ALTAY TARAFTARINA KULAK VERELİM

 

YAŞAR EYİCE

 

*- Altay taraftarının sesine kulak verilmeli

 

Son zamanlarda spor ile fazla ilgilenemiyorum.

Yalnız, Prof. Dr. Erkan Sevinç yönetimindeki ‘Spor Life’ için yazımı gönderdim.

Konumun içinde, ‘Göztepeli Nihat Yayöz, nasıl Altaylı oldu?’ sorusunun yanıtı da vardı…

Henüz ‘Spor Life’nin son sayısı bayilere gönderilmediği için tiyo veremem…

Yıllarca bize öğretilen buydu;

‘Yazını kesin olarak kimseye göstermeyeceksin!’

Şimdi öyle mi?

Sen olmasan bile sözde yönetici pozisyonunda olanlar, adı geçen kişiye muhabirin ya da emekçinin yazısını gönderip, ‘Beğenip beğenmediğini’ soruyor ve gönlünce düzeltme yapmalarını istiyorlar.

İlan veren para babaları ile siyasi güçlüler için de durum farklı değil…

Karşılıkla danışı, anlaşmalı dövüşleri de biliyoruz.

Aslında konum bu değil…

Konum ‘güven!’…

Konum; ‘itimat!’

‘Babana bile güvenme!’ derler ama benim Namık Kemal Lisesi’nden bu yana…

Basketbol Teknik Direktörlüğüm, yani ‘coach’lığımdan bu yana…

Siz ’50 yıl’ deyin, ben ‘Yüzyıllardır’ diyeceğim bir gerçek İzmirli, Kahramanlar- Alsancak çocuğu Celal Kiter’den duyduğum bir haberi paylaşmak istiyorum…

Bir grup Altaylı ile onun da açıklayıp, altlına imza attıkları bir istek ve bildiriyi de okuyucularımla paylaşmak istiyorum…

Şunu söyleyeyim;

‘Bildiride belirtilen nedir?’ bilmiyorum…

Bildiğim ve düşündüğüm Celal Kiter, kesinlikle emin olmadığı ve bilmediği konularda ahkam kesmez…

Söyledikleri doğrudur, istihbaratı kuvvetlidir ve altına ben de imza atarım…

Herhalde bu konuda İzmir’in köklü takımı Altay Kulubü yöneticileri de bir açıklama yaparlar…

Ve gerçek Altaylı taraftarların, sporseverlerin söylediklerini dikkate alırlar.

Neyse lafı yine fazla uzatmadan, ‘Altay Spor Kulübü Yönetimi’ne yazılmış mektubu birlikte okuyalım:

 

*- Aman dikkat!

‘Ülke ahvalinin spor mecrasındaki tezahürü olan çürümüş, köhnemiş ve onurdan arındırılmış zihniyet, ferdi olmaktan gurur duyduğumuz kulübümüze de künyesinde gericilik yazılmış vakıflarca bulaştırılmak istenmektedir.

Büyük Altay’ın en ufak ön koşul olmadan yanında duracağı, imza atacağı ve iş birliği yapacağı kurumlar; cumhuriyeti, ilericiliği, aydınlanmayı ve laikliği ön koşul sayan ve sayacak kurumlardır. Bu bizim; zihnimizden geçen, dilediğimiz bir durum değil, tarihin gösterdiği bir olgudur.

 

*- Hatırlatıyorlar

 

Altay tarihi, mikro cumhuriyet tarihidir.

Altay; başka kulüplere benzemez, bizde Altaylılık bir nevi gen aktarımıdır ve biz bugün hala Mustafa Necati sanki Altay Alsancak Stadı’nın şeref tribününden olağanca tevazu ile taraftarı selamlayacakmış gibi, Vahap kule gibi yükselip kafayı çakacakmış gibi, Ayfer sanki yüzyıllarca hiç jübile yapmadan formamızı üzerinden çıkarmayacakmış gibi hissediyor, Burteçin’i, Benazus’u kendi babamızdan ayrı görmüyorsak; sizin adınıza çok üzgünüz ki işte bu durum bahsettiğimiz genlerin eseridir.

Bizim aslımızı inkar etmeye, armamızda yazan şehrimizin adına yobazlığı, gericiliği bulaştırmaya hiç niyetimiz yok.

 

*- Mazisi gururumuz

 

Biz ilk kurulduğumuz günden beri altyapımız ve yetiştiriciliğimizle nam salmış, övünç kaynağı yapmış ve bu yüzden taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış bir camiayız.

Bu saygı, tüccar zihniyeti ile değil kulübünün neferi cefakar hocalarımız ve onların aktardığı anlayış ile oluştu.

Bundan sonra da mazimize uygun bu zihniyetin altyapımıza hakim olmasını istiyor; göreve hazır, kulübün emrine amade emektar sporcu ve antrenörlerimiz dururken bu onurlu görevi tüccarlığa dökme gayreti ile at başı götüren zihniyetin boşa çıkartılmasını bekliyoruz.

Bu yaptığınız anlaşmayı; iyi niyet çerçevesinde, zeki, çevik, ahlaklı ve aydın sporcu yetiştirme prensibinin cisimleşmiş hali olan kulübümüze katkı sunacağını umarak yaptığınızı düşünüyor ve saydığımız sebeplerden ötürü de aynı prensipleri boşa çıkartacak bir oluşum ile kulübümüzün ve şehrimizin adını yan yana getirmekten ivedilikle imtina etmenizi istiyoruz.

Biz proje futbol takımı değil, kocaman bir camia ve ülkenin her köşesinde adı “Büyük” ön adı olmadan telaffuz edilmeyen bir spor kulübüyüz.

 

Hasretiyle senelerdir yanıp tutuştuğumuz ülkenin en üst lig klasmanına ulaşmanın yolu buradan geçiyorsa, biz en altlara da razıyız. Bunu belirtmemizdeki amaç, yaptığımız eleştiriye yönelik bu minvalde gelebileceğine ihtimal verdiğimiz bir tutumdur.

O yüzden şunu da berraklığa kavuşturmalıyız ki, Altay’ın ikbalinin yegane yolu bu köhnemişliğe bağlı diyecekseniz, sakın ola ki kendi ikbalinizi kulübümüzle eş tutmayınız! Altay, cumhuriyet ile birlikte ilelebet var olacaktır. Bu birlikteliğin sürekliliğini sağlamlaştırmak ellerinizdedir.

Gereğini yapacağınıza olan inancımızla…’

 

*- Şerefli Altay’lıya

 

‘Bir Grup Altaylı’ imzası ile yazılan bu bildiri beni etkiledi.

Demek kulüpte bizim yani İzmirlinin ve kamunun bilmediği ve hoş olmayan bazı gelişmeler oluyor.

Benim aklıma Altay gibi siyah- beyazlı bir başka kulübümüzün, Beşiktaş Kulübünün büyük unutulmaz başkanı Süleyman Saba’nın ‘Şaibeli birinci olmaktansa şerefli ikinciliği yeğleriz’ sözü aklıma geldi.

Şan ve şeref her zaman önceliklidir.

Ve halkın dileğini yerine getirmek de şarttır.

İşte size yine güncel bir başka örnek vereyim:

 

*- Halk istemedi yürüyen merdivenden vazgeçildi

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Karataş Mahallesi 308 Sokak’a yapmayı planladığı yürüyen merdiven için halk toplantısı düzenledi. Sokak sakinlerini dinleyen Büyükşehir yöneticileri toplantıdan sonra projeden vazgeçildiğini açıkladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Karataş Mahallesi’nin merdivenli sokaklarından ve tarihi asansörün üst tarafındaki 308 Sokak’a üç yıl önce yürüyen merdiven yapmayı planladı. İhalesi de yapılan projeye sokak sakinleri değişik gerekçelerle tepki gösterince Tarihi Asansör’ün Ceneviz Salonu’nda halk toplantısı düzenlendi.

 

*- Halkın istek ve görüşü önemli

 

Sokak sakinlerinin katıldığı toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı yetkilileri proje hakkında bilgi verdi. Ardından vatandaşların soruları, görüşleri ve önerileri alındı. Toplantının son bölümünde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Eser Atak, sokağı kullanan ve daha üst bölgelerden Asansör’e inip çıkanlardan yürüyen merdiven için yoğun talep geldiğini, ancak sokak sakinlerinin çoğunluğunun projeyi   istemediğinin anlaşıldığını söyledi. Merdivenli sokakta özellikle yaşlıların, hastaların ve çocuklu vatandaşların konforunu artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Atak, “Eğer bir tepki varsa, istenmiyorsa bunu da değerlendirmek bizim görevimiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in demokrasiye ve katılımcılığa verdiği önemi herkes biliyor. Büyükşehir yönetimi, halka rağmen bir şey yapmaz” dedi.

 

*- İptal edildi

 

Toplantının ardından konu Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e rapor halinde sunuldu. Ardından Genel Sekreter Yardımcısı Eser Atak açıklama yaptı ve projeden vazgeçildiğini duyurdu. Atak, “Kentte bisiklet ve yaya ulaşımının konforunu artırmak, bizim temel stratejilerimizden biri. Bu doğrultuda, Konak ilçesinin merdivenli ve yokuş sokaklarında yaşayan yurttaşlarımızdan çok sayıda yürüyen merdiven talebi var. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hazır projeyi, ihtiyaç duyulan ve talep edilen sokaklardan birine uygulamamızı istedi. Bu şekilde revize ederek projeyi başka bir yerde uygulayacağız” dedi.

*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR