Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ŞARKILAR KİMİ SÖYLÜYOR?

Resim
YAŞAR EYİCE *- SONRA NE OLDU? CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka düşüncelerini ve çalışmalarını benimle de paylaşıyor. Şimdi de, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 yılı karnesini açıkladı. Şunu da hatırlatayım: Aylin Nazlıkaya, Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Gölge Bakan olarak biliniyor. Karnesini ve notlarını açıklamadan önce, ülkemizdeki olumsuzlukları ay ay anlatan Aylin Nazlıkaya, bazı çalıştaylara, toplantılara kimlerin katılıp, neler konuşulacağının gizlendiğini tarihiyle, yeriyle belirtti. Açıklamada benim dikkatimi çeken ve anımsadığım noktalardan biri şuydu: ‘Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız, çocuk yaşta evliliklerinin Kuran’a uygun olduğunu savunmuştu. Oysa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre,18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur. Şunun bir kez daha altını çizelim: Erken yaşta zorla evlilikleri teşvik etmek suçtur. Bunun adı çocuğa yönelik şiddettir. İstismar vakalarındaki artışın sebebi, ‘çocuğun Rızasından’ bahseden ve tecavüzcüleri aklama...

YENİÇERİLELİR DE YANGINDA YAĞMA YAPTI

Resim
YAŞAR EYİCE *- GÖREVLİLERİN ÜZERİ DE ARANMALI Yangınların çoğunun ‘elektrik kontağından’ olduğunu düşünürüz. Ama itfaiye raporlarına göre, bu düşüncemiz yanlış. Yangınların en büyük nedeni, sigara içenler… Söndürülmeyen sigara izmaritlerinin verdiği zarar o kadar çok ki, düşüncelerimizden çok fazla. Şimdi de size bir İstanbul Yangınından söz edeceğim; 1943 yılında büyük bir yangını nispeten az hasarla atlatan İstanbul’un ünlü Kapalıçarşı’sı, bu yangından dersler çıkarılıp gerekli önlemler alınmadığı için 11 yıl sonra, 26 Kasım 1954’te çıkan yangında harap oldu. İstanbul’daki bütün itfaiye gruplarının büyük bir özveriyle çalışarak iki günde kontrol altına alabildiği yangında, tarihî çarşının beşte ikisi yandı, 2 bin 730 dükkândan 1.364’üyle çarşı dışındaki 30 dükkân kullanılamaz hâle geldi. Burada öncelikle ve önemli şunu belirtmek istiyorum: İstanbullu itfaiye erleri ve yöneticileri ortak bir kararla, yangın alanına her giriş ve çıkışlarında üzerlerinin polis tarafından aranmasını sa...

BÜYÜK PATRONLARIN İSTEDİKLERİ OLDU

Resim
YAŞAR EYİCE *- PROJE ‘GEÇİCİ’ OLMAMALI Önceki yazılarımdan birinde ‘köye dönüş!’ gibi ‘Mahalleye, sokağa dönüş’ ten söz etmiş, bazı örnekler verdim. Aslında bu özlemle dönüş, birlik ve beraberlik, ‘Dayanışma duygusundan’ kaynaklanıyor. Bunu kentlerin farklı mahallelerinde ‘Mahallede Dayanışma Var!’ projesi olarak kabul etmek ve yaymak kent yöneticilerinin görevi olmalıdır. Peki mahallede dayanışma nasıl olmalı? Öncelikle şunu kabul edelim: Mahallede dayanışma, komşular arasında güçlü bağlar oluşturmak için çok önemlidir. İşte mahallede dayanışmayı sağlamak için bazı öneriler: Komşularla Tanışma: Yeni taşınan komşularla tanışarak samimi bir bağ kurmak. Etkinlikler Düzenlemek: Mahalle piknikleri, oyun geceleri veya gönüllü temizlik etkinlikleri düzenlemek. İletişim Kurmak: Sosyal medya grupları veya mahalle sohbet grupları oluşturarak iletişimi artırmak. Destek Sağlamak: Yaşlı, hasta veya yardıma ihtiyacı olan komşulara yardım etmek. Paylaşım Kültürü: Kitap, yemek tarifleri veya bahçe...

ŞEYTANIN DA GÜCÜ SINIRLIDIR

Resim
YAŞAR EYİCE *- AMİP GİBİ ‘Olmaz, olmamalı!’ diyorum… Balkan Türklerinin sayısını unuttuğum dernekleri için… Uzak değil yakın zamanı bir inceleyin, bakıyorsunuz bin bir zorlukla bir araya gelen Balkan Türkleri birleşmişler ve bir kuruluşta bir araya gelmişler. Sonra ilk genel kurulda, ‘Sen-ben’ kavgasına tutuşmuşlar, birileri ‘Biz neden yönetimde yokuz?’ diyerek ayrılıp, yeni bir oluşumda olmuşlar. Bu kadarla kalınsa iyi… Amipler gibi bölünmeler hep sürmüş ve sayısız ama işlevsiz dernekler oluşmuş, sadece yönetim ve onların yakınlarından oluşan… Birlik ve beraberlik gücü getirir. Yoksa ‘Sen-ben’ diye ayrışmak değil… Baksanıza Suriye’de bile kolay kolay birlik sağlanmıyor. Kaça bölündü bilen yok… Söylenen üçe, ya da dörde… Fırsatçılar, ülkeler, güçlüler kendilerine bu pastadan büyük kısmını almaya çalışıyorlar. Bu konu Esat Rusya’ya sığındığından bu yana her gün televizyonlarda konu… Her şeyi bilenler anlatıyor, biz de ‘İşimize geldiği şekilde’ olanları dinliyoruz. Doğruyu tam anlamıyl...

KİMİNE GÖRE MAHALLEYE, BANA GÖRE SOKAĞA DÖNÜŞ BAŞLADI

Resim
YAŞAR EYİCE *- SOKAĞA DÖNÜŞ Mahalleler teker teker ortaya çıkmaya başladı. Şöyle anımsatayım: Bizim gençliğimizde, neredeyse her sokakta futbol takımı vardı. Bizim takımın adı ‘Çevikspor’ idi. Sokağın ismini vermiştik. Sonra kentler büyüyünce, isimlerin sıfatların yerini numaratajlar almaya başladı. Çiçek isimleri ya da meyve isimleri verilenleri de biliyoruz. Yurtdışında da öğretmenlik yapan Ünal Türkeş hocamız, her sokağa ayrı birer meyve ağacının dikilmesini çok istiyordu. Böylece çocukların ağaçları tanıyacağını, meyvelerinden hem sokak ahalisinin hem de başta kuşlar olmak üzere hayvanların yararlanacağını belirtiyordu. Bugün dikkatimi çekti. Bir mahalledeki mimarlık ofisleri çalışanları, ‘Mahallenin Mimarları’ adlı yeni yıl kutluma etkinliği düzenlemiş. Aynı şekilde bir sokakta da, mahalle halkının yine ‘gülelim- eğlenelim’ adı altında kaynaşma toplantısı yaptıklarını öğrendim. Urla’da gördüm, İstanbul’da da… Sokak sakinlerinin bir araya gelerek, ‘Bahara’ ya da ‘Yaza merhaba’,...

KAMUDA ÇALIŞAN, YÜZDE 30 FAZLA ALIYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- HERKES TORPİL PEŞİNDE Aynı işte çalışan ayrılır mı? Nedir bu? Kamuda çalışan çok daha fazlasını alıyor, özel sektörde olanlar ise neredeyse aç kalıyor! Bu yüzden bakın, herkes kamu kuruluşlarına girmeye çalışıyor. Belediye başkanlarından ama randevu ile ama bir yerde karşılaştıklarında hemen herkes, başta evlatları olmak üzere, bir yakınını işe sokmaya çalışıyor. ‘Ne olursa olsun!’ deniliyor. Nasılsa adım attıktan sonra, yine adamlarını araya sokarak, bir şekilde rahat dedikleri masa işi kaparlar. Zaten girin bakın belediyelere, neredeyse sokak kapısının arkasına bile masa ile sandalye atıp birkaç yandaşını oturtacaklar. Şaka değil gerçek. Ama benim lafını ettiğim asıl konu, yani kamuya, daha yüksek maaşa ulaşmak isteyenler, özel güvenlikçiler. *- KAYBEDEN ve KAZANAN Özel güvenlik Hizmetleri Derneği (ÖGHİD) Genel Kurulu yapıldı, yeni yönetim seçildi. Genel Kurulda yapılan konuşmalarda, bu önemli sorun gündeme getirildi. Çalışan güvenlikçi personelin mutlaka bir yolu...

HEP HUZURSUZ OLUYORUZ, KEYFİMİZ KAÇIYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- SAHTELER! Yediğimiz içtiğimizden tutun da, her gün karşılaştığımız insanlara kadar nedense her şey sahte! Nevzat Karagülle ile Hikmet Kumak oturmuş, ‘sahteleri’ not etmiş. Önce, yalnız kadınlarda değil, şimdi bazı erkeklerde de rastlandığı gibi ‘estetiği’ ele almışlar. ‘Saçlar takma, kaş sahte, artık herkes çok güzel!’ diyorlar. Bence anımsattıkları en önemli noktalardan biri de şu: ‘Gözlerdeki yaş sahte!’ diyorlar. Ben buna önceleri filmlerde ve mahkemelerde tanık oluyordum. Ya şimdi? Aşktan, sevgiden tutun da, dolandırıcılığa, aldatmacaya kadar, her yerde, birçok insanımızın gözlerindeki yaş sahte… Kim kimdir bilinmiyor! Dost, kardeş olarak kabul ettikleriniz bile… Ağızlar dolusu yalan, söylenen sözler sahte! Çizgi romanlarda da ‘Bin bir surat’a rastlardık. Şimdi yolda rastladıklarımızı bir gün yeşil, ertesi gün siyah. Hatta mavi gözle görüyoruz. Yan ‘Yalan söylemez!’ deniler gözler de artık sahte… Özetle her yanımız sahte… Teşekkürler sevgili Nevzat ve Hikmet Beyler...