GİRESUN'DAN HABER VAR!

YAŞAR EYİCE *-ÇOK ÜZÜLDÜM, ÇOK Emin Eyice Giresunlu… Soyadımız aynı… Giresun’un Soğukpınar’ından… Beldenin neredeyse yüzde 80’i CHP’li… Zaten Giresun’da, daha doğrusu Karadeniz’de CHP’li belediye de son seçime kadar yok denecek kadar azdı. Soğukpınarlılar İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni grup halinde ziyaret ettiler. ‘Biz İzmir ile kardeş şehir olmak istiyoruz!’ dediler. Doğu’dan ya da başka yerlerden gelmedikleri için, ki böyle olduğuna inanıyorlar, tabii ki elleri boş döndüler… Kendi yağları ile kavrulmaya devam ettiler. Hatta biz Bornova Küçükparklılar bir ara Hikmet Kumak, Nevzat Karagülle, rahmete eren emekli başkomiser Eray Karaca, Can Kardeşlerden Sezgin- Aynur Can ve birçok isim ‘Ziyarete gidelim!’ diye konuştuk ama olmadı… Hatta birçok kişi Giresun Soğukpınarlı ‘Eyice’lerin akrabam olduğunu sandılar. Karadeniz siyesetini ve geilişmeleri de çoğu zaman bu Eyice’lerden alıyorum. Bu notu geçtikten sonra devam edeyim… Emin Eyice az önce ‘Güce’ isimli yerel televizyon sayfasını gönderdi ve ‘Bizim de şehidimiz var!’ dedi. ‘Canımız, parçamız’ denilerek verilen haberle ilgili olarak Emin Eyice, ‘Bizim komşumuzdu’ diyerek şehidimizle ilgili bilgiler verdi. Bir Pazar günü böylesine bir haber alacağım aklımdan geçmiyordu. Başsağlığı diledim.. Yerel televizyon kadar bile ulusal televizyonlarımızda ‘şehit’ haberlerine yer verilmiyor… Neden? Çünkü para da yok, beklenti de yok… Çok üzüldüm, çok… *- İNSANLARI DEĞİL, KÖPEKLERİ SEVİYOR! Ankaralı Sevgi Hanıma hak vermemek elde değil.. Şöyle diyor, Sevgi Hanım; ‘İnsanları tanıdıkça köpekleri daha çok seviyorum!’ Sonra devam ediyor: ‘İnsanların bazen göründüğü kadar kötü olmadığını öğrendim.. İnsanlar göründüklerinden daha kötüler...’ Ben de sık tekrarlıyorum: Kesinlikle ve kesinlikle hiç kimseyi, özellikle patronunuzu ve şefinizi met etmeyin… Çünkü gün gelecek, ‘Ben ne yaptım!’ diyeceksiniz.. Hatta ‘Çok iyi tanıdığımız ya da tanıdığımızı sandığımız’ birçok kişi için bir bakıyorsunuz en yakınları bile neler söylüyor, neler anlatıyor… Son zamanlarda bunu cenaze törenlerinde de görüyoruz, yaşıyoruz.. Bu durumda bile ikiye ayrılmış durumdayız; Bir kısmımız ‘iyi’ derken diğerlerimiz ‘Kötü’ diyor… Siyah- beyaz gibi bir durum çıkıyor, her zaman… Hiç bitmez sandığın yollar bitiyor, tahmin etmediğin yerlerden yeni kapılar açılıyor, hayat tam da böyle bi yer işte. Planların değil başına gelenlerden ibaret. Her halde bu görüşlere ‘hayır’ ya da ‘yanlış!’ diyecek çok az insanımız vardır. Bornova’dan Nadide Hanım ise şöyle diyor: ‘Eskiden sinirleneceğim olaylara artık sinirlenmiyorum. ‘Yapan kendine yapıyor; kendimi sinirlendirip kendime zarar veremem!’ deyip ilerliyorum. Bu hayatın ve kendi değerini bilen herkes, kalmaz uzaklaşır. Kendi değerinizi siz belirlersiniz. İzin verdiğiniz kadardır her şey ve herkes…’ Uzaklaşınca, zaman geçince anlarsınız ne neden olmuş. O yüzden acele etmeyin, sakince su akar yolunu bulur. Siz de o zaman anlarsınız ve ‘iyi ki böyle olmuş!’ dersiniz. Evet. Ama zamanla…’ Böyle düşünenler de var, Melahat Hanım gibi… *- İNSAN HAKLARI SUÇU İŞLİYOR Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, son aylarda Afganistan'da zaten dünyanın en ağır, kabul edilemez olan kadın ve kız çocuklarının temel hak ve özgürlüklerine yönelik ihlaller keskin bir şekilde arttığını ifade etti. BM özel raportörleri, Taleban'ın kadın ve kız çocuklarına yönelik bu acımasız ihlallerinin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini belirtti. Bağımsız raportörler, Taleban’ın Afganistan’da iktidara gelmesinin ardından kadınların ve kızların hayatlarının alt üst olduğunu kaydetti. BM’nin atadığı uzmanlar, Taleban'ın kadın ve kız çocuklara yönelik acımasız ihlaller yaptığını, toplumsal cinsiyete yönelik zulmün uluslararası hukuka göre yargılanması gereken bir insanlık suçu olduğunu söyledi. *- 4 BİN 473 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ Latin Amerika ve Karayipler’de her yıl binlerce kadın ve kız çocuğu, cinsiyetlerinden dolayı şiddete maruz kalıyor. Psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddet, kadın hareketlerinin ve sivil toplum örgütlerinin şiddeti daha görünür kılma çabalarına ve devletlerin konuyla ilgili yasal ilerlemeler kaydetmesine rağmen sürüyor. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi verileri her gün en az 12 kadın cinayetinin kayıt altına alındığını; sosyoekonomik sorunların, insani krizin ve silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerde kadına yönelik şiddetin de arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlar bölgedeki kadın cinayet oranının yüksek olmasının, son yirmi yılda işlenen 2,5 milyondan fazla cinayetle doğrudan ilişkili olduğuna ve kadınların toplumsal şiddetin en önemli mağdurlarından biri olduğuna dikkat çekiyor. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR