BAŞKA YERDE YOK

  YAŞAR EYİCE   *- Hem karada, hem denizde…   İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gönderdiği özel mesajında şöyle diyor:’98 yıl önce bu mukaddes vatanı ebedi yurt yapan Büyük Zaferi büyük bir coşkuyla kutluyor, bu zaferi bize armağan eden Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kahraman silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun…’ Ekrem İmamoğlu- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’   *- Dayanışma günü   Ekrem İmamoğlu’nun 31 Temmuz 2020 Cuma gönü de yine bir kutlama masajı göndermiş… Çok mektup aldığım için gözümden kaçmış: ‘Bayramlar uzağı yakın eden, dargınları barıştıran, muhtaca elini uzatan, kardeşlik ve dayanışma günleridir. Yüreklerimizin aynı sevgi ve heyecanla attığı nice güzel bayramlar geçirmemiz dileğiyle’ diyerek devam etmiş…   *- Böyle olmalı   Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce de şu daveti yapmış: ’30 Ağustos Zafer Bayr

  YAŞAR EYİCE   *- 30 Ağustos tarih yazdı   Genelde her yıl beğendiğim bir sözle girerim yazıma… Rotaryenler bu kez benden önce davranıp, afiş bile yaptırmışlar… Günün hatta ayın sözü şu: ‘Tarih bütün zaferleri yazar ama; bazı zaferler TARİH YAZAR!’ Devam eden pandemi ileri sürülerek toplu kutlamalar yasaklandığı için törenler yapılamıyor. Ama Türk Ulusu’nun Milli Mücadele sürecindeki en büyük adımı olan, Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı bayramın 98. yılını, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle andıkları, milli mücadeleyi anlatan kutlamalar hemen her evde yapılıyor. Zafere giden yolda inanmış bir milletin 30 Ağustos 1922 yılında kazandığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki en önemli zafer olan bu günü ve haftası Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve vatan uğruna canını feda etmiş tüm şehitlerimizi saygıyla anarak Büyük Zaferin 98. Yılını yürekten gelen coşku ile kutluyoruz. Kurtuluş savaşı bir destandır. 30 Ağustos Başkumandan

  YAŞAR EYİCE   *- ‘Yıkım’ hizmet değildir…   Saat 16.00’dan sonra Bornova’dan çocukluk arkadaşım Sezgin Can aradı. Kendisi ‘doğrucu Davut’.. Yalan dolan bilmez. İşlerini de kendi çözer. Bu kez belki de 50 yıldır ilk kez ‘Sana işim düştü!’ dedi. Merak ettim! Telefon etmeden önce ‘Çeşme Belediyesi’nin zabıta memurları siteye gelmişler ve şikâyet üzerine en az 25 yıldır kullandıkları gazinomsu yeri yıkım kararını tebliğ etmişler. Söylediği şu: ‘Yıkım kararı ve gerekçesi bir gün önce mi bildirilir?’ Ben kararın uygulanacağını, ancak kendilerinin savunma haklarının olduğunu söyledim. Ve şikayet olduğu ve kayıtlara geçtiği için hiç kimsenin bir şey yapamayacağını söyledim. Beklenen ve istenen şu: Çeşme Belediyesi CHP’li… Bunu da İzmir CHP Milletvekilleri çözer! Olayın aslı ne? Ancak bunu öğrenebilirim! Ama kimden? İzmir Milletvekili CHP Genel   Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan mı? Ya da son kurultaya kadar İzmir üzerinden en büyük etkisi olan Tuncay Özkan’da

  YAŞAR EYİCE   *- Seslerini duyuramıyorlar   İsteksizlik, daha doğrusu bunalım sürüyor… Ama insanlardan, yaşamdan ayrı kalmak da olmuyor ki! Bütün gün yemek ye, yat- kalk yine bir şeyler atıştır! Çoğumuzun hayatı böyle… Soyadı benzerliği olan Giresun’dan Emin Eyice ile görüştüm. ‘Geçmiş olsun!’ dedim… Bir hafta kadar önce yine aramış, güzelliklere davet etmişti. Çocukluğumda İzmir’e Karadeniz’den ‘taka’ dediğimiz gemilerin fındık getirdiklerini, bizim büyüklerimizin de mutlaka bir ya da iki çuval aldıklarını anımsadığımı söyledim. ‘Hasata başladık’ dedi ve bize kendi mahsulleri fındıkları göndereceğini anlattı. Ama şu anda imkânsız; Çünkü fındık bahçeleri yerle bir olmuş durumda… Giresun’un beş beldesi var.. Bunlardan 4’ünün başkanı, il merkezi gibi AKP’li… Giresun’daki seçimi 200 oy farkı ile CHP adayı kaybetti. Borçsuz belediye bir anda Türkiye’nin en borçluları arasına girdi. 31 Mart Yerel seçimlerinden sonra Giresun’un Espiye ilçesine bağlı So

  YAŞAR EYİCE   *- Bir ön yazı.. Arkası gelecek!     Elimde bir video var… Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, elinde vesikalar, yolun ortasında dolanıyor ve güvenlik kuvvetlerine ‘Burası benim arazim, lütfen terk edin!’ diyor… ‘Başkasının kadar benim de hakkım var!’ diyor.. Yani yasalarımızı kastediyor… Ve şu açıklamayı yapıyor: ‘Belediye Başkanlığı ceketimi çıkardım. Vatandaş Mustafa olarak kendi kiraladığım yolu araç trafiğine kapattım. Go-kart girişimcisi Mehmet Yaman’ın hakkını savunanarak mühür fekki yapılmasına izin veren jandarmamızdan şimdi de benim hakkımı savunmasını istiyorum. Halkın hakkını savunmasını istiyorum.’ 35 kişi de ‘Başkanım yanındayız, direnişini kutluyoruz’ mealinde yorumlar yapmış… Pankartlarda söylenen şuydu: ‘Güzelbahçe GoKartı İstemiyor’ ‘Doğadaki TalanaDur Deyin…’ Gelişmeleri anlatmaya çalışmıştım… İşte bu arada, etiketinde, ‘Race Yard Karting’de Spor ve eğitim tesisi ve Balçova Go- Kart Center’de CEO’ yazılı Mehmet

  YAŞAR EYİCE   *- Sonucuna katlanacaksın!   Yapamazsın kardeşim, yapamazsın! Kim olursan, ne olursan ol… Özellikle sen milletin, namusunu, malını, canını korumakla görevliysen bunun hesabı sana sorulur… Sorulmalıdır da… Olayı ilk kez, emekil Başkomiser, eski güreşçilerimizden Eray Karacalar’dan duydum… Hemen her gün anılarını ve memleket meselelerini bizim anlayacağımızdan dilden anlatıyor Bornovalı Eray…   *- Hikaye değil, gerçek!   Sevgili Eray Karacalar hasta ve halsiz haliyle şunları yazmış: ‘şimdi haberleri dinliyorum; Kolları baştan başa dövmeli iki bayana polis durduruyor, maske takmadılar, diye… Ceza kesiyorlar! Polis yapmaması gereken hareketi yapıyor! Ne olursa olsun; hakaret etsin bayan ama sen o bayana hatta hiç kimseye o muameleyi yapamazsın! Her zaman söylüyorum: İmam Hatipli’yi polis yaparsan, bunların başına tecrübeli polis ağabeylerini vermezsen, - ki bunlar kalmadı- bu tür olaylar normal olur…   *- Akıllı ve kurnazlar  

  YAŞAR EYİCE   *- Altay taraftarının sesine kulak verilmeli   Son zamanlarda spor ile fazla ilgilenemiyorum. Yalnız, Prof. Dr. Erkan Sevinç yönetimindeki ‘Spor Life’ için yazımı gönderdim. Konumun içinde, ‘Göztepeli Nihat Yayöz, nasıl Altaylı oldu?’ sorusunun yanıtı da vardı… Henüz ‘Spor Life’nin son sayısı bayilere gönderilmediği için tiyo veremem… Yıllarca bize öğretilen buydu; ‘Yazını kesin olarak kimseye göstermeyeceksin!’ Şimdi öyle mi? Sen olmasan bile sözde yönetici pozisyonunda olanlar, adı geçen kişiye muhabirin ya da emekçinin yazısını gönderip, ‘Beğenip beğenmediğini’ soruyor ve gönlünce düzeltme yapmalarını istiyorlar. İlan veren para babaları ile siyasi güçlüler için de durum farklı değil… Karşılıkla danışı, anlaşmalı dövüşleri de biliyoruz. Aslında konum bu değil… Konum ‘güven!’… Konum; ‘itimat!’ ‘Babana bile güvenme!’ derler ama benim Namık Kemal Lisesi’nden bu yana… Basketbol Teknik Direktörlüğüm, yani ‘coach’lığımdan bu yana… Siz

  YAŞAR EYİCE   *- Güzellik devam etmeli   Bir zamanlar sokaklarda binlerce kişi çeşitli nedenlerle ‘Avrupa Avrupa duy sesimizi, bu Türklerin ayak sesi!’ diye tempo tutardı. Sanki şimdi olduğu gibi umurlarında idi… Ama biz sesimizi nihayet duyurduk… Avrupa’ya değil ama Ankara’ya... Bugün Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan güzel bir haber aldık. Nihayet; 'SMA hastalığı' müjdesi geldi… Sorun çözüme kavuştu. Yılmadan yazdık, örneklerini verdik ve SGK'den SMA hastalığıyla ilgili açıklama geldi. Açıklamada, ‘SMA hastalarımızın tedavisinde kullanılan SUT'a tabi ilaçların erişimi ile ilgili konu çözüme kavuşmuştur’ denildi. Özellikle çocuklarımızı çok ilgilendiriyordu… Tabii ki dolayısıyla hepimizi… ‘Büyükler’ demedim… Çünkü hali vakti yerinde olmayanın büyüdüğünü görmek imkânsızdı… Demek ki istenirse oluyormuş… Şimdi benzer bir konuya değineyim:   *- Artık duymayalım   Birlikte, ‘Anne lütfen artık parmaklarımı delme!’ diyen çocukların sesi