçdaroğlu kazanabilir’ diyene rastlamadım desem yeridir.’ Ben, her şeye rağmen yine de ‘Kılıçdaroğlu kazanacak, 13. Cumhurbaşkanı olacak’ diyorum, ısrarla… 14 Mayıs seçimlerinin ertesi günü, milyonlarca kişi ‘Ah vah’ diyerek ‘Kaybettik!’ diye üzüntülerini paylaşırlarken, benim yazımı okuyun bakın, ‘Adam kaybetti!’ dedim. Çünkü rakamları irdeledi