SEÇİM SANDIKTA KAZANILMAZ

YAŞAR EYİCE *- ASIL SAYDIKLARIM Memleketin hali de, vatandaşın hali de belli… Tuzu kurular da var, fırsatçılar ve menfaatçiler de… Vicdan sahiplerini unutmayalım… ‘Sahibinin Sesi’ plaklarını anımsatanlar da… Hiç unutmuyorum; ‘Yandaş basın’ derken, AKP’li bir arkadaşım aramış, ‘Diğerleri de (Yandaş) değil mi?’ diye sormuştu… Bakış açısı! Kıyıdan karşıya bakarken, ‘Karşı yaka!’ deriz… Ama oradan bize bakanlar da ‘Karşı yakadakiler’ diye anlatır, tanımlar… İşin özeti birçok konuda ikiye ayrılmış, bölünmüşüz… Ama herkesin ağzından düşmeyen tek bir görüş vardır: ‘Birlik ve beraberliğimiz bölünmesin!’ *- ANKETLER TARAFLI Bana bu güne kadar bir anket şirketi soru sormadı. Ama hepsi ‘Şu kadar kişi ile karşılıklı ya da telefonla yapılan ankete göre’ diyerek, gönüllerinden geçeni, halkın tabiriyle ‘Pompalamaya’ kalkıyorlar… Yani algı operasyonu yaratıyorlar… Koltuk o kadar güzel ve tatlı ki herkes onu ele geçirmek istiyor. Tabii ki o koltukta oturanlar da kesinlikle bırakmak niyetinde değiller. Şimdi bir şirket daha açıklama yapmış! Sonucu söylemeyeceğim… Çünkü sonucu halk sandıkta söyleyecek… Onların söyledikleri ise gönüllerinden geçen… Kimisi Erdoğan diyor kimisi da Kılıçdaroğlu… İbreyi yanıltmak, algı yaratmanın dışında, karşı tarafın hesaplarını bozmak için yeni isimler, yeni listeler çıkarmak da hep seçim taktikleridir. Bakın ben ezber bozacak bir söz edeyim; ‘Seçim sandıkta kazanılır!’ denir… Büyük yanlış; Seçim sandıkta kazanılmaz! Seçim zihinde kazanılır ve de masada… Harbin masada kazanıldığı gibi… Yönetimi bir şekilde elinde tutarsan, istediğin sonuca ulaşırsın… Bunda da en büyük pay taraftarınındır… Benim ne demek istediğimi en fazla ‘Başkanlar’ ve ‘yöneticiler’ bilir… Anlarlar… Tabii ki bir de bu işlerle ilgilenen memurlar… Sendikacılar, kooperatifler, dernekler, odalar, yani seçimle işbaşına gelen tüm birliklerin ve başkanlıkların sistemi hep bunun üzerinedir. Sonuç olarak; Herkes hesabını yapmalı! Ona buna aldanmamalı… Çevresine bakmalı, kararını kendine göre vermeli… Son önerim şu: ‘İnanmayın… İnanmayın… İnanmayın!’ Şüphe sizi doğruya götürür… ‘Neden?’ sorusunu sorun ve yanıtını bulun… *- GÜNÜN GERÇEĞİ Foçalı İbrahim Sünbül çok önemli bir noktaya dikkat çekmiş. ‘Foçamız bir tatil beldesi… Burada yaşamayanlar için bir hayal kurmak güzel. Lakin bir yılın 12 ayını burada geçirenler için çok zor! Bir değişiklik olması gerekiyor. Ben de şu an bir yerlere gitmek istiyorum. Bir tatili hak ettiğimi düşünüyorum, kısmet diyelim!’ İşte önemli olan bu… Tatil herkesin ama herkesin hakkı… Ama oturduğu yerde değil… ‘Değişik yerler, değişik insanlar…’ Bakalım İbrahim Sünbül tatil yapacak mı? Yine İbrahim Beye kulak verelim: ‘İnsanların merhameti kalmamış! Bir hafta önce aldığım astar boyası bu gün 100tl zamlanmış. Allah’tan korkuları kalmamış bu ahlaksız kişilerin…’ Bakalım bu ‘ahlaksız kişiler’ yüzünden kaç insanımız bir yerden diğer yere gidebilecek? Yani gönlünden geçen tatili yapabilecek? Yapanları değil, yapamayanları sayıyorum… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR