FIRAT KIYISINDAKİ KOYUNLAR

YAŞAR EYİCE *- GÜZEL BİR ŞEY SÖYLEYİN Fatih Dönmez’i tanıyor musunuz? Tabii ki bu ismi duyanlar vardır, ama ben ‘Haberlerden bana ne, ben ekmek derdindeyim!’ diyenlere belirteyim… Bizim bakanlarımızdan biri… Yani AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçip, atadıklarından… Aynen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım gibi.. Ya da yine İzmirli saydığımız önceki Tarım ve Orman Bakanı gibi… Bizim yaşamımızda ‘Baltayı taşa vurdu!’ diye bir atasözümüz var ya, sanki Fatih Dönmez için söylenmiş… Yine hatırlatayım: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yakın zamanda, geçen hafta sonu eşi Selvi Kılıçdaroğlu’ndan şöyle bir mesaj aldı: ‘Elektriklerimiz kesildi!’ Daha doğrusu elektrik saati mühürlenmişti… Özel Şirket, 3 aydır elektrik enerji faturasını ödemediği için gerekeni yapmıştı. Aslında daha önce elektrikleri kesilebilirdi ama 65 yaşını geçtiği için, yasal uzatmalar hakkının da sonuna gelinmişti… Bayan Kılıçdaroğlu da eşi gibi gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ‘Şükürler olsun gelirimiz faturamızı ödememize yetiyor ama biz fakir fukaradan yanayız. Elektrik zamları geri alınmalı, ihtiyaç sahiplerine devletimiz yardımcı olmalıdır’ gibisinden laflar etti… Bütün bunları hatırlıyorsunuz değil mi? Ama çoğumuzun hatırlayamayacağı, bilemeyeceği bir olayı anlatayım.. Çünkü medyanın yüzde 90’ı olayı görmedi, duymadı, fark etmedi.. Ya da bana öyle geldi… Çünkü; 9 Temmuz 2018 tarihinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak atanan Fatih Dönmez, attığı twetlerle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağır bir dille suçladı… Elektriği olan evde, gösteri yaparak, karanlıkta, yani düğmeye basmadan oturup, bir noktada halkı kandırdığını belirtti… İddia çok ağırdı… Ama beklemediğimiz bir olay oldu ve gelişti… Kılıçdaroğlu, Bakanı ‘Yalancılıkla’ suçladı! ‘İspatlarsan, ‘İstifa edecek misin?’ dedi… Öyle ya bu istifaların birçok ülkede örnekleri çok fazlaydı… Hatta bizde bile son zamanlarda 8 ayrı bakan istifa etmemiş miydi? Ama sağlık sorunlarından, ya da benzer nedenlerle! Kılıçdaroğlu’nun ya bir bildiği vardı, ya da ekibi çok iyi idi… Bu söz düellosunun ardından, bir de baktık gördük ki, Kılıçdaroğlu’nun elektriği kesik vatandaşları ziyaretinden bir gün sonra Kaymakamlık olaya el koymuş ve parasını ödeyerek vatandaşın yardımına koşmuş… Yani Fatih Bey’in söyledikleri, iddiaları, verdiği bilgiler doğru değildi… Bu nasıl olur? Gayet basit! Danışmanları ya da yetkililer yanlış bilgi vermişler ve böylece bakanı sıkıntılı duruma getirmişlerdi.. Bence Bakan Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği ile ya da söylediği gibi ‘İstifa etmeyecek?’ Ama geçenlerde bana Deniz Bey bir soru sormuştu; ‘Hangi Bakan görevden alınır?’ şeklinde… Şimdi söylüyorum: 2018 yılından bu yana Bakanlık yapan Fatih Bey’in işi bundan sonra zor.. Çünkü muhalefetin eline belki de seçime kadar sürecek bir koz verdi… AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da belki sıkıntılı bir duruma soktu… Yani ilk devre arası değişiklikte adı öne geçecekler arasına girdi… Diyeceksiniz, başkasının hatasının, kusurunun, verdiği yanlış bilgiden bakanın suçu ne? Olmaz olur mu? Şöyle gerilere doğru gidersek, ‘Fırat kıyısındaki koyundan bile sorumluyum!’ diyen bakanlarımızı, devlet adamlarımızı gördük, duyduk… Hz. Ömer de, ‘Fırat’ın kıyısında kurdun kaptığı koyundan mesulüm…’ demişti… Değil ki, emrindeki adamlardan sorumlu olmayasın… *- SORUNLAR ORTADA İki gün önceki yazımda, ‘Rıza Bey’ apartmanından söz etmiş ve bir vatandaşımın sesi olmaya çalışmıştım. Ne diyordu, yaklaşık 150 metrekarelik dairesinin 65 metrekareye düşürüldüğünü, ayrıca ne kadar fark ödeyeceğinin belirtilmediğini, dahası ‘Şikâyet etmeyeceğim’ muvakatnamesini imzalamadan evinin anahtarının verilmediğini… Bence bu önemli yazıyı kaçıranlar mutlaka Haber Ekspres’in internet sayfasından okumalılar. İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrasında yaşanan mağduriyet hakkında TBMM’ye Soru Önergesi sundu. Dervişoğlu, ‘Deprem sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın onayıyla yıkılan evlerin yerine yeni binaların yapılması için çalışmalar planlandığı açıklanmıştı. Ancak bu süreçte yaşanan plansızlıklar depremzedelerin mağduriyetiyle sonuçlandı.’ diyerek özetle şöyle dedi: ‘Proje alanındaki ağır hasarlı konutların haricinde, 79 bin ev sahibi mağdur vatandaşımız mağduriyetine çözüm beklemekte. TOKİ, depremden önce 238 daire ve 7 dükkânın bulunduğu alana 211 konut ve 50 dükkân inşa etti. Yanlış hesaplama sonucunda 27 depremzede evsiz kaldı. Bunun yanında; TOKİ tarafından depremzedelere yapılan evlerin kusurlu olduğu tespit edildi. Dairelerin otopark kısımlarında çatlaklar olduğu, çamaşır ve bulaşık makinaları giderlerinin olmadığı, borularda kaçak ve kapıların kırık olduğu hataları tespit edildi. Depremzedelerin tanık olduğu; kolonlar ve duvarlardaki yarıklarla, beton içerisinden demirlerin çıktığı ve su aktığı iddiaları mevcut. Yaşanan plansızlıkların yanında bir de kredi mağduriyeti yaşanmakta. Evsiz kaldığı için kredi çekmek isteyen vatandaşlarımız bankalardan ret cevabı almakta. Bankalar yüksek gelirli olmayan depremzedelere hiçbir kolaylık sağlamamakta. Kredi çekebilen depremzedelerin; sıfır faizli, 2 yıl geri ödemesiz ve 20 yıl vadeli kredi talepleri iktidar tarafından karşılık bulamadı. Bu sebeple depremzedeler; hem yıkılan evlerinin konut kredisini öderken hem de hasar gören evleri için alınan krediyi ödemek zorunda kaldı.’ *- DATÇA’NIN YOLLARI Biz hep ‘Sizin sorununuz bizim sorunumuzdur!’ diyor ve sorunları dile getirmeye, böylece yetkililerin çözüm konusunda daha duyarlı olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Yüzde 90.2 başarılı olduğumuzu da söyleyebilirim. Şimdi de sizi ‘oksijen deposu’, ‘Badem diyarı’ Datça’ya götüreyim… Muğla’nın yıldızı parlayan turistik ilçelerinden biri olan Datça’nın önemli bir sorununu Servet Vural dile getirdi.. Servet Vural, ‘Datça'da yollar bakımsızlık vatandaşı canından bezdirdi’ diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: ‘Doğası tarihi ile inanılmaz bir belde. Ama bozuk yollar, bakımsız sokaklar vatandaşı canından bezdiriyor. Ara sokaklar off-road için müsait. Zira normal binek araç ile çukura düşmeden ilerlemek mümkün değil. Burgaz mevkiinde Eski Knidos caddesinde vatandaşlar plastik kapaklardan kendileri uyarı levhası yapıp yola koydular. Başkanın sokakları gezmesi, mahalle aralarına girmesi gerek. Sokakların tozundan balkonda bahçede oturulmuyor…’ Sorun önemli ve büyük… Çözülmeyecek gibi de değil… Umarım Datça’ya tatil için seçenler hayal kırıklığına uğramazlar…’ *- ZİFİRİ KARANLIK Bir başka okuyucumuz Timur Eren de hepimizle ilgili önemli bir sorunu duyurmamızı istiyor. Kış boyunca gündeİme sık gelen bir Bolu Dağı Tüneli var… Timur Bey’in belirttiğine göre, 8 kilometre uzunluğundaki tünel karanlık.. Yani aydınlatması yok, ya da çalışmıyor. Aydınlatma sadece girişlerde… Diğer kısımlar zifiri karanlık! Sözleşmeye göre, aydınlatma olması ama yok… Yani bir noktada devlet buranın parasını müteahhide ödemiş durumda. Ama şartname yerine getirilmemiş. Bu da haksız kazanca dönüşmüş… Timur Eren, bu yapılmayan ya da işler hale getirilmeyen tesisatın parasının geri ödenmesini istiyor. Herhalde vatandaşın vergileriyle yapılan bu tünel sayesinde bazılarının haksız milyarlarca lira almasına ya da aldıysa hemen geri ödeme planının uygulanması gerçekleşir…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR