Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

UYGULAMA NESİLLE BİRLİKTE EVDEN BAŞLATILMALI

Resim
YAŞAR EYİCE *- DEVLET POLİTİKASI OLMALI Ekonomik, ya da başka sıkıntıları yüzünden ‘boşverici’ olanların ilgilenmeyecekleri bir konuya değinmek istiyorum. Yapı ve Kredi Bankası sponsor olmuş ve bir ekonomi gazetesi de, çağımız için çok önemli olan ‘Sürdürülebilirlik Gündemini’ ele almış. Bu arada dip not olarak belirteyim, birçok değişik isimli sözde ekonomi gazeteleri ile sektör dergileri var, bunların daha doğrusu patron ile yöneticilerinin tek düşünceleri, hizmet değil, meslek etiği hiç değil, tahmin ettiğiniz gibi keselerini doldurmak, bir noktada haksız büyük kazançlar elde etmek. Nedense bu konu hiç ele alınmaz ve bu tiplerin, ‘sarı’ ya da ‘naylon basın’ olarak adlandırılmaları hiç umurlarında olmaz. *- Genç Gazeteci Didem Eryar Ünlü gerçekten çok önemli bir çalışma yapmış. Bu arada İzmir’den örnek verirsem, ilk sırayı Demokrat Gündem’in yöneticisi Genç ve Dinamik Duyarlı Gazeteci Halide Demir Polatlı ilk sırayı alır. Bir süredir konuya değişik ve önemli konukları ile dikkat

SEÇİMİ AİLE Mİ, GENÇLER Mİ YAPMALI?

Resim
YAŞAR EYİCE *- GENÇLER ÖNE ÇIKIYOR Son yazılarımdan birinde Pazar günü yaşadıklarımı, gözlemimi ‘Umudumu kesmek üzereyim!’ diyerek anlattım. Güliz Güzeldiyar, ‘çok acı, maalesef, üzülüyorum!’, Ender Avcı Hanım ise ‘Ülkemin önemli sorunlarına, ne söylesek boş!’ yorumlarını yapmış… Yine okuyucularımdan emekli öğretmen Şeniz Ayçiçek ise şöyle diyor: ‘Gerçekten, toplum manzaralarımız. Karşılaştığımızda bizi hayrete düşüren, içimizi acıtan babaların eşine ve çocuklarına karşı kalıplarına uymayan tutum davranışlarına hayret etmişimdir. O kadar çok var ki... Bir keresinde Alsancak'tayım, son derece şık hanımefendi yanında ki kız çocuğuna pata küte vurmaya başladı, söylemedik laf bırakmadı... Hayret doğrusu! Dışarıda böyleyse, evdeki halini tahmin bile edemiyorum…’ Yazımda, 2- 7 yaş grupları arasında dört çocuk babası bir ‘kalantor!’ adamın, başı bağlı ‘itilmiş- kakılmış’ durumdaki karısına ve çocuklarına gözlerimin önünde nasıl davrandığını anlattım. Sonunu ise şöyle bağladım: ‘Seçimi

BU TİP ADAMLARLA HİÇ BİR ŞEY OLMAZ!

Resim
YAŞAR EYİCE *- UMUDUMU KESMEK ÜZEREYİM ‘Umudunuzu kesmeyin!’ diyoruz, moral pompalamaya çalışıyoruz insanlarımıza… Ama artık ben de ümidimi yitirmek üzereyim, gördüklerim karşısında… Suçlu kim? Bence aileler! Özellikle kadınların aileleri… Anneleri, babaları… Anlatayım; Deniz kıyısında oturuyordum 29 Ocak Pazar günü bir şehrimizde… Belediyenin yenilediği bankta dinlenirken, kerli ferli bir adam caddeye geçilmenin yasak olduğu yerde diz boyundaki çitten atladı, yanındaki iki çocuğunu da sırayla atlattı. Kafamı çevirdiğimde, iki küçük çocukla bir kadın geldi. Kendisini tarif etmeyeyim, anlayın işte… Ama televizyonda sevilen dizide ‘itilmiş ile kakılmış’ vardı ya, onun gibi bir şey.. Genç kadının hali dikkatimi çekmişti, ‘kalantor’ tipli diyebileceğimiz adamın arkasından… İki çocuğu da atlattı çitten, kadına da arkasını döndü bu kez caddeyi ikiye ayıran betonun üzerinde, iki çocuğa ‘Gelin!’ diye bağırıyordu… Gelmeleri, yani ‘Babayiğit!’ görünümlü babalarının yanına gitmekte kararsızdıl

SONUNA KADAR OKUYUP, YORUMUNU DA YAPMIŞ

Resim
YAŞAR EYİCE *- KUSURUMA BAKMIYORLAR Hüsamettin Berber, genç yaşına rağmen kibarlığının, meslek aşkının yanı sıra, mücadeleci yapısıyla çok önem verdiğim meslektaşlarımdan biri. Şöyle söyleyeyim: Birçok kişinin ‘ekmek parası!’ sözünün arkasına sığındığı zamanımızda, işinden olmak pahasına, ‘Sen benim hakkımı yiyorsun?’ diyerek, herkesin ‘Duayen!’ diyerek önünde saygı duruşu yaptığı bir patron müsveddesini mahkemeye verdi. Çünkü birçok emekçi gibi onun, yani Hüsamettin Berber’in de hakkını yemiş, maaşlarını eksik ödemiş, borçlandırmış ve güç durumda bırakmıştı. Çalışanlara da şöyle diyordu, kendisi afişe olmasın, işlerini yürütsün, diye… ‘Kol kırılır, yen içinde kalır!’ Tabii her zaman her yerde olduğu gibi yine gençlerin önüne çıkan ve konan ‘İşinden olursun, senin başka yerde iş bulmanı da önler!’ sözlerine kananlardan tanık bulamamış ama hakkının yendiğini ispatlamıştı… Tabii sonra da aldı ceketini gitti. Ama Hüsamettin Berber yine aynı sorunları yaşamış iş arkadaşlarıyla mesleğini

OKULDAN KOVULAN HARİKA ÇOCUKLAR AYDIN EFELER'DE!

Resim
YAŞAR EYİCE *- BAŞTA ve SONDA, O İSİM! Shakespeare, ‘Ben hep mutluyum! Neden biliyor musunuz?’ diyor ve devam ediyor: ‘Çünkü hiç kimseden bir şey beklemiyorum! Beklenti her zaman zarar verir. Hayat kısa! Bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol. Gülümsemeyi sakın bırakma! Kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle! Yazmadan önce düşün!...’ Bunlara bir cümle de ben ekliyorum; ‘Kendini de karşındakini de mutlaka sev!’ ‘Seni seviyorum!’ demeyi de sonraya bırakma… Ama sevgi herkeste var mı? Ya da sevgi kadar, hürmet, saygı? *- ŞİMDİ DE AYDIN EFE’LERDELER… Geçenlerde anlatmıştım; İzmir’in seçkin ilçelerinden Narlıdere’nin başarılı belediye başkanı Ali Engin ile yaşama geçirdiği Narlıdere Çocuk Senfoni Orkestrasını… Muhalif olarak adlandırılan ve sık kapatılan bir televizyon ekranına çıkıp, Türkiye’ye hatta dünyaya kendilerine tanıttıkları için bu orkestranın çocuk elemanlarının Dokuzeylül Üniversitesi’ne bağlı okula alınmadıklarını ve çıkışlarının yapıldığını… Nedense CHP’li bir Ankara milletv

DOĞRUSU ŞÜPHE İLE BULUNUR

Resim
YAŞAR EYİCE *- ‘Kızıyorum. Çok kızıyorum...’ Dr. Uygar Özesmi, lafı dolandırmadan konuya giren ender isimlerden biri. Kurduğu ekibiyle, sorunu olanlarla ilgileniyor ve birçok kişinin sesi olmaya çalışıyor. Bıkmadan, sıkılmadan, hayvan hakları için, ilacına ulaşamayan çocuklar için, şiddete uğrayan kadınlar için, çevre için, öğrenciler için mücadele eden Dr. Uygar Bey gönderdiği son mektubuna ‘Kızıyorum, çok kızıyorum!’ diyerek sorunlarını ve halkın bazı konularda ilgisizliğine değiniyor. Son cümlesi bana, dolayısıyla herkese, şöyle diyerek mektubunu noktalıyor; ‘Türkiye’de varlığımızı sürdürebilmemiz için… Yani mücadeleye devam etmek için sana ihtiyacımız var!’ Ben de ekliyorum; Hepimizin birbirine ihtiyacı var, hem madden hem de manen! Ama öncelikle güven lazım… *- DİNİ ALET EDENLERE Geçenlerde kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in 43’üncü suresinden söz etmiş birkaç ayeti yazmıştım. Önemle ve dikkatle okuduğum üçüncü ayette yaratıcı şöyle diyor: ‘Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça

ADALET... ADALET... ADALET...

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÖNCELİK ‘ADALETE’ VERİLMELİ Son dönemeçte, yani 30 Ocak Pazartesi günü ‘Tarihi Mutabakat’ açıklanacak… 6 liderin oluşturduğu ‘Millet ittifakı’ toplanacak ve iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını açıklayacaklar. Sağlıktan tutun da, aklınıza ne gelirse konular tek tek ele alındığı için çözüm yolları belirtilecek. Arada çatlak sesler olmadı mı? Oldu tabii! Örneğin ‘İyi Parti’de bir Cihan Paçacı vardı, kendini öne çıkarmaya çalışan biriydi. Buna ‘Yol kazası’ diyen de var… MHP’den istifa eden sonra kendine İYİ Parti’de Meral Akşener’in yanında olan ve medyatik bir kişi olduğu için kendini öne çıkarmaya meraklı Cihan Paçacı’nın ağzından çıkanı duymadığı için istifa etmesini, daha doğrusu ettirilmesini normal karşılıyorum. Çünkü 6’lı masa her şeye rağmen bugüne kadar önlerine çıkarılan tüm engelleri, söylentileri, tuzakları aştı bugünlere gelindi. Son saniyelerde, kara görünmüşken, maç kazanılacakken, bazılarının ‘şike’ olarak adlandırdığı bir harekete girmesi herhalde

İTİRAZ SONUCU DEĞİŞTİRİR Mİ?

Resim
YAŞAR EYİCE *- PARTİLERİ ve PARTİLİLERİ İLGİLENDİRİYOR Büyük olasılıkla ‘seçim’ 14 Mayıs’ta yapılacak… AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu teklifine birçok parti başkanı ve siyasetçi ‘olumlu’ bakıyor. Ama ‘olumsuz’ yanlarını dikkate alanlar da az değil… İşin ilginç yanı, ‘İktidar’ da, ‘muhalefet’ de, bir sloganı birlikte kullanıyor; Yani ortak, birleşilen, ayrışmayan slogan şu: ‘Yeter söz milletin!’ Evet hep öyle olmuş ve bugünlere gelmiştir, normal şartlarda… Hile, aldatmaca olmuş mudur? Bu soruyu şöyle yanıtlayabilirim; ‘İtirazlar, söylemler, yazılıp çizilenler olmuştur. Ama sonucu değiştirmemiştir.’ ‘Anlayana saz, anlamayana davul zurna az!’ diye yorumda bulunanlar da olmuştur… Genelde, ‘Hakemin kararı değişmez!’ diyenler ama şunu unutuyorlar, ‘Zamanımızda hakimin de hakemin de kararı değişebiliyor. Örnekleri ortada…’ ‘Yeter söz milletindir’ de olduğu gibi bu slogan da ‘Çok yıllar önce hakem kurslarında eğitmenler tarafından örnek olarak gösterilir, ‘Çok

KENDİMİZİN VE ÇOCUKLARIMIZIN HAKLARINI YEDİRMEMELİYİZ

Resim
YAŞAR EYİCE *- SAKIN GÜVENMEYİN! ‘Hatta patronunuza da fazla güvenmeyin!’ Bu cümleyi çok kez kullandım. Şimdi ise kim bu cümleyi dersiniz? Fazla meraklandırmadan açıklayayım: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener! Ben bir örnek vereyim: *- ‘ARTIK YETER!’ DİYOR Parin İsmail eski kuşak gazetecilerinden… Bir ara, uzun soluklu olarak Türkiye’nin en fazla satan, ilk ofset yayınlanan gazetesinde önemli haberlere imzasını atmıştı. Kayserili ama Tekirdağ’da yaşıyor. Kayserilileri ve Aksekilileri ‘İyi tüccarlar!’ olarak biliriz. İzmir’deki Aksekililerden rahmetli Ceyhan Gür ve Ahmet Yazıcıoğlu ile birlikte Urla’ya belediye otobüsü ile giderken, Ceyhan Gür’ün meslektaşımız Ahmet Yazıcıoğlu’na ‘Herhalde en fakir Aksekililer biziz!’ dediğini dün gibi anımsıyorum. Kayserili Gazeteci Parin İsmail 2023 öncesinde ‘Ben ahmağım!’ deyince şaşırdım… ‘Usta’ olarak bilinen bir meslektaşım, durduk yere, neden ‘Ben ahmağım!’ desin? Anlattı! *- ‘BEN AHMAĞIM!’ Gazeteci Parin İsmail şunları anlatıyor; ‘Ben

GENÇLERİMİZİN HAYALLERİNİ DE ÇALIYOR BUNLAR

Resim
YAŞAR EYİCE *- BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ! Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün açıklaması, bizi yine beynimizden vurdu! Açıklamada, ’24 Ocak 2023 tarihinde İs. Uzm. Çvş. Muammer Ay ve Ulş. Söz. Er. Ali Arslan şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileriz’ deniliyor. Kısa ve öz. İlk kez bir il emniyet müdürlüğünün ‘şehit’ açıklamasına tanık oluyorum. Belki de yapıyorlardı da, benim haberim olmuyordu. Zaten nedense, manşet ve ilk haber olan ‘şehitlerimiz’ artık sadece ailelerinin ve yakınlarının canlarını yakıyor. Çünkü çoğu zaman artık duymuyoruz… ‘Yazıklar olsun’ diyorum şehitlerimizi görmeyenlere, duyurmayanlara, bizim de acılarına ortak olmamızı önemsemeyenlere… Her zaman aynı sözü tekrarlıyorum: ‘Şehitlerimiz bizi af etsinler!’ Bizi gözyaşı ve acılara boğanları da Allah kahretsin! Geçenlerde, H. isimli yayın organı, ‘Annem karne hediyesi olarak et aldı’ haberini yapan muhabiri işine son verdi. Anladınız mı, muhabirlerin de işveren du