İZMİR'I HEP BİRLİKTE SATTILAR

YAŞAR EYİCE *-‘SÖZ VERDİK, YAPTIK! ‘Sevgili İzmirliler, Çok renk, çok ses, çok nefes İzmir! Kurtuluşun ve kuruluşun şehri güzel İzmir! Kadınlara… Emekçilere Köylülere… Çiftçilere… Çocuklara…’ Diyerek her kesime hitap eden acaba kim? Söyleyeyim: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer! İzmir bugün, 24 Şubat 2024 Cumartesi günü tarihi gününü yaşarken, binlerce kişi de şöyle tempo tutuyordu: ‘İzmir seninle gurur duyuyor!’ Narlıdere metrosu hizmete girerken, aynen Tunç Soyer gibi 31 Aralık’ta görevleri sona erecek olan belediye başkanları vardı, Tunç Soyer’in yanında… ‘Gavur İzmir’de!’ Tunç Soyer şöyle diyordu topluluğa: ‘Bu tarihi günde, bu mübarek günde Narlıdere Metrosu’nu hep birlikte açmaya hazır mısınız?’ Evet! Kadın, çoluk-çocuk, şehirli köylü, emekçi, emekli bekleneni yaptı. Ve başkanlarının şu sorularına da yürekten yanıt verdiler *- VAR MISINIZ? ‘Demokrasiye, laikliğe ve Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı yüksek sesle haykırmaya hazır mısınız? İzmir'den 40 alıp, 1 veren bu düzenin karşısında dimdik durmaya var mısınız? Doğaya ve umudu çalınan tüm gençlerimize yapılan haksızlıkları yerle bir etmeye var mısınız?’ Bugün, pandemiye, afetlere ve ekonomik krize rağmen İzmir aşkıyla birbirine kenetlenen 4 buçuk milyon İzmirlinin günü oldu. Bugün... "Aşkla İzmir" diyerek, refahı büyütenlerin... Gün doğmadan uyananların... Bu şehir için canla başla çalışanların günüydü. Bugün, kur korumalı değil, emek korumalı hizmet anlayışıyla çalışılan 5 yılın, taçlandığı gündü. Şehrimizin en yeni raylı sisteminin ışıl ışıl parladığı gündü bugün... Daha ne diyeyim, başkanın ağzından dökülenlerden… Şöyle seslendi hemşehrilerine: ‘Sevgili İzmirliler, 8 Nisan 2019'da sizlerin takdiriyle mazbatamı alırken bir söz vermiştim. İzmir için canla, başla, aşkla çalışacağım. Hep birlikte İzmir için yüreğimizi ortaya koyduk. Koşullar ne kadar zor olursa olsun mazeret değil, icraat ürettik. Ve bugün alnımız ak, başımız dik diyoruz ki: ‘Söz verdik, yaptık! 5 yıl önce, seçim beyannamemizde, 165 projemizi gerçekleştirmeyi vadetmiştim. Bu projeleri yüzde 87'lik bir oranda tamamlamış üzerine bir de 15 proje eklemiş ve bu oranı Türkiye'de gerçekleştirmiş tek belediye başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum. 5 yılda İzmir'in 50 yıllık kangren olmuş sorunlarını çözmeye çalıştık ve gelecek 50 yılını teminat altına aldık. Cumhuriyetimizin 100. yılını tarihe nakşettiğimiz 9 Eylül kutlamaları ve İkinci Yüzyılın İktisat Kongresiyle taçlandırdık. Uluslararası alanda sahip olduğumuz itibar ve İzmir duruşuyla, 5 yılda uluslararası finans kuruluşlarından en fazla finansman getiren Belediye olduk.’ *- İzmir’de bu yıllar arasında ne yapıldı? Tunç Başkan şöyle özetledi: ‘Ya bir yol bulduk... Ya da bir yol açtık!’ İzmir belirtildiği gibi; ‘Dayanışmayla... Daima çok renk. Daima çok ses. Daima çok nefesle hep öncü oldu!’ İzmir'i bilenler bilir... Bu şehirde Ulaştırma Bakanlığına ait tek bir ‘U’ harfi yok. Onun yerine, kendi metro hattını, sadece kendi imkanlarıyla yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi var. Son beş yılda raylı sistemlere bütçesinden en büyük oranı ayıran belediye İzmir. Sadece 5 yılda, İzmir’de 952 milyon Euroluk raylı sistem yatırımı yapıldı, yani bugünkü rayiçle 31 milyar lira. Peki bu 5 yılda merkezi hükümetin İzmir’e layık gördüğü raylı sistem yatırımı ne kadar biliyor musunuz? Yalnızca ama yalnızca 3 bin lira. Oyuncağını alamazsınız... Ama nedense bunları ne gören var, ne bilen! Bugün dikkatimi çekti, neredeyse bir saniyelik bir görüntü ve birkaç satırlık haberi bile yapılmadı, çok görüldü. Olacak iş mi? Oluyor işte! Siyaset her tarafa girmiş… İzmir unutulmuş… İzmirli de uyuyor mu, nedir? *- Biliyorum ama ben yine de Tunç Soyer başkanın ağzından anlatayım: ‘Biz o metro Buca'ya gelecek dedik. Getiriyoruz. 9 Ocak’ta Buca’da, “dev köstebek” denilen tünel sondaj makinelerini toprağın altına indirdik… İzmir tarihinin en büyük raylı sistem projesi olan, günde 400 bin yolcu taşıyacak Buca Metromuzun yapımı son sürat devam ediyor. Finansmanı döviz olarak hazır duruyor, yapılması önünde hiçbir engel kalmadı, ama elbette takipçisi olacağız. Günde 100 bin İzmirli'ye hizmet veren Çiğli Tramvayı'nı, 27 Ocak'ta açtık. Ve bugün… günde 170 bin İzmirliyi taşıyacak Narlıdere Metromuzu büyük bir coşkuyla başlatıyoruz. Metromuz 15 Nisan’a kadar tümüyle ücretsiz hizmet verecek. Bir önceki dönemden yüzde 12 düzeyinde devraldığımız bu hattımızı, görev sürem içerisinde tamamlamanın gururunu yaşıyorum. Bu dev raylı sistem yatırımımızın her bir katresinde, her metresinde, her adımında sarayın oyunları değil, halkın alın teri var.’ *- Dikkatinizi çekti mi? Halkın alın teri var!’ diyor başkan ve devan ediyor: ‘Narlıdere Metrosu'nun temelinde hırsızlık yok. Dürüstlük ve cesaret var. Bizim yatırımlarımızın özünde insan kayırmacılık, rantçılık yok. Birlik var, beraberlik var. 287 milyon Euro’luk bir yatırımla hayat bulan İzmir'in en yeni metrosu, Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan olsun!’ Çok iyi anımsıyor ve biliyorum: İstanbul’da AKP döneminde 10 metro hattı durmuştu. Ankara’da AKP’li belediye başaramayınca, topu hükümete atmış ve o gün bayram ilan edilmişti. Ama Hükümetler nedense İzmir’e bu yıl Halkapınar- Otogar metrosu için sadece üç bin lira tahsisat ayırdılar, genel bütçeden… Şaka gibi değil mi? Herhalde biz İzmir’de bir metronun başında ‘U’ harfini, yani ‘Ulaştırma Bakanlığı’ nı belli bir süre daha göremeyeceğiz. *- Keşke tüm başkanlar şu sözleri söyleyebilse; ‘Hiç kimseye müdana etmeden, boyun eğmeden... 7 gün 24 saat İzmir’e hizmet ederek günü kurtaran, popülist çözümlere değil, bu şehrin geleceğini inşa eden doğru işlere odaklandım. İstedim ki bir kere yapalım, tam yapalım. İstedim ki bu kenti, altından başlayarak yeniden inşa edelim. 50 senedir yaşanan sorunları tarihe gömelim. Elbette eksiklerimiz oldu. Ama 5 yıldır yaptığımız işleri burada anlatmaya zamanımız yetmez. Size sadece Türkiye’deki ilklerimizi, enlerimizi ve teklerimizi anlatacağım. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz! Türkiye’de son beş yılda filosuna en çok yeni otobüs dahil eden belediyeyiz. 692 yeni otobüs satın aldık. Türkiye’de ilk kez İZTAŞIT projesini hayata geçirdik. İzmir’in en ücra noktalarındaki vatandaşlarımızı en konforlu ulaşıma kavuşturduk. Kooperatif temelli bu projeyle dolmuşçuları tek çatı altında buluşturduk, Türkiye’ye örnek olduk. Göreve gelir gelmez Deprem Daire Başkanlığı’nı kurduk. Önce İzmir depreminde, ardından 6 Şubat depreminde BirKiraBirYuva kampanyasıyla 33.098 ailemize kira desteği için 330 milyon lira sağlayan tek belediyeyiz. İyilik hareketimiz sayesinde, deprem bölgesinin 4 şehrinde konteyner kentler ve Hatay’da sahra hastanesi kurduk. Her İzmirli’nin yaşam hakkı bizim en temel önceliğimizdir. Bu sebeple bugün, olası bir deprem sonrası senaryoya en hazır şehir İzmir’dir, gönlünüz rahat olsun. İzmir’deki 100 bin binanın deprem karnesini hazırladık, bina kimlik belgelerini teslim ettik. İzmir tarihinde ilk defa mikrobölgeleme ve zemin hareketliliği çalışmalarıyla kentin gelecek yapılaşmasının rehberini güncelledik. Şuanda 2500 toplanma alanının hepsinde, elektriğimiz, pis su deşarj ünitelerimiz; Mobil yemek araçlarımız, çamaşırhanelerimiz; 30 adet barınma alanımız hazır ve oluşturduğumuz afet gönüllüleri ordusu afetlere topyekün hazır gönlünüz rahat olsun. İzmir’de kentsel dönüşümü Halk Konut projesiyle buluşturup Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüme kooperatifçilik modelini getirdik. Son 50 yılda imal edilen 642 kilometre yağmur suyu hattına sadece bir dönemde, 303 kilometre yeni hat ekledik. Çünkü su baskınlarını çözeceğiz dedik. İzmir tarihinde yapılmış toplam yağmur suyu hattının yarısı kadar kanalı 5 yılda inşa ederek Türkiye’de en büyük altyapı yatırımı yapan belediye olduk. Türkiye'de bir ilk olan Sünger Kent Projemizi uygulamaya aldık. Yağmur sularını hasat ederek tarımda, evlerde ve bahçelerimizde kullanmaya başladık. Yine Türkiye’de ilk kez orman köylerine su tankerleri dağıttık ve özel müfrezeler kurduk. Yüzlerce yangını daha hiç büyümeden önledik…’ Şimdi sözü ben alayım, bazılarının dedikleri gibi; ‘Bana ne bunlardan, başkan hiç çalışmadı ki, çöplerimiz toplanmadı, Kemeraltı’nda yapılan çalışmalardan bunaldık….’ İşte böyle diyorlar, muhalifler… Ha sahi bir de Reis’in söyledikleri var; ‘İzmir pis şehir, Körfez kokuyor!’ *- Tunç Soyer başkanlığının son zamanlarında adeta günah çıkarttı, bugün! Sözü biraz daha ona vereyim, gerisini belki ileride paylaşım: ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ diyerek yerli ve milli olanı, öz değerlerimizi koruduk. Milletimizin efendilerinin alın terine sahip çıktık. Ulu Önderimiz Atatürk’ün, ‘Her fabrika bir kaledir’ sözü bu yoldaki en büyük rehberimiz oldu. İzmir'e dört fabrika, dört yeni Cumhuriyet kalesi kazandırdık. Türkiye’de bunu yapan tek kamu kuruluşuyuz. Bayındır Süt Fabrikamız, Şaşal Su Fabrikamız, İzDönüşüm Tesisimiz ve Ödemiş Et Entegre Tesisimiz... Mera İzmir projemizle İzmir'in dağlarını, köylerini, meralarını bucak bucak, ağıl ağıl gezdik. 5117 çobanımızın kapısını çaldık. Türkiye’de ilk defa bir Çoban Haritası geliştirdik. Bu harita rehberliğinde 2024 yılında küçükbaş hayvan sütü alım fiyatımızı yüzde 76 artırarak keçi sütünün litre fiyatını 30, koyun sütünü 37 lira olarak belirledik. İzmir’den çıkan Süt Kuzusu projesini 30 ilçeye yaydık. Böylece çiftçimizin doğduğu yerde doymasını sağladık, refahını büyüttük. Bayındır Süt Fabrikası'nda işlediğimiz "İzmirli" markalı ürünleri, Ödemiş Et Entegre tesisinde işlediğimiz etleri 14 Halkın Bakkalı açarak İzmirlilerle buluşturduk. İzmirli’nin ihracatını başlattık. Seferihisar'da bir avuç karakılçık tohumuyla başlayan hikayemizi çoğaltarak on binlerce dönüme yaydık. Sasalı’da İzmir Tarımını Geliştirme Merkezini kurarak Türkiye’de ilk tarımsal havza planlaması yapan belediye olduk.’ Ehh be başkan niye bunları yaptın? Baksana CHP yöneticileri, yani genel merkez ya da parti meclisindekilerin bile bunlardan haberleri yok. Çantacılar, kara gözlüklüler, takım elbiseliler ne derse o olur, o oluyor her zaman… İzmirlilerin cılız sesleri ise hiç çıkmıyor… *- CEKETİNİ ÇIKARDI Bence şu sözler de çok önemli… Önce ‘Veda’ konuşmasına benzettim… Ama daha sonra azim ve kararlılığı gördüm… Yani günler çok şeylere gebe özellikle CHP’de… Sancılı günler asıl yerel seçimlerden sonra başlayacak gibi… Bakalım Tunç Soyer’in şu sözlerine sizlerin yorumları ne olacak? Şunu da söyleyeyim: ‘İzmirlinin İzmirliye, ya da Egelinin Egeli’ye yararından başkası beklenemez… Bunu bugün yine gördük… Neyse lafı fazla uzatmadan, ‘Rast gelsin!’ diyerek sözü unutulmayacak, çok konuşulacak başkanlar arasında yer alacak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e verelim: ‘Göreceksiniz, hep birlikte o umudu yeniden yeşertip, asırlık Cumhuriyet mirasımızı daha ileriye taşıyacağız. Cumhuriyetimizin 100. yaşını, onun devrimlerinin, faziletlerinin kalesi olan Cumhuriyet Halk Partisinin değerlerini daha da yükselteceğiz. “Başka bir siyaset mümkün” çünkü siyaset yaşamı iyileştirme sanatıdır. Ve o sanat ancak toplumla birlikte yapıldığında hedeflerine ulaşır. Yani Halkla birlikte, halkçı bir dönüşümle... Şunu çok iyi biliyoruz ki hepimiz daha iyisini hak ediyoruz. Bu ülke bu cennet vatan daha iyisini hak ediyor. Yolumuz engebeli, yolumuz uzun ama hedefimiz güzel, o hedefe giden yolculuk güzel… Hep birlikte ileriye, iyiye, doğruya yürümeye devam edeceğiz... *- CANLARI SAĞOLSUN! Aşığı olduğum bu güzel şehrin, güzel insanları, Elbette bu kadar emeğe partinizden ve yoldaşlarınızdan bir takdir beklersiniz. İzmir CHP il kongresinde kapalı oylamada 522 delegenin 508’inin oyuyla en yüksek örgüt desteğini alana, başarılarıyla uluslararası alanda en yüksek makama getirilene, anketlerde birinci çıkana, bu kadar çabaya, devrim niteliğindeki onlarca esere bir teşekkürü çok görenlere buradan sitem ediyorum. Canları sağolsun. Bu yoldaki en büyük ödül siz değerli İzmirli hemşerilerimin takdiridir. Bu makamdaki görevim bitse de sizlerin her siyasetçiye bahşetmediğiniz ama beni oturttuğunuz gönül makamı benim için en büyük ödüldür. Tüm kalbimle söylüyorum, bu gurur bana da evlatlarıma da yeter. İzmir'e, bu şehrin 4 buçuk milyon dürüst, namuslu insanına bana bu gururu yaşattıkları için teşekkür ediyorum. *- HELAL OLSUN Dostlarım, ‘Geçmiş olsun!’ diyenlere asla kulak asmayın. Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhuriyet devrimlerine en sıkı sahip çıkan şehir olma özelliğini yaşatan ve fakat bu nedenle bedel ödeyen tüm İzmirlilere... Helal olsun! Gelecek olsun! İzmir’in kadınlarına, çocuklarına, gençlerine... İzmir'in yaş almış çınarlarına… Helal olsun! Gelecek olsun! İzmirin sanayicisine, esnafına, çiftçisine, tüccarına… Helal olsun! Gelecek olsun! 5 yıllık yolculuğumda bana yoldaşlık eden çalışma arkadaşlarıma, genel sekreterimizden başlayarak, genel sekreter yardımcılarına, daire başkanlarına, müdürlerine, şeflerine, belediye şirketlerimizin yöneticilerine, çalışanlarına. İzmir Büyükşehir belediyesinin tüm emekçilerine ve elbette onların sevgili ailelerine, eşlerine, çocuklarına… Helal olsun! Gelecek olsun! *- UZUN MESAFE KOŞUCUSU ‘Bu memleket için, İzmir için son nefesime kadar hizmet edeceğim. Bunu, kimsenin ekmeğine yağ sürmeden, bu toprakları rant çetelerine peşkeş çekmeden yapmaya devam edeceğim. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı helal edin kardeşlerim! İzmir ile gurur duyuyorum! Unutmasınlar! Ben uzun mesafe koşucusuyum... Bu ülkede demokrasinin neferi olmayı sürdüreceğim. Bir nefer olarak birlikte başlattığımız tüm projelerin de takipçisi olacağım. Şunu çok iyi bilsinler! Bugüne kadarki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesiydi. Bundan sonra sathımız, tüm vatandır. *- ÇİN FAİZLERİ DÜŞÜRÜYOR Çin’in ipotek faizleri için önemli bir gösterge olan beş yıllık kredi faiz oranı (LPR), art arda yedi ay sabit kaldıktan sonra geçen hafta beklenenden fazla 25 baz puan düşerek yüzde 3,95 seviyesine geldi. Çin Halk Bankası’nın açıklamasına göre, bir yıllık LPR değişmeden yüzde 3,45’te kaldı. Bu ayarlama, ulusal ipotek oranının yüzde 3,75’e düşürülmesini tetikleyerek yeni ve mevcut borçluların faiz ödemelerini düşürüyor. Analistler, bu hamlenin ipotek borçlularının faiz maliyetlerinden tasarruf edebileceğini, yatırım ve tüketimi teşvik edebileceğini ve emlak piyasasının sağlıklı gelişimini desteklemeye yardımcı olabileceğini söylüyor. *- AMERİKA GÖÇMENLERE OY KULLANDIRTMIYOR Yasal göçmenlerin New York belediye seçimlerinde oy kullanmasına mahkeme engeli! New York’ta ikamet eden, vatandaş olmayan ancak Yeşil Kart sahibi kişilerin belediye başkanlığı seçimlerinde oy kullanıp kullanamayacaklarına ilişkin tartışma sürüyor. Eyalet Temyiz Mahkemesi, göçmenlere oy kullanma hakkı tanıyan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR