ÇEŞME'den BEKLERKEN BERGAMA'dan AÇIKLAMA GELDİ

YAŞAR EYİCE *- KEYİF ÇAY ve KAHVESİ İÇİYORLARDIR Bir önceki yazımda Çeşme’de bir kişinin, Çeşmeli kadınları da arkasına alarak başlattığı hukuki süreçten söz etmiştim. Kendisini TKP Çeşme İlçe Örgütü Temsilcisi Serhat Gökdoğan, adliye önünde yaptığı basın açıklamasında; ‘Doğa, Çevre, Doğal Yaşam neymiş ki? Bilmezler, bilseler de umursamazlar. Çünkü PARA geliyor ya. ‘LÜKS’ yaşam geliyor ya!’ diyerek genelleme yapmış, sonra da işi yerele getirerek şöyle demişti: ‘Çeşme, Çeşme’nin kalbine saplanan ticari limanı ile, Rüzgar Enerji Santralleri ile, otel ruhsatı ile adına recidance dedikleri aslında lüks konut olan çok katlı binalar ile, merkezi yerlerde yapılan kaçak inşaatlar ile her geçen gün geriye dönüşü mümkün olmayan tahribata uğramaktadır…’ Bunları zaten herkes biliyor ama sadece bazı ‘cesur kalemler’ dillendiriyordu. *- KİMSE KİMSEYE! Anımsıyorum: Çeşmelilerin gelini, İsveçli Madeleine Staaf Kura ‘Hodri Meydan’ diyerek bu RES’lere ve bunlara büyük kredi açan Alman bankaları ile tribünleri satan Alman firmalarına büyük meydan mücadelesi başlatmıştı. Tabii ki başta Çeşme ve Yarımada da karşılıkla suçlamalar hâlâ sürüyor.. Madeleine Staaf Kura şöyle diyordu: ‘Çeşme Reis’in vahim gerçekleri; CHP Çeşme’ye neden sahip çıkmadı? AKP neden sustu? Halka her şeyi şeffaf olsun, dileğiyle…’ Sonra da uzun uzun gelişmeleri ve karşılıklı açılan mahkemelerden söz ediyordu… Bu iddia bana, şimdi el değiştiren bir Yunan Bankasını anımsattı… İsmi Türk ama sahipleri yabancı… Kredi verdiler sayısız çiftçi ile üreticilere… Bunların içinde çiftlikler de vardı, küçük tarım işletmeleri, besiciler… Bir gün en fazla şikâyet gelen yörelerimizden Balıkesir’e gittim… Durumu araştırdım: Büyük çoğunluk bırakın aldıkları kredinin anaparasını, faizini bile ödeyememişlerdi… Ellerinde, atalarından kalan, çocuklarına bırakacakları tek varlıkları tarlaları da, ağılları da, traktörleri de elden gidiyordu… Sonra büyük tepkiler geldi, sanıyorum hükümet de işe el koydu… Sonucu bilmiyorum… Ziraat odaları ile ticaret odaları yöneticileri gayet iyi biliyorlardır… Yani hiç kimse birine ‘hayrına’ destek de vermez, kredi de… İşin özeti bu… Şimdi güncele yine Çeşme’ye hafta sonuna yani 16 Nisan Cuma gününe gidelim… *- BAŞKAN NEDEN SUÇLANIYOR? Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’nin de destek verdiği TKP Çeşme İlçe Örgütü Temsilcisi Serhat Gökdoğan, Alaçatı Port Projesi için suç duyurusunda bulundu. Yapılan basın açıklamasında Çeşme Belediyesi’nin de projede suç ortağı olduğu belirtildi. Diyeceksiniz; Çeşme Belediyesi ya da Başkanı neden suçlanıyor: Belirteyim: Çeşme Belediyesi iştiraki olan Alataş Alaçatı İmar İnşaat şirketinin de suça ortak olduğunu dile getiriliyor da bundan… Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın res’en belirleyeceği kişi veya kişiler hakkında suç durumu yaptılar. Herhalde muhalifler ile iktidar yanlıları ‘Yesinler birbirlerini’ diyerek bu gelişmelere ellerini keyifle ovuşturarak bakıyorlardır… Keyif çayları içiyorlar mı? Bunu bilmiyorum, ama tahmin ediyorum… *- İLK YANIT İHTİYAÇ SAHİPLERİ İÇİN Yazımda; ‘Herhalde Çeşme Belediyesi konu ile ilgili bir açıklama yapar?’ demiştim… Gerçekten daha 24 saat dolmadan bugün (17 Nisan Ctesi) saat 17.12’de CHP’li Çeşme Belediye Başkanı Ekrem ‘Siz evde kalın, biz yanınızdayız!’ diyerek şu açıklamayı yaptı: ‘Evinde izolasyonda olan ve gıda temininde güçlük çeken tüm hemşehrilerimizin karantina sürecinde kahvaltı ve akşam yemeği ihtiyaçlarını karşılıyoruz… (….) nolu telefonlardan bizimle irtibat kurunuz…’ Madam Ramazan yardımlarından söz edildi, bir başka kentten söz edelim… Bu kez yönetimi CHP’den alan İzmir’in bir başka kentine gidelim… Sakın ‘kura sonucu CHP’li yönetimden AKP’li yönetime geçeceğini bildiğiniz Menemen’den söz edeceğimi düşünmeyin… Bu kez yine AKP’li bir yönetimin olduğu Bergama’dan bahsedeceğim… Devletten kısa sürede bilmem kaç milyar lira ekstra destek aldığı Belediye yönetimi tarafından açıklanan Bergama’da bakın neler oluyor? Aslında ben Çeşme belediyesinden açıklama beklerken AKP’li Bergama Belediyesinden geldi, diye söze başlayacaktım ama az önce belirttiğim gibi konu değişti ve Ramazan yardımlarına, hayır paketlerine geldi… *- GÖRÜNTÜLER YAYINLANDI Bergama Belediyesi’nin ihtiyaç sahiplerine dağıttığı yardım kolilerinin görüntüsü yayınlandı. Beyinlerde soru bıraktıran görüntülerde; 30 Ekim 2020 tarihinde, İzmir İlinde meydana gelen deprem felaketi sonrasında hamiyetperver vatandaşlarımız tarafından ilimize yapılan yardımlar vardı. Aynı saatlerde İzmir’in Bayraklı ilçesinde bir tören yapılıyordu! ‘Haklarının yenildiğini’ anlatan Depremzedeler bir dernek kurmuşlar ve bir araya gelerek, haklarını koruyacaklarını açıklıyor, dernek binalarının açılışını yapıyorlardı. Bergama’da ise; İzmir'de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki yıkıcı depremden etkilenen yurttaşlar için toplanan gıda yardımları, AKP'li Bergama Belediyesi tarafından aylarca bekletilerek Ramazan kolisine dönüştürüldüğü iddia ediliyordu. CHP Bergama Belediye Meclis Üyesi Selim Tok, depremzedeler için Elazığ, Balıkesir, Isparta, Gümüşhane gibi valiliklerden gelen gıda yardımlarının aylardır Bergama Belediyesi'nin tekstil fabrikası depolarında bekletildiğini ve Ramazan kolisine dönüştürüldüğünü ortaya çıkardığını söyledi. Görüntüleri de vardı… Yine bir hatırlatma yapayım: O zaman yazmıştık; İzmir'de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremde can kaybı sayısı artıp 116 cana ulaşınca tüm Türkiye'den bölgeye yardım eli uzatılmıştı. İzmir'de deprem bölgesinde dağıtılan yardımları sürekli sıraya girerek alıp büfesine götüren şahsın bu ürünleri büfesinde sattığı ortaya çıkarıldı. Daha sonra yine yardım malzemeleri Basmane semtinde bir depodan çıkarılarak satılıyordu… Bunu da fotoğrafları ile halkımıza duyurmuştuk. Üstelik Sosyal medyada görenlere ‘bu kadar da olmaz!’ dedirten görüntüler, yoğun tepki çekmişti… Yapılan açıklamada; depremzedelere götürülen yardımları para ile sattığı tespit edilen Y.Ş. İzmir'deki evinde yakalanarak gözaltına alınmıştı… Sonrasını bilmiyorum… Tabii bu arada depremzedelerin zaman zaman yaptıkları birilerini suçlayıcı açıklamalarını da ‘cesurca’ kaleme alanların olduğunu belirteyim… *- KAYMAKAMLIĞIN BİLGİSİ DAHİLİNDE Şimdi sözü AKP yönetimindeki Bergama Belediyesine verelim. Açıklama, yani müdafaa özetle şöyle: ‘Bergama Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü sosyal belediyecilik gereğini yerine getirmek üzere iki yıldır yaptığı yardım çalışmaları; pandemi döneminde Bergama’da yaşayan herkesin evinde aş pişmesi için yürüttüğü gıda dağıtımı ile önemli bir sosyal politika gerekliliğini yerine getirirken hiç de hak etmediği bir tartışmanın içine çekilmek istenmektedir. Bu nedenle dün akşam itibariyle yapılmak istenen Algı Operasyonu ve mevcut durum hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur. İzmir İlinde meydana gelen deprem felaketi sonrasında hamiyetperver vatandaşlarımız tarafından ilimize yapılan yardımlardan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırılmak üzere İlçemiz Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığına 3.035 koli yardım gönderilmiş, bu kolilerin 2.735’inin ihtiyacı olan vatandaşlarımıza dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Kalan 300 yardım kolisi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce onaylanan proje kapsamında Bergama Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Bergama Belediyesi arasında 12.11.2019 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde, Belediyemize ait Aşevi’nden sosyal yardıma muhtaç vatandaşımıza sağlanan günde bir öğün sıcak yemek üretiminde kullanılmak üzere gıda ihtiyacı için ayrılmıştır. Bu ayrılan 300 gıda kolisi Belediyemiz Aşevi’nde depo imkanı bulunmadığından Belediyemizin söz konusu deposunda saklanmaktadır. Depolanan bu kolilerin tasnifi yapılarak aşevimize peyderpey gönderilip aşevimizde yemek yapma imkanı olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşımıza Ramazan ayı süresince günlük sıcak yemek olarak ulaştırılmaktadır. Bergama Belediye aşevinden sıcak yemek olarak günlük 550 kişiye yapılan yardımın 320 kişisinin gideri yukarıda bahsedilen proje ve protokol kapsamında Kaymakamlığımız Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından karşılanmaktadır. Medyadaki fotoğraflarda yer alan Belediyemizin ambalajıyla paketlenen ürünler, Belediyemiz tarafından kendi imkanlarımız ile alınıp dağıtımı yapılan kolilerdir.’ Kamuoyuna saygıyla bu haberi duyurdular… Artık konu adliyeye intikal eder mi, etmez mi, bilemiyorum… Ama bildiğim; resmi kişi ve kurumların mahkemeye verilip verilmeyeceği, haklarında soruşturma yapılıp yapılmayacağı son kararını Kaymakamlık ya da valilik kararlaştırıyor. Yani bu durumda mahkemelik bir durum yok… Baksanıza depremzedeler için yapılan yardımlar da yine halk için kullanılıyor… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR