HALKIN PARASINI REKLAMLARI İÇİN HARCIYORLAR

YAŞAR EYİCE *- DOKUNMAYAN YILAN! Son günlerde ‘anketçileri’ unuttuk! Genel seçimlere kadar, hatta daha düne kadar ekranları kaplayan, ama hiç birinin hesabının tutmadığı kişileri… Aslında bunların akrabaları ya da kardeşleri veya meslektaşları diyeceklerim ortaya tekrar çıkacaklar. ‘Yılın belediye başkanlarını!’ seçecekler, sözde ‘halk oylaması’ ile… Belediye başkanları ve de koltuk sahibi kişiler de bunun karşılığında önemli daha doğrusu çok ama çok büyük ödemeler yapacaklar. Tabii bu kişiler arasındaki özel anlaşma ve sözleşmelerle oluyor. Bunu birkaç kişi bilir, o kadar! Yani ‘geçim dünyası!’ denir ya, bu da bu işleri yapanların geçim kaynakları, meslekleri işte… Birileri kazanırken, bir kent, bir şirket, bir oda, borsa, sivil toplum örgütü, aklınıza kimler geliyorsa onlar, yani ödeme yapan üyeler, bizler kaybediyoruz… *- GÖRÜNTÜLERİ VAR Ben de şimdi size bir anket, ya da halk oylamasının sonucunu vereceğim. ‘Vatandaş ne düşünüyor?’ sorusunun yanıtını almaya çalışacağım… Ama önce olayı anlatayım ve anımsatayım: Hatta siz de görüşlerinizi belirtebilirsiniz… İşte gerçek olay! Görüntüleri ve videosu da var. ‘Aydın'da bir kadın yolcu, bindiği belediye otobüsünde fazla yolcu olduğunu söyleyerek şoförden daha yolcu almamasını istedi. Otobüs şoförü M.Ş. ise yoldaki yolcuları almak zorunda olduğunu belirterek duraklardaki diğer yolcuları da alınca kadın yolcu sinirlendi, bir tanıdığına telefon etti. Şehir merkezindeki bir durakta arka kapıdan inen kadın yolcu, yanında bir erkekle birlikte otobüse ön kapıdan tekrar bindi. Kadınla birlikte otobüse binen erkek, otobüs şoförüne tokat atarak darp etti…’ Olayın özeti bu… Peki vatandaş bu konuya ne diyor? *- NE DİYORLAR? Oğuz Önel; ‘Bu kişilerin bundan sonra toplu taşıma kullanmaları yasaklanmalı!’ Erdem Çolak; ‘’Kadınlar da şiddeti körüklüyor. Erkek arkadaşını, erkek akrabasını, kocasını fişekleyip kavgaya sebep olan kalitesiz çok kadın da var.’ Sezgin Can; ‘Açık hava tımarhanesinde sıradan bir gün…’ Cenk Ünver; ‘Nasılsa güç buluyorlar psikopatlığa!’ Zeynep Varlıklı: ‘Otobüse binen herkes dışardaki herkesi fazlalık sanıyor!’ Serdar Yağcı ‘Bu adamı ve kadının bir daha toplu taşımaya binme hakkını iptal edin!’ Sadık Furkan; ‘Önce o kadını, sonra o erkeği ayrı ayrı tokat manyağı yapmalı…Ama ‘Kadın o!’ denmesin, mesele cinsiyet değil, kişilik!...’ Feyyaz Büyükyılmaz: ‘Ahh benim şöför kardeşim bir itane beyzbol sopanda mı yok baba!’ Vedat Dolan: ‘Diğer yolcular gibi durakta bekleyen tarafta olsaydı ‘Bizi almadan gidiyor!’ diye isyan ederdi.’ Ayten Güreşçi: ‘Böylelerine illet oluyorum. Bunu alıp karşısına herkesin içinde böyle aşağılayıcı bir şekilde davranmak lazım. Orada o şoförün tek acıyan yeri suratı değil. çünkü. Adamın itibarını da yerle bir ediyor. O adamı da onu provoke eden kadını da alıp aynı şekilde cezasını vermek lazım!’ Ahmet Otcu: ‘Şoförün o otobüsten inip adama bütün gücüyle dalması gerekirdi…’ Bülent Karabasan; ‘Babanın malımı taksiye bin deniyor!’ Bülent Yayöz; ‘Türkiye’de bir kadın istediği insanı öldürtebilir. O güce sahip!’ Beşir İstem Yasin: ‘Şöföre vuran bu pisliği şerefsizin önde gidenini dangalak herifi yakalayıp döveceksin… Döveceksin, bir daha döveceksin!’ Ayfer İstanbullu; ‘Yolculuk yapmakta zorlanıyorsa ilk durakta inebilir. Ya da bir daha ki sefere şahsi aracıyla yolculuk yapar. İlla birine kabahat bulunacaksa sana o insanlarla iç içe yolculuk yaptıranlara kabahat bul.’ Aynur Bodrumlu; ‘Yazık böyle şeyler yakışmıyor!’ Banu Gezgin; ‘Gereken ders ivedilikle verilmeli…’ Atilla Yokuş: ‘Ne güzel adaleti kendimiz mi sağlıyoruz artık!’ *- PARAYI VEREN İnanın! ‘Bilmem kaç kişi ile görüştük!’ diyen anketçiler, ya da reklamcılar neyse var ya, hepsi yalan! Hep masa başında şu sistem uygulanıyor, benim düşünceme göre: ‘Parayı veren düdüğü çalar!’ Keşke yukarıda ankete katılanlar kadar olsa… Ben de katılımcılarımızdan şunu anladım: ‘Dayağa meyilliyiz! Sevgi, saygı, hürmet hep geride kalıyor. Gücü gücüne yetene göre hareket ediliyor. ‘Dayak Cennetten çıkmadır!’ sistemi aklımızdan çıkmıyor. Ama nedense günün ya da yaşamın gerçeği midir, nedir, ‘Hiç kimse arabuluculuk’ görevini üstlenmiyor. ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!’ diyor… *-