ADALET... ADALET... ADALET...

YAŞAR EYİCE *- ÖNCELİK ‘ADALETE’ VERİLMELİ Son dönemeçte, yani 30 Ocak Pazartesi günü ‘Tarihi Mutabakat’ açıklanacak… 6 liderin oluşturduğu ‘Millet ittifakı’ toplanacak ve iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını açıklayacaklar. Sağlıktan tutun da, aklınıza ne gelirse konular tek tek ele alındığı için çözüm yolları belirtilecek. Arada çatlak sesler olmadı mı? Oldu tabii! Örneğin ‘İyi Parti’de bir Cihan Paçacı vardı, kendini öne çıkarmaya çalışan biriydi. Buna ‘Yol kazası’ diyen de var… MHP’den istifa eden sonra kendine İYİ Parti’de Meral Akşener’in yanında olan ve medyatik bir kişi olduğu için kendini öne çıkarmaya meraklı Cihan Paçacı’nın ağzından çıkanı duymadığı için istifa etmesini, daha doğrusu ettirilmesini normal karşılıyorum. Çünkü 6’lı masa her şeye rağmen bugüne kadar önlerine çıkarılan tüm engelleri, söylentileri, tuzakları aştı bugünlere gelindi. Son saniyelerde, kara görünmüşken, maç kazanılacakken, bazılarının ‘şike’ olarak adlandırdığı bir harekete girmesi herhalde güzel, etik bir davranış olmaz. Önemli olan nedir? Didişmek memleketin ve insanlarımızın lehine olmalıdır. Kişiler ve kişilikler önemli değil… Bu arada AKP Parti Sözcüsü Ömer ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar aday olmasında sakınca yok!’ diyor… Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada ise, ‘Kanunlar geriyi işlemez!’ deniliyor… Ben burada hukukçuların bir lafını anımsatmak istiyorum: ‘Konu kanunlar değil Anayasa!’ Anayasa ne diyor? ‘Bir kişi!’ Yani ‘Ahmet, Mehmet, Kemal, Erdoğan…’ değil… ‘Bir kişi üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olamaz!’ engeli var. Bu Anayasa değişikliği de AKP tarafından yapıldı… Bizler de ‘tamam’ dedik… Anayasa her şeyin, her insanın üzerindedir. Aslında bu konuda üniversite hocaları, Anayasa Profesörleri açık ve net konuşmaları, sözü bizlere, vatandaşa bırakmamalıdırlar. Ama ‘yorum’ değil… Maddeleri açıklamalılar… Yoksa yorum herkese göre değişir… Bakış açısı da, anlatım da… Ben bu durumlarda şu atasözünü anımsatırım; ‘Yalandan ölen olmadı!’ Ya da şu zihniyeti anımsayın; ‘İstemem ama yan cebime koy!’ Yine gelişmeler benim görüşümü son bölüme getirtti. *- DAHA ÇOK YAZACAĞIM Sık sık İngiltere’nin Başbakanlarından Tonny Blair’i ve seçim stratejisini belirtirim. Tony Blair ‘Başbakanlığa’ aday olduğunda, seçime üç madde ile girdi; 1- Eğiitim,2- Eğitim, 3- Eğitim… Aynen Napolyon’un ‘Para, para, para…’ dediği gibi… Rakibi, o yıllar büyük sıkıntı içinde olan İngiltere halkına neler vaat etti, neler? En varlıklılardan tutun da, sokakta dilenenlere kadar! Bizde de bir zamanlar, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi, iki başbakan adayı televizyonda halkın önünde tüm güçlerini ortaya koyarlar… Tabii yazdığım gibi Tonny Blair, İngiltere halkına sadece 3 vaadi olduğunu ve bunların da ‘Eğitim, eğitim, eğitim…’ olduğunu anlatır. Eğitim o zamanlar neredeyse sıfıra inmişti… Ya şimdi, İngiltere Tony Blair’in iki döneminde yaptığı atak, çalışma ve reformla sayesinde günümüze geldi. Şimdi İngiltere şundan bundan değil, ‘Eğitim sayesinde trilyonlar kazanıyor, dünyanın dört bir yanından gelen paralı öğrenciler’ sayesinde… *- ÖNCELİK ‘ADALET’ OLMALIDIR Ben de 6’li masaya da, muhalefete de seçimler öncesinde, pazartesi günü açıklanacak, ‘mutabakattan’ çok daha fazla, ‘hukuktan’ söz etmeliler. Tek ama tek, öncelikle çalışmalarının ‘eğitim’ gibi ‘Hukuk’ olmalıdır. ‘Adaleti kesinlikle sağlayacağız’ demeliler… Yasalar tek tek ele alınmalı ve yapılacaklar anlatılmalıdır. Hepimiz biliyor ve duymuyor muyuz? ‘Adalet geç işliyor!’ Hepimiz bilmiyor muyuz? ‘Haksız yere cezaevinde yatanlar var!’ Hepimiz bilmiyor muyuz? ‘Adaletin pazarlığını yapanlar var!’ Hepimiz bilmiyor muyuz? ‘Haksızlıklar diz boyu!’ En baştakimiz de bunu söylüyor, sokaktaki vatandaş da… Kemal Kılıçdaroğlu ‘Adalet!’ diyerek Ankara’dan İstanbul’a gitmedi mi? AKP’liler de ‘mağduriyetten’ söz ediyor, CHP’liler de, diğer partililer de… İşte artık kesinlikle mağduriyetler ortadan kaldırılmalı, insanlarımızın bu konuda ‘adalete’ olun inancı ve güveni arttırılmalıdır. Bence bu arada öncelikle ‘Hakaret davaları, daha doğrusu ‘hakaret cezaları’ Bir inceleyin bakın; Adliyeleri dolduran dosyaların başında ‘icralıklar’ var.. İkinci kabarık dosyalar ise ‘hakaret’ dosyaları.. Bunlardan geçinenler de bazı hukukçular, yani avukatlar… Bu arada ‘avukatlar kanunu’ da ele alınmalı… ‘Alın teri’ ve ‘emeğin’, ‘bilginin’, ‘eğitimin’ dışında, yasal boşluklardan yararlanarak, halkı soyanlara da artık kesinlikli imkan tanınmamalıdır. Bu da büyük haksız kazanç ve adaletsizliklere neden oluyor… Bunu hukukçular kadar sıradan vatandaşlar bile biliyor… Son söz; ‘Adalet, adalet, adalet!’ Yasalara uyan korkmasın… Yasaları kullananlar korksun… Polisten, adaletten korkmayın! Suça karışanlar ve göz yumanlardan korkun… Onlar da sizden, Türk halkından, yani ‘seçmen’den korksunlar… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR