SUUDİLER ATATÜRK'ÜN İZİNDELER

YAŞAR EYİCE *- KORKUN! Korkmayan olmaz! Ben de ‘korkacağınız’ bazı olayları anımsatayım. Örneğin, ‘Melek yüzlü içimizdeki Şeytanlardan’ korkmalıyız. Devam edeyim: ‘Cebi dolu gözü aç insanlardan, parayla itibar şeref arayanlardan, yüzüne gülen arkandan kuyu kazanlardan, sürekli kendine yontanlardan’ da korkmalısın… Evet, şunlardan da korkacaksın! ‘Bir yere gelmek için seni merdiven niyetine kullananlardan, hava atanlardan, boş konuşanlardan, ağzı laf yapanlardan!..’ *- DİRENÇLİ OLUNCA Bizim Arap severler, kızları eve kapatma plan ve projeleri yaparken, Suudi Arabistan şimdi de Suudi Arabistan'ın ilk kadın yarış pilotu Reema Juffali’yi ‘Modern Avrupai Arabistan’ anlayışı için kullanmaya çalışıyor. Suudi Arabistan'ın ilk kadın yarış pilotu ve Theeba Motorsport'un kurucusu Reema Juffali, kendisini Suudi Arabistan'daki ve dünya çapındaki kadın sporcular için bir ilham kaynağı ve rol model olarak kanıtlamaya çalışıyor. Söylediğine göre; ‘Motor sporlarında kesinlikle daha fazla kadın rol modeline ihtiyacımız var... Ne kadar neşeliyse o kadar!’ diyor, ama nedense bunları söylerken, kendi ülkesinden söz etmiyor. Suudi Arabistan'ın ilk kadın yarış pilotu Reema Juffali, ilhamlarını, geleceğe dair umutlarını ve 2024 F1 Akademisi sezonunun ilk turundaki ‘joker’ katılımını da anlatıyor. Cidde’den Reema Juffali ile yapılan söyleşiyi özel olarak bana gönderen Suudi Arabistan yetkilileri Reema Juffali’nin küçük yaşlarda arabalara ilgi duymaya başladığını ve 2018 yılında Suudi Arabistan'dan gelen ilk kadın yarış pilotu olduğunu belirtiyorlar Hatırlayan olacaktır, bir hafta ya da 10 gün önce ise Sudi Arabistan tarihinde ilk defa ‘güzellik yarışması’ yapılmış, kadınlar örtülerini atmışlardı. Miss Asia 2024 Güzellik Yarışmasına, bu yıl Suudi Arabistan Krallığı'ndan Rumi Al-Qahtani de katılmıştı. Tabii ki bu da pek kıymetli tarikatlarımıza hayırlı olsun, öyle değil mi? Şimdi de bu yarışçıyı dünya ile birlikte bizim okuyucularımıza da tanıtıyorlar. Yani enformasyon yapıyorlar. Yeni ve çağdaş dünyaya adım atıyorlar. *- ÇARŞAFTAN ÇIKTI Söylediklerine göre; Model kız Reema, 2019 yılında, Jaguar I-PACE eTROPHY ile Riyad sokaklarında yarışarak kendi ülkesinde uluslararası bir yarışta yarışan ilk Suudi Arabistanlı kadın oldu. 2021'de GB3 Şampiyonası'nda yarıştı ve ardından 2022 Dubai 24 Saat'te dayanıklılık yarışına çıktı ve sınıfında ikinci oldu. Reema daha sonra çeşitli eğitim fırsatları ve programları aracılığıyla Suudi Arabistan'ın motor yarışlarına erişimini ve katılımını kolaylaştırmak için Theeba Motorsport'u kurdu. Takım, 2022 Uluslararası GT Open'da ilk kez sahneye çıktı ve serinin Pro-Am sınıfında ikincilik şampiyonluğunu elde etmeden önce, Reema'yı uluslararası bir motor yarışını kazanan ilk Suudi kadın yapan ilk başarı olan ilk yarışta başarı elde etti. 2023'te Reema, Fanatec GT World Challenge Europe'a katıldı; Reema'nın Sprint Kupası'nda pole pozisyonu elde eden ilk kadın ve ilk Suudi Arabistanlı sürücü olarak başarısını sürdürdüğü bir sezon. Reema'nın tutkusu, Suudi Arabistan lisansı altında Theeba Motorsport ile prestijli Le Mans 24 Saat yarışında bir günlük yarışarak daha da çığır açmak. Bunun için de öncelikle GT World Challenge'da yarışarak bu hedefe yaklaşmak isteyecek. Reema, 2022'de BBC tarafından dünyanın en ilham verici ve etkili kadınlarından biri olarak adlandırıldı. 2023 yılında ise Mercedes AMG Dünya Kadınlar Günü kampanyasının başkahramanı olarak motor sporlarında ses getirmeye devam ediyor. 2024 yılında, FORMULA 1 STC SUUDİ ARABİSTAN kapsamında memleketi Cidde'de gerçekleşecek olan çığır açan 2024 F1 Akademisi sezonunun ilk turunda özel bir 'joker' katılımı olacağı doğrulandı. Beni de davet ettikleri GRAND PRIX 2024, 7 - 9 Mart'ta yapılacak. *- KURTARICI OLACAK MI? Suudi Arabistan'da ilk kez kadınlardan oluşan seriye katılımı ve son on yılda Krallık'ta kadın sporcular için kaydettiği ilerleme hakkında ne düşündüğü sorulan Kadın Pilot Reema, Suudi kadınların da, ‘Bu benim yapabileceğim bir şey!' diye düşünmelerini sağlamak olduğunu vurguluyor. Biliyorsunuz daha düne kadar Suudi Arabistan’da kadınların ehliyet alıp araç kullanmaları da yasaktı. Yine Reema’nın belirttiğine göre, Arabistan’da, motor sporları ne yazık ki hala erkeklerin egemen olduğu bir spor. *- SINIRLARI ZORLAYIN! ‘Tüm genç kızlara ve erkeklere bir mesajınız var mı?’ sorusuna ise şu yanıtı veriyor, tabii ki anlayanlar için! ‘Mesajım şu: Bilmeniz için denemelisiniz. Dışarı çıkın, kendinize meydan okuyun, bilinmeyenden korkmayın. Bütün bunlar bugün olduğum yere gelmemi sağladı. Başarısızlık sürecin bir parçasıdır. Öğrenmeniz için bazı engelleri aşmanız gerekir. Bu, çok çalışmak ve bu sınırları fiziksel ve zihinsel olarak zorlamakla ilgilidir. Bu nedenle mesajımın 'dışarı çıkın ve yeni şeyler deneyin' kadar basit olduğunu düşünüyorum!’ *- UNUTULMAMASI GEREKENLER ‘Unutulmaması gerekenler’ deyince çoğunluk hemen, Arapların İngilizlerin altınları karşılığında biz Türkleri, atalarımızı arkadan vurduklarını hatırlatacağımı sanacaktır. Özellikle Arap kızını anlatımımdan sonra. Aslında o söyleşisinde ‘engellerin aşılması’ olarak Suudi Arabistan’daki durumu dillendirmiş oluyor. Havalar iyi gittiği kar ve yağmurlu günlerimizin neredeyse yok denecek kadar az olduğunu bunun da mutluluk verdiğini ama ‘unutulmaması gereken’ diyerek şunu anımsatmak istiyorum: Eğer; sulak alanlarımız ve suyumuzu tüketirsek ‘Büyük Kitlesel 6. Yok Oluş’ kapımızı çalar! SU YOKSA; İnsan medeniyeti yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır! Kolbert’e göre ‘6. Yok Oluş!’ yaşanıyor olabilir mi? İnsanlık; kendi bindiği dalı kesmekte ve ‘büyük kitlesel yok oluşu’ hızlandırmakta! Sulak alanlar ve Büyük Kitlesel 6. Yok Oluş! 6. Yok oluşu belirleyecek kaynak, sulak alanlardır! Doğa bilimciler dünya tarihinde (son yarım milyar yılda) ‘beş yok oluş!’ gerçekleştiğini söylemekteler. Dünyada yaşam çeşitliliği (doğal tür çeşitliğinin) aniden ve dramatik ölçüde azalışı ve istilacı türlerin artışı, suya ve gıdaya ulaşmada yaşananlar, kıtlık. göçler… Bu yok oluşun şakası yok, suya ulaşma ve suyun sürdürülebilirlik sorunu öncelikli olarak çevresel anlamda sorunlar yaratsa da aslında sosyal ve ekonomik açılarda da yadsınamaz derecede önemli ve öncelikli sorunumuz haline geldi. Risk zarara uğrama tehlikesidir ve zarara uğramadan bilinen önlemlerin alınması çok önemlidir. Bunları kafamdan uydurmadım, TTKD Bilim Danışmanı Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici’nin makalesinden alıntı yaptım. *- BİRAZ DA GÜLELİM Yıllardır ben de ayda bir Dodex yani B-12 kullanıyorum. 12 olması gereken kan değerim 3,5’a düşünce, baygın halde hastaneye kaldırılmış ve Dr.Kemal Başak ve hekim arkadaşları günlerce üzerimde titiz bir tıbbi çalışma yaparak hastalığımın çaresini bulmuylardı. Ölünceye kadar, ayda bir B-12 iğnesi vurulacağım. Çünkü vücudum kan yapmıyor. Hemoğlabin 3,5 değil de 3 olsa idi, bu dünyaya veda edecektim. Yani ucundan döndüm. Karaburun’a yerleşen Dr. Cengiz Bey anlatmıştı. ‘Ayda bir yaptırdığı B12 iğnesinin tarihini 1 gün geçirdiğini gece 01:10 da fark edip ne yapması gerektiğini sormak için beni arayan bir tanıdığıma, sabaha bırakmadan hemen yaptırması gerektiğini söyledim. ‘Nasıl yani, vitamin bu, sabahı bekleyemez mi?’ diye sordu’ Ben kahkahayı attım… Hani birileri, ‘Şimdi söz bizde!’ diyerek doktorları dövüyor, hatta öldürüyorlar ya’ belki insana gelen ve hekimlerimizin haklarını verenler de olur diye bu anlatımı yazdım… Hem düşündürüyor, hem de güldürüyor… Bir başka hekim Dr. Fevzi Sürücü de şunu ‘söylüyor; ‘Ben de, gece 01.00'de B12 iğnesi için acile gelenler,’ acaba kimin aklına uyup geliyorlar?’ diyordum…’ İnsanımız böyle işte! Bir özdeyişle konuyu kapatayım: ‘B12 iğnesini yapar mısın, sabaha mı bırakırsın?’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR