ÇOCUKLARINI İSTİSMAR EDİYORLAR

YAŞAR EYİCE *- ‘BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ!’ YALANI… İçinizden herhangi biri, yönetici yani belediye başkanlığına soyunanların ‘Birlikte yöneteceğiz!’ gibi ‘Yalan’ sözüne inanan var mı, bilmiyorum. Bildiğim 50 yıldır, öğrendiğim kadarıyla çok daha öncesinden bu yana bu sözünü yerine getiren bir yönetici çıkmamış… Bundan sonra da çıkabileceğine pek olumlu gözle bakmıyorum… Ama inananlar oluyor ki, her seçim öncesinde böyle ‘büyük’ lafları söyleyenleri de başımızdan eksik etmiyoruz. Sohbet sırasında Pırıl Hanım şöyle dedi? ‘Herkes Terim Fonunu konuşurken, ben Jeoloji Mühendisi Seçil Erzan’ı 24 yaşında banka müdürü yapan yönetimi merak ediyorum?’ Ben şöyle yanıt verdim: ‘Torpil!... Başımızın en büyük belalarından biri olan torpil!’ Liyakat, tecrübe, eğitim, zeka, bilgi falan bazı tiplere, ‘Birlikte yönetelim!’ diyenlere göre hep tozlu raflara kaldırılan dosyaların içinde bulunuyor. ‘Birlikte yönetelim’ bazen ‘Birlikte yürütelim!’ oluyor… Ama bu ‘Birlik ve beraberlik’ anlamına gelmiyor. Madalyonun arka yüzündeki, göremediğimiz, karanlık tarafında kalan durum… Herhalde ne demek istediğimi anlayanlar oluyordur… Gözümüzün önünde gelişen ama söylemeye ‘cesaret’ edemediğimiz, ya da ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!’ düşüncesiyle hareket ettiğimiz oluyor. Bunu da şöyle özetleyeyim; Tabii ki yine ‘anlayan ve anlamak isteyenler için!’ Çalışırken ‘toz maskesi’, banka soyarken ‘kar maskesi’, ülkeleri soyarken ise hep ‘din maskesi’ takılmıştır ve böyle devam edecektir. ‘Hayır!’ diyen çıkar mı? *- KITLIK ve NEDENİ! Şimdi de ‘gülmece’ ve ‘düşünme’ zamanı… Erdal İnönü'nün Turgut Özal'a verdiği efsane cevap! Turgut Özal, Erdal İnönü'nün zayıf bir vücuda sahip olması nedeniyle ‘Yurt dışına çıksa yabancılar ülkede kıtlık var sanırlar!’ diye bir şaka yapar. Erdal İnönü, Özal'ın bu şakasını kendisine ileten gazetecilere şu yanıtı verir: ‘Onu görünce de ülkedeki kıtlığın nedenini anlarlar…’ - Adamın biri ölür ve öbür dünyaya gider! ‘Cennet’ mi, ‘Cehennem’ mi? Karar vermesi gerekir… Adam, önce ‘Cennet’e gider, bakar herkes namaz kılıyor. Sonra ‘Cehennem’e gider, Bihter, Hadise, Sibel Can, Banu Alkan, Asena’yı, yani tüm ünlüleri görür… Ve böylece ‘Cehennem’e gitmeye karar verir. Kapıyı açar, adımını atar atmaz, ateşin içine düşer. Adam Zebani’ye sorar, ‘Nerede o ünlüler?’ Zebani cevap verir; ‘Onları reklam için koyduk! Müşteri çeksin diye!..’ Sonuç; Sakın reklamlara kanmayın… *- FRANSA’DAN… Fransa’da aşırı sağa devlet müdahalesi: ‘Kimse kendini devlet yerine koymasın!’ Lyon yakınlarında geçen hafta Arap kökenli gençlerin beyaz bir genci öldürmesiyle başlayan aşırı sağ eylemler kontrol altına alındı. Eylemleri, ‘Fransa’yı iç savaşa sürüklemek isteyen bir seferberlik!’ olarak niteleyen İçişleri Bakanı Darmanin, aşırı sağcı üç grubun feshedileceğini açıkladı. *- ÖRNEK DOSTLUK VARDI Venezuela ile Türkiye arasındaki ticaret yüzde 37 azaldı Geçen yıl 1,1 milyar civarında olan ve cumhurbaşkanları tarafından kısa sürede 3 milyar dolara çıkarılması hedeflenen ikili ticaret, bu yılın ilk 9 ayında geçen seneye göre yüzde 37 azaldı. Ve çok önemli bir tespit; Dünya Sağlık Örgütü’nden uyarı: ‘Hastalıklar Gazze'de bombalardan daha fazla can alabilir!’ Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlık sisteminin onarılmaması halinde Gazze Şeridi'nde bombardımanlardan çok hastalıklardan dolayı daha fazla insanın ölebileceğini bildirdi. WHO, bulaşıcı hastalıkların ve çocuklarda ishalin artacağı uyarısında bulundu. Olan hep çocuklara oluyor… *- YURT DIŞINDA Kara para aklama suçlamasıyla tutuklu bulunan Dilan ve Engin Polat çiftine yönelik soruşturma sürerken, sosyal medyada gündem olan yemek masası fotoğrafındaki fenomenler için de harekete geçildi. Dilan Polat’ın 2019 yılında çekildiği ve ‘Şampiyonlar Ligi’ olarak isimlendirdiği fotoğrafta yer alan tüm fenomenler hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Fotoğrafta yer alan şüphelilerin kimlikleri tespit edildi. Şüpheliler hakkında Sulh Ceza Hakimliği’nden yurt dışı çıkış yasağı talep edildi. Eylül Öztürk ve eşi Kenan Özkan'ın 5 milyon dolarla ABD'ye gittiği ve oradan peşin parayla 11 adet ev aldıkları iddia edilmişti. Yurt dışı yasağına dahil edildiğini öğrenen Eylül Öztürk sosyal medya hesabında paylaşım yaptı. Öztürk, ‘Evet şu anda bana geldikleri kesinleşti anladığım kadarıyla. Ben buradan bunu anlıyorum. Demek ki soruşturmaya veya incelemeye dahil olduk. Bu beni çok mutlu etti. Demek ki sona yaklaşıyoruz. Hep bir belirsizlik vardı. Ama ben zaten yurt dışındayım, o nasıl olacak anlamadım. Neyse bunu avukatıma sorayım’ şeklinde yazdı. *- ERKEKLERE YÖNELİK Pelin Özkan bir anne! Tiktok’un ‘çocuk istismarcıları’ için bir araç haline gelmesinden rahatsız. ‘18 yaşından küçüklerin erkeklere yönelik yayınladığı içerikler, ailelerin çocuklarını teşhir etmesi, erkeklerin habersizce çektikleri çocukları paylaşmasına karşı Tiktok daha etkili denetim mekanizması geliştirmeli diye düşünüyorum’ diyor ve ekliyor: ‘TikTok çocuk istismarcıları için bir araç haline gelmesin…’ Ben de Pelin Anne gibi anımsatayım: ‘20 yaşında olduğunu iddia eden, ama gerçekte çok daha küçük olduğu belli olan kız çocuğu, TikTok’ta erkeklere yönelik yayın açıyor. Bir beden eğitimi öğretmeni, beden eğitimi dersi sırasında video çekiyor ve yayınlıyor. Videoda okulun adı da görünüyor. Bir anne, 8-9 yaşlarında görünen çocuğuna takma kirpikler, koyu renk rujlar ve allıklarla ağır ve kadınsı makyaj yapıyor, bir kadınmış gibi giydiriyor ve yayınladığı video içeriklerde ona şarkılar söyletiyor…’ Herkese açık hesabı bulunan gençleri ya da 18 yaş altındaki çocukları en çok yaşça çok büyük yetişkin erkekler takip ediyor. Yani; TikTok açıkça, çocuk istismarı için bir araç haline gelmiş durumda. *- İTİRAZ MEKANİZMASI Hukukçulara göre; TikTok’un çocuk istismarı önleme mekanizmasını araştırdığınızda şunu görüyorsunuz; Bu tarz içeriklere denk gelen insanlar şikayet ettiğinde TikTok içerikleri ya da hesapları incelemeye alıyor ve ihlal tespit ettiğinde kaldırıyor… Bu maalesef çok zayıf bir mekanizma! Yine bazı hukukçulara göre; TikTok, çocuk istismarına izin veren ya da yapan içerik ve hesapları kendisi tespit edip kaldıracak ve hesap sahiplerini yasaklayacak bir mekanizma geliştirmeli! Dünyanın en büyük sosyal medya mecralarından biri olan, Türkiye’de de neredeyse 30 milyon kullanıcıya sahip bir uygulama, derhal sorumluluk almalı ve etkileşim yerine kullanıcılar için güvenli bir ortam yaratmayı önceliklendirmeli. Aksi takdirde TikTok çocuk istismarcıları için bir cennet haline gelecek gibi görülüyor. *- ÇOCUK İSTİSMARI Şunu da belirteyim: TikTok’ta bu tarz içeriklerin altındaki yorumları incelediğimde, yorum yapanların çoğunun yetişkin erkekler olduğu görülüyor. Pelin Hanım, ‘TikTok çocuk istismarını, pedofiliyi gündelik akışın bir parçası haline getiren bir mekanizma olmasın! Bu, Türkiye gibi bir ülkede pedofiliyi normalleştirir, çocuk istismarcılarının bedava bir araç olarak TikTok’u kötü amaçlarla kullanmasına neden olur.’ Diyerek yaptığı araştırmayı da belirtiyor: *- YASAKLADILAR ‘Araştırdığımda, çocuk istismarı konusunda ABD’de Utah ve Indiana’da, İngiltere’de ise Londra’da TikTok’a davalar da açıldığını gördüm. Hatta Montana’da, Mayıs ayı itibarıyla TikTok yasaklanmış. Benzer şekilde çocuklara yönelik zararlı içerikler bulunduğu gerekçesiyle TikTok Kırgızistan’da da yasaklamış. TikTok etkileşim, izlenme, kullanıcı sayısını değil, derhal çocuk güvenliğini önceliklendirmeli ve çocuk güvenliğini sağlayacak bir mekanizma geliştirmeli…’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR