İLK AĞIZDAN BİLGİLER

YAŞAR EYİCE
*- HABERSİZ YAPAMAYIZ Bundan böyle daha sık yapmaya çalışacağım… Sahada olan, yani yaşamlarını bizler için tehlikeye atan haberciler; Cemal Bilge, İsa Atagöz, Artun Sucuoğlu, Halide Demir Polatlı’dan öğrendiklerimi sizlerle kısa kısa da olsa paylaşmaya çalışacağım… İnsanoğlu habersiz kalamaz… En basitinden kapısını açtıktan sonra ilk karşılaştığı komşusu ya da tanıdığına şu soruyu sorar; ‘Ne var ne yok?’ İşte bu soru bilgisayarları bile çatlatan cinsinden… Ya da ‘Duydun mu?’ diye başlar fısıltı gazetesinden öğrendiklerini, bir de buna kendi yorumunu katarak anlatmaya başlar… Ben bazen bunu şöyle adlandırıyorum: ‘Dedikoduyu seviyoruz!’ Ya da; ‘Dedikodusuz edemeyiz!’ Aynen ‘Fala inanma, falsız kalma!’ gibi… Şimdi günün ilk haberlerine gelelim: *- ÖĞLENE DOĞRU Saadet Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Dündar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeni ile bir açıklama yaptı. Açıklamada, ‘Dünyada çocuklara bayram hediye eden ilk ve tek ülke olmanın kıvancını taşıyoruz. Çocuklarımızı kuvveti değil hakkı üstün tutan, milli ve manevi değerlere bağlı ve bütün insanlığın saadeti için çalışan bir nesil olarak yetiştirmek asli görevimizdir. Bütün varlığımız ve her şeyimizdir onlar. Umudumuzdur, gözümüzün nurudur. 23 Nisan, çocuklarımıza ve yeryüzündeki tüm çocuklara kutlu olsun.’ ifadesine yer verildi. Bütün yanlış politikaların en ağır bedelini çocukların ödediğine dikkat çeken Saadet Partili Dündar, ‘Bugün çocuklar tüm dünyada her türlü sömürü ve istismarın ana hedefi haline gelmiştir. Sınır komşularımız başta olmak üzere Ortadoğu ve İslam coğrafyasında yaşanan işgallerin ve savaşların en büyük mağduru çocuklar olmuştur. Ne yazık ki cansız bedeni kıyıya vuran, bombalar altında gözünü, kolunu, bacağını kaybeden, öksüz yetim kalan, mülteci durumuna düşen çocuklardan bahsediyoruz.’ diyor. *- ŞÜKRANLA ANIYOR DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen’den de 23 Nisan mesajı yayınladı. ‘Demokrasimizin mabedi, milli egemenliğimizin esası olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 101. yılına erişmiş olmanın büyük mutluluğunu yaşıyorum. Bir asrı deviren bu gururu İzmir’de yaşamanın verdiği anlam ve sevinçle öncelikle İzmirlilerin ve tüm milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyorum.’ diyerek şöyle devam etti: ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyerek bizlere 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı emanet bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu kutsal emanetine sahip çıkacağımızın sözünü bir kere daha bu vesileyle yineliyor, Kurucu Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, tüm demokrasi ve kurtuluş kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.’ *- DÖRT GÜN BOYUNCA Türkiye'nin en önemli eğitim ve aydınlanma modeli olarak bilinen Köy Enstitüleri, kuruluşunun 81’inci yılında Ayvalık Belediyesi’nin ev sahipliğinde, dört gün boyunca, Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi’nde ‘Fikir ve Kültür Günleri’ adı altında tekrar eğitim, bilim ve sanat başlıkları ile gündeme taşındı. Etkinliğin son gününde, Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş ve Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Köy Enstitüler modelini konuştu. Bir Köy Enstitüsü öğretmeninin çocuğu olan Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, enstitünün kuruluşunu, amaçlarını ve 14 yıl boyunca Türkiye eğitimine, gençliğine kattığı değeri anlattı. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, Köy Enstitüleri modelinin bir benzerini Ayvalık’ta yaşama geçirildiğini söyledi. Başkan Ergin, “Mahalle evleriyle, kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz kooperatif ile çocuklara, gençlere ve kadınlara çok önemli desteklerimiz oldu. Köylerimizde çiftçinin emeği, ürettiklerini kooperatifimizin satış mağazasında değerlendirdik. Kadınlarımız aldıkları eğitimle ürettikleri ürünleri kooperatife satarak aile bütçelerine önemli katkılar sağladı. Çağımız eğitim modellerinin sürekli tartışma konusu olduğu ve değişikliğe uğradığı bu günlerde Köy Enstitülerinin çok kısa sayılabilecek yaşam pratiğinin halâ özlenen bir eğitim modeli olarak tartışılması çok önemli. Enstitüler açık olsaydı keşkelerimiz olmayacaktı’ dedi. *- POLİS AMCADAN AYAKKABI DESTEĞİ Basmane Polis Karakolu’nda görevli Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği, Motosikletli Polis Timleri Amirliği polis memurları semtte judo eğitimi alan 30 çocuğa ayakkabı desteğinde bulundu. Polislere İzmir Büyükşehir Belediyesi Basmane Bölgesi Spor Koordinatörü Milli Judo Antrenörü Münir Tunç da eşlik etti. Basmane Karakolu’nda görevli polis memurları Polis Haftası etkinlikleri kapsamında sporcu çocuklarla buluştu. 30 çocuğa ayakkabı hediye eden polisler, çocuklara polisin toplum için önemini anlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Basmane Bölgesi Spor Koordinatörü Münir Tunç, Basmane’de büyükşehir olarak çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını ifade ederek, ‘İzmir büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, Gençlik ve Spor Daire Başkanı Hakan Orhunbilge ve Büyükşehir Spor Kulübü Başkanı Ersan Odaman’ın büyük destekleri ile bölgemizde faaliyetlerimize hızlandırdık. Sporcularımızın sağlıklı çalışabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Basmane Polis Karakolu Amirliği’nde polis memurlarımız da bu çabaya katkıda bulunmak ve aynı zamanda polisimizi çocuklara tanıtmak amacıyla bizimle bir araya geldi. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi. *- BİNDE BİR DE OLSA… Tabii ki bu daha başlangıç… Zaman buldukça ‘Habersiz kalmamanız’ için arkadaşlarımdan yararlanacağım… Tabii ki, yine birileri çıkacak ‘Amma uzun yazmışsın!’ diyecek.. Sonra da ‘okumayı sevmiyoruz!’ diyecek… Doğru ama o sevmiyorsa ben ne yapayım? Seven bir kişi de olsa onunla beraberiz… Tek düze olarak, birilerinin bir masada hazırlayıp yaydığı, beyin yıkadığı, algı yarattığı kişilere de belki böylece ‘dur’ diyebiliriz… Şunu da söyleyeyim: Her malın olduğu gibi her haberin de bir ilgilisi ya da bazılarımız için bir ‘albenisi’ vardır… Bunu da unutmayalım.. Belki sizin gibi ben de bazı kişilerden hoşlanmıyor, fikirlerini beğenmiyor olabilirim ama bir gerçeği görmezden, duymazdan gelemem… Karşınızdakine hürmet edeceksiniz, fikirlerine, görüşlerine saygı duyacaksınız ki, aynı mukabeleyi görebilesiniz… Ne demişler; ‘Sev beni, seveyim seni!’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR