TEK KARAR VERİCİ ÖZGÜR ÖZEL

YAŞAR EYİCE *- SADECE BİR KİŞİ BİLDİ Yeni Haber Gazetesi’nin kurucu yöneticisi, İzmir Yargı Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Tezel’i tebrik ediyorum. İzmir’de, siyasette geleceği gören tek kişi oldu. Yerel siyaset gündeme geldiğinde, belediye başkan aday adayları başvurularına başladıkları gün, hatta öncesinde, telefon açarak, ‘İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak?’ diye sorduğunda, ‘Tunç Soyer’le devam!’ demiştim. ‘Yok ağabey, İzmir’in yeni belediye başkanı Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay olacak!’ demişti. Israrlıydı! ‘Senin bu işten menfaatin mi var?’ sorusuna da, ‘Yok!’ demişti… Çünkü; Seçim zamanları birileri, özellikle medyadan ve bu işten geçinen bazı asalaklar ortaya çıkar ve halk tipi tabirine göre, ‘Tavuk şaşkın iken!’ yemlenirler… Son hafta içinde bunu da gördük! Polis ve adliye muhabiri olmasına, hatta iki dönemdir Yargı Muhabirleri Derneği Başkanlığını yapmasına rağmen, tüm siyasi ve belediye muhabirlerinden çok önceden bu görüşe nasıl ulaşmıştı Muzaffer Tezel? Şöyle dedi: ‘İzmir CHP Genel Başkanının seçeceği kurultayda, biri hariç herkes Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana idi. Ve bunu açıkta deklare etmişlerdi. Sadece bir kişi, ilk zamanlar zayıf bir iddia olmasına rağmen şu anki Genel Başkan Manisalı Özgür Özel’den yana tavır koymuştu. Özgür Özel de, vefa borcunu gösterecek. Zaten aralarında İzmir konusunda ikili görüşmeleri oldu…’ Baştan belirttiğim gibi ‘Yok canım, Karşıyakalılar bile başkanlarını tanımıyor!’ demiştim… Gerçekten de, Karşıyakalıların ileri zamanda, yani Şubat ayına gireceğimiz, Ocak 2024'ün ortalarından bu yana kaç tane sıradan Karşıyakalı dostum ile konuştuysam, benim gibi Dr. Cemil Tugay’ın ismini anımsamadılar… Şimdi gelişmelere bir göz atalım; *- POLİTİKACI YALAN SÖYLER Mİ? Herkesin bildiği gibi İzmir CHP’nin kalesi… Kimi aday gösterirse ‘Seçileceği’ kesin gibi… Hatırlayan olacaktır; Demokrat Parti zamanında, Başbakan Adnan Menderes, 1960 ihtilali öncesinde mealen şöyle demişti: ‘Kimi aday gösterirsek seçimi kazanır, üzerine cübbe geçireceğimiz eşeği bile!..’ Tabii bu ironi… Ama konuşmalarda ve gazete sayfalarına geçen benzer konuşmalar var… İsmini hatırlayacaksınız, yakın zamanda AKP’li bir önemli kişi, Reis’in yakını ne demişti? ‘Aya merdiven yapıp gideceğiz desek, bize inanırlar!’ Tabii siyasette her şey mübah diyenler her zaman olmuştur: Yine çok güldüğüm bir memleket meselesinden söz edeyim, anımsatayım: Demokrat Parti iktidara geldiği 1950 ile 1960 yılları arasında köylerde nasıl propaganda yapıyorlardı? Anımsatayım: ‘İsmet Paşa asker kaçağı idi!’ Söylenene göre, inananlar çok fazla idi!... Çok tutmuştu bu ‘İsmet İnönü’nün asker kaçağı haberi!’ Düşünebiliyor musunuz? Ömrü cephelerde, savaşlarda geçen bir yurtsever için söylenen ‘yalan’ birçok kişi tarafından ‘doğru’ kabul ediliyordu… Politikacı hiç yalan söyler miydi? *- HANİ İZMİRLİNİN DEDİĞİ OLACAKTI Bize ve kamuya CHP tarafından yapılan açıklamalar nasıldı? İzmir’de anket yapılacak, halkın nabzı dikkate alınacak! Vatandaş kimi istiyorsa o olacak! CHP Genel Merkezi tarafından İzmir’e şu kadar milletvekili gönderildi, teşkilatla görüşerek rapor hazırlayacak! Daha neler neler? Son kararı Parti Meclisi (PM) verecek? Ve karar gecesi MYK’den PM’ye gidecek isim listeleri basına sızdırıldı. Gazeteci Muzaffer Tezel’in aylar önce söylediği, ileri sürdüğü isim Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ismi en öndeydi; İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dr. Cemil Tugay ismi hemen Türkiye’ye yayıldı… *- İŞTE GERÇEK Listenin tamamını bizzat ben çalıştırdım Dün 22 saat ben çalıştım, 6 arkadaşım bana yardımcı oldum. İzmir’deki diğer illerden gelenlerin durumlarını da inceledim. İzmir’deki belediye başkanlarımız arasında sadece Tunç Soyer yabancı dil biliyordu. Şimdi tamamına yakını biliyor…’ Demek ki, söylenenlerin hepsi yalanmış! Tek şef, tek karar verici CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’miş… Bunlar kendi ifadeleri… Kadın aday sayısını arttırdığını belirtiyor Genel Başkan… Doğru ama; Balçova Belediye Başkanı CHP’li ve kadındı… Hadi onu eşi sayesinde, ‘Vefa’ duygusu ile aday göstermişti Kemal Kılıçdaroğlu, peki Karaburun Belediye Başkanı yine CHP’li ve kadın değil miydi? Değiştirilmesi yani ‘harcanması’ için ne yaptı? Aynen Tunç Soyer için de aynı soruyu sorabiliriz… Açık ve net söylüyorum: Plastik cerrahı olan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ı bildiğiniz Karşıyakalılara sorun bakalım tanıyorlar mı? Yazmıştım: Belli kişiler toplantılarına geliyorlardı… Hatta birlikte çalıştığı birçok meclis üyesi bile bu seçimlerde belediye başkanlığına aday oldular… Neden? Başarılı bulamadıkları için… Şimdi bir başka sayfaya bakalım; *- YİNE BİRİLERİ İZMİR’E YAMANACAK Neymiş efendim; Yerel Seçimlerde seçilen CHP’li belediye başkan adaylarına Genel Merkez destek verecekmiş! Ne desteği? Ben söyleyeyim: ‘Ankara’daki çantacıların yakınları… Hepsi danışman olarak İzmir’e gönderilecek ve CHP’li belediyelerde önemli yerlere yerleştirilecekler… Payın bir kısmı Ankara’ya gidecek… İzmir için pompalanan isimlerden biri Bugra Efendiyi anımsayın… İzmir’e Ankara’dan postalandı; Öyle ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter oldu… Sonra İstanbul’a gönderildi… Hem de yine Genel Sekreter yardımcısı olarak… Anımsayın; İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olunca, bazı medya mensupları tarafından öyle pompalandı ki, Tunç Soyer ve ekibi ile diğer aday adayları onunla uğraşarak güç kaybettiler. Kazançlı çıkan kim oldu? Sağ gösterip sol vuran! İzmirli Gazeteci Muzaffer Tezel’in ısrarla aylar önceden belirttiği Karşıyaka’da bile tanınmayan Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay… Kim seçti, kim karar verdi? CHP Genel Başkanı Özgür Özel… Ne denir? ‘Hayırlı olsun!’ Peki Tunç Soyer açıkta mı bırakılacak? Ona da partide önemli bir görev verilmeli… Şimdi asıl konu ne? Belediyelerin Meclis Üyeleri, üyelikler… İkinci adım ise; Belediye iştiraklerinde yani kuruluşlardaki yönetimlerde yer alacak isimler… Umarım bunlarda doğru dürüst, liyakatlı isimler olur… Kimisini susturmak, kimisinin gönlünü almak, bazısını beslemek için seçimler olmaz… Aklıma şu an Tevfik Fikret'in Han-ı Yağma şiiri aklıma geldi; ‘Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!’ Doymuyorlar işte, ne diyebilirim başka! Mücadele yalnız koltuk kavgası değil… Özellikle taraf gözükenler için kesinlikle durum bu… Göreceksiniz herkes şimdi Dr. Cemil’in başarılarını, iyiliklerini, vizyonunu, çocukluğundan bu yana anlatmaya başlayacaklar, omuzlarda seçim alanlarında taşıyıp, kazanırsa belediyeye de öyle sokacaklar.. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyecekleri için, uğruna kurban da keserler… Düne kadar ‘İlla Tunç’ diyenlerin halini de merak ediyorum… *- OLUYOR İŞTE! Göztepe ve Beşiktaşlı Milli Futbolcu Nihat Yayöz Buca Şirinyer doğumlu. Ama yıllarca Urla’da oturuyor. Herkesle dost. Yardımseverliği ve sevecenliği ile biliniyor. Kendisine sormuştum, ‘Urla’da bu kadar CHP’den belediye başkan aday adayı var, sen ne diyorsun?’ Cevabı şöyle olmuştu: ‘Urlalılar şöyle diyor: Biz sadece Urlalı aday kimse ona oy veririz!’ Kahvelerde konuşulan da bu… Şimdi Urla doğumlu bir serbest Mimar aday gösterildi. Gazeteci Adam Nakçı bu sabah şunları yazdı: ‘Gönlündeki Urla aşkı(!) nedeniyle bu ilçeden aday adayı olan Lal Denizli’yi Çeşme’den aday göstermenin mantığını merak ediyorum? Kerameti Çeşmeli Mustafa Denizli’nin kızı olmasıysa direk babasını aday yapsınlar!’ Sevgili Adem Nakçı’ya cevabı herhalde Milli Futbolcumuz Nihat Yayöz vermiş oluyor… Yani Urla’da şansı yoktu… Ama ben de bir noktayı vurgulayayım: Mustafa Denizli sağ görüşlüdür. Yani CHP’de kızı gibi işi olamaz. Altay yönetiminde, onun futbolculuğu zamanında, sadece ‘Lejyoner’ Rıdvan Burteçin sol görüşlü idi. Hatta İşçi Partili idi… Bir gün o günleri ve Altaylı yöneticilerin siyasetteki rollerini de anlatırım. Şimdi sizinle bir bilgiyi paylaşayım; Büyük İhtimalle kazanacak gözüyle bakılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak Dr. Cemil Tugay’ın ismi yani soyadı bana spor muhabirliği yaptığım için Galatasaraylı Milli Kaleci Turgay Şeren’i getirdi… Az bilinen bir olayı anlatayım: *- TURGAY MI, ‘TÜRKAY’ MI? Galatasaray ve Milli Takımın Kalecisi Türkay Şeren’i sporla ilgilenenlerin dışında birçok Türk yurttaşı bilir, anımsar. Dr Cüneyt Yardımcı araştırmış ve yazmıştı: Türkay Şeren 15 Mayıs 1932 tarihinde, Ankara Keçiören'de Mustafa Kemal Atatürk'ün özel kalem müdürü Sabit Şevki Şeren ile öğretmen Münevver Şeren'in ikinci erkek çocuğu olarak dünyaya gelir. Ama hepimizin ‘Turgay’ olarak bildiği bu sporcumuza ‘Türkay’ adını bizatihi Gazi Mustafa Kemal Atatürk koymuştu. Peki nasıl oluyordu, nüfusunda da ‘Türkay’ yazan bu sporcumuzu hepimiz ‘Turgay’ olarak biliyor ve tanıyoruz? Söyleyeyim: Türkay Devlet Parasız Yatılı Okul sınavlarına girer ve üç bin öğrenci arasından ikinci olur. Bu derece ona Galatasaray Lisesi’nin kapılarını açmıştır artık… Türkay okulda derslerinde başarılı olduğu kadar, aynı zamanda çok yetenekli de bir sporcudur. Öyle ki, Her boş zamanı meşin yuvarlağın peşinden koşturarak değerlendirir… Bir hafta sonu Galatasaray Lisesi’nin bahçesinde arkadaşlarıyla penaltı atışmaktadır. Bu esnada haberleri yoktur ama onları bir köşeden okul müdürleri ile birlikte Galatasaray’ın teknik direktörü Peter Molloy da seyretmektedir. Türkay da bir yetenek olduğunu fark eden Molloy, onu Galatasaray Kulübünün antrenmanına davet eder. Türkay Galatasaray forması giyer. Türkay mı, Yoksa Turgay mı? İşte püf noktayı açıklayayım: Galatasaray Lisesi’ndeki Fransız öğretmenleri “ü” harfini “u”, “k” harfini de “g” olarak okudukları için, Okulda Türkay ‘ın adı Turgay olarak söylenir… Ve… Çankaya köşkünde özel kalem müdürlüğü yapan Sabit Şevket Şeren ‘in, adını Atatürk ‘ün koyduğu oğlu Türkay, futbol tarihinde bu nedenle Turgay Şeren olarak anılacaktır… Anlaşılmıştır, sanıyorum… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR