İZMİR'DE GERÇEK ORTAYA ÇIKMIŞTI, TAM BİR ATATÜRK VE LAİKLİK DÜŞMANI... DERNEKTEN ATTILAR

YAŞAR EYİCE *- HER DUYDUĞUNUZA ‘EYVALLAH!’ DEMEYİN Sanata ve sanatçılara verdiğim değeri bilmeyen yoktur. Ne olurlarsa olsunlar hep desteklerim… Ama iş Atatürk’e, laikliğe, vatanın bütünlüğüne gelince iş değişir. Biliyorsunuz; Son zamanlarda Atatürk’e saldırılar attı, cumhuriyetimize ve birliğimize de… Bunu 10 yıl önce söyleyenler de vardı… Ama kapalı kapılar ardında, ama İzmir’de özel bir toplantıda biri içindeki ‘kini’ kustu. İzmir’in belli başlı kişileri şaşırdılar, ‘Sözlerini geri al!’ dediler. Dinlemedi! Şöyle söyleyeyim: PKK’nın sözcüsü gibiydi… Sanki o sevilen, sayılan, hürmet edilen kişilik gitmiş, hortlayan o Yunan aşığı, Arap aşığı ‘Fesli’ gelmişti… Derneğin üstatları ‘Gel buraya!’ dediler… Baktılar aklını başına alacağı yok… Baktılar zehir saçmaya devam ediyor… Tarihinde ilk defa, girişi kadar çıkışı da zor olan o dernekten tüm üyelerin ve yönetimlerin kararı ile atıldı… Tam gerçek ve gizli hali ifşa edilecekti ki, hastalandı ve şimdi de öldü… Bakıyorum gerçeği bilen yok! Bakıyorum insanların kalbine ve beynine girmiş… Bilmesem, öğrenmesem, aynı duygularla seveceğim… Ama o beni ve Türk milletini bir kenara bırakalım Atatürk düşmanıymış… O doğru değil, yanlış yoldakilerle, bölücülerle işbirliği yapıyormuş… O cumhuriyet ve laklik düşmanıymış… Daha ne diyeyim? Allah’ından bulsun… Ben bu tiplere hakkımı helal etmiyor, cehennemin kütüğü olsunlar diyorum… Kızlarımızın 2,5 saat süren mücadeleden sonra Hollanda’yı 2-0 yenilgiden 3-2 yenmelerinin sevincini yaşarken, bana gelen haberlere bakıyor ve şunu anlıyorum:K Kimsenin kimseden gerçek anlamda haberi ve belgisi yok! Işıkmış, meşaleymiş, ‘bizdenmiş!’… Yalan, yalan, yalan! Ohh be içim biraz rahatladı… *- FIRSATÇILARA YARADI Genelde sözünü edeceğim sektörün temsilcileri ve uzmanlarını konuşturur, bu arada kendime göre yorum yaparım. Önce ‘Turizm durma noktasına geldi!’ demiş, nedenlerini anlatmıştık. Arada güzel haberlerden söz etmiş, ‘Foça’da bu gönderlerden mavi bayrak hiç inmedi!’ diyerek, feryat eden esnafın çağrısını anımsatmıştık. Bodrum, Çeşme, Antalya artık bizim mahalle gibi gündemden hiç inmedi ama güzellikleriyle değil! Yakın zamanda, turizmcinin feryadı figanına dikkat çekmiş, ‘Yakında helvamızı yarlar!’ diye yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştıklarını anlatmaya, duyurmaya gayret etmiştik. Turizm bacasız sanayidir. İhracatçılardan bile daha fazla güvenilir bir limandı. Ama Köroğlu’nun yıllar önce dediği gibi ‘Silah çıktı, mertlik bozuldu!’ Bana göre kara paracılar, kumarcılar, karanlık işler yapanlar da ‘Altın yumurtlayan tavuğu’ parçaladılar. Yiğitlerin bir kısmı ‘Zararın neresinden dönersem kâr!’ diyerek kaçtı, kimi de halâ diretiyor. Bakalım ne zamana kadar! Çünkü algı operasyonu kazandı! Herkes ‘Daha ucuz!’ diye başta Yunan adaları olmak üzere ‘Yerli ve milli sermayeyi’ unutarak, daha doğrusu ‘Aldanmaya aldatılmaya hayır!’ diyerek bütçelerinden ayırdıklarını dışarıda harcamayı uygun buldular. *- TEPKİ GÖSTERİYORLAR Son durum şöyle: Türk turizm sektörünün temsilcileri, fahiş fiyatlarını geriye çekiyorlar algısına tepki gösteriyor. Oluşan fiyatların sebep değil sonuç olduğunu dile getiriyorlar Ülkeye döviz getiren ve cari açığın finansmanına doğrudan katkı sağlayan "Bacasız Sanayii" turizm sektörü, 'fahiş ve indirimli fiyat' söylemleri ile çalkalanıyor. Enflasyonist ortamda rekabet edemez hale geldiklerini dile getiren sektör temsilcileri, acil bir önlem alınmaması halinde ülke ekonomisinde büyük kayıpların yaşanacağı uyarısını yaptı. Farklı algılarla gerçek gündemin saptırılmaya çalışıldığını belirten sektör profesyonelleri konuyu tüm detaylarıyla değerlendiriyorlar. *- SEBEP DEĞİL SONUÇ Pandemi, savaşlar ve ekonomik kriz gibi peş peşe yaşanan büyük badirelerin atlatılamadığını belirten Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, ‘Dünyanın en eskisi 1841'den beri hizmet veren seyahat firması Thomas Cook Group battı. FED patladı. Rusya Ukrayna arasında savaş var. Gazze'de sorun ortada. Büyük depremde 11 ilimiz göçtü. Ormanlarımız cayır cayır yanıyor. Seçimlere gidilirken seçim ekonomisi uygulandı. Kara delik büyüdü. Kara deliği kapatabilmek için de seçimlerden sonra enflasyonist bir ortam patladı. *- KAZIKÇILAR “Kışın 'AVM'ler, marketler çok fahiş fiyat uyguluyor, rant sağlıyor” deniyordu. Şimdi günün trendine göre 'restorancılar ve turizmciler fahiş fiyat uyguluyor, kazıkçı' denmeye başlandı. Biz bu yüksek enflasyona sebep değiliz sadece sonucuz. Kimse algı yönetmesin. Bizi bir evin annesiymişiz gibi düşünün. Piyasadan et, sebze alıyoruz pişiriyoruz kar marjımızı koyup servis ediyoruz. Eğer dışarıdan aldığımız mal pahalıysa servis ettiğimiz yemek pahalı çıkıyor. Dışarıdan aldığımız mal uygun fiyatlıysa biz de uygun fiyatlı veriyoruz. Sanki Türkiye büyük badireler atlatmamış, bütçe açığı olmamış, enflasyon patlamamış gibi turizmcilere yükleniyorlar’ diyor. *- KARŞILAŞTIRMAK YANLIŞ Yunan adalarındaki fiyatlarla Türkiye'deki fiyatların karşılaştırılmasının doğru olmadığını vurgulayan Başkan İşler, ‘Başka ülkelere vize alamayan bazı kişiler kapıda vize uygulaması nedeniyle Yunan adalarına gittiler. Oralardaki fiyatlarla Türkiye'deki fiyatları karşılaştırdılar. Ulaşım, otelde konaklama, kapıda vize parasını hiç hesaba katmadan kısaslarda bulundular. Oradaki restoranda tükettikleri bir içeceğin 400 lira olduğunu yazdılar. Ama Türkiye'deki bir restoranın aynı içeceği alış fiyatının neden 600 lira olduğunu hiç kimse sormadı! Adamın satış fiyatı 400, benim alış fiyatım 600 lira. Yunanistan, adalarda insanının yaşayabilmesi için farklı bir vergi politikası uyguluyor. Orada karı koca mutfakta baba oğul garson, SGK yok, vergi yok, ÖTV yok, bizdeki gibi yüksek bir enflasyonu yok. Bizim turizmcimiz vergilerini verecek, personel giderlerini karşılayacak, müzik meslek birliklerine ödemesini yapacak. Daha pahalıya alacak ama daha ucuza satması istenecek. Nasıl olacak bu? Restorancı, otelci kardeşim masum. Fırsatçılık yapan elbette vardır ama bunu genelleştirmemek lazım’ diye konuşuyor. *- GERÇEK BAŞKA Mehmet İşler’i yıllardır tanırım. Güvenilir bir kişiliktir. Ekibi de öyle… Söyledikleri de doğru… Ama ‘Fırsatçılık yapan elbette vardır ama bunu genelleştirmemek lazım!’ diyerek gerçeği bir cümle ile geçiştirmesi doğru değil. Geçenlerde Londra’dan gelen genç girişimcimiz Karcan Yayöz’den söz etmiştim. Bir gün önce İzmir’de Kordon’da arkadaşları ile balıkçıda ödedikleri (X) marka içkiye bir gün sonra bu kez Çeşme’de yine bir balıkçıda tükettikleri aynı (X) marka içkiye bir buçuk misli fiyat ödediler. İşte bunlar fırsatçılar… Asıl bunlarla mücadele edilecek, işyerleri kapatılacak, sıfatlarına bakılmadan ağır para cezaları verilecek, hatta yasalarda boşluk bulunarak bir süre cezaevlerinde misafir edilecek ki, herkes haddini bilecek. Tabi bu sadece belediyelerle, zabıta ile olmaz… Şimdi anlatmaya kalksam yine can sıkacağım. Ama olmazsa olmazı var! *- Şöyle diyeyim: Devlet yasa çıkarıyor, tamam! Ama uygulanmıyor… Şunu unutmamalıyız; Turizmci bu ülkeye en fazla döviz getiren, en fazla istihdam sağlayan, altmış sektörü besleyen bir sektör. Ne deniyor? Turizmci eğer hapşırırsa, tüm Türkiye grip olu O zaman aklımızı başımıza almalı öncelikle ‘kazıkcı’ esnafın hakkından gelmeliyiz. Bizim gibilir böylece ancak nefes alabilir. Doğruları bilenler var… Onlara kulak vermeli ve turizm sektörünü el birliğiyle batmaktan kurtarmalıyız. Fırsatçıları hem derdest etmeliyiz. Bayram yapan kayıt dışı sermaye de biliniyor. Daha ne yazayım? Aksi halde şimdiden ben de uyarıyorum: ETİK Başkanı İşler’in dediği gibi ‘2025 turizm sektörünün kabus yılı olabilir!...’ Şunu da unutmayalım: Dünya ile rekabet etmek ve geldikleri noktayı koruyabilmek için turizm tesislerinin yenilenmesi ve geliştirilmesinin şart olduğunu anımsatalım… Ama şu andaki faizlerle kredi alıp yatırım yapılması mümkün değil. Bu sene maalesef birçok turizmci çeklerle vuruldu. Çok zor durumda kaldı. Tesisler satışa çıktı. *-