'AMERİKALI!' DİYE KATARLILARIN İŞLETMESİNE SALDIRDILAR

YAŞAR EYİCE *- UNUTMAMALI VE ALDANMAMALIYIZ Birçok önemli vasıflarımızı ve gelenek, göreneklerimizi, hatta büyüklerimizden gördüğümüz günlük yaşantılarımızı bile unutmamamız gerekiyor. Şenay Becerikli anımsatmış: Balığı balıkçıdan, Eti kasaptan, Ekmeği fırından, Meyveyi sebzeyi, manavdan pazardan alın. Büyük marketlerin bizlere ihtiyacı yok. Ama küçük esnafın köylünün var…’ demiş. Genel anlamda doğru… Ama bir parantez açıp görüşümü belirteyim: ‘Lütfen siz de bazılarına uyup, müşteriyi yani biz tüketicileri ‘Yolunacak kaz!’ gözüyle görmeyin… Doğruluktan, güzellikten ayrılmayın, güvenimizi sarsmayın! Ahilik kurallarını uygulayın ki, hepimiz sizinle birlikte olalım!’ Herhalde burada, kısaca ne demek istediğimi herkes anlamıştır. Bir liralık bir ürünü beş liraya satııp, ‘Kısa günün kârı’ diye düşünenleri, yani ahlaksızca hareket edenleri anlatmaya çalışıyorum bu arada… Küçük bir örnek vereceğim, başka önemli bir konuya geçeceğim. Bir manav tezgâhında patlıcan 29 lira idi… 100 metre ilerideki bir başka tezgâhta ise üçte bir fiyatına… Belirttiğine göre; ‘İndirim!’ yapmış… Demek ki, diğerinde ‘Bindirim!’ varmış… Zaten dikkat edin bakın, ‘İndirim!’ yaptığını belirten ise tabiriyle ‘Gel gel!’ yapıyor, yanında başka bir ürün aldığınızda ise tabiryle ‘kazıklandığınızı’ anlamıyorsunuz… Hiç ama hiçbir esnaf ya da mağaza ‘zararına’ satış yapmaz. Bunlar aldatmaca… Kandırmaca… Yutturmaca… *- BİLMEYİNCE İsrail - Hamas savaşının en kanlı günü dün yaşandı. İsrail'in abluka altındaki Gazze'de hastaneyi bombalaması sonucu en az 660 kişi öldü. Saldırı İstanbul’da da protesto edildi. İsrail’e tepki gösteren bir grup, Levent'teki McDonalds şubesine saldırdı. Filistin bayrakları ile saldıran grup şubenin camlarını kırdı. Ancak şöyle bir gerçek var ki Türkiye'deki McDonalds Katarlılara ait... *- YİNE BODRUM MÜZESİ Bugün Bodrum Müze ve kalesinden söz edeceğim… Unutmamak, unutturmamak için… Önemli bir ‘bilim adamı’ olan Arkeolog Oğuz Alpözen, şöyle haykırıyordu; ‘1990 yılında sergilenmeye açılan, M.S. 11. Yüzyıl Serçe limanı batığının bin yıllık ahşapları, 22C ve %50 rutubet ortamı artık sağlanamadığından ölüyor. Geminin ahşapları yeşillenmeye başlamış. ‘imdat imdat’ diye bağırıyor. Böyle sürerse ahşap gemi, beş yıla kalmadan toz olup yok olacak!’ Oğuz Alpözen, ‘Bakanlığa yalvarıyorum!’ diyerek dikkat çekmeye çalışmıştı. Yıllar öncesine gidelim ve ‘Karyalı Prenses’in hikâyesini yine o zamanın dünyaca ünlü Müdürü Oğuz Alpözen’e söz verelim: *- İNGİLTERE’DE İNCELENDİ ‘Karyalı Prenses diye adlandırdığım iskeletin kafatasını, Bakanlıktan alınan özel bir izinle Kazılar ve Müzeler Daire Başkanı Kudret Ata ile birlikte İngiltere'ye götürdük. Manchester Üniversitesi Tıpta Sanat Bölümü'nde etlendirildi (yüz yapımı). Bu işlem için Bakanlıktan tek bir kuruş bile istenmedi. 1993 yılı Mayıs'ında Kültür Bakanı D. Fikri Sağlar tarafından salon açıldı. Prof. Berna Alpagut, Prof. Whittaker ve Dr. Prag Prensesin 40 yaşlarında olduğunu saptadılar.’ Peki şimdi ne durumda? Yine Oğuz Alpözen’in ağzından dinleyelim: ‘2020 yılında Kültür Bakanlığı eski salonu yıktı. Bu kez Karyalı Prenses, Bakan M. Nuri Ersoy'un adlandırmasıyla Karya Güzeli oldu. Gençleşti. Bilim ne diyor, onlar ne yapıyor?’ *- ‘CANINA OKUMAK’ NEYE DENİR? Söylenenlere şöyle bir kulak verdim… Özetleyerek paylaşıyorum: ‘Ülkede canına okumadıkları bir şey kalmadı… Şimdi de sıra Avrupa'da ödül almış müzenin canına okuyorlar. Bizim İngiltere'ye kafatasını götürüp bilimsel metotlarla etlendirdiğimiz sonrada Bodrum Müzesinde sergilenen ‘Karyalı prensesi’ kaldırıp atmışlar! Yerine de uyduruk bir şey koymuşlar. Karyalı prensesin üzerinde ham ipekten bir elbise varken uyduruk mankenin üzerine modern kumaştan bir elbise giydirmişler.’ Bunları sıradan biri değil bir uzman olan Kudret Bey söylüyor… İlgili vatandaşın görüşü ise şöyle: ‘Gerçekten kimin aklı bu? Şaka gibi! Eğer gerçek verileri yok edip yeni bir şeyler yaptılarsa, bu suç değil mi? Yoksa bu yaptıklarının suç olduğunun farkında değiller mi? Anlayamadım!’ Ben de anlayamadım, acaba içimizde anlayan var mı? Düşünebiliyor musunuz? Orijinalinde kırk yaşlarında bir kadın olduğu tespiti varken, bunlar 10 yaş gençleştirmiş ve acayip yüz ifadesi betimlenmiştir. Bu nasıl bir müzeciliktir? Bodrum Kalesi ve Müzesi bir zamanlar bizim ak yüzümüzdü, dünyaca ünlü idi. Şimdiki durumu ise ‘müzecilere’ ve ‘uzmanlara göre’ içler acısı… Bu konuyu sık sık gündeme getireceğim, belki tekrar toparlanma dönemine girilir, gerçek uzmanlara danışılarak yine dünya çapında gerçek kimliğine kavuşturulur. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR