ÇOCUKLAR OKULA GİTMEK İSTEMİYOR, ÇÜNKÜ BESLENME ÇANTALARI BOŞ!

YAŞAR EYİCE *- ÇOCUK ARKADAŞSIZ BÜYÜYOR! Bir okuyucumun sesi hâlâ kulaklarımda çınlıyor! ‘Çocuğum okula gitmek istemiyor! Çünkü; ‘Beslenme çantası’ boş gidiyor!’ Akıl alacak gibi değil! Demek boşuna ‘Çocuklar yatağa aç girmesin, çocuklar okula karnı aç gitmesin’ demiyormuş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu… Yüreğim ve beynim kaldırmadığı için bu konuyu daha fazla irdelemek istemiyorum… Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Yine bir bağrı yanık anne şöyle demişti: ‘Çocuğumun arkadaşı yok! Çünkü kendisine harçlık veremiyoruz. O da kendini eve kapattı!’ Nedeni belli, bir arkadaşı ile sinemaya, ne tiyatroya gidemiyor… Hatta bir cafede oturup bir meşrubat hatta çay bile içemiyor… Belki de bu söylenecek, yazılacak oranda değil… Ama bir çocuğumuz bile olsa çok ama çok önemlidir, bizim için… *- LÜKS OLAN CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, ‘Artık bu ülkede evlenmek hayal, çocuk yapmak lüks!’ diyor... TBMM’da yaptığı konuşmasına, ‘23 Nisan Çocuk Bayramı Haftası'nda çocuk bayramını konuşmak, kutlamak yerine maalesef çocuk yoksulluğunu konuşuyoruz.’ diyerek başlayan CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, Meclis’te, Ata'mızın kurtardığı bu topraklarda yaşayan çocukların maalesef derin yoksulluğunu konuştuğunu ifade etti. Ne acı ne yazık ve ne büyük utanç içinde olmalıyız değil mi? Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’de yoksulluğun içinden çıkılamaz boyutlara ulaştığını ve her zaman olduğu gibi bundan en çok etkilenen grubun da tabii ki çocuklar olduğunu vurguluyor. İşin özü şöyle: Pazar artıklarıyla beslenen, askıda ekmek kuyruklarında hayatları heba olan yurttaşlar! Herhalde bu sözlere ‘yalan’ diyenler de çıkacaktır… Baksanıza bir ne demişti: ‘Ekmek yiyorsa karnı toktur!’ Bir başkası da, ‘Biz kışın turşu yerdik, domates yoktu!’ Şehir Hastaneleri kuruldu ya (İzmir’deki bilmem kaçıncı kez bitirilemediğinden ileri tarihe aktarılıp durdu!) oradaki doktorlara sorabilirsiniz, ya da telefondan randevuyu alabilirseniz, kendi doktorunuza... Bakalım, ‘Yetersiz beslenmeden kaynaklı sağlıksız bir nesil yetişiyor -ki bu, tüm hayatlarını etkileyecek- yetersiz beslenme sonucu fiziksel büyümeleri, sosyal ve duygusal gelişimleri de tabii ki engelleniyor. Kronik sağlık sorunları artarken öğrenme bozuklukları ve travmaları da artıyor. Sonuçta çocuklar, hayata güvensiz ve gelecek kaygısıyla başlayacak hale geliyorlar ve hayatları boyunca da bununla mücadele etmek zorunda kalacaklar. Tabii ki çocuklar ailelerine bağımlılar, pazar artıklarıyla beslenen, yağmurda, çamurda, ‘askıda ekmek’ kuyruklarında hayatları heba olan yurttaşlarımız, maalesef bildiğiniz üzere yeterli gıdaya ulaşamıyor.’ sözlerine ne diyecekler? *- ‘İLAÇLARINI KARŞILAYAMIYOR!’ Bu arada bir başka gerçekten, ya da bazılarının iddia ettikleri gibi ‘yalandan’ söz edeyim: ‘Bugün ailelerin yüzde 41'inin herhangi bir sağlık güvencesi yok, yüzde 34'ü de sağlık güvenceleri ilaçlarını karşılamadığı için yeterli ilaca ulaşamıyor. Uzaktan eğitim bize gösterdi ki Türkiye'de çocukların eğitimde yaşadığı fırsat eşitsizlikleri çok çok büyük derecelerde ve hepimiz bunu hep beraber gözlemledik. Kimi çocuğun evinde hem televizyon hem bilgisayar hem tablet varken; maalesef kimi çocuğun evinde yiyecek bir lokması bile yok. 5-17 yaş arasındaki çocukların istihdam oranı yüzde 5'leri aştı. Çalışan çocukların yüzde 35'inden fazlası eğitimine devam edemiyor ve gün geçtikçe de çocuk işçiliği artıyor.’ TBMM Divan Üyesi Av. Kılıç, aileler için bebek maması ve bebek bezi almanın, hele ki et ve süt ürünleri almanın artık hayal olduğunu; hatta artık bu ülkede evlenmenin de hayal, çocuk yapmanın da lüks olduğunu vurguluyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: ‘Çocuklarımız için kandan, kavgadan uzak eşit ve adil bir ülkeyi hep beraber inşa edeceğiz’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR