KENAN DOĞULU'NUN DİLEĞİ, MÜZİSYENLERİN İSTEĞİ OLDU

YAŞAR EYİCE *- ‘MÜZİSYENLER ÇOK ZOR DURUMDALAR’ Ankara'da düzenlenen ‘EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı’nda, Beren Saat ve Kenan Doğulu, ‘İklim Elçisi’ olarak seçildi. Kenan Doğulu, müzik yasağına ilişkin bürokratlara seslendi. Doğulu, ‘Müzik yasağının kalkmasını rica ediyorum, bütün müzik camiası, müzik emekçileri çok zor durumdalar’ dedi. 'Kıtlık, kuraklık, eşitsizlik, ırkçılık çocuklarımızın kaderi olmasın' Konuşmasında iklim konusunda yangınlarla, sellerle uyarmaya çalıştığını dile getiren Beran Saat, ‘Dünyanın her yerinde çocuklar her fırsatta 'geleceğimi kirletmeyin' diye seslerini duyurmaya çalışıyor ve büyükleri olarak biz göz yummaya devam edersek savaşlar sebebiyle göç etmek zorunda kalan çocuklara, iklim sebebiyle göç etmek zorunda kalan çocuklar da eklenecek’ diye konuştu. Dünya Bankası'nın çalışmasına göre, 2050 yılına kadar 216 milyon insanın su, gıda kıtlıkları ve aşırı hava olayları sebebiyle göç etmesinin beklendiğine dikkati çeken Beren Saat, ‘Kıtlık, kuraklık, eşitsizlik, ırkçılık, çocuklarımızın kaderi olmasın, berrak denizlerle çevrili bereketli Anadolu toprağının sağlıklı, umutlu Atatürk çocuklarını, zeytinleriyle besleyebildiği yarınlar için lütfen göz yummayalım’ ifadelerini kullandı. *- 'ANADOLU DEVAM ETSİN' Kenan Doğulu da iklim krizinin çarpıcı etkilerinin her geçen gün daha sert hissedildiğine ve sınırları aşan küresel bir boyuta ulaştığına işaret ederek, şunları söyledi: ‘Tüm bu karanlık tabloya rağmen ben yine de her zaman umudun var olduğuna inanıyorum. Bugün burada iklim ve ekonomi otoritelerinin bir araya getirip, ekosistemi koruyarak kalkınmanın yollarını arayan bu organizasyon da umudumuzu yeşerten önemli adımlardan biri. Zirve Yürütme Kurulu ile Ankara Kent Konseyinin bizimle paylaştığı bu ödül, omuzlarımızdaki sorumluluğu artırırken, dünya ile paylaştığımız sorunun çözüm ortağı olmak adına mutluluk verici. Küreselleşen iklim krizinde tüm otoritelerle birlikte bizlerin de atabileceği birçok adımın var olduğu bilinciyle diliyorum ki bireysel davranış değişikliklerinin çarpıcı toplumsal sonuçlar yaratabileceğine inanalım. Anadolu, tüm gezegenle beraber doğası, ormanları, nehirleri, bitkileri, biyoçeşitliliği ve iklimi ile şarkıların, türkülerin, müziğin, sanatın ve tüm insanların ilham kaynağı olmaya devam etsin. *- MÜZİK YASAĞI ÇAĞRISI Plaketini aldıktan sonra kürsüye geri dönen Kenan Doğulu, müzik emekçilerini zor durumda bıraktığını belirterek, yetkililerden gece saat 00.00'da bitmek zorunda kalan müzik yasağının kaldırılmasını da istedi. *- BAŞKAN ÇAĞIRDI! Yangına ateşle gitmemek için olayın tatlıya bağlanmasını, daha doğrusu gelişmeleri beklemeyi düşündüm. İyi de yapmışım.. İzmir'de dertlerini anlatmak için gittikleri AKP İl Başkanlığı önüne bazı yöneticiler ve güvenlik güçlerinin tepki çeken müdahalesine maruz kalan depremzede kadınların bazıları ağlayınca, şov yapmakla suçlanmışlardı. Hatta bu depremzedelerin CHP’li yöneticiler tarafından gönderildiklerini iddia edenler de olmuştu. Böyle bir düzenleme olur mu? Hiç kimse bunu kabul edebilir mi? Ve belirttiğim gibi beklediğime değdi… Şov yapmakla suçlanan depremzedeler AKP İl Başkanlığı'na çağrıldı. İzmir'de 117 yurttaşın hayatını kaybettiği depremin üzerinden 17 ay geçmesine rağmen halen yeni evlerine kavuşamayan depremzedeler tepkilerini dile getirmeye çalıştıklarını anlatmışlardı. Hatırlatayım: *- YALANCILIKLA SUÇLANMIŞLARDI Bir grup depremzede kadın, kendilerini binaya aldırtmayan AKP İl Başkan Danışmanı olduğu belirtilen Mustafa Kandil ile tartışmıştı. Belirttiğim gibi; Kandil'in ‘Şovmenlik yapıyorsunuz, yalancısınız!’ dediği kadınlardan bazıları ağlamıştı. Ama asıl üzüntüye neden olan şuydu: Kandil'in bir ara ‘memur arkadaşlar, gelin buraya’ diyerek polis memurlarını çağırması ve depremzede kadınları işaret ederek ‘Arkadaşları dışarı alalım’ dediğinin duyulmasıydı. Ben de buradan bir anımsatma yapayım: ‘AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki yıllardaki konuşmalarına ve talimatlarına bir baksınlar. Ne diyordu, Erdoğan; ‘Valilikler dahil, tüm kapılar vatandaşa sonuna kadar açık olacak. Herkes sıkıntısını rahat bir şekilde anlatacak!’ İşin özeti bu… Önemli olana tekrarlayayım: ‘Önemli olan insanın gönlünü alabilmek, sıkıntısını çözmektir!’ Tepki çeken bu görüntülerin ardından konuşan depremzede kadınlar, olayı ve sonrasında yaşananları anlattılar: ‘Tekrar gittiğimizde neredeyse ayakta karşıladılar!’ İşte böyle olmalı… *- 16 AYDIR BEKLENİYOR Depremzede Fatma Koruyucu özetle şunları söyledi: ‘Biz o gün, 16 aydır 75 bin aileye bir çözüm bulunmadığı için ve iktidarda da AKP olduğu için, İl binasına gidip oradaki yöneticilerle görüşmek istedik. Gittiğimizde orada bir mukavemetle karşılaştık. 'Niye bu şekilde geldiniz, biz derneğinizle görüşüyoruz zaten' gibi söylemler oldu. Biraz sesler yükseldi. 'Yalandan şov yapmakla' suçlandık. Bazı arkadaşlarımız sinir boşalmasıyla, ağladılar. Önlerde birkaç arkadaşımız, ben dahil, içeri alınmak istenmedi. Öğleden sonra saat iki falandı, bir arkadaşımız aranmış 'tekrar buraya gelebilirsiniz, Kerem Ali beyle sizi görüştürebiliriz' denilmiş. Biz de tekrar il binasına gittik. Bu gittiğimizde bizi neredeyse ayakta karşıladılar. Çaylar, ikramlar, işte 'sabah yanlış anlama oldu' gibi şeyler söylendi. *- BAŞKAN SÖZ VERDİ ‘Daha sonrasında Kerem Ali beyle görüştük. Kerem Ali Bey de 'benim bunlardan haberim yoktu, sizin kredileri alıp kullanmaya başladığınızı biliyordum' dedi. Biz kredi ödeme koşullarını, bizim kentsel dönüşümcü olmadığımızı tekrar altını basa basa anlattık. 'Biz derneğinizle görüşüyoruz ama dernekle bir kopukluk oldu, o arada onlar hep bürokratlarla görüşmüşler, bu sebeple de yol alınmamış, keşke bana gelselerdi' gibi söylemleri oldu. Yine bize bir takım 'ilgileneceğiz, görüşeceğiz, halledeceğiz' gibi sözler verildi. Ve biz oradan ayrıldık. Şimdi bekliyoruz. İnşallah bir 16 ay daha beklemeyiz’

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR