HIRSIZLIGI BİTİRMEK BAŞKANIN ELİNDE

YAŞAR EYİCE *- DİKKAT, FELAKETTEN KORUR! Seferihisar Belediyesinin ‘düzeltme’ diyerek yaptığı açıklama dikkatimi çekti. Seferihisar Belediyesi deposunda gerçekleşen olaya ilişkin açıklama yapılmıştı. Aklıma hemen Menemen geldi. Belediye deposundaki bazı kullanılmayan malzemelerin, kurallara uygun satılmaması nedeniyle başkan yalnız koltuğundan olmamış, aynı zamanda cezaevine de girmişti. Kendisi uyarılmış ama dinlememişti. Sonucu ise; Menemen’de yerel iktidar CHP’den AKP’ye geçmişti. Seferihisar Belediyesi deposunda gerçekleşen olay 30.10.2022 tarihinde gerçekleşti. Açıklamaya göre; Seferihisar Belediyesi tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Seferihisar medyasından öğrendiğime göre, Seferihisar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, durumundan şüphelenerek bir aracı durdurdu. Araç içerisinde, piyasa değeri yaklaşık 60 bin TL olan 50 Teneke Motor Yağı yakalandı. Şimdi sıkı durun; Nöbetçi savcının talimatıyla polis derinlemesine araştırmaya girince araç sahibi K.T’nin, ön çalışmada, Seferihisar Belediyesi’nde depo çalışanı olduğu belirlendi. Ve depo sorumlusu kimliği bulunan S.T. şahsın da, bu yolsuzluk, daha doğrusu kamuya ait motor yağlarının gizlice (!) alınarak, piyasaya satıldığı belirlendi. İki kişi ilk sorgularından sonra tutuklandı. O yağlar, Seferihisar halkının… Tüyü bitmemiş bebeklerin, yetimlerin, öksüzlerin… Yani tüm halkın… Kamera kayıtları silinmiş… Böyle durumlarda karşımıza ‘kör nokta’ denilen bir kurtuluş gerekçesi de hep karşımıza çıkar… Af edilecek bir durum yok… Belediyenin açıklamasında; ‘Seferihisar Belediyesi çalışanları yapılan her bir harcamada halka karşı sorumlu olduğu bilincindedir. Bu sebeple yaşanan bu münferit hadisede suçun şahsiliği ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır.’ deniliyor.. Yüzde 90’ı doğru… Ama işte gördüğümüz, bildiğimiz gibi aralarından çürük dişler çıkıyor.. Ben merak ediyorum; Hiç ama hiç kimse bunu fark etmedi mi? Ne bileyim, güvenlik görevlileri! Ne bileyim; şoförler, taşıyanlar, getirip götürenler… Ne bileyim; muhasebe servisi vb. Bir işyerine bile ‘su faturası’ normalin üzerinde gelince ne diyoruz? ‘Hamam mı işletiyorsun?’ diye… Ya da elektrik faturası fazla olunca, hissedilince ne deniyor? ‘Fabrika mı? Fırın mı çalıştırıyorum?’ Mutlaka ve mutlaka bu konu derinleştirilmelidir… Mutlaka ve mutlaka tüm belediyelerde tüm ‘akçeli’ konular başkanlar tarafından tek tek incelenmeli, sayılmalıdır… Çünkü, Bir kayıp iğneden bile sorumludurlar. Uzun bir hikayenin daha doğrusu gerçeğin özetini anlatayım: Bursa, Balıkesir, Ankara ve İzmir’de bölge müdürlüğü yapan Celal isminde bir arkadaşımız vardı. Hiç umulmadık anlarda, muhasebeden başlayarak kapılara kadar kontrol yapardı.. Söylediği şuydu: ‘Ben sizi değil, çoluk çocuğunuzu, ailenizi düşünüyorum. İnsan yanlış yapabilir. Bunun ceremesini yakalanarak çeker. Ama geride kalan ailesinin durumu çok daha kötüdür.’ Bu yüzden, yani sık denetimi ve kontrolleri yüzünden Celal Bey sevilmezdi. ‘Ben hırsız mıyım?’ diye denetimden geçenler, etrafa negatif enerji yayarlardı. Belki bir gün Kültüpark’taki Lunaparkı çalıştıran zamanın tanınmış iş insanı ile özel bir görüşmemizde, ‘gişe çalışanları’ için yanımda bulunan meslektaşımla bana neler söylemişti neler? Belki yeri gelince bunları da anlatırım… Çok yıllar önce Vali Güney ile Denizli’de özel idareye ait Pamukkale tesislerini konuşmuştuk… Neler görmüş, neler yakalamıştı? Yani; İnsan beşerdir ve şaşar… Bu hep göz önünde tutulmalıdır…. Seferihisar Emniyetini ben de kutluyorum. Biraz dikkat, biraz tecrübe, biraz ciddi yönetim birçok kişiyi felaketten korur…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR