HEY ONBEŞLİ ONBEŞLi

YAŞAR EYİCE
*- DÖNMEMEK ÜZERE GİTTİLER! 106 yıllık bir destan: Çanakkale Zaferi! Çanakkale Zaferimizin 106. Yılında; Cumhuriyetimizin kurucusu Anafartalar ve Çanakkale Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale’nin ve istiklal mücadelesinin bütün kahramanlarını şükran ve minnetle anıyoruz. Bazıları söylemesin biz söylüyoruz: Ne mutlu Türklüm diyene… Bizler, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106’ncı yıldönümünü yürekten kutluyoruz. 18 Mart 1915’de kazanılan ‘Deniz ve Kara’ zaferi, 1. Dünya savaşının üç yıl daha uzamasına neden olurken, dünya tarihinin akışını da değiştirdi. Çanakkale Zaferi’nin, Türk milletine en büyük armağanı şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk oldu. *-s Bizler ‘Çanakkale Geçilmez!’ özdeyişi ile büyüdük… Her başarıdan sonra bu sözü anımsadık ‘Çanakkale geçilmez!’ Çanakkale Deniz Savaşları’ndan sonra dünya değişti… Her şey ama her şey! İşte bir gerçek! ‘Çanakkale Geçilmez!’ diyenlerin torunlarına, şehitlerimize minnetle anlatalım: Seyir defteri denizcinin her şeyidir! Dünyanın neresine gidersen git aynıdır, değişmez… Yani bir noktada geminin kara kutusudur, seyir defteri… ‘İstanbul Boğazı geçti!’ yazılır, ‘Kilitbayır geçti!’ yazılır… Her şey aynen yazılır! Ama bir şey hariç! Yazılmaz, yazılamaz!... Çanakkale’den çıkılır, Çanakkale’ye varılır; Şehitler Abidesi selamlanır! Ama şunu herkes bilir ki; ‘Çanakkale geçildi!’ yazılmaz… ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!... Adını tarihe yazdıran O kahramanları hangi kalp unutur… *- EN BÜYÜK ÖRNEK Milletimizin kaderini tayin eden, Türk bağımsızlık mücadelesinin en büyük örneği olan Çanakkale Zaferi, tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı… Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan, bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, canından aziz bildiği vatan topraklarını canı ve kanı pahasına korumuştur. 106 yıl önce çağının en güçlü devletlerine karşı Türklük ruhuyla kenetlenen ecdadımız, İstiklalini ve istikbalini korumak isteyen bir milletin karşısında hiçbir gücün duramayacağını, kanını ve canını feda ederek, tarihe altın harflerle nakşedilen emsalsiz bir destan yazdı. *- ANLAMAMIZ LAZIM Çanakkale’de Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, zaferden sonra şöyle demişti: ‘250 bin askerimizi şehit verdiğimiz bu topraklarda, bu zaferin gelecek kuşaklara anlatılması, bizlerin uğruna canlarından vazgeçenler için, bu aziz vatanın korunması boynumuzun borcudur.’ Biz İzmirliler de Gazeteci Emin Varol’un seslendirdiği gibi, ecdadımızın torunları ve torunlarının çocukları olarak diyoruz ki, ‘Kefensiz toprağa girmiş kahraman ecdad; ‘Andınız andımız, emanetleriniz emanetlerimizdir. Bu topraklara bir daha düşman çizmelerinin basmasına izin vermeyeceğiz!' *- MÜSTESNA DESTAN Tarihe altın harflerle kazınmış, Türk milleti uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimizin yazmış oldukları müstesna bir destan olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 106. Yıl dönümü ve Şehitler Günü şerefine bazı kişi ve kurumlar mesajlar yayınlıyor. Bayındır Belediyesi’nden ise Anlamlı Video izledik. Videoda oğlunu Çanakkale Savaşları’nda kaybetmiş Bayındır’ın Hamidiye (şimdiki adı Canlı) köyünden bir annenin oğlunun komutanına yazdığı mektup temsili olarak canlandırıldı. İstiklalden İstikbale… Dönmeyi hiç düşünmediler. Bu vatanı evlatlarına bırakabilmek için canlarını gözlerini bile kırpmadan verdiler. 17 Ekim 1915 tarihinde İzmir’in Bayındır ilçesinin Canlı mahalesinden ( o zamanki adı Hamidiye) Habibe Anamızın Şehit olan oğlu Ömer için komutanına yazdığı mektup bu Vatanın neler verilerek kazanıldığını bize en hakiki şekilde yüreğimizde hissettirmektedir. Çanakkale Zaferi eşi benzeri görülmemiş bir destandır. Çanakkale Zaferi, bir daha evlerine dönmemek üzere cepheye koşan şehadet aşığı şanlı ecdadımızın, dünyada eşi ve benzeri olmayan bir kahramanlık destanıdır. Bu şanlı zaferin kazanıldığı 18 Mart günü aynı zamanda vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizin hatırasını yad etmek için “Şehitler Günü” olarak kabul edilmiştir. Çanakkale Zaferi, dönemin tüm imkansızlıklarına rağmen vatanımızın ve milletimizin bekası ile bağımsızlık ve özgürlüğümüz uğrunda canlarını bir an bile düşünmeden feda eden milletimizin, kutsal değerlerinden ve vatanın tek karış toprağından asla ödün vermeyeceği konusundaki kararlılığının sarih bir göstergesidir. Ben de burada araya şunları yazmak istiyorum: Ne demek istediğimi anlayan anlar, anlamak istemeyene bir şey demeyeceğim; *- BATININ BATIYA 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü kutlarken, öncelikle tüm kahramanlarımızın nurlar içinde yatmalarını diliyorum. ‘Çanakkale Zaferi nedir, ne anlıyorsunuz?’ ya da ‘Ne düşünüyorsunuz?’ diye sorduğunuzda hemen herkes mutlaka ‘kahramanlık destanlarını’ anımsayacak ve dillendirecektir. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’den başlayacak, Balıkesirli Seyit Onbaşı’ya kadar neler anlatacaklardır, neler? Metrekareye 680 bin kurşunun düştüğü bir gecede, binlerce şehidimizi, ‘Çanakkale Geçilmez’ diyerek vatanı için, hürriyet ve bağımsızlık için 57’nci alayımızın tamamının şahadet şerbeti içtiğini göğüslerini kabartarak, özgüvenle anlatacaklardır. Ben ‘Çanakkale’ denilince ‘Özgür Batının, emperyalist Batı’ya karşı verdiği ölüm kalım savaşını’ anımsıyorum… Belki bir gün ‘Batının Batıya karşı!’ sözünün uzun uzun anlatırım. Çünkü nasıl bugünlerde, ‘andımızın okullarda okunmasını’ yasaklayan yargının ‘olumsuz kararını’ konuşuyorsak, kurtarıcımız, kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kabartmalarını, fotoğraflarını ‘madalyalardan’ çıkaranları konuşuyorsak, tartışıyorsak ‘Batının emperyalistlere yalnız başlarına nasıl mücadele verdiklerini ve hiç ilgileri olmadıkları halde aralarına sahte kahramanların enjekte edilerek, pompalandıkları’ acı gerçeğini de konuşacağız… Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin huzur ve güvenliği için hayatını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimizi, vefat eden gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, gazilerimize sağlık ve huzur dolu bir hayat temenni ediyorum.’ Vatan sevdasından aldıkları güçle benzersiz bir destan yazan ve tarihin akışını değiştiren, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm ölümsüz kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kutlu olsun. *- EMİNİZ Mustafa Kemal Atatürk şöyle demiştir: ‘Çanakkale Savaşı, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.’ Türk milletinin dirilişinin başlangıcı, Türkiye Cumhuriyeti’ne giden en önemli yoldur; Çanakkale… Sadece Türk askeri değil, öğrencisi, kadını, erkeği, sporcusu, çocuğu tüm Türk halkının tek yürek olduğu noktadır Çanakkale… *- Ya öyle işte! Peki İngiliz Winston Churchill ne demişti? Onu da söyleyeyim: ‘Çanakkale Savaşı’nda her şeyi göze almıştık! Planlamıştık! Bir tek Mustafa Kemal dışında!...’ *- Çoğumuz biliyoruz… Ama manasını bilmediğimiz için, yazılış ve söyleniş nedenini de…. Bu yüzden özellikle düğünlerde, eğlencelerde oynayarak söylüyoruz ya… ‘Hey onbeşli.. onbeşli!’ diye göbek atıyoruz ya… İşte o türkü… Cepheye gönüllü giden ve hiçbiri dönmeyen lise talebelerimiz için yakılan ağıt idi… Yani 1315 doğumlular… Lise talebeleri ve askeri öğrenciler… Silah tutmasını cephede şehit olmadan önce öğrendiler… 13 ve 16 yaşları arasındaydılar.. Nurlar içinde yatsınlar… Bir de kalkıp gelsinler içimizdeki hainleri görsünler, çeşitli kılıklara girenleri… Para için memleketini satmak isteyenleri… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR