ARAP ŞÜKRÜ'YÜ KOLTUĞUNDAN ARKADAŞI GÖTÜRDÜ

YAŞAR EYİCE *- GERÇEK! KİMSE İÇİN TÜKENMENİZE DEĞMEZ! AKP kurulduğunda İzmir Gençlik Kolları başkanlığı görevinde bulunan isimlerden biri de İmam Hatipli avukat Hamza Dağ idi… Sonra milletvekili adayı oldu ve koşturmasının karşılığını aldı. Hatta seçildikten sonra memleketine giderek ailesine kendisini yetiştirdikleri için teşekkür etti. Gençlik kollarındaki o deli dolu, daha doğrusu ‘delikanlılık’ günlerini çok çabuk üzerinden atabildi. Benim söylemek istediğim çıraklık ve kalfalık devrini çabuk üzerinden attı. O dönemde, yani AKP’nin ilk kuruluş yıllarında birileri, yarışta geride kalınca mealen şöyle diyorlardı: ‘Teşkilat, delege dikkate alınmıyor…’ ‘Örgüt’ sözcüğü yanlış anlaşıldığından ya da birilerine ‘ters’ geldiği için bu lafı ağızlarına almıyorlardı… Hatta ben de bir yazı yazmıştım; ‘Ne teşkilatından söz ediyorsunuz, parti daha yeni kuruldu.. Çoğu kimse birbirini tanımıyor..’ diye… Geçenlerde Çeşme ile ilgili bir yazıyı yazarken Hamza Dağ’ın ziyaretinden söz etmiş ve ‘Merak ediyorum, bir hafta bir ay değil, bir yılda kaç kez AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la kaç kez ya da kaç dakika görüştü?’ diye sormuştum.,, Ciddiyetten hiç ödün vermediği için bence AKP’deki görevini bir süre daha sürdürebilir… Tabii ki parti içindeki rakiplerine hiç kaşıyacak tırnak vermezse… Ama bu hafta ilk faulü yaptı, ya da yaptırdılar… Unutmamak gerekir; Taş uzaktan gelmez! Olayı anımsatayım: ‘AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın özel kalemi Kürşat Ayvatoğlu'nun görüntüleri sosyal medyanın gündemine oturdu…’ haberi bir anda sosyal medyada flaş haber olarak ortaya çıktı, yayıldı… ‘Büro elemanı’ denilen kişi son model lüks aracında kokain çekiyor… Yanında olan biri de görüntülüyor… Yani benim de sizin de dahliniz yok bu işte… Ya partili ya da mesai arkadaşı… Ne arkadaşmış ama! Ne güvenli bir imiş… Ama ben İzmir Milletvekili olduğu için Hamza Dağ’a anımsatayım: ‘Babana bile güvenme!’ derler İzmir’de de, senin memleketinde de, Anadolu’da da… Tabii bu cümlem tüm siyasilere… Bu arada 1960’lı yıllardan bir anımı paylaşayım: *- YÖNETİCİLERE ANIMSATAYIM İzmir’in Adalet Partili dönemlerinde, şimdi Karabağlar olarak bildiğimiz yörede, ‘Yeşilyurt Belediyesi’ vardı… Belediye Başkanı da ‘Arap Şükrü’ idi… Arap Şükrü, gerçekten sevilen ve sayılan bir belediye başkanı idi… Bir gün CHP’yi destekleyen Demokrat İzmir Gazetesi’ne bir ihbar geldi; ‘Arap Şükrü sabıkalıdır… Belediye Başkanlığı yapamaz!’ diye… Yasalar buna imkan tanımıyordu… Araştırma görevi Kuşadası’ndan İzmir’e gelen muhabir Akın Kıvanç’a verildi. Ama araştırmasında her kapı kendisine kapanıyordu… Bu arada ihbarı yapanı buldu ve ondan öğrendi; ‘Konya Karaman’da bir suçtan dolayı 6 ay hapis yattı!’ Akın Kıvanç, ‘Git gel 6 saat’ diye adlandırılan Konya’ya gitti.. Ve girişkenliği kadar kendisini sevdirerek belgeyi buldu… Demokrat İzmir Gazetesi, şimdi nasıl CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bazı iddialarının belgesini birilerinin gözlerine sokar gibi sunuyorsa, aynı şekilde ‘işte belge’ diyerek manşetten yayınladı. O yıllarda devlet memurları, yöneticiler, korkusuzca olayların üzerlerine gider ve gazete haberlerini ‘ihbar’ kabul ederek işleme koyarlardı… Ve hemen koğuşturma ve soruşturma açıldı.. Sonuçta Başbakan Süleyman Demirel’in de, neredeyse ‘Bir numaralı adamlarından biri’ sayılan Arap Mustafa’nın İzmir Yeşilyurt Belediye Başkanlığı iptal edildi… Burada belirtmek boynumun borcu: Arap Şükrü gerçekten çok iyi bir belediye başkanlığı yaptı. Kesinlikle AP’li CHP’li ayrımı yapmadı… Yani İzmir’de bir kusuru yoktu… Peki kendisini kim ihbar etti? Solcuların ‘Yoldaşım’ dediği gibi, çocukluktan bu yana birlikte olduğu yürüdüğü yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen ve belediyede sağ kolu olan yardımcısı… Ne oldu, neden oldu, böylesine bir harekette bulundu, arkadaşını yaktı? Bu kısmını bilmiyorum… Bilenler arasında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal başkanı Erol Akıncılar, Attila Bediz, rahmetli Kaya Çelikkanat ile Nurdoğan Taçalan ile belki Attila İlhan idi… Kendilerine ‘nedenini’ sormadım… Ama şunu öğrendim: Özellikle siyasette kimseye güvenilmez… Her kuruş de yerli yerinde harcanmalıdır… Kimi bir şekilde beslemeye kalkarsanız, hep daha fazlasını ister… Ve sizin açığınızı arayarak nankörlüğünü gösterir… Thomas D'acquinas isimli biri şöyle bir laf etmiş: ‘İnanan için açıklama gerekmez, inanmayana ne kadar açıklasan yetmez…’ Çıplak gözle görüleni bile reddedenler için söylemiş bu sözü. *- TANIYOR AMA DANIŞMANI DEĞİL Bu arada Hamza Dağ'dan şu açıklama geldi: 'Danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir!' Haber şöyle idi. Lüks aracında uyuşturucu kullandığı görüntülenen AKP Genel Merkezi’nde özel kalem görevlisi olarak çalıştığı iddia edilen Kürşat A. hakkında gözaltı kararı verildi. Kürşat A'nın lüks bir aracın içinde uyuşturucu kullanmasına ilişkin görüntüler sosyal medyada gündeme oturmuştu. Görüntülerin yayınlanması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kürşad A. hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Ayvatoğlu’nu gözaltına almak için harekete geçti. Kürşad A.'nın AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın danışmanı olduğu ileri sürülmüş, Dağ’ın danışmanı Muhammed Doğan da konuya ilişkin bir açıklama yapmıştı. Doğan açıklamasında, ‘Hamza Dağ’ın meclis kadrosuna bağlı 3 danışmanı bulunmaktadır. Birinci danışman Muhammet Doğan, ikinci danışman Abdürrahim Atasever, üçüncü danışman Murat Kaygusuz. Genel Merkez Özel Kalemi ise Kadir Aytunkaynak’tır. Bunların haricinde danışmanı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı. *- ‘YASAL SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!’ Gözaltı kararının ardından bir açıklamada AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'dan da bir açıklama geldi. İzmir Milletvekili Hamza Dağ, ‘Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan Kürşat Ayvatoğlu danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir. Yaklaşık 1 yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi fesh edilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır. Yasal sürecin takipçisi olacağız. Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele en hassas olduğumuz konulardan biridir. Bu konudaki mücadeleyi siyasi ayrım gözetmeksizin hepimiz birlikte yapmalıyız. Tüm gençlerimizi bu illetten kurtarmaya var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz’ dedi. Ben de bu açıklamadan sonra ‘Hayırlı olsun!’ diyorum… Bu arada twitter’de Kumar masasında fotoğrafı paylaşılan Ayvatoğlu'nun, lüks araçlarını da satışa çıkardığı öğrendim.. Birileri bu arada soruyor: ‘AKP’de basit bir büro elamanını hangi maaşla bu kadar lüks milyarlık arabaların sahibi oluyor ve kokain kullanıyor. ‘ Bir başka görüntüde, daha doğrusu videoda önemli bir kişi, adı geçen bu kişiye çiçek veriyor ve ‘güle güle’ diyerek uğurluyor… Takım elbiseliler ise alkışlıyorlar… Yüzlerinde maske olduğu için kim olduklarını çıkaramadım ama tahmin ettim… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR