Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ!

YAŞAR EYİCE *- Bayraklarınızı asmayı unutmayın... Yarın 1 Mayıs... Yıllardır bildiğimiz gibi ‘İşçi Bayramı!’ Yani İşçi sınıfının birlik ve dayanışma günü... Kendimi iyi hissedersem, yani bacaklarım vücudumu taşırsa, meslek örgütlerinin buluşma yeri olan Alsancak Limanı önünde saat 13.00’de buluşup, Gündoğdu alanına doğru yürüyeceğiz. *-   ‘Çalışırken ölmek istemiyoruz’ Üç gün önce, İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Girişimi, 28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma Günü’nde bir etkinlik düzenledi. İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nin de destek verdiği etkinlik, Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapıldı. 'İş Cinayetleri Sokak Resim Sergisi’yle başlayan etkinlikte, çalışma sırasında hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşunda bulunuldu. Sık sık ‘Çalışırken ölmek istemiyoruz’, ‘Kaza değil cinayet’, ‘Kaza değil aşırı üretim’ sloganlarının atıldığı açıklamayı İzmir İSİG Meclisi adına Mus

İSTERSENİZ HAYIR DİYEBİLİRSİNİZ

*-   İşte bir gerçek daha, Tarım Gençlerle yükseliyor... *-   Sabah ve akşam İzmir’de ulaşım yarı fiyata... *-   İzmir’deki ithal genel sekreter de bir an önce yolcu edilmeli.. *- Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım diyenler çoğalıyor... YAŞAR EYİCE *- Urla’da üç güzel gün... İzmir Ticaret Borsası’nın Nisan ayı Meclis Toplantısı 30 Nisan Salı günü saat 18.00’de yapılacak. Önceki yıllarda hiçbir toplantısını kaçırmamıştım. Konuşmaları dinler ve her ay yeni bir şeyler öğrenirdim. Ama 30 Nisan’dakinin benim için bir özelliği var. ‘Tarım Gençlerle Yükseliyor Yarışması Ödül Töreni’ yapılacak. Ayrıca Türk Eximbank A.Ş. Genel Müdürü Adnan Yıldırım konuk olarak katılacak. Denizlili ve de AKP’nin yıldızlarından Adnan Yıldırım için, ‘İyi adam!’ diyebilirim... O kadar... Çünkü gördüğüm kadarıyla onun da elini kolunu bağlıyorlar... Yani istediği gibi davranışlarda bulunmuyor... İyi niyetli olması yeterli mi? Sanmıyorum... Ama çabalayıp duruyor ve de bıkmadan usan

ARAP DOSTLARINA DUYURULUR

*- Arap hayranları okusun, bunların Amerikan hayranlarından farkları yok! *- Atatürk’ün manevi huzuruna, Anıtkabir’e gitmeyenler, Ermeniler’e hayranlıklarını, bize düşmanlıklarını gösterdiler. *- Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’u ziyaret eden Küçük Park’lılar, 10 binin üzerindeki ziyaretçiyi öğrenince şaşırdılar. YAŞAR EYİCE *- Bazen orada olmadığıma üzülüyorum... Bornova Küçükpark’ta bizim 60 yıllık dostlarımız, arkadaşlarımız toplandılar ve bizim gibi Bornova’nın yerlisi olan Belediye Başkanımız Dr. Mustafa İduğ’a ‘Hayırlı olsun’ ziyaretine gittiler. Kısa sürede 10 binin üzerinde ziyaretçi arasında olan Nevzat Karagülle, ‘Başkana senin de selamını ilettik, durumunu anlattık.’ dedi. İşin ilginç yanı, yoğun işlerine rağmen, Hikmet Kumak Aliağa’dan, Nevzat Karagülle ile Nuri Özezer Karşıyaka’dan randevuya yetişmişler, ben zamanında gidemedim... Sanıyorum, Balçova’dan, Alsancak’tan yani İzmir’in her yanından bu önemli ziyaret, buluşma için gelenlerin Bornovalı

ZEHİRLİ ATIKLARDAN, BELEDİYE BAŞKANININ DA HABERİ YOK!

*- Karşıyakalı kadınların protestosuna onlarca kişi katıldı *- Sürekli olarak, ‘Otomobil değil, uçak fabrikası’ diyorum. Atatürk 112 savaş uçağı yapan fabrika kurmuştu, bunu bilen hatırlayan var mı? *- Geleneksel Sokak Oyanları Festivali Bornova’da yapılacak *- 65 milyar dolarlık özelleştirme yaptık, 450 milyar dolar da borçlandık. YAŞAR EYİCE *- Zehirli atıkları belediye başkanı bile bilmiyor Her zaman söylüyoruz; ‘En iyi yapısal reform örneği Atatürk devrimleridir’ diye... Yalnız biz değil, kendini bilenler ve akademisyenler de bunu söylüyor. Bakın Atatürk neler yapmış? Cumhuriyet ilan edilmiş. Hilafet kalkmış. Laiklik yaşama geçmiş. Meclis kurulmuş. Tevhid-i Tedrisat başlamış. Karma eğitime geçilmiş. Kız ve erkeklerin birbirini görerek yaşadığı yerlerde suç oranı azalıyor. Bunlar ayrıldıkça cinsel suçlar artmaya başladı. İşte bunlar yapısal reformlar. Halk ve millet mektepleri açılmış. 3 milyon insan okuma yazma öğrenmiş. Türk medeni kanunu

BÖYLE VALİ ve YÖNETİCİLER NEREDE?

*- Vali Hüseyin Öğütçen örnek alınmalı *- Belediyelerin önündeki, yazın sıcaktan, kışın soğuktan şoförlerin korunması için saatlerce çalışan araçlar umarım elden çıkarılır *- Hafta sonu isterseniz Urla’ya isterseniz Menemen’e gidebilirsiniz *- Eli   öpülesi adama bakın, adama? YAŞAR EYİCE Karataş’taki   ‘Basın Merkezi’ne gidiyordum. Otobüste bir tanıdık sima gözüme takıldı... Bu İzmir’de iz bırakan valilerimizden biriydi! Anımsadığım kadarıyla aynı otobüste olan,   Ulaştırma Bakanlığı’nın önceki basın danışmanlarından Bülent Bey idi... Soyadını yazmadım, aynen İrfan Türksever gibi adından söz edilmesinden pek hoşnut olmayan bir meslektaşımızdı. Şoföre, ‘Bu ileri yaştaki büyüğümüz İzmir’e büyük hizmet veren bir ağabeyimiz’ deyince, ‘Tanımaz mıyım?’ diyerek yanıt vermiş ve ‘Hep bilet alarak otobüse biner, çoğu zaman ayakta Alsancak’ta karşılıksız hizmet verdiği eğitim derneğine uğrar’ dedi. Yani bizden daha bilgiliydi toplu taşım aracının şoförü... ‘Buyrun s

TARIMI BİZE UNUTTURUYORLARDI

*- Yine paydaşlara danışılmadan kararlar alınıp, holdingler kuruluyor *-   Tarım, en az savunma sanayi kadar önemlidir, tarım milli egemenlik demektir, milli egemenlik devredilemez... Yani yabancılarla bu konuda ortak şirket kurulmamalı... *- Sökeli çiftçi, yabancı şirketin, hatalı tohumuna karşı açtığı davayı kazandı, zararını karşılattırdı. YASAR EYİCE *- Sanatçılar umut yeşertecekler, Pazar akşamı... Kaç zamandır, ‘üretim’ diyoruz, ‘tarım’ diyoruz, ‘sanayi’ diyoruz ama bazılarına anlatamıyoruz. Israrla savunduğumuz bir nokta var;‘Tarım milli egemenlik demektir, milli egemenlik devredilemez!’ Bildiğiniz gibi Türkiye’nin tarımsal yönetim, üretim ve ticaret sitemini kökten değiştireceği anlaşılan ‘Tarımda Milli Birlik’ isimli bir proje kamuoyuna yansımıştır. Proje ile yabancı sermayenin hâkim olacağı bir yapının milli çıkarlarımızı geri döndürülemez şekilde zedeleyeceği, Türkiye Tohumcular Birliği tarafından böylece değerlendiriliyor. *- Türkiye Tohumcular B

İNGİİZLER'DEN ÖRNEK ALACAĞIMIZ SÖZCÜK: halkın HİZMETKARIYIM!

*- İmamoğlu’nun belirttiği gibi ‘Hizmetkarım!’ sözünden ne anlıyorsunuz? *- İngiliz diplomatlarının hepsi, ‘İngiltere ve halkın hizmetkarıyım!’ diye yemin ediyorlar *- Sıkıysa bir memura bu cümleyi sorun bakalım, hakaret suçundan kendinizi nerede bulursunuz? *- Görevini hatırlatınca, size yetkili şu cevabı veriyor, ‘Ben senin hizmetkârın mıyım? YAŞAR EYİCE *- Bir devleti yok etmek, dilini ve dinini yok etmekle olur... CHP’li bazı belediye başkanları, ‘Halkın hizmetkârıyım!’ diyor... Dikkat ederseniz, ‘Bazıları’ diyorum... Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gibi... Nedense bu ‘Hizmetkârım!’ sözü devlet memurlarının, tabii ki belediye çalışanlarının da hemen hepsi için geçerli değil... Örneğin; isterseniz bir trafik polisine, ya da maliyede bir memura, belediye çalışanına bir cümle söyleyin bakın ne diyecek? Ben söyleyeyim, çünkü çok duydum. ‘Ben senin hizmetkârın mıyım?’ diye yanıt veriyor, halkın tabiriyle hemen horozlanıyorlar... Sanıyorum; çok