BİZ DEĞİL TORUNLAR ÖNEMLİ

YAŞAR EYİCE *- GÜNÜN GETİRDİKLERİ Günaydın dostlar, günaydın… Umarım sağlıklı, huzurlu ve mutluluk içinde keyifli bir gün geçiririz. Çünkü artık insanlarda, yalnız bizde değil, tüm dünya huzur istiyor. Gürültüler, patırdılar, kavgalar, savaşlar, dalaşmalar bitmiyor.. Bunu birileri istemiyor, nedense… Çünkü işlerine geliyor… Bugün ne olacak? Ya da oluyor? Altın kızlarımızdan söz etmeyeceğim… Zaten onlar bizim başımızın tacı… Kısa kısa birkaç önemli olaya değineyim, yorumlarını genelde size bırakacağım, yazımı fazla uzatmamak için… *- BAKALIM NE OLACAK? İstanbul Valiliği’nin ikameti başka şehirde olan Suriyeli sığınmacılara verdiği süre bugün doluyor. İstanbul’da kayıtları olmadığı halde Türkiye’nin en büyük kentinde yaşayan sığınmacılar bu tarihten itibaren kimlik kontrolünde tespit edilmeleri halinde, kayıtlı oldukları kentlere gönderilecek. Biliyorsunuz bu konu belki Hükümetin programında alt sıralarda ama günlük yaşantımızda bizleri rahatsızlığı tüm gelişmeleri ile sürüyor. *- GÖTÜRÜLÜYORLAR Almanya’dan şu açıklama geldi: ‘Göç konusunda Türkiye ile daha yakın işbirliği gerekiyor'!’ Almanya’da iltica yasalarının sertleştirilmesi ve sığınmacı sayısına üst sınır getirilmesi tartışmalarının tonu her geçen gün sertleşiyor. Tartışmalara tepki gösteren Federal İçişleri Bakanı Nancy Feaser sığınmacılar konusunda Türkiye ile daha yakın işbirliği yapılmasını önerdi. Bu arada şunu da belirteyim, ‘İnsan kaçakçıları’ yüzlerce Türk insanını, özellikle Doğu’da yaşayanları büyük paralar karşılığında Almanya’ya ve İngiltere’nin göbeğine Londra’ya götürmeye devam ediyor. Herhalde bunlarla ilgili bilgiler bizim yetkililerimize de geliyordur. Bunlardan bazıları ‘sığınmacı’ talebinde bulunarak, inanılmaz yalanlar da uyduruyorlar. *- ABD-MEKSİKA SINIRINDA GÖÇ REKORU Öğrendiğime göre, İki haftada 142 bin göçmene ulaştı, bu göç rekoru. Sığınmacı statüsü alabilme umuduyla ABD’ye Meksika sınırı üzerinden gelenlerin sayısı bir kez daha rekor düzeyde artışta. Eylül ayının ilk iki haftasında Amerika’nın güney sınırına 142 bin düzensiz göçmenin ulaştığı belirtiliyor. Üzüldüğüm nokta şu: Bunların arasında Türkler de önemli sayıyı buluyor. Ve çoğu da, yüksek tahsilli, bilgili, eğitimli insanlarımız. *- LATİN AMERİKALILAR HANGİ ÜLKELERE GÖÇ EDİYOR? Dünya Bankası verilerinde göre bugün 41 milyon Latin Amerikalı başta ABD ve İspanya olmak üzere başka ülkelerde göçmen olarak yaşıyor. Ciddi sosyoekonomik sorunların yaşandığı Latin Amerika dünyada en çok göç veren bölge konumunda. Sorunun büyüklüğünü tahmin edin! Bunun nedenini de biraz düşünür ve okursanız rahatlıkla bulur ve çözersiniz. Hani bizim ileri yaşlılarımız, ‘Kendimi değil, torunumu düşünüyorum!’ diyorlar ya, ne kadar haklı olduklarını kabul edeceğinizi sanıyorum. Bu da adımlarımızı buna göre atmamız gerektiğini gösteriyor. . *- ŞAKA MI YAPIYORLAR Birkaç gün önce yazmıştım. Ama yalnız Amerikalıları değil, bütün dünyayı da, doğrudan ve dolaylı ilgilendiren, etkileyecek bir bilgiyi vereyim! ‘ABD hükümetinin kapanması ne anlama geliyor, kim etkilenecek, sırada ne var?’ Federal hükümet, birçok hizmeti aksatacak, çalışanları sıkıştıracak ve siyaseti karıştıracak bir kapanmaya doğru ilerliyor. Ordu mensupları dahil milyonlarca federal çalışan maaş çeklerini alamayacak. Kongre bir finansman planını yürürlüğe koyamazsa kapanma 1 Ekim'de başlayacak… Bu durum ilk değil… Bizim siyasi tarihimizi incelerseniz, aynı sorunla zaman zaman karşılaştığımızı görürsünüz. Bizdeki durum, hükümetlerin programlarının TBMM’de kabulü ya da reddi ile ilgili… Ama herkes ‘Tamam’ diyerek, elini kaldırdığından sorun yok… *- YİNE DENEDİLER ABD'de domuzdan insana ikinci kalp nakli gerçekleştirildi. Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ölmek üzere olan bir hastaya bir domuzun kalbi nakledildi. Durumu iyi olan ve ayaklanan 58 yaşındaki hasta için gelecek birkaç hafta kritik. Domuz kalbi nakledilen ilk kişi sadece iki ay hayatta kalabilmişti *- ‘ÖYLEYSE BİRLİKTE BALIK TUTALIM’ Katıldığı bir televizyon programında İzmir Körfezi’nde kokuyu gidermek için kimyasal madde kullanıldığı iddiasını ortaya atan İYİ Parti İzmir Adayı Ümit Özlale’ye CHP cephesinden yanıt gecikmedi. İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; yaptığı açıklamada; ‘Sayın Özlale, ilk günlerinde karavanalarına asparagas da ekledi. Bir akademisyen, bir bilim insanı olarak kimyasal önlemle, biyolojik önlemi ayırmasını beklerdik. Siyasi rant uğruna toplumda infial yaratacak yalan yanlış bilgiler paylaşıyor. Bu kendi açısından komik, kamuoyu açısından tehlikeli bir durum. Boş yapmanın ötesine iki günde geçti; AKP iktidarının İzmir temsilcilerini solladı. AKP bile bu kadarını yapmadı. Dün sormuştum denize olta atan insanların fotoğraflarını paylaşarak. Yanıt vermedi. Öyleyse buyursun, birlikte balık tutalım.’ diye konuştu. Özlale, körfez kokusunu kimyasal malzemeyle giderildiği; her gün bin 100 top çamurun körfeze döküldüğü ve denizde canlı kalmadığı yönünde açıklamada bulunmuştu. *- Benzer paylaşımları, haberleri okumuşsunuzdur. Şimdi de Türker Bey anımsatıyor: Bir kadın yaşlı teyzeye sorar: ‘Sarımsakları ne kadara satıyorsunuz?’ Yaşlı satıcı cevaplar; ‘Destesi 12 lira hanımefendi!’ Kadın der ki; ‘2 deste alacağım, 20 TL'ye verirsen alırım!’ Yaşlı satıcı şöyle der: ‘İstediğiniz fiyattan alın, Hanımefendi. Çünkü henüz satış yapamadım ve bunları satmaya ihtiyacım var!’ Kadın sarımsakları 20 Lira'ya aldı ve lüks arabasına binip arkadaşıyla lüks bir restorana gitti. O ve arkadaşı güzel yemekler sipariş ettiler. Birazını yediler ve çoğunu tabaklarında bıraktılar. Hesap istendi, hesap geldi 1750 TL. Cüzdanından 2000 TL çıkaran kadın bahşiş olarak ‘paranın üstü kalsın!’ dedi. Soralım kendimize; ‘Neden muhtaç durumdakilere gücümüzü gösterme ihtiyacı duyarız? Ve neden ihtiyacı olmayanlara karşı hep Cömert davranırız?’ Çünkü ; Gösterişi seven... Fakiri ezen milletiz... Hikayede gerçeklik payı çok… Ben de buna şunu ilave edeyim: ‘Zengin ucuz yaşar, fakir ise hep pahalı yaşar!’ Bir milletvekili, bakan, üst yönetici, anlı şanlı isimler mağazaya girdiğinde ‘Bizim armağanımız olsun!’ denilerek ya maliyetine ürün alırlar, ya da para ödemeden çıkarlar… Size ise maliyetin üzerinde bir rakam çıkarılır, en basitinden ‘Nakliye pahalandı!’ gibi bir neden göstererek faturayı yükseltirler… Her yerde bu böyledir… Kazıklamak ve kazıklanmak artık normal olmuştur… *-