KONUŞANLAR NEDENSE SUSUYOR
YAŞAR EYİCE
*- TEPKİLER YETERLİ Mİ?
Birkaç kez yazdım, ‘milli duygular’ gündeme
gelince, Cumhuriyet Kadınları Derneği birçok kuruluşun önüne geçiyor, diye…
‘Andımız’la ilgili bir karar alındı ki, ‘Ben
Türküm!’ diyen herkesin canı yanarcasına üzüldü…
Ama nedense birçok dernek, kuruluş, ya da
kendilerini toplumda böyle gösterenlerden ses seda çıkmadı.
Kalite ve kantite ortaya çıkmış oldu, bir noktada…
Zeminde bulunanları gördük, görüyoruz…
Çoğu zaman AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen ya da yapılanları, alınan kararları ‘olumlu’
karşılayan Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür şu
açıklamayı yaptı:
‘Yargı andımızı kaldırırken milletimizin birleşme
iradesini görmezden gelmiştir.’
Prof. Dr. Tülin Oygür, CKD Genel Merkezi’nden
yayımlanan bildiride önce şu anımsatma yapıldı:
‘Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2013 yılında
çıkarılan yönetmelikle Andımızın ilköğretim okullarında okunması uygulamasına
son verilmişti.
Türk Eğitim-Sen bu kararın iptal edilmesi için
Danıştay'da açtığı dava sonucunda 2018 yılında yönetmelik iptal edildi; ancak
Milli Eğitim Bakanlığı Andımızın okunması uygulamasına geri dönmedi ve kararı
temyizine taşıdı.
En sonunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 12
Mart’ta kesin hükmünü verdi:
Yönetmelik uygulanacak, bundan sonra Andımız
okunmayacaktır.’
Peki kendilerine ‘Cumhuriyet Kadınları!’ adını
veren kadınların bu konuda görüşleri, ya da çalışmaları ne âlemde?
*- ISRARLARI SÜRÜYOR
Sözü yine Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür’e
vereyim:
‘Derneğimiz 2013 yılında başlayan Andımızın
okutulmaması sorunu üzerine esaslı bir mücadeleye girişmiş, basın
açıklamalarıyla kararın kaldırılmasını ısrarla talep etmiştir.
Dernek üyelerimiz velilerle birlikte okul
bahçelerinde Andımızı okuyarak konuyu canlı tutmaya çalışmıştır.
Danıştay 8. Dairesinin verdiği yönetmeliğin iptali
kararını milletimizle birlikte derneğimiz de coşkuyla karşılamıştır.
Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, kararın temyize
taşındığı gerekçesiyle Andımız yasağını kaldırmamıştır. Şimdi de Andımızın
okunmaması kararı kesinleşmiş bulunuyor.
Cumhuriyetimizi kuran devrimci kadroların en önde
gelen isimlerinden Reşit Galip’in bu andı yazma nedeni, Cumhuriyetle birlikte
Anadolu halkını çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma ortak ülküsü içinde birleştirmek
ve yeni nesillere ulus bütünlüğü içinde çağdaşlaşma ülküsünü benimsetmektir.
Andımızda geçen Türk ifadesinin ırkçı bakışla
değil; İtalyan, Rus, Fransız, İngiliz, Alman, İspanyol veya Japon dendiği gibi,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını Türk olarak isimlendirme şeklinde
kullanıldığını bilmekteyiz.’
*- TÜRK BAYRAKLARIYLA
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof.
Dr. Tülin Oygür görüşlerini şöyle açıklıyor:
‘Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, ‘Türk’
ifadesini ‘ayrıştırıcı’ bula dursun, Doğu ve Güneydoğumuzdaki vatandaşlarımız
ellerinde Türk bayraklarıyla ‘Türk de biziz, Kürt de biziz, hepimiz Türk
Milletiyiz’ sözleriyle birleşmiştir.
Yargının kâğıt üzerindeki kaygısının, terörü
ezerek birleşen milletimizin bugününde ve yarınında bir karşılığı bulunmuyor.
Andımızın okullarda okutulması bugün her
zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bu yol nasıl açılır, bilmiyoruz ama
açılmalı ve bütün çocuklarımız gururla:
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin
hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun!,
diyebilmelidir.’
*- SİZE GEREK YOK!
Emekli Öğretmen Nurten Hanım şöyle diyor:
‘Türküm’ diyebilseydiniz, PKK olmazdı…
‘Doğruyum’ diyebilseydiniz, yolsuzluk olmazdı…
‘Çalışkanım’ diyebilseydiniz, ‘açlık’ olmazdı…
‘Küçükleri koruyabilseydiniz’, tacizler olmazdı…
‘Yurdu, milleti çok sevseydiniz’, fabrikalar
satılmazdı…
Siz zaten ant içmeyin!..
*-UYKU MODUNDAYIZ
Ne demişler?
Sen kim olduğuna karar veremediğin zaman, senin
kim olacağına başkaları karar verir!
Şimdi önümüzdeki zaman dilimi içinde çok kez konu
olacak bir gündem maddesinden söz edeyim.
Türkiye'nin en önemli meslek birliklerinden biri
olan Türkiye Barolar Birliği için seçim heyecanı başlıyor.
Bir önceki seçimi rakipsiz olarak rekor oyla
kazanan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, sosyal medya hesabından genel kurul mesajı
verdi.
Benim de takipçilerimden olan Metin Feyzioğlu,
attığı twette, ‘Barolarımız pandemi koşulları çerçevesinde genel kurullarını
yapıp TBB delegelerini seçtiklerinde Türkiye Barolar Birliği, Genel Kurulu'nu
yapmaya hazırdır. Ben de hazırım.’ ifadelerini kullandı.
Ve bu tweet bir anda elden ele dolaşır gibi
ağızdan ağıza dolaşmaya başladı.
Söylenene göre;
Bu açıklamayla birlikte özellikle ‘Ben de
hazırım!’ ifadesi sonrasında kulislerde “Feyzioğlu 'Hodri meydan' dedi."
yorumları yapıldı.
Benim görüşümde, tweti okuduğum andan itibaren
aynen…
Kendisini destekleyenler;
‘2013 yılında gerçekleştirilen, Türkiye Barolar
Birliği 32. Genel Kurulu'ndan beri TBB Başkanlığı yapan Feyzioğlu'nun karşısına
rakip çıkıp çıkmayacağı ise merak konusu. Feyzioğlu son olarak yargı reformuna
yaptığı katkıyla hukuk camiasından büyük destek almıştı.’ diyorlar…
Tabii ki Metin Feyzioğlu’nu destekleyen Barolar
var…
Ama sayıları yeterli değil gibi…
Anımsadığım kadarıyla kendisi için yasa bile
değiştirilmiş ve çıkarılmıştı…
Şu kadarını söyleyeyim;
Mutlaka ve mutlaka bir bildiği vardır ki, ‘Ben de
hazırım!’ diyerek adaylığını şimdiden duyurmuş oluyor…
Şimdilik ‘Bekle ve gör!’ siyaseti öne çıkıyor…
Merak ettim, bir önceki twetini okudum:
Şunları yazmış:
‘Levent Gültekin’e yapılan saldırıyı en ağır
şekilde kınıyorum.
Levent Gültekin gazetecilik yaptığı için saldırıya
uğramıştır.
Öyleyse asıl hedef; Demokrasi ve hukuk devletidir.
Polis ve yargı bu olaya sıradan bir saldırı olarak
bakamaz!
Talimatı verenler cezalandırılmalıdır.’
Bu gazeteci onlarca kişinin önünde dört bir yandan
gelen 25 kişinin saldırısına uğramış, tekme tokat dövülmüştü.
Sadece bir sıradan kadın,Metin Feyzioğlu’nun şimdi
‘Hodri Meydan’ dediği gibi, onlarca kişiye ‘meydan okuyarak’ yani kendini
tehlikeye atarak karşı çıkmıştı.
İşine gelen ‘Hak, hukuk, adalet!’ diyor, işine
gelmeyen ise uyku moduna giriyor…
*-
Yorumlar
Yorum Gönder