YALNIZLIK KÖTÜ MÜ?

YAŞAR EYİCE *- GÜVEN YOKSA OLMAZ Beşiktaş’tan Vildan Kara beni imtihan etmek için, ‘Günün sözcüğü: yalnızlık…’ demiş ve ‘yazın da görelim?’ diye bir de meydan okumuş! Kendisi için şunları karaladım: ‘Kendime baktım, yalnızım, yanımda birçok kimse olduğu halde… Komşuma baktım, o da yalnız, yanında seven ve sevdikleri olduğu halde… Gün boyu oturuyor, çarşıya gidip geliyor, arkadaşı olduğunu söyleyenlerle bir araya geliyor ama derinliğine inersen, gönlünün sözünü dinlersen, hareketlerine bakarsan hep yalnız… Diğerleri göstermelik, eskilerin dedikleri gibi zahiri… Yani gerçek değil… Gelip geçici… Zaten ömürde her şey gelip geçici değil midir? Bugün var olanlar yarın yoklar… Sevgi de geçici, güzellik de, dostluklar da… Sonuç hep yalnızlıktır… ‘Yalnız’lık ‘yalın’dan gelir… Çoğu kişi de bunun farkında bile değildir, yanlış yazar, ‘Yalnız’ değil, ‘Yalnız!’ der… İnsan daha doğrusu canlı doğduğundan itibaren şu anına kadar hep yalnızdır…. Bazen arayışa girer… İşte en önemli nokta budur.. İlk gördüğüne, ilk güzel gördüğüne, ilk güzel sözleri söyleyenler ile ‘yalnızlığını’ gidermeye çalışır ki, yaşamının hatası olduğunu çok sonra acı hatıralarla anımsar… ‘Yalnızlık’ tek başına olmayı, ya da bir insanın kimsesinin olmamasını ifade eder. Sen, ben, o… Kimsesiz miyiz? Ama zaman zaman kendimizi ‘Yalnız!’ hissediyoruz… O zaman hayallere dalıyoruz… Ya da kendimizi tatmin edebilmek için doğaya çıkıyor, atıyoruz… Veya ‘aptal kutusu’ televizyonu açıyor, aynı kişileri seyrediyoruz. Kimimiz ise ya fotoğraf çekiyor, ya komşum Vildan Hanımefendi gibi kedi köpek sevgisi ile öne çıkıyoruz… Ruhumuzu da, kalbimizi de, yüreğimizi, vicdanımızı rahatlatıyoruz, huzuru eriyoruz. Güzelliğinin sırrı da bence budur. Arkadaşlarıma tavsiyem bu; Yani sizi bekleyen bir kedi, köpek ya da evcil bir başka hayvanınız olmalı… Böylece gerçek dostu bulur, ‘yalnızlığınızı’ giderirsiniz… Çünkü gün gelecek, evdeki kuşlar uçup gidecektir, yalnızlık işte o zaman en acı haliyle ortaya çıkacaktır. Ama unutmayalım; gerçek dostu bulmak çok zor… Yok gibi! Güven önce olmalı… Güven yoksa, ‘yalnızlık’ çok daha feci şekilde ortaya çıkar… ‘Hep yanınızdayız’, ‘Sana gözümüz gibi bakarız!’ lafları da ‘yalnızlığınızı’ gidermez… Şunu da ilave edeyim, bu konu, ‘sevdalı’ diye adlandıracağım üst yönetici, usta gazeteci Celal Demir’in konusu… Bayram Kirez ise güzelliklerin ‘yalnızlıkla’ değil, ‘beraberce’ yani birlikte olabileceğini sık tekrarlıyor. *- UMURSANMIYORDUM… Ekrem İmamoğlu mail adresimi (yasar.eyice@gmail.com) bir yerden bulmuş, 14 Mart’tan itibaren, ‘haftalık icraatlarını), ‘haftanın ilçelerini’, ‘haftanın parkından’ tutun da ‘haftanın fotoğrafına’ kadar paylaşım yapıyor. Yani yaptıklarını, icraatlarını anlatıyor. Dikkatle takip etmeye çalışıyorum. Ama şunu hatırlatayım: Kesinlikle ‘ücretsiz!’ deniler İBB’nin internet sitesine girilmiyor. Yani bu işin başındakiler de, çalışanlar da, siteyi yönetenler de beceriksiz ve başarısız. Dikkatleri de önemsemiyorlar. Aynı şekilde Başkan Ekrem İmamoğlu da bu konuyu geçiştiriyor. Benden son hatırlatma… Herhalde CHP’deki gücünü arttırmak, hatta gelecekte Genel Başkan olmak için harcadığı caba, kendisine göre küçük, gençlere ve kullanıcılara göre ise büyük bu konu üzerinde durmuyor. Kendisine diğer belediyelerin, örneğin Beşiktaş Belediyesini örnek almasını da önerebilirim… Şimdi gelelim siyasete! ‘Yerel Gözcü’nün uzmanlaşmış ismi Artun Sucuoğlu ile konuştum ve notlarımı aldım. *- Kurultayın üzerinden 1 aydan fazla süre geçti. Ama parti'de yani CHP’de sular durulmuyor. CHP, tarihinin belki de en şaibeli kurultaylarından birisini geride bıraktı. Delegelerin satın alındığı, paraların, alışveriş çeklerinin, Bitcoin yüklü telefonların verildiği, döviz bürolarının açıldığı ve işin içine kapalı çarşıdaki kuyumcuların dahil olduğu otel odalarına misafir gönderildiği iddiaları var. O kadar fazla iddia var ki hangisine inanacağımızı şaşırdık. Açıkça görülüyor ki kirli bir süreç yaşanmış. Bu konuda kimsenin şüphesi yok. İşte önemli konu ve iddia; *- TENKİTLER BAŞLADI Bir aylık başkanlığı sürecinde Sn. Özgür Özel genel başkan olarak değil de emanetçi gibi görünüyor ve bu durum aslında partilileri şaşırtmıyor. Sn. Özel’in, TBMM’deki birkaç etkili konuşma dışında yaptığı bir şey yoktu. Partide Kılıçdaroğlu’na yaranmak ve Veli abisiyle birlikte ayak oyunları yapmakta Mahir sadece. Bu arkadaşların siyasal derinliklerinin olmamasının süreci bu noktaya getireceği zaten belliydi. Peki, şu anda CHP’de patron kim? Bir aylık süreçte esas patron Ekrem İmamoğlu. Önce, İBB’den doğrudan veya dolaylı maaş alan kontrolündeki 20’den fazla adamı parti meclisine soktu; böylece parti meclisini ele geçirdi. Sonra, MYK’daki en etkili yerleri ele geçirdi. İmamoğlu, başta Yerel Yönetimler, Genel Saymanlık ve Yüksek Disiplin Kurulu gibi kilit ve etkili yerlerin kontrolünü alarak partide anahtarın sahibi oldu. Bu denkleme bakınca, İmamoğlu’nun hedefi ne? Yerel seçimi kaybederse, sonrasının hazırlığını mı yapıyor? İmamoğlu’nun şu anda ilk hedefi kendisine yakın bürokratları Kemal Bey’e yakın Belediye Başkanlarının yerine getirmek. İzmir Büyükşehir, Kadıköy, Maltepe, Şişli, Beşiktaş, Sarıyer ve Ataşehir gibi birçok belediyeyi ele geçirerek olası bir yerel seçim kaybında kendisini genel başkanlık koltuğu için hazırlıyor. Peki, şu anda, işler İmamoğlu’nun istediği gibi gidiyor mu? Bunları da ileri günlerde nakledeceğim.. Şimdilik bu kadar, sakın ‘yalnız’ kalmayın, ‘sevgi’ ile kalın… Belki bir sonraki irdeleyeceğimiz sözcük ‘sevgi’ olur… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR