SEN DE BİR GÜN USTA OLACAKSIN

YAŞAR EYİCE *- YANILIYOR MUYUM? ‘Uzmanların hepsi bir zamanlar acemiydi... Her profesyonel zamanında amatördü... Ustalar işe çıraklıkla başladı... Sabırlı ol… Sadık ol… Kalbini vererek öğrenmeye, gelişmeye ve çok çalışmaya devam et... Sen de usta olacaksın…’ diyen Akhisarlı Haldun Galip Keskin, öğrendiğime göre; ‘Ağustos ayında da ismini POWER 60 CC Club Grubuna yazdırmayı başardı…’ ‘Muhteşem Haber’ olarak konuyu değerlendirenler, ‘Haldun Bey çırak olarak başladığınız bu yolculukta şimdi çok büyük bir usta oldunuz.. 13.90 Gün Power Team plan döneminde de harika işlere imza atmaya devam ediyorsunuz… Gönülden tebrik ediyoruz... Başarı Yolculuğunuzda yolunuz açık olsun…’ diyorlar. ‘Power Team’ ı, yani bu takımı tanımıyorum… Duydum ama ne olduğunu merak etmedim. Sanıyorum ‘girişimciler’ ne olduğunu biliyorlar… Ama beni ilgilendiren Sevgili Haldun Keskin’in söyledikleri… Bir de benim için yazdıkları! *- ‘ABİM!’ DEDİĞİ ‘YAŞAR’ BENDENİMİZ… Akhisar’da ünlü bir hukukçu ve Baro Başkanlarından babasını da tanıdığım Haldun Keskin, bugün bir yazımın altına şu mesajı yazmış; ‘Yıl 1978… Ben İzmir ve Türkiye’nin en büyük Bölge Gazetesi Y’nin Akhisar Muhabiri... Telefonla haber geçeceğim… Yaşar Eyice Abim telefonu açıyor; Sevecen, sıcak sesiyle ‘Ne var,ne çoķ Haldun?’ diye soruyor. ‘Seni seviyorum Abim; Sizden öğrendiklerimle, Bursa Hakimiyet’te önce Gece Sekreteri, Sonra Haber Müdürü olmuştum. Rahmetli Saruhan Ayber Abim, ‘Seni kimler yetiştirdiyse, aferin onlara!’ demişti. Aynı Saruhan Abi’ den zam istediğimde de; ‘Çalıda yürümeden, halıya basılmaz!’ cevabını almıştım. Seni seviyorum Yaşar Eyice Abim…’ Ben de buradan yazayım: Ben de sizi seviyorum Haldun kardeşlerim… Çünkü Akhisar’da bir değil iki gazeteci Haldun var. Yalnız onlar mı? Akhisar da, Manisa da ‘gazeteci yetiştirmede’ ünlüdür… Hangi birini saysam… Son olarak Bodrum’a yerleşen, Zeki Müren’in fotoğraf çekimlerine izin verdiği İsmail Taşgök aramış, davet etmişti. Spor adamı Avni Erboy’u da unutmamak lazım… Avni Erboy da yıllardır İzmir’de, Karşıyaka’da özellikle spora çok önemli katkılarıyla biliniyor. *- BİLMİYORDU AMA BAŞARDI Beni onurlandıran Haldun Galip Keskin, İ. Turgut’un bir söyleşisinden yararlanmış ve ‘girişimci’ bir kadınımızı anlatmış… Kadının adı; Zuhal Gözüküçük… Aslında ziraat mühendisi. Eşini kaybettiğinde Tarım Bakanlığında çalışıyordu... Eşinin makine üretim atölyesi vardı. Bilmiyordu Zuhal makine işini. Eşi ölünde, atölye kapandı. Ama eşinin açtığı işyerinin kapanmasını içine sindiremedi. 47 yaşında üniversiteye girdi; Makine Bölümü’ne. Gece gündüz çalışarak Makinelerin nasıl çalıştığını öğrendi…’ Benim gibi sizde merak ettiniz değil mi? Öyleyse devam edeyim, örnek olsun birçok insanımıza! *- İLK ve TEK HATASI Zuhal Gözüküçük, bir ‘usta!’ ile yola çıktı. Usta iki ay sonra ayrılınca, tek başına sıfırdan başladı, Zuhal. Kısa sürede, 20 metrekarelik bir atölyeden, 2 bin 300 metrekarelik bir tesise ulaştı. Ne mi yapıyor orada? TÜBİTAK için askeri dizüstü bilgisayarların kasalarını… Otomotiv sanayi, demir yolları ve şeker fabrikalarına, yurt dışına otomotiv parçaları üretiyor. Ürettiği otomotiv parçaları yoğunlukla İtalyan arabalarında kullanılıyor. Ama daha da önemlisi, CERN deneyinde kullanılan 3 farklı tipte, 4 bin 480 adet parça üretiyor. CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne savunma kalkanları üretimi yapıyor. Yaptığı anlaşmaya göre, CERN’e 2027 yılına kadar parça üretmeye devam edecek. Bugüne kadar Türkiye’den CERN’e tedarikçilik yapan 11 firma arasında, tek kadın girişimci. *- ÖNEMLİ OLANLAR Ülkemizi uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil eden Gözüküçük diyor ki; ‘Sözüne güvenilirlik, sadakat, sabırlı olmak, istikrarlı olmak önemli kavramlar. Bunlar iş hayatında başarılı olmanın temel anahtarları. Bir de olmazsa olmaz kavram eğitim. İnsan sürekli öğrenmeli ve kendini geliştirmeli. Ülkemizin kalkınmaya ihtiyacı var. Kadın erkek demeden hep birlikte omuz omuza çalışmalı ve üretmeliyiz. Ekonomi seferberliği ancak kadın ve erkeğin güç birliği ile mümkün.’ *- BU KADINI EVE Mİ KAPATALIM? Sırasıyla; Bir gazetemizin; En Başarılı İş Kadını Ödülünü, Kayseri Ticaret Odasının Girişimci Kadın Ödülünü, Otomotiv ve savunma sanayisine katkılardan dolayı Özel Ödülünü, Kadın Ahilik Ödülünü aldı, bildiğim kadarıyla bu girişimci kadınımız. Bana sordukları gibi ben de size soruyorum: ‘Ne dersiniz; Kapatalım mı kadınları eve? Yoksa, ‘Çalışan kadın ahlaksız olur!’ diyenlerin gözüne mi sokalım? Bence, her şeyden önce ve her fırsatta ellerinden öpelim. Yanılıyor muyum? *- ANLATMADAN GEÇEMEYECEĞİM Dostlarım ve meslektaşlarım bilir… 10 yılı aşkın zamandır, kesinlikle özel davetlere ve yemeklere kesinlikle gitmiyorum. Sadece çalıştığım, yazılarımı yayınlayan gazetelerin yöneticilerinden ‘özel’ olarak gitmeme isterlerse gerekeni yapıyorum. Bu da ender oluyor… Bugün İzmir Valiliğinden ‘kişiye özel’ bir davet aldım, ‘Zafer Bayramımızın 101’nci Yıldönümü’ nedeniyle düzenlenecek kabul töreni için… Bu törene katılmamak, davete ‘hayır!’ demek mümkün mü? Ama beni af etsinler, İzmir’de olmayacağımdan dostlarla birlikte olamayacağım. Vali Dr. Süleyman Elban ile sevgili eşi Bayan Elban İzmir’deki görevlerine yeni başladılar. Anladığım kadarıyla birçok konuda olduğu gibi bu davet konusunda da ‘dikkatli’ ve de ‘olumlu’ karar almışlar. Önceki yıllarda gördüklerimi, yaşadıklarımı anlatsam benim gibi birçok İzmirlinin yüzünün kızaracağından eminim. Aynı titiz ve seçiciliğin tüm kurumlarımızın yapmalarını diliyor ve öneriyorum. Artık herkes haddini bilmelidir. Sıradan değil, İzmir’e hizmet etmiş ama gördükleri karşısında bir kenara çekilmiş nice değerlerimiz, ustalarımız var… Kendilerini ‘usta’ ya da ‘duayen’ diye tanıtan, sadece ve sadece kendilerini öne ortaya çıkararak, menfaat sağlayanları, fotoğraf menfaatçilerini her yerde her kesimde uzak tutmak için bence bu ilk adım çok önemlidir. Artık bazı menfaatçilere, yiyicilere, sahtekarlara ‘dur’ demenin, bunları cemiyetten uzaklaştırıp evlerine göndermek yerinde olacaktır. Bu tipleri vilayetin basın ve halkla ilişkiler personeli de tanıyordur… Ya da kolayca öğrenebilirler… Muhabirleri, emekçileri yok pahasına çalıştırıp, devletin ve kurumların imkânlarını kızlarına, çocuklarına, yakınlarına hatta sevgililerinin önlerine getirenleri… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR