Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MANİSA DIŞINDA, İSTANBUL'DAN İZMİR'E BÜTÜN TRAFİKÇİLER GÖREVDEYDİ

Resim
YAŞAR EYİCE *- SIRA GELİNCE Öğleden sonra iki civarında telefonda, ‘Hastane yatış sıranız geldi!’ dediler. ‘Şehir dışındayım, hemen gelemem!’ deyince, bir gün sonra sabah erken saat için randevu verdiler. ‘Biliyorsunuz, zamanında gelemezseniz yatak sıranızı kaybedersiniz!’ denilmişti. Biliyordum, altı aydan daha fazla süre bekleyenleri de…. Öneride bulunmuştum; ‘Hastanenin özel otel gibi lüks olan odasını kiralayayım, tedavim aksamaması için!’ demiştim. ‘Hayır, biz servis dışına çıkmıyoruz!’ denilmişti. Halbuki orada yatan çok hasta var. Tartışacak halde değiliz ki! Neyse saat 16.00’da İzmir’e doğru yola çıktım. Ben yüzde doksan eski yolu tercih ediyorum, birkaç kez yeni yolu tercih ettim, ama hem çok paralı hem de ‘kuş uçmaz, kervan geçmez’ gibi… Sadece yanından ‘vınnn’ diye geçen son model araçlar oluyor. Nasılsa paralı olduğu için radar korku ve sıkıntısı yok. Kontrol da yok! Kendine ve arabana güveniyorsan bas gaza, ‘Otomobilim uçar gider!’ şarkısını bitirinceye kadar İzmir’desin...

BALIĞIN YANINA YAKLAŞMAK DA ÇOK ZOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- HATIRLATAYIM Semra Kutluk, bir zamanlar gündemden düşmeyen önemli bir konuyu gündeme getirmek istemiş. Semra Hanım şöyle diyor: ‘Yetiştirme Yurtları’nda büyüyen kimsesiz çocuklar 18 yaşına geldiklerinde, yurttan çıkartılıyorlar. 18 yaşında tanıdık bir kimsesi olmayan gencimiz, nasıl normal ve düzgün hayat kurabilir? 18 yaşındaki bir kız çocuğu nasıl geçinebilir, bir eve çıkabilir? Yetiştirme Yurtları’ndan ayrılmak için yaş sınırı kesinlikle yükseltilmeli! Çok önemli bir konu bu… Bakanlıklar hatta hükümet bu konuya kesinlikle eğilmeli ve sorunu çözmelidir…’ Haklı istek… Çok yıllar önce, bu genç kızlarımızı ağlarına düşüren bir çete ortaya çıkarılmıştı. Anımsayan olacaktır. Bu benim bildiğim. Güvenlik birimleri ve yurt görevlileri çok daha fazlasını mutlaka biliyor, duyuyordur. Özetle bu evlatlarımıza mutlaka ve mutlaka sahip çıkmalıyız. Benim Bornova Yetiştirme Yurdu’ndan sınıf arkadaşlarım vardı. Çok sonraları, ‘evladım’ diye bağrımıza bastığımız bir Ahmet’imiz vardı. ...

KARŞIYAKA YOKTU, BORNOVA VAR İKEN...

Resim
YAŞAR EYİCE *- DEPREM SONRASI, ‘BORNOVA’DAN Doğruya doğru! Bu bizim sözlerimizden biri. Az sonra size ‘Bir doğruyu’ anlatacağım. Bu konularda kılı kırk yardığımı biliyorsunuz. Özellikle konu ‘güven’ ve ‘itimada’ bağlı ‘kalite’ olunca bir değil bin kere ‘helal olsun’ diyorum. Biliyorsunuz ben Bornovalıyım. Yani İzmirliyim. Daha düne kadar Öz Bornovalılar, İzmir’i ‘Komşu kent’ gibi görür, ‘İstanbul’a gidiyorum’ gibi ‘İzmir’e gidiyorum’ derdi. Birisi ‘Nerelisin?’ diye sorunca da, göğsünü kabartarak ‘Bornovalıyım’ diye yanıt verirdi. *- KARŞIYAKA YOKTU Daha bugün, benim yıllardır anlattığımı İlber Ortaylı hocamız televizyonda açıkladı: ‘Bornova Karşıyaka’dan önce vardı’ diyerek tarihi bir gerçeği ortaya koydu. Saruhanlılar zamanından bu yana Bornova kendi halkıyla birlikte tarihteki yerini korudu. Ben ne yazıyordum: ‘Karşıyaka yoktu. Karşıyaka Bornova’ya bağlı idi. Bornova Belediyesi Karşıyaka’nın ve Bayraklı’nın ihtiyaçlarını karşılayamayınca, kurulan Karşıyaka belediyesine Bayraklı’...

'SATIN ALMAYIN, SAHİPLENİN' DİYOR VETERİNERLER

Resim
YAŞAR EYİCE *- KAZALARA DAVETİYE ÇIKARIYOR! Göz kapağı sarkması, yalnızca estetik bir problem değil, ev kazalarından trafik kazalarına kadar pek çok riski de beraberinde getiren bir sağlık sorunu. Göz kapağı düşüklüğü nedeniyle görüş alanı daralan bireyler, farkında olmadan günlük yaşamda tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Göz kapağı sarkması lokal anestezi ile yapılan kısa bir işlemle giderilebilirken, hastalar birkaç gün içinde günlük yaşamına geri dönebiliyor. Göz kapağı düşüklüğü bazen yaşla birlikte ortaya çıkarken, bazen de doğuştan mevcut olabiliyor ancak çoğu zaman bu durumun yaşlılık, yorgunluk veya genetik özelliklerden kaynaklandığı sanılıyor. Oysa göz kapağı düşüklüğü, görüş alanını önemli ölçüde daraltarak refleksleri zayıflatıp ciddi kaza risklerini beraberinde getirebiliyor. Yaşlanma belirtilerinin en erken görüldüğü bölge olmasından dolayı göz kapağı düşüklüğünün kişiyi olduğundan daha yorgun, yaşlı ve mutsuz gösterdiğine dikkati çeken Göz Sağlığı ve Hastalıkla...

SELLUKALAR İZMİRİMİZİ SARSIN

Resim
YAŞAR EYİCE *- SIRADAN OLMA Yazacaklarım herkese, özellikle gençlere öğüt niteliğinde: “Davet etmedilerse, kesinlikle gitme! Sana anlatılmadıysa yine kesinlikle sorma! Geç davet ederlerse kesinlikle reddet! Asla kendi değerini küçültme! Herkesten önce kendine saygın olmalı…” Böyle davranınca, ‘Ne olacak canım!’ gibi davranışını önemsemeyenlere de ‘Hadi canım sende!’ bile demeden geç git… ‘Tavır’ senin karakterini ve duruşunu gösterir… Sıradan olma!... Birinin peşine takılma, kuyruk olma…” Şunları da ilave edeyim: “Patronun köle gibi çalışmanı ister, Ailen, onların istediği gibi biri olmanı, Sevgilin ise sürekli değişmeni ister. Kimse olduğun gibi görmek istemez seni. Herkes kendi icat ettiği gibi bakar sana. Sonuç olarak bambaşka bir insan olursun...!” *-TAŞ, KAĞIT, MAKAS Akademisyen- Spor Yazarı- Araştırmacı Murat Adıtatar, doksanlı yıllardan bu yana siyasette, ekonomide ‘etkin bir güç’ olan küresel sermaye gruplarını araştırıyor. Savaşlar çıkaran, sağlık, sinema, medya sektörler...

YILLARCA DİLLERDEN DÜŞMEYECEK BİR BAŞ YAPIT

Resim
YAŞAR EYİCE *- BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ İstanbul yolları, caddeleri İstanbul olalı böyle serbestlik ve rahatlık görmedi. Biraz sallanınca kentten köye ya da yazlıklara veya şehir dışındaki yakınlarına adeta akın başladı. Beş günlük tatil birilerine ekstra kazanç sağlamış da oldu. Bornova ve Alsancak başta olmak üzere İzmir’in birçok semtleri de bu sallantıdan nasibini aldı. *- EMEĞİN ŞARKILARI Baharın bir güzelliği de içinde İşçi ve Emek Bayramı’nı barındırmasıdır. 1 Mayıs, kendi mesleğinden, statüsünden bağımsız olarak herkesin hakkaniyetli bir yaşam için, haklarını savunması gereken işçilerin bayramı olarak kutlanır. Bir ilkbahar çocuğu olan müzik yazarımız Murat Meriç, baharı emeği ön plana çıkaran sarkıllarla karşılıyor. *- ANCAK FIRSAT BULDUM Bahar geldi. Kim bilir kaçıncı kez ve her zaman olduğu gibi yeni umutlarla. Kendi adıma 50’nin üzerinde karşılayışım diyor Murat Meriç ve devam ediyor: ‘Baharın ilk gününde, 1 Mart’ta doğmuşum. Çocukluğumdan beri en sevdiğim mevsim. İç...