DÜZGÜN KARAKTERLER

YAŞAR EYİCE *- 10 LİRA FARK! Her zaman tenkit edecek değiliz ya, güzelliklerden de söz etmek lazım. Saadet Partili olduğunu belirten, ‘Hayata Değer Kadınlardan’ Duygu Hanım ‘insanca yaşam’ diyerek başından geçenleri yazıyor. Son anlatımı ilgimi çekti. Haftaya güzel düşüncelerle girelim, diye yazdıklarını paylaşmak istedim: Söylediği şuydu: ‘Akşam saat sekiz gibi annemlerin semtinde mevcut terzi dükkânına uğradım. Kapatma vakitlerine az kaldığı için ‘Bu saatte bir ricam olacak mümkünse!’ diyerek tadilat rica ettim. Terzi Bey ‘Ütüyü kapattım, keşke erken gelseydiniz’ dedi ‘Burada misafirim uzaktan geldim” deyince, ‘tamam’ anlamında başını salladı… Hesabı öderken, fazladan ‘10 lira daha!’ verdim. Parayı aldı, kızıma döndü, ‘Bu parayla benden kendine bir çikolata al’ diyerek kızıma verdi. Dua ve teşekkürlerle çıktım. Bizimkilere dedim ki ‘Bu kim yahu, bu nasıl, ne güze esnaf!’ Annem babam öve öve bitirmediler hem işini, hem gani gönüllülüğünü Böyle esnaflar, böyle insanlar hürmetine bereketleniyor her şey. Çok duygulandım ve hamd ettim. Ve böyle güzel insanların varlığı bilinsin diyerek naçizane paylaşmak istedim. Bu dükkân Keçiören Atapark’da. Yüksel Kuru Temizleme ve Terzi…’ *- 70’inde BİLE Mehmet Dönmez Urlalı bir üretici… Okuyucularım bilir, 20 yılı aşkın süredir, benim hem dostum hem de karpuzcum.. Enginarı da, darıyı da, yani mısırı da ondan alırım. Geçen yaz, ‘bonus’ dedi ve benden hiç para almadı… Duygu Hanım nasıl bir esnafı, terzimizi met etmişse, ben de altında kalmayayım diyerek İzmir’den gerçek bir üreticiyi tanıtmak istedim. Sabah saatlerinde ulaşamadım ve kendisine ‘Günaydın’ mesajı attım. Saatler sonra, akşam saatine doğru dönüş yaptı… ‘Hayırlı akşamlar dilerim …Balıklıova’dayım, burada telefon çok çekmiyor. Onun için cevap veremedim!’ yazmış… Mesaj telefonumda duruyor. Düşünebiliyor musunuz? İzmir’in dibi Urla - Balıklıova… Telefon bazı yerlerinde çekmiyor… Daha önce belirtmiştim, tarlalara dere tepe aşarak ve yürüyerek gidiyorlar, diye… Kimseden çıt çıkmıyor.. Ne milletvekillerinden, ne bakanlardan, ne de yerel yöneticilerden… Karayolcular ‘Ulaşamadığın yer senin değildir!’ derlerdi… Ulaştırmadılar yani haberciler için de bu söz geçerlidir. Komşu da bu arada sınırlı sinirli ‘Peynire 20 lira zam gelmiş…’ diye söyleniyordu bu arada… Ne diyeceğimi ne yazacağımı bilemiyorum… Şimdiden ‘Hayırlı haftalar!’ diyorum…. Baksanıza burnumuzun dibinde diyebileceğimiz Üretici Mehmet Dönmez ile sağlıklı bir haberleşme kuramıyoruz. Anımsadığım kadarıyla bakanlığın adında ‘Hem ulaşım, hem de haberleşme’ sözcükleri vardı. Mehmet faceye koyduğu fotoğrafların altına da şu notu düşmüş; ‘Hayatı öylesine ciddiye alacaksın ki, mesela 70’inde bile zeytin diyeceksin…’ *-