BANKALAR EMEKLİLERE AYIP EDİYOR, SOYGUNA GÖZ YUMUYOR
YAŞAR EYİCE
*- UMUDA DA BIRAKMIYORLAR
Emeklinin umudu neydi?
Bankaların ödeyeceği promosyon yani ‘özendirme’ ücretleri…
Seçimlerde bile ‘müjde’ olarak gösterildi bu ödemeler…
‘Paradan para kazananlar’ sanki açık arttırmaya girmişlerdi.
Bu bir süre gitti…
Faizler atarken, yani parası olana ‘Kıyak’ çekilirken, kuruşun hesabını yapan emeklilerden kesinti bankalarda ‘Şeytani’ bir şekilde Promosyon anlaşma ve ödemelerde açık şekilde görülüyor.
Banka adı vererek belirteyim:
Örneğin Yapı ve Kredi Bankasının milyonlarca emekliye gönderdiği bir mesajı paylaşayım:
’18.000 TL’ye varan yeni promosyon kampanyamızdan yararlanmak için maaşlarınızı şimdi Yapı Kredi’ye taşıyın!
SGK Yazıp 4470’e gönderin sizi arayalım!
Fırsatı kaçırmayın!’
Bu mesajı 15 Mayıs 2024’ten itibaren alıp, bankanın şubelerine koşanlara ‘Emekli maaşınız ne kadar?’ diye soruluyor. Eğer 20 bin liranın üstünde ise verilen söz 18 bin lira veriliyor, promosyon olarak, ama bazı şartlar var. ‘Şunu getireceksiniz, bunu yapacaksınız!’ diyorlar, bazı ödemelerin de kendileri tarafından yapılması şartını öne sürüyorlar.
Peki emekli maaşı 20 bin liranın üzerinde olmayan, 10 bin lira ve altı alanlar ise ne kadar promosyon ödemesi alabiliyor?
Söyleyeyim:
‘Güzel bir kol saati!’
Şaka!
Saat değil, selam bile vermezler…
Ne demiş ünlü Şair Fuzuli, çok yıllar önce;
‘Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar!’
Konu ile ilgisi yok ama yine de anımsatayım:
‘Bu ünlü söz, Azerbaycan edebiyatının ünlü şairi Fuzuli'ye aittir.
Fuzuli, kendisine maaş bağlanması amacıyla verilen tekaüd berâtını ilgili vakfın mütevelli heyetine sunma anını tasvir etmek için bu sözü söylemiştir.
Olayı anlatırken, memurların rüşvet taleplerine karşı direnen Fuzuli'nin çabalarını ifade eder.
Ancak günümüzde, ülkemizde, hepimizin bildiği gibi maalesef; rüşvet, vurgun, hortum ve yolsuzluk gibi olumsuz olaylar gırla gitmektedir. İktidarın bu pislikleri aklamak için çaba gösterdiği ve hırsızlığın üstünün örtüldüğü bir dönemde yaşıyoruz.
Ne yazık ki, Fuzuli'nin döneminde yaşanan bu olaylar günümüzde de benzer şekilde birçok ülkelerde sürmektedir.
Tabii ki bu ek bilginin bankalarımızla ve emeklilerimizle bir ilgisi yoktur.
*- ANNESİNİ KORUYACAKTI
Emekli annesinin hakkını korumaya çalışan Aşkım Yeşilköy Hanım’dan öğrendim:
Şimdi yine bir başka bankamızdan AKBANK’tan söz edeyim:
Emeklisine düne kadar 15 bin lira ödeyeceğini açıklayan banka şimdi ‘Hadi işlemimi yapın!’ diyen emekliye şu yeni kararlarını söylüyor:
‘Yeni düzenleme yaptık!
Bu günden itibaren 15 bin lira olan özendirme (Promosyon) ödememiz 12 bin 500 liraya düşürülmüştür. Ayrıca en azından bir su, elektrik, doğalgaz gibi ödemelerinizin faturasının otomatik ödemesini Akbank’a taşımanız gerekiyor, kendi müşterisi olmanıza rağmen…
Kıskaç küçültülüyor…
Gevşetilip büyütüleceği beklenirken, nasıl bir darbe ile karşılaşıyor emeklilerimiz…
‘Dur’ diyecek yok!
Zaten yasa da yok!
İsteyen istediği gibi hareket eder ve kafasına kendi kazanç ve kaybına, piyasaya göre hareket edebilir…
Olan kime oluyor?
Tabii ki emekliye!
*- SADECE 15 LİRA İÇİN…
Nefise Karadenizli de bankalardan şikâyetçi.
Emekli eşi promosyonları takip ederken, bir bankanın reklam tuzağına düşmüş, hem de sadece 15 lira için…
Kredi kartı için yanlışlıkla alınan 15 lirayı iade almak, bu meblağın hesabına yatması için soruları yanıtlamış tabi ki hesabın şifresini de vermiş!
Sonuç mu?
Karı-koca tüm birikimleri olan 250 bin liraları uçup gitmiş.
Bu arada hesaplar dolayısıyla 100 bin lira da borç takılmış…
Şimdi bu 100 bin lirayı taksitlere böldürüp buna göre ödemek için yalvar yakar olmuşlar.
Dimyata giderken pirinçten olmak herhalde buna denir.
Bana sorarsanız, bu hazin tablo emeklimizin, insanımızın halini gösteriyor.
15 liranın bile peşine düşülüyor.
Bankalar kendilerine göre haklı!
‘Şifrenizi banka personeline bile göstermeyin!’ uyarısının arkasına sığınıyorlar.
Bu dolandırıcılığı herkes biliyor…
Bunları yakalamak zor mu?
Bankalar şikayetler karşısında şöyle bir tedbir alabilirler…
Belli bir rakam üzeri örneğin 20 bin liranın üzerinde çekim yapılmak isteniyorsa mutlaka ayrı bir şifre gönderilsin, onay istensin…
Bu dolandırıcılıklara yardımcı olunmasın…
Siber suçlarla mücadele edenler mutlaka savcılık ve bankalarla işbirliği yaparak hareketli olmayan hesaplardan öncelikle para çekildiğinde harekete geçsinler.
Suçüstü yapsınlar.
Her gün çetelerin çökertildiklerine haberlerden öğreniyoruz
Yani bu iş zor değil…
İstemek ve görevi yerine getirmek lazım…
Yazımın sonuna ilave edecektim ama sabredemedim.
Gerçek Dost, Ziraat Mühendisi, Zeytinci Mustafa Alhat bakın size ve bana ne diyor?
‘Açıklamalarla zamanınızı boşuna harcamayın…
İnsanlar sadece duymak istediklerini duyarlar…
Görmek istediklerini görürler…’
*- DİKKATLİ SEÇİN VE SAKININ
Son günlerde özelden gelen mesajlardan biri şöyle:
Chikako Tago isimli bir sahtekar göndermiş:
‘Profilinizi gerçekten ilginç buluyorum ve arkadaşınız olmayı gerçekten çok isterim, ancak izniniz olmadan arkadaşlık isteği göndermek kabalık olur. Eğer sizin için de uygunsa lütfen bana arkadaşlık isteği gönderin…’
Kibarlığa bakın!
Hesabınızı böylece ele geçiriyorlar…
Belli bir ücret ödemeden de bırakmıyorlar.
Bir de iş insanı iseniz hapı yuttunuz demektir.
Haykırıyorum,
‘İnanmayın, inanmayın, inanmayın!’ diye ama boşuna…
İlginç yan
Benim bu hesapta ne profilden, ne de başka bir şekilde fotoğrafım da yok,,,
Dikkat çekecek bir pozum falan da….
*-
Yorumlar
Yorum Gönder