EN İYİ İŞLERİ EN İYİ TAKLİTÇİ OLMAK!

YAŞAR EYİCE *- SAYENİZDE YÜKSELİYORLAR! Sevgili okuyucularım: Etrafınızdaki her şey yükseliyorsa, en iyi ihtimal yerinizde sayıyorsunuzdur. Diğer ihtimallerin tümü bir tek şeyi işaret eder; Batıyorsunuz! Bu söz uzmanların… Bazı uzmanlar şöyle diyor: ‘En iyiler arasında değilseniz, yaptığınız her şey en iyi kalitesinde olsa bile en iyilerin size müsaade ettiği taklitlerdir. En iyiler zaten siz taklidini yaptığınız zaman dilimi içinde daha iyisini çoktan yapmışlardır. Çünkü onlarda boş durmak yoktur. Taklitleri ya kendi çevrenizdekilere inandırabilirseniz, ya da sizden çok daha kötü durumda olanlara… En iyilere inandıramazsınız! Çünkü en iyiler en iyisini yapar, en iyisini satar, en iyisini alır.. Yapılmış olanları yapmak, sahtekârları, taklitçileri, hiçbir zaman en iyiler arasına sokmaz… Bu tipler hep üçüncü sınıftadırlar… Ama kendilerini süper ligde gibi göstermek isterler, fakat boşuna… Büyüklerimiz ne demiş? ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar!’ Kendini bilenler ne derler? ‘Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim!’ Özellikle internetten alışveriş yapanları uyarmak istiyorum… Tüm yazdıklarım bunun için… İyi niyetli girişimcilere şu tavsiyede bulunayım: ‘En iyiler arasında olmak için; yapılmayanı yapmanız gerekir! Yapılmış bir şeyi yapmak taklittir. Taklit sizi başarılı gösterebilir. Fakat bu şekilde, hiçbir zaman en iyiler arasında olamazsınız!’ Bu lafları kendilerine ‘Yönetim Bilinci’ adı verilenler söylüyor… Derslerde anlatıyorlar… Konuyu şöyle kapatayım: ‘En iyiler arasında değilseniz, hiçbir zaman en iyi sistemi kuramazsınız! Yapacağınız en iyi iş, en iyileri taklit etmek olur. En iyiler arasında olmadığınız halde, sizi ‘en iyi yapacağım’ sözünü verenlerin tek amacı vardır. Kendilerini en iyi hale getirmektir… İyi bakın! Böylelerin ‘krallar gibi’ yaşadığını göreceksiniz…’ Siz bunları ister dolandırıcı, ister sahtekâr, isterseniz taklitçi, nasıl isterseniz böyle tanımlayabilirsiniz… Çevremizde bunlardan çok var… Ama parıltıları, yaşamları göz kamaştırdığından, arkalarındaki, yanlarındaki pislikleri görmekte zorlanıyoruz… Bunların boy boy olduklarını söyleyebilirim… Taklitçiler mahallenizde de vardır, sanayide de, esnafta da, siyasette de… Önemli yönetim kadrolarında da… Göz boyamada da üstlerine yoktur… *- OKUMAYA BAŞLADIM Salim Sait İzmirli bir hemşerim… Bildiğim ve anladığım kadarıyla ‘hasta’ denilecek şekilde bir vatansever… Ziya Gökalp gibi ‘Türk- Türkiye- Atatürk’ üzerine ilginç konulu yazıları, yorumları var. Gönderilerini de ilgi ile okuyorum.. Ama çok uzun oldukları ve yerim belirli olduğu için şimdilik sizlerle paylaşamıyorum. En iyisi bugün bazı ‘Aristoteles Sözlerini’ sizinle değerlendirmeye, paylaşmaya çalışayım, hep ‘aşktan’ söz edecek değiliz herhalde… *- AKILLILAR ve AKILSIZLAR Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği her şeyi düşünür. Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; birçok insanların hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer. Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. Alçak olan kimse düşmekten korkmaz. Kimi ister kimi verir doğa ile insan bir bütündür. Arzu bir şeyi istemek veya söylemektir. Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir. Bütün; başı, ortası ve bir sonu olandır. Birçok kişinin yaşamı, isteklerini doyurma yollarını aramakla geçer. Bilge kişi zevk aramaz, kaygı ve acılardan uzak durur. Bilgi doğuştan akılda yoktur, ama akıl bilgiyi üretecek kapasitededir. Bütün insanlar doğaları gereği bilmek isterler. Cesaret kuvvetle birleşince birazcık artar. Çünkü doğaya güvenilir, paraya değil. Dünya bir hücredir yalnızlığa seni iten fakat seni düşündürüp olgunlaştıran ortamda olabilir. Demokrasi despotizmin en ileri şeklidir. Dost kişinin ikinci benliğidir. Erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek ve onlara uymak doğrudur. Erdem bilincine sahip olmak yeterli değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi insan olmak için çaba göstermeliyiz. En büyük suçlar, gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir. Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır. Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır. Felsefe kişilerin yaşamı merak etmesinden doğar. Yaşamı en çok merak eden çocuklardır. Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür. Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur. Herkes en fazla kendi çıkarını, en az başkalarının çıkarını düşünür. Hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır. Hayatı bir şölen sofrası gibi bırakmalı, ne susuz ne de sarhoş olarak. Her kişi öfkelenir, bu çok kolaydır; ancak tam istenilen kişiye, tam ölçüsünde, tam zamanında, tam yerinde, tam yöntemince öfkelenmek, ne herkesin yetkinliğindedir, ne de kolaydır. Hükümetlerin alınyazılarını belirleyenler, her zaman silah taşıyanlardır. İnsanlar arzularına son olmadığı için, bu arzuları tatmin edecek vasıtalara da son olmamasını isterler. İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür. İnsanları iyi yapan yasalardır. İyi iki anlama gelir: Birisi mutlak iyidir. Diğeri ise birisi için iyi olandır. İnsanoğullarının yönetimi sanatı üzerinde düşünen herkes, devletlerin geleceğinin gençlerinin eğitimine bağlı olduğu konusunda ikna olmuşlardır. Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir Kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. Mevkilerini para ile satan kimseler, masraflarını geri almak yoluna düşerler. Okuyup yazanla okumayıp yazmayan arasındaki ayrılık, ölülerle diriler arasındaki ayrılık kadardır. Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır. Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sözün en güzeli söyleyenin doğru olarak söylediği, işitenin yararlandığı sözdür. Sıradan insanlar gibi konuş, bilge adamlar gibi düşün; böylelikle herkes seni anlasın. Tek istikrarlı devlet, tüm insanların yasa önünde eşit olduğu devlettir. Zayıflar her zaman adalet ve eşitlik isterler. Güçlülerse bunların hiçbirini takmaz…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR