BU YANGINLARIN TELAFİSİ YOK!

YAŞAR EYİCE *-OKUYUNCA Erdinç Özkan şöyle diyor: ‘Adem sevmiş, Cennet’ten olmuş, Züleyha sevmiş, tahtından olmuş, Yusuf sevmiş, özgürlüğünden olmuş, Leyla sevmiş, sarayından olmuş, Mecnun sevmiş, aklından olmuş, Yani sevmek akıl işi değil! Öyleyse gelin çay içelim… Bu neye gösteriyor? Çok okumanın sonucunu… Her şeyi bilmek ya da okumak da insanı başka düşüncelere sevk ediyor. Güzellikler kadar, yaşamın dramı da ortaya çıkıyor… Yani her okuduğunuzun sonu, Türk filmi gibi bitmiyor… Ama Erdinç Özkan’ın şu gerçekçi sözü de hepimizin hoşuna gidecektir: ‘Seni arayan soran yoksa; ya fakirsindir, ya da seninle işleri bitmiştir!’ Yalan değil, yaşamın gerçeği… ‘Dünyanın taşıdığı en ağır şey nedir?’ Diogenes, ‘Cahil bir insan!’ demiş… Bu da yalan değil, yaşamın gerçeği!... *- İÇİMİZ YANMAKLA KALIYOR Yangınları biliyoruz, korkuyoruz! Bir kibrit, daha doğrusu dikkatsizce atılan bir sigara izmariti bir köyü, bir mahalleyi haritadan silebiliyor. Örneklerin görüyor, yaşıyoruz. Ama ilgililerin umur...