Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SAMİMİ, SICAK BİR DOKUNUŞ YETER!

Resim
YAŞAR EYİCE *- ARADAKİ BÜYÜK FARK İnsanlar daima ikiye ayrılırlar! Başkaları için yaşayanlar, Başkaları sayesinde yaşayanlar, Sorun olanlar, çözüm üretenler! Umut kıranlar, umut verenler! Dert üretenler, deva olanlar! Şikâyet edenler, çare bulanlar! Karanlık olanlar, ışık olanlar! Biri yük olur, öbürü yük taşır! *- ÖRNEK İNSAN Bence ‘yük taşıyanlardan’ biri de Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Nezaket Emine Atasoy… Kendisiyle tanışmadım ama sosyal medyadan arkadaşız… Kaç zamandır dikkatimi çekiyor… Hemen her hafta olmasa da ayda üç kez büyükelçileri ya da önemli diplomatları ağırlıyor, görüş alışverişinde bulunuyor. Tahmin ediyor, bizim ne bürokratlarımız, ne resmi temsilcilerimiz ne de anlı şanlı odalarımızın başkanları, yöneticileri Nezaket Emine Atasoy’un eline su bile dökemezler. En sonunda kendisinden söz etme kararı aldım. Çünkü hep aklımda ‘acaba?’ sorusu vardı! Bu haftaki görüntüsü ve girişiminden söz edeyim, kararını siz verin? *- ELÇİ GİBİ… S

ÇEŞME BİR GÖZLÜK YÜZÜNDEN CANINA KIYAN POLİSİ KONUŞUYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- YAZIK DEĞİL Mİ? Eğer, ender ‘cesur ve kahraman’ kalemlerimizden, usta gazetecilerimizden biri Cemal Bilge olmasaydı, olayın üstü kapatılacaktı. Çeşme’de canına kıyan bir polisimizin intiharı, sıradan olarak kabul edilecek ve belki de ‘Allah rahmet etsin!’ denilerek sümen altı edilecekti. Ama her zaman olduğu gibi topa sert giren, bir noktada adaleti arayan İstanbullu Gazeteci Cemal Bilge sayesinde olay Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar gitti ve kayıtlara geçti. Nermin Ekinci gibi, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diyen ve destekleyenlerden Selma Artar da, Cemal Bilge’nin önemli bilgi haberinden sonra şu yorumu yapmıştı: ‘Güneş gözlüğü kadar ucuz olmamalı hayatlar! Yitip gitmemeli evlatlar! Mahallenin de en sevilen polis abisiydi… Allah rahmet eylesin!’ İşin özü şu: ‘Polis memuru İsmail Zeybek (46), İzmir’in Çeşme ilçesinde, hakkında yapılan hırsızlık suçlaması, ifadesinin alınması ve evinin de aranmasının getirdiği bunalımla, başına silah ateş ederek intihar etti.’

BU KADAR ZOR MU?

Resim
YAŞAR EYİCE *- YANDIK DESENİZE! İbn-i Sina, ‘Öfke karaciğeri, keder akciğeri, üzüntü mideyi, stres kalp ve beyni, korku böbrekleri yorar… Bunları vücutta artınca ve sürekli ise o organ hasta olur!’ demiş… Yanıtını da keyifli bir Pazar günü sabahı Gazeteci Murat Eştürk’ten aldım: ‘Biz yandık desene!..’ Bu anlatılanları yaşamayan herhalde yok gibidir… Bu arada yeni fark ettim… Mehmet Cemil Arı telefonla aramış… Tatil günü olduğu için dönmedim… Ama neden aradığını tahmin ettim… 20 Mart günü fotoğraflı bir masaj atmıştı. Mehmet Cemil Arı Bey şöyle demişti: ‘Yaşar Bey iyi günler: Bu kaldırım Bornova Atatürk Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde… 7 aydır yapılacak! İlgilenmenizi istiyorum, teşekkürler…’ Ben de ‘tamam’ anlamında bir işaret göndermişim… Ama şu ana kadar sözümü yerine getirememişim… İyi ki fark ettim… İlgilenmem nasıl olur? *- KENDİLERİ BİLİR… Ben yazarım, uyarmaya, dikkat çekmeye çalışırım yetkililerin… Sonra da aynen Konak Belediye Başkanlarından Ahmet Sarışın’ın notların

ARAP ŞÜKRÜ'YÜ KOLTUĞUNDAN ARKADAŞI GÖTÜRDÜ

YAŞAR EYİCE *- GERÇEK! KİMSE İÇİN TÜKENMENİZE DEĞMEZ! AKP kurulduğunda İzmir Gençlik Kolları başkanlığı görevinde bulunan isimlerden biri de İmam Hatipli avukat Hamza Dağ idi… Sonra milletvekili adayı oldu ve koşturmasının karşılığını aldı. Hatta seçildikten sonra memleketine giderek ailesine kendisini yetiştirdikleri için teşekkür etti. Gençlik kollarındaki o deli dolu, daha doğrusu ‘delikanlılık’ günlerini çok çabuk üzerinden atabildi. Benim söylemek istediğim çıraklık ve kalfalık devrini çabuk üzerinden attı. O dönemde, yani AKP’nin ilk kuruluş yıllarında birileri, yarışta geride kalınca mealen şöyle diyorlardı: ‘Teşkilat, delege dikkate alınmıyor…’ ‘Örgüt’ sözcüğü yanlış anlaşıldığından ya da birilerine ‘ters’ geldiği için bu lafı ağızlarına almıyorlardı… Hatta ben de bir yazı yazmıştım; ‘Ne teşkilatından söz ediyorsunuz, parti daha yeni kuruldu.. Çoğu kimse birbirini tanımıyor..’ diye… Geçenlerde Çeşme ile ilgili bir yazıyı yazarken Hamza Dağ’ın ziyaretinden söz etmiş ve ‘Mer

26 YIL SONRA ZEKİ MÜREN

Resim
YAŞAR EYİCE *- ‘ZEKİ MÜREN’E ‘PAŞA’ İSMİNİ BEN TAKTIM’ Usta Gazeteci Atilla Köprülüoğlu gece yarısı 01.00’e doğru fotoğraflı olarak şu mesajı atmış, yani göndermiş: ‘Yıllardır ilk kez Kanal D’yi izledim!’ Kendisine şu yanıtı verdim: ‘Ben de!’ Evet tamamen böyle… Çünkü Tele1’de Can Ataklı’nın sık söylediği gibi, yıllardır sadece ve sadece yandaş olmayan birkaç televizyondaki halkın durumunu ‘gerçekçi’ bir şekilde dinlemek, öğrenmek için… Bakıyorum bazıları çok genç olmalarına rağmen, öyle hazırlıklı gelmişler ki, bizim gençlik zamanlarımızda tanık olduğumuz olayları bile anımsatıyorlar… Perşembe gecesi televizyon kumandasında izlemek istediğim kanalı açmak için elime aldığımda rakamları karıştırdım ve karşıma Kanal D çıktı… İyi ki çıkmış! Çünkü ‘Şarkılar Bizi Söyler!’ isimli programın beşinci bölümü vardı. Sibel Can, Hakan Altun ve Hüsnü Şenlendirici’yi bir araya getiren bu programın bu haftaki bölümünde Türkiye’nin Sanat Güneşi Zeki Müren şarkıları söylendi. Cem Yılmaz konukları id

OLDU MU KAHVECİ NURİ?

Resim
YAŞAR EYİCE *- KEŞKE SÖZÜNÜ TUTMASIYDI! Kötü haber çabuk yayılırmış… Haberi çok üzüldüğü belli olan, yönetici durumundaki bir memurumuz benimle paylaşmış… Bilgisayarımı açar açmaz bu ‘acıdan da büyük!’ olayı okudum; Haberi İzmir Kahveciler Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı şu şekilde ve fotoğraflı duyurmuş: ‘Sağ yanımda Kahveciler Odası’nın üyesi Nuri Çengeloğlu intihar etmiştir. Bir yıldır kahvehanelerin kapalı oluşu, oyunların açılmaması, esnafımızı ekonomik büyük sıkıntıya sokmuştur, bu sıkıntıyı dayanamamıştır. Esnaf şehidi, mekanın Cennet olsun Nuri Ağbi!... Dediğini yaptın!’’ Beni yaralayan bu fotoğraflı duyuruda dikkatimi en fazla çeken ise son cümle idi… ‘Dediğini yaptın!’ sözü… Biz Türkler mutlaka ve mutlaka sözümüzü tutarız… Ucunda ölüm olsa bile… Düşünebiliyor musunuz? Namusuyla geçimini sağlayan yılların sevilen sayılan bir kahveci esnafı ‘Dayanacak gücümüz kalmadı, bu gidişle intihar edeceğim’ diye Oda başkanına dert yanıyor… Yetkililere uyarılar yapılıyor, açıklamalar

BİLAL'İN BABASI GELDİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- SÖYLENENLER OLMADI! Bugün AKP’nin 7. Olağan Büyük Kongresi Ankara’da yapıldı. Kongre öncesinde çeşitli söylentiler yayılmış, yerine, muhalefetin ‘Nerede?’ sorusunu sık gündeme getirdiği eski bakanlardan Bilal Erdoğan ya da Binali Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerine getirileceği iddia edilmişti. Beklenen olmadı.. Yani Erdoğan ‘devam’ dedi… Yeniden genel başkan seçilen Erdoğan, teşekkür konuşmasında, ‘Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor’ dedi. Erdoğan ayrıca vatandaşa döviz çağrısı yaparak, ‘Evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum’ diye konuştu. Seçimleri tekrar kazanacağını iddia eden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara Türkiye'nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Önümüzd

İŞLERİ İŞİMİZE KARIŞMAK

Resim
YAŞAR EYİCE *- GÖZLERİ TÜRKİYE’DE Zaman zaman elimizin tersiyle ittiğimiz, ama onlardan da bir türlü vaz geçemediklerimiz var. Örneğin AB gibi ya da BM’gibi… AB dediğim; Avrupa Birliği… BM dediğim; Birleşmiş Milletler… Bunlar arada Türkiye’ye, iktidarların ya da halkın istediği ya de istemediği şekilde çağrılar yaparlar, 21 Mart’ta olduğu gibi.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yayınladığı kararnameyle önceki gün feshedilen İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili uluslararası tepkiler sürüyor. Şimdi AB ve BM'den Türkiye'ye İstanbul Sözleşmesi Çağrısı yapıldı.. Şimdi isterseniz birlikte Paris-Berlin-New York turu atalım… *- İLK TEPKİLER Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına Avrupa'dan tepkiler sürüyor. Avrupa Birliği Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ‘Türk hükümetinin İstanbul'un adını taşıyan bu anlaşmadan çekilmesinden derin üzüntü duyuyoruz. Şimdi geri adım atma değil liderlik gösterme zamanıdır’ dedi. Borrell, bu kararın
Resim
YAŞAR EYİCE *- OTURMAYINCA OLUYOR Arada İzmirli cesur, kahraman, gözü pek kadınlardan söz ediyorum… Bunların parada pulda gözleri yok… Sadece inandıkları yolda hiçbir engellemeye aldırış etmeden ve üstesinden gelerek yürürler… İşte onlardan biri de, on parmağında 10 hüner olan, hiçbir beklentisi olmadan sadece ve sadece hak ve adalet savaşçısı olarak yoluna devam eden Gözde Dilek Köktaş… Biliyorsunuz bir ara resmi kurumlarımızda, okullardan tutun da vilayetlere, belediyelere kadar ‘T.C.’ yani ‘Türkiye Cumhuriyeti’ levhaları kaldırılıp ya da silinirken, bu idealist hemşerimiz Gözde Dilek Köktaş adının başına birçok İzmirli gibi ‘T.C.’ rumuzunu koydu… Şimdi geleyim ‘Gözdemiz’ Dilek Hanım’ın, gönlümüze su serpen açıklamasına… *- SANIK OLDU ‘Değerli İzmirli Hemşehrilerim: Beklenen gün geldi! Erzurum Girişimci Kadınlar Dernek Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Şafak Ertan Çomaklının annesi Zekiye Çomaklı isimli kadın, İzmir’e ve İzmirlilere yaptığı hakaretlerin sonucunda yapıl

ZEKİ MÜREN'İN BÜYÜKLÜĞÜ

YAŞAR EYİCE *- KEYFİNE BAK! Selda Yılmaz anımsatıyor! Ne güzel demiş Ömer Hayyam; ‘Yarım somunun var mı? Bir de ufak evin? Kimselerin kulu kölesi değil misin? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya! Keyfine bak! En hoş dünyası olan sensin!’ Acaba içimizde kaç kişi kaldı, Ömer Hayyam’ın tarif ettiği gibi… Ödemişli Altan Düzalan’a da hak vermiyor, değilim… Altan’ın bir sözü var; ‘İnsan ulaşamadığı her şeyin ‘delisi’, ulaştığı her şeyin ise ‘nankörüdür!’ der… Şöyle sağıma soluma bakıyorum, hak vermemek mümkün değil! Biliyor musunuz? ‘Türk’üm diyemeyenlerin yeni Jargonu; ‘Osmanlı torunuyum…’ Halbuki; ‘Osmanlı’ bir ailedir… ‘Türk’ ise bir ırktır!.. Ve, ırkına inkâr eden ise soysuzdur!... Bu gerçeği dile getiren ise İlber Ortaylı… *- MİKROFON BAŞINDA ‘Proje’ üstadı Engin Deniz Eriş’ten öğrendim: İlk sözü şöyle; ‘…Veee büyük bir heyecanla beklediğim projemiz nihayet hazır!’ Tabii ki detaylarını sizler gibi ben de merak ettim… Söylediği şu: ‘Salgın koşulları; sanata ulaşmamızı zorlaştırs

HEY ONBEŞLİ ONBEŞLi

Resim
YAŞAR EYİCE *- DÖNMEMEK ÜZERE GİTTİLER! 106 yıllık bir destan: Çanakkale Zaferi! Çanakkale Zaferimizin 106. Yılında; Cumhuriyetimizin kurucusu Anafartalar ve Çanakkale Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale’nin ve istiklal mücadelesinin bütün kahramanlarını şükran ve minnetle anıyoruz. Bazıları söylemesin biz söylüyoruz: Ne mutlu Türklüm diyene… Bizler, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106’ncı yıldönümünü yürekten kutluyoruz. 18 Mart 1915’de kazanılan ‘Deniz ve Kara’ zaferi, 1. Dünya savaşının üç yıl daha uzamasına neden olurken, dünya tarihinin akışını da değiştirdi. Çanakkale Zaferi’nin, Türk milletine en büyük armağanı şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk oldu. *-s Bizler ‘Çanakkale Geçilmez!’ özdeyişi ile büyüdük… Her başarıdan sonra bu sözü anımsadık ‘Çanakkale geçilmez!’ Çanakkale Deniz Savaşları’ndan sonra dünya değişti… Her şey ama her şey! İşte bir gerçek! ‘Çanakkale Geçilmez!’ diyenlerin torunlarına, şehitlerimize minnetle anlatalım: Seyir defteri denizc

URLA'DA DA YAŞANMIŞTI

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- DÜŞÜNECEK HALİMİZ Mİ VAR?   Reklam şöyle: ‘Ailenizle birlikte yeni yılın gelişini karşılamak mı, yoksa Avrupa şehirlerini gezmek mi? Siz nasıl bir tatil hayal ediyorsunuz?’ Bir uçak firmasının yeni reklamı böyle! ‘Yeni yılın gelişini karşılamak mı?’ diyor… Ya pandemi bunları da şaşırttı, ya da bizleri ‘enayi’ veya ‘budala’ sanıyorlar… TRT Spor Servisi’nin yaptığı gibi… Aslında TRT Spor Servisi dememiz yanlış… Çünkü onlar TRT’nin sözleşmeli elemanları… Kaç kez yazıldı, çizildi; ‘TRT Spor Servisi’nde yetenekli ya da kadrolu kimse yok mu? Siz neden her program başına bu kadar büyük paralar ödüyorsunuz?’ diye… Hatta konu kaç kez TBMM’de de gündeme geldi… Benim gibilerin en fazla sinirlendiği sözlerden de şu: ‘Devlet malı deniz, yemeyen domuz!’ Herhalde bunu çıkaranlar da ‘domuz gibi’ insanlar… Geçenlerde ne yaptılar? Önlerine görünecek bir şekilde ‘enerji içeceğini’ koydular… Birincisi birçok kişi bu yüzden can verdiği için reklamı

HİZMETİ GÖRMÜYORLAR

Resim
  YAŞAR EYİCE   *- TENCERE DİBİN KARA!   Böyle gelmiş, böyle gider! Bildim bileli değil, okuduğuma göre bizden önce de durum böyle idi… Yandaş basın, kendini yırtıyor; ‘İşte ikiyüzlü CHP belediyeciliği!’ diye… Merak edenlere anlatayım: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kısa süre içinde İzmir’e iki kez geldi. Geçen cumartesi günü, Karşıyaka Örnekköy’de katıldığı tören alanına giden Kılıçdaroğlu’nun geçtiği Başpehlivan Karaali Caddesi özel olarak asfaltlanmış… İşte memleketin başka konusu yokmuş gibi bunu dillerine dolayan AKP yandaşları, ‘Bencillik, görevi ihmal, halkı kandırma ve makyajlama… Ne ararsan var!’ gibi akla gelen gelmeyen lafları bir araya getirip İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karşıyaka Belediyesine çatıyorlar… Akılları sıra AKP yönetimine şirin görünmeye çalışıyorlar. Bence bir noktada haklılar! Çünkü; devlet bankalarından, devletle iş yapan büyük sermaye guruplarından, büyük iş adamlarından aldıkları milyarlarca liralık ilan parasının karşı

KONUŞANLAR NEDENSE SUSUYOR

  YAŞAR EYİCE   *- TEPKİLER YETERLİ Mİ?   Birkaç kez yazdım, ‘milli duygular’ gündeme gelince, Cumhuriyet Kadınları Derneği birçok kuruluşun önüne geçiyor, diye… ‘Andımız’la ilgili bir karar alındı ki, ‘Ben Türküm!’ diyen herkesin canı yanarcasına üzüldü… Ama nedense birçok dernek, kuruluş, ya da kendilerini toplumda böyle gösterenlerden ses seda çıkmadı. Kalite ve kantite ortaya çıkmış oldu, bir noktada… Zeminde bulunanları gördük, görüyoruz… Çoğu zaman AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen ya da yapılanları, alınan kararları ‘olumlu’ karşılayan Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür şu açıklamayı yaptı: ‘Yargı andımızı kaldırırken milletimizin birleşme iradesini görmezden gelmiştir.’ Prof. Dr. Tülin Oygür, CKD Genel Merkezi’nden yayımlanan bildiride önce şu anımsatma yapıldı: ‘Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2013 yılında çıkarılan yönetmelikle Andımızın ilköğretim okullarında okunması uygulamasına son