BAŞKA YERDE YOK

YAŞAR EYİCE *- BİR ROZETLE AKP’Lİ OLDU! Haber şöyle: ‘Torbalı’nın yeni başkanı Tekin!’ CHP’li Belediye Başkanı İsmail Uygur kısa süre önce vefat edince Belediye Meclisi 27 Nisan Salı günü valiliğin talimatı gereği toplandı. Sonuç ancak üçüncü turda salt çoğunluk ile alındı. Seçimde CHP’nin adayı Mithat Tekin, Cumhur ittifakının adayı ise Özgür Erman Çağlar idi… Halide Demir Polatlı’dan öğrendiğime göre; 18 meclis üyesi bulunan CHP'nin, ilk tur oylamada bir DEVA'lı meclis üyesinin de CHP adayı lehine oy kullanacağını açıklamasına karşın, 2 meclis üyesini fire verdiği sonucu ortaya çıktı. Cumhur İttifakı adayı Çağlar, Cumhur İttifakı'nın toplam 12 üyesinden 3 oy fazla almış oldu. İkinci ve üçüncü turlarda CHP’li Mithat Tekin oyunu bir arttırdı ve rakibinin 14’e düşmesini sağlayarak Başkan vekili oldu… Demek ki, CHP’nin Menemen’deki bunalımı burada da sürdü… Ve son durum şu: *- İDEALİST BİR PARTİLİ CHP Torbalı Meclis Üyesi Mustafa Akbıyık partisinden istifa ederek AKP

YAŞAR EYİCE *- ‘DURAN ADAM’DAN ÖNCE Gaziemir’deki ‘Çernobil’ denilen atık alanını ilk kez 2 binli yılların başında genç gazeteci Halide Demir Polatlı gündeme getirmişti.. Haber büyük ses getirdi… Ama sonuç çıkmadı… Çok yıllar sonra, zamanımızda bu kez İzmir’in usta gazetecileri Arif Çayan ile foto muhabiri Mehmet Özdoğru olayı görüntüleri ile gündeme getirdiler. ‘Sen de gel, bakalım kokudan, yerden çıkan dumanların arasında ne kadar dayanabileceksin?’ gibi bilgilendirici ve uyarıcı çağrı yaptılar. Canımızı sokakta bulmadık ki, oraya gidip kendimizi bilerek tehlikeye atalım… Ama İzmir’de bu arkadaşlarımız ‘cesur kalemler’ gibi ‘cesur yöneticiler’ de var… Örneğin; Muhalefet tarafından seçildiği 2019 seçimlerinden bu yana çeşitli davranış ve girişimleri tarafından tenkit edilen Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ‘Bizim Çernobilimiz!’ olarak adlandırdığı ‘Nükleer atıkların bulunduğu’ eski kurşun fabrikasının bulunduğu alanda Cuma günleri ‘Duran adam!’ rolünü üstleneceğini açıkladı.

YAŞAR EYİCE *- TAKİBİ YAPILMALI, HESABI SORULMALI Aliağa’dan sonra şimdi Bornova belediyesi de evlerin balkonları için saksıda çiçek dağıtımına başladı. Çok da iyi etti… 65 yaş üstünde olanlara öncelik tanınıyor. Bu da doğru bir davranış, çünkü onlar daha kıymet bilirler… Çiçek fidelerinin yanı sıra, bunlara ek olarak sebze fideleri de veriliyor., Bundan ilk yararlanan da hemşerimiz Huriye Çetin olmuş. Çiçek ve süs biberi ile birlikte saksı ve gübre de hediye edilmiş. Bu önemli girişim bu kadarla kalmamalı. Bülten ile bitmemeli bu önemli iş… Birincisi iyi bir tanıtım kampanyası yapılmalı, çıkmaz sokaktaki kişi de duymalı… İkincisi; isteyene verilmeli… Verilmeli ama belli sürelerde ziyaret edilerek gerekli titizliği gösterip göstermediği de araştırılmalı… Çünkü bu güne kadar yüzlerce değil, binlerce fide ve fidan dağıtıldı… Acaba bunlardan kaç tanesi sağlıklı bir şekilde ilk günkü heyecanıyla bakılıyor? Yoksa çöpe mi gittiler? Gaziemir’de Optimum açılırken, Rönesans Holding davette bu

YAŞAR EYİCE *- BAŞKAN ÖNDEŞ ‘KAPAK’ OLSUN Nedense çoğu zaman bir facit daire içinde dönüp duruyoruz. Aynen tilkinin dönüp dolaşıp geldiği kürkçü dükkânı gibi… Ama bir adım ilerimizde de güzel, ruhumuzu ve gönlümüzü okşayan çalışmalar oluyor. Daha iki gün önce birkaç genç ve dinamik habercilerden söz etmiştim. Bunlardan biri de Artun Sucuoğlu idi… ‘Sahada dolaşamıyorum ama bu gerçek habercilerden her türlü bilgi ve gelişmeleri öğreniyorum’ demiştim… Aydın’ın en önemli ilçelerinden biri olan Germencik’te, belediyenin düzenlediği ‘Andımızı en güzel okuma yarışması’ sonuçlanmış… Demek ki bazı yöneticilerimiz, belediyelerimiz büyük önem verdiğimiz bu konuya gerekli ilgiyi göstermişler. İşte bunlardan biri de Germencik belediyesi… Tabi ki bu çocuklarımız Belediye Başkanı Fuat Öndeş tarafından ödüllendirilmişler. Şimdi daha iyi anlıyorum; Bir ara değil, arada kendilerini ‘yandaş basın’ olarak adlandırdıklarımız, ‘Vur abalıya!’ örneğinde olduğu gibi belediye başkanına akılları sıra, sırad

YAŞAR EYİCE *- YAŞASIN 23 NİSAN… Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras Milli Egemenlik, özgürlük ve demokrasidir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hepimize kutlu olsun. Ulusal egemenliğimizin onuruyla, TBMM’nin açılışının 101’nci yılını, çocuklarımızın neşesi ve onuruyla kutluyor, Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve o günleri yaratan Atalarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Yaşasın; 23 Nisan Bayramımız… *- KARŞIYAKA’DA 23 NİSAN COŞKUSU Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve CHP İlçe Başkanı M. Serdar Koç, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin kuruluşunun 101. yılı dolayısıyla Kaymakamlık önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Meclis üyeleri ve vatandaşların da katıldığı törende, Karşıyaka Belediye Bandosu eşliğinde hep bir ağızdan 10. Yıl Marşı okundu. Başkan Tugay daha sonra iki çocuk misafiriyle birlikte, KKTC’nin Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü

YAŞAR EYİCE *- YASAKSIZLAR Bir iki kez yazmıştım… ‘Küçük ama etkili!’ sözcüğünü çok sevdiğimi… Uzun uzun da anlatmaya çalışmıştım… Ama küçükler büyüyünce büyük oluyor… İşte örneği: *- TEDBİR ALINMIŞTIR İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü öğle saatleri içinde şu açıklamayı yaptı: ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23.04.2021 tarihinde Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak olan çelenk sunma töreni ile kutlanacaktır. Tüm basın mensuplarımız davetlidir!’ Saat 09’daki törenin programı da şöyle: Çelengin sunulması, Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı, Şiirlerin okunması, . Şeref defterinin imzalanması, Törenin sona ermesi… Demek ki, bir noktada ‘sokağa çıkma yasağı’ delinmiş oluyor… Şiirler okunacağına göre… Peki bu çocukları yolda polis durdurup, ‘Nereye gidiyorsunuz?’ diye durdururlarsa kendilerini nasıl ifade edecekler? Ya da hangi araçlarla Cumhuriyet Meydanı’na sabah saat 09,00’da ulaşacaklar? Burada önemli bir noktaya değinmek istiyorum… İzmir’de en azından beş bin kişide, bir ş

YAŞAR EYİCE *- HABERSİZ YAPAMAYIZ Bundan böyle daha sık yapmaya çalışacağım… Sahada olan, yani yaşamlarını bizler için tehlikeye atan haberciler; Cemal Bilge, İsa Atagöz, Artun Sucuoğlu, Halide Demir Polatlı’dan öğrendiklerimi sizlerle kısa kısa da olsa paylaşmaya çalışacağım… İnsanoğlu habersiz kalamaz… En basitinden kapısını açtıktan sonra ilk karşılaştığı komşusu ya da tanıdığına şu soruyu sorar; ‘Ne var ne yok?’ İşte bu soru bilgisayarları bile çatlatan cinsinden… Ya da ‘Duydun mu?’ diye başlar fısıltı gazetesinden öğrendiklerini, bir de buna kendi yorumunu katarak anlatmaya başlar… Ben bazen bunu şöyle adlandırıyorum: ‘Dedikoduyu seviyoruz!’ Ya da; ‘Dedikodusuz edemeyiz!’ Aynen ‘Fala inanma, falsız kalma!’ gibi… Şimdi günün ilk haberlerine gelelim: *- ÖĞLENE DOĞRU Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Dündar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeni ile bir açıklama yaptı. Açıklamada, ‘Dünyada çocuklara bayram hediye eden ilk ve tek ülke olmanın kıva

YAŞAR EYİCE *- SİNİR BOZUCU Bizim için önemli olan vatandaşlarımızın sorunları… Bizim için önemli olan sorunların çözülmesinde yardımcı olmak… Bizim de mutluluğumuz bu, işte! Bir şekilde duymuşsunuzdur; Boşuna dememişler; ‘Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan! İnsanlara ya da eşyalara değil…’ Ama; Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar da var aramızda…. İnsanın büyüdükçe mi artıyor, dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi, anlıyor gerçekleri? Şimdi size Urla yazlıktan komşularım Ziynet- Ömer Haluk Narbay çiftinin canlarını sıkan bir olayı paylaşayım. Yorumu birlikte yaparız: *- NE KADAR ZORMUŞ ‘Günaydın sağlıkla hayırlı günler. Sizi bir telefon rezaletini aktarmak için rahatsız ediyorum. Biliyorsun Yaz aylarımızı Urla’da geçiriyoruz. Dün yazlığa görevli bir arkadaş gönderilmiş, Borç dolayısıyla elektrik kesintisi yapacakmış. Hâlbuki bugüne kadar hep banka talimatı ile borçlarımız zamanında ödenmişti. Borcumu öğrenmek üzere Gediz Elektrik Urla şubesinin 754

YAŞAR EYİCE *- ALAÇATI’da FACİA’ya AZ KALDI! Son zamanlarda tanıştığım insanların ortak bir özellikleri var! Kesinlikle haksızlığa gelemiyor, bir şekilde direniyorlar. Bunların çoğu da, bazı kesimlerin ısrarla ortaya çıkardığı ‘Z’ adı verilen genç kesim değil… Çoğunun çoluk çocuğu, hatta torunu var… Belki de yaşamlarında ilk kez toplumsal olaylara ilgi gösteriyorlar. Çoğunluğu kadın bu insanlar adaletsizlik ve haksızlıklara karşı seslerini bir şekilde duyurmaya karar vermişler. ‘Böyle gelmiş, böyle gidemez!’ diyerek, halkın yararına değişim yaratmak isteyen sıradan vatandaşlar bunlar… Derneklerle, kampanyalarla, platformlarla özellikle kentlerinin sorunlarına dikkat çekmeye çalışıyorlar, çare arayanlara yardım ellerini uzatıyorlar ve yılmadan karşılıksız, beklentileri olmadan verdikleri hukuki mücadeleleri de sessiz sedasız kazanıyorlar. Çünkü bunlar, uzun süre, karşılıksız Devlet, Turizm, Çevre bakanlıklarında birlikte yan yana çalıştığım İzmirlinin ablası Işılay Saygın gibi, ‘H

YAŞAR EYİCE *- KEYİF ÇAY ve KAHVESİ İÇİYORLARDIR Bir önceki yazımda Çeşme’de bir kişinin, Çeşmeli kadınları da arkasına alarak başlattığı hukuki süreçten söz etmiştim. Kendisini TKP Çeşme İlçe Örgütü Temsilcisi Serhat Gökdoğan, adliye önünde yaptığı basın açıklamasında; ‘Doğa, Çevre, Doğal Yaşam neymiş ki? Bilmezler, bilseler de umursamazlar. Çünkü PARA geliyor ya. ‘LÜKS’ yaşam geliyor ya!’ diyerek genelleme yapmış, sonra da işi yerele getirerek şöyle demişti: ‘Çeşme, Çeşme’nin kalbine saplanan ticari limanı ile, Rüzgar Enerji Santralleri ile, otel ruhsatı ile adına recidance dedikleri aslında lüks konut olan çok katlı binalar ile, merkezi yerlerde yapılan kaçak inşaatlar ile her geçen gün geriye dönüşü mümkün olmayan tahribata uğramaktadır…’ Bunları zaten herkes biliyor ama sadece bazı ‘cesur kalemler’ dillendiriyordu. *- KİMSE KİMSEYE! Anımsıyorum: Çeşmelilerin gelini, İsveçli Madeleine Staaf Kura ‘Hodri Meydan’ diyerek bu RES’lere ve bunlara büyük kredi açan Alman bankaları i