İŞİMİZ; ALKIŞ... ALKIŞ,... YİNA ALKIŞ!...

YAŞAR EYİCE *- ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİMİZ İsmini çoğumuzun bildiği bir eğitmenimiz anlatıyor: ‘Üniversiteli genç bana Lozan Maddeleri var!’ diyor… ‘Gizli olmayan kaç maddesi var?’ diyorum; Tık yok! ‘Lozan nerede?’ diyorum, yine ‘tık’ yok! ‘Antlaşmanın konusu ne?’ diyorum, ‘Madenlerimizi çıkarttırmıyorlar!’ diyor… ‘Dünyada en fazla bor madenini biz çıkarıyoruz!’ diyorum… Boş boş bakıyor!’ Biliyorsunuz; Bu konu yani sözüm ona ‘Lozan’ın gizli maddeleri!’ dedikleri fısıltı gazetesini sürekli yayıyorlar… Ben onların anlayacağı bir dille söyleyeyim: ‘Allah bunları ıslah etsin!’ *- SİZ BİLİYOR MUSUNUZ? Şimdi de yeni bir benzer gelişmeden söz edeyim.. Vakit buldukça ‘bilgi ve kültür’ yarışmaları ile programlarını takip ederim… Ama bunu kaçırdım… Yine bir ilim insanımızdan duydum, Prof. Dr. Emre Kongar’dan… Üniversiteli bir gencimiz birkaç gün önce bir ‘Bilgi Yarışması’na katılıyor… Önemli bir üniversitemizin öğrencisi olduğu için ‘Herhalde finale kadar gider!’ diye düşünür birçok izleyici… İlk ya da ilk baştaki sorulardan biri özetle şudur; ‘Türkiye’nin başkenti neresidir?’ Üniversite öğrencisi bilmiyor! Hadi sorudan kafası karıştı, heyecanlı soruyu ‘şaşırtıcı’ olarak buluyor… Ve ‘İzleyicilere güveniyorum’ diyerek soruyu salonu dolduranların yanıtlamasını istiyor… Bu da ne? Yüzde 60’bu soruyu yanıtlayamıyor, başka yanıtlar veriyor… Bilenler ise sadece yüzde 40!... Bunu ana okulu öğrencileri bile bilir… Eğitimimiz ne halde? Gençlerimizin ve insanlarımızın haline bakın… Daha önce İngiltere’den örnek vermiş ve Tony Blair’in seçimlere 3 madde ile girdiğini ve kazandığını anlatmıştım… Üç maddeyi tekrarlayayım, hatırlatayım: ‘Eğitim… Eğitim…Eğitim…’ Üçü bir arada, tek madde sayılır: EĞİTİM… *- ŞAK ŞAKI ÇOK SEVİYORUZ… Tuttuğumuz politikacı bir açılış yapıyor, kurdeleyi kestiği an bir alkış kopuyor… Hem de eller kızarıncaya kadar! Kendi soruyor, kendi yanıtlıyor: ‘Pahalıya mı mal oldu?’ ‘Evet çok pahalı!’ Yani büyük para harcandı… Yine büyük bir alkış… Çünkü karşılarında kendimize göre ‘Doğrucu Davut!’ var… Tabii politikacı coşuyor ve yine doğruyu söylüyor: ‘İşleten az kâr ederse taahhüt ettim aradaki farkı belki daha doğrusu sizden alacağım!’ Yine büyük bir alkış kopuyor… ‘Hadi artık ayranlarımızı içelim, bedava sandviçlerle karnımızı doyuralım, hepimiz hak ettik…’ Yine büyük bir alkış ve dağıtıcıların yanına önce ulaşmak için büyük yarış… Herhalde bir mizah yazarı bu hikâyeyi tiyatro teksi haline getirir ve hepimizin güleceği bir eser olur… Rahmetli Kemal Sunal da iyi film çevirirdi… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR