Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BEYİN İLERİ YAŞLARDA, TAM GAZ ÇALIŞIYOR

Resim
YAŞAR EYİCE *- HASSAS GRUPLAR DİKKAT! Uyarıyı duymuşsunuzdur; ‘Kötü hava şartları nedeniyle sakın sokağa çıkmayın!’ Tabii bu uyarı çalışanlar için değil, belli yaşın üzerindeki, özetle ‘emekliler’ ve belli hastalıkları olanlar için… Kısaca ‘Hassas gruplar için!’ diye adlandırılıyor, hava kalitesi… Bu anlattıklarım, Türkiye’nin en büyük kenti, birçok ülkeyi içine alacak kadar nüfusu ve yüzölçümü olan İstanbul için… Yalnız İstanbul mu? Yalnız büyük kentlerimizi değil, birçok şehrimizi ve buralarda yaşayanları ilgilendiriyor bu durum. Peki bizleri sokağa çıkma yasağı uygulatan bu ‘Hava kirleticiler!’ neler? ‘Parçacıklı madde’ denilenler, 2,5 mikrondan az, (Kırmızı alarm), Karbon monoksit, nitrojon dioksit, ozon, kükürt dioksit… Şimdilik, hava durumu, sadece ‘hassas gruplar’ için sağlıksız görülüyor. Buna rağmen birçok hastane, bir noktada, gelişmeler için ‘alarm’ durumundalar. Yani tedbirlerini almış durumdalar. Bu yönden çekinilecek bir durum yok… Şimdi ‘kötüyü’ düşünelim… Parçacıklar,...

KENDİNİ YENİLEMEYEN, HİÇBİR İŞTE BAŞARILI OLAMAZ

Resim
YAŞAR EYİCE *- BİR AVUÇ İNSAN Bir avuç kaldık farkında mısınız? Teşekkür etmeyi bilen, patavatsızlık yapmayan, yapılan iyiliklerin karşılığını vermeye kalkan, kalp kırmamak için dikkatli konuşan, güzel söz esirgemeyen, bir avuç kaldık!... Ender Coşkun böyle seslenmiş, ‘Günaydın’ derken… Aslında ‘Günaydın’ demeyi de unuttuk, güler yüz göstermeyi de… Bunları unuttuk ama huzur istiyoruz. Peki bu nasıl olacak? ‘Hayat üç gündür’ derler. Sonra açıklamasını da şöyle yaparlar: Biri dündür, gitti mi gelmez! Biri yarındır, gelir mi bilinmez! Biri de bugündür; kıymeti bilinmez! Usta Spor Yazarı Gürkan Ertaç ağabeyim, İzmir- Karşıyaka’dan, kentin gün batımı fotoğrafı ve videosunu gönderdikten sonra şöyle diyor: ‘Hayatta beş şanslı insan vardır; 1- İzmirli olan, 2- İzmir’e okumaya gelen, 3- İzmir’de yaşayan, 4- İzmir’e damat gelen, 5- İzmir’e gelin gelen… *- BAŞARILI OLMAK İÇİN İzmir'e ilk defa gelen adam, Yalı Cami önünde dilenen kör bir dilenci görür. Ertesi gün dilenci aynı yerdedir ama ...

KAR ARARKEN, YAĞMUR YOLDAŞLARI OLDU

Resim
YAŞAR EYİCE *- ‘SOKAK LEZZETÇİSİ’ NİĞDELİLER! Aracımın iç dikiz aynasına asmam için ‘İzmirspor’un flamasını- bayrağını’ armağan eden Ali Kıray, İzmir’in ünlü sokak lezzetlerinden ‘Söğüş çatalla servis edilir’ yazıma bir bilgi eklemiş. Ali Kıray, ‘Sevgili Yaşar, İzmir’in ilk sokak söğüşçüleri Niğdeliler idi’ eklemeyi yapmış. Yaptığım yorumlar için ise Gazeteci- Yazar Şadıman Şenbalkan da, ‘Ah..Ah…’ diyerek başladığı yorumunda yürek ve vicdanlara seslenmiş… Şadıman Şenbalkan, ‘Edep mirastır, akıl arkadaştır, güzel ahlak yoldaştır, karakter ise kişinin aynasıdır…’ diyor. *- KAR PEŞİNDE 525 KİLOMETRE Engin Yavuz’dan uzun zamandır haber alamıyordum. Bir ara ‘Bisiklet’ denilince aklıma ilk gelen isimdi. Yolunu bulmayan ama yolunu çizen bir meslektaşım Engin Yavuz… Tam elimdeki notları yazı haline getirmeye, bir noktada bazılarının ‘bam teline’ basmaya hazırlanıyor, ucundan biraz dokunduracaktım ki, imdatlarına yetişti eski dost… Önce fotoğraflara ‘hasta oldum’ diyebilirim… Hepsi tablo gi...

AĞALIK, PAŞALIK, PATRONLUK GEÇERLİ DEĞİL

Resim
YAŞAR EYİCE *- YOKSA, YOKSA! “Her şeyin varken, sağlığın yoksa, Her şeyin varken, zamanın yoksa, Her şeyin varken, sevdiklerin yoksa, O her şey, kocaman bir ‘Hiçbir şey’ dir!” Bu satırları, Nermin Gül Hanım’dan aldım. Yaşantımız için güzel laflar. Nermin Hanım şunları da söylüyor, ‘Uzak durulması gereken insanlar!’ için.. Bu tipler kimler? Ben de merak edip okudum: 1- Sürekli yalan söyleyenler, 2- Egosu tavan yapan insanlar, 3-Sözünü tutmayanlar, 4- Sürekli negatif enerji yayanlar 5- Seni sadece içini dökeceği zaman arayanlar… Sanıyorum, Nermin Gül Hanımın bu beş maddesini biz okuyucular, yaşantımızdan örneklerle arttırabiliriz. Benim asıl dikkatimi çeken nokta şu satırlarda! Birlikte yine okuyalım: ‘Butik kahve Dükkanı açmak, benim gibi kahve severlerin hayallerini gerçeğe dönüştüren bir girişimdir. Bu anlamda, Güzel İlçem Bornova 'da kadın girişimci sayısının hızla artması mutluluk verici bir gelişme! Bu gelişmeleri desteklemek bizlerin görevi olmalı, Yakamoz Kuru Kahve’nin b...

AT GÖZLÜĞÜ İLE ANCAK BU KADAR BAKILABİLİR

Resim
YAŞAR EYİCE *- ÖNCE KAFAMIZ DEĞİŞMELİ Semahat Akımsar geçen haftayı şöyle özetlemiş; ‘Allah kimseyi, yanlışı savunacak kadar cahil, Doğruyu inkâr edecek kadar da nankör yapmasın!’ Çok teşekkür ediyorum Semahat Akımsar’a, halimizi bundan güzel anlatacak bir anlatım şu an için düşünemiyorum. Geçtiğimiz günlerdeki olaylara yorumları okudukça, ‘At gözlüğü ile ancak bu kadar bakılabilir!’ diye düşünmüştüm. *- KAZIK BÜYÜK OLUYOR ‘Neredesiniz?’ diye tek cümlelik çektiğim mesaja, dikkatli okuyucularımızdan Ömer Haluk Narbay usta, şu yanıtı verdi: ‘İyi günler, Bolu otel yangını sonrası çeşitli yorumlar öneriler oluyor. Önerilerden biri de özel itfaiye kurtulması yönünde. Biliyorsun özelleştirmelerde kazık büyük oluyor; Araç muayenelerinde olduğu gibi… Benim yorumum daha başka; Özel itfaiye yerine *İtfaiye teşkilatları bakanlıkça denetlenmeli, *Kentlerin yeni yüksek yapılarına da rahatlıkla ulaşılabilecek merdiven ve diğer teçhizatları olup olmadığı dahil çok sıkı denetlenmeli, *Ayrıca art...

ÇORBA İÇERKEN, HAYALLERİNİ YAŞATANLAR

Resim
YAŞAR EYİCE *- NE YAPMIŞ, NE YAPMIŞ? Başlık şu: İzmir Kent Konseyi’nden ‘Kente Değer Katanlar Ödülleri’ dağıtıldı, Aklıma bu tür ödül dağıtımlarında 60 yıldır gördüklerimden sonra aklıma gelen şu özlü söz oluyor: ‘Körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ Genelde durum böyle… Ama arada, gerçek değerler kayboluyor, yok oluyor. Halk için, şehir için gerçekten, kendilerinden vererek direnç gösteren, ya da mücadele edenler nedense görülmezler, görülmek istenmezler. Çünkü bunlardan, sözde seçicilere bir menfaat gelmez. Beklentileri olmayanlar bu kişilerin terazisinde tartılmazlar. Kaç kez yazdım: Yasa ile kurulan ‘Kent Konseyleri’ üyelerinin büyük bölümünün o kentle bir ilişkisi yoktur. Maaşlı insanlardan oluşur. Zaten işi gücü olan, yani mesleğinin gereğini yapanların bu konseylere girmeleri imkânsızdır. Kim bir şey bekliyor, kendine pay çıkarmak istiyorsa bu ‘Kent Konseylerine’ girer… Hepsi de kendilerini, bazı muhtarlar gibi ‘Belediye Başkanlarının’ emir eri gibi hissederler. Soruyorum: Han...