ZAMANLAMA BUNDAN GÜZEL OLAMAZ!

YAŞAR EYİCE *- TAM ZAMANINDA! Kim ne derse desin, bence ‘Yaşar Aksoy’un heykelini dikmek lazım… Ama Karşıyaka’ya, ama Çeşme’ye ya da Urla Balıklıova’ya! Çünkü hiç kimsenin yapamadığını yapıyor, İzmir’in değerlerini ortaya çıkarıyor. Bazıları daha önce belirttiği gibi Araştırmacı- Gazeteci- Yazar Yaşar Aksoy’un peşinden, daha doğrusu izinden gitmeye çalıştılar. Ama onların yolları yol değildi! ‘Ne biçim anlatım!’ diyenleriniz olmuştur… Bu tam halk tipi bir cümle! Çünkü hepsi bir beklenti içindeydi! Örneğin, ‘Seni seçtik, başkan!’ diyorlar, nemalanıyorlardı… Bir iki bin lira masraf yap, milyonları kap… Karşılıkla reklamın büyük getirisi de başka! ‘Başkan!’ dediğim yalnız belediye başkanı, ya da bir yönetimin başkanı değil… Biliyorsunuz Türkiye’de her beş kişiden bazı yerlerde üçü bir şekilde başkan… Özel araç şoförleri ya da esnaf bile işin kolayını bulmuş durumda; ya patronuna ya da müşterisine, ya ‘Hocam!’ diyor, ya da ‘Başkanım’ diye hitap ediyor. *- 25 YILDA BİR Yaşar Aksoy’un kurucu başkanlığını sürdürdüğü ‘Uluslararası İzmir Araştırmaları Merkezi’ 25 yıl sonra, bu kez de ‘vefa’ dalında, büyük jürinin seçtiklerini açıkladı… Listeye baktım, yine tam onikiden vurmuşlar… Karşılıksız; Çalışan, liyakatli, hizmet insanlarını cımbızla diğerlerinden ayırarak İzmir’in çalışkan insanlarının hizmetine sunmuşlar… Aslında bu seçim bir noktada, İzmir Ticaret Odası Meclisi’nde, bana göre kendini bilmez bir kişinin konuşmasına da yanıt olmuş… Çok uzaktan İzmir’e gelen, burada okuyan, burada evlenen, burada mal mülk ve şöhret sahibi olan biri, belki de içindeki, beynindeki lafı söylemiş: ‘İzmirliler düşmana bir silah bile çekmedi!’ diyerek… Sonra da, bir noktada kendilerini Çanakkale savaşında sonra, resmi şehit kayıtlarına girmemenin ezikliği ile ‘Biz savaştık!’ diyerek tarihi de kendi kafalarına göre değiştirme yoluna gitmişler… Kubilay’dan sonra bence bu ikinci hareketleri… Allah’tan Ödemiş Belediye Başkanı’ndan sonra, Yaşar Aksoy’un yönettiği ‘Uluslararası İzmir Ödülleri’ (vefa) açıklandı. Ve bu ödüller yine manalı bir zamanda, İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı şerefine veriliyor… *- İNCE ELEMİŞLER Listeye baktım; Tanıdık isimler içinde gözüme ilk ilişen Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu oldu… Neden? Geçenlerde, Türkiye’nin en büyük bölge gazetesinde, Bölge daha doğrusu ‘Yurt Haberleri’ sorumlusu olarak görev yaptığım gönlerde bir lise öğrencisi iken Prof. Dr. Mustafa Koştumoğlu’na, ‘Öyle fotoğraf çekilmez!’ diyerek canını sıktığımı anlatmıştım… Sonra ne oldu? Amatör bir fotoğraf meraklısı olan Mustafa Koştumoğlu, şu anda Türkiye’de en önemli bir akademisyen oldu… Adının başına da ‘Profesör’ olarak akademik sıfatını ekledi. Ben dahil, ünlü fotoğraf usta ve sanatçıları ile foto muhabirlerine ‘çekim teknikleri’ ni anlattı, öğretti… Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu şu anda Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Temel Eğitim Bölüm Başkanı… *- İZMİR SEVDALILARI Biliyorsunuz, geçen hafta içinde, Yaşar Eyice olarak benim de içinde bulunduğum dostlar, İzmir aşıkları, İzmir sevdalıları ‘emek’ dalında ödülü layık görülmüştük. Yaşar Aksoy’un da, ödül alanların da belirttiği gibi, olağanüstü bir ilgi ve teşekkür dalgası ile karşılaştık, taçlandırıldık. Şimdi ve tam zamanında, birçok kişinin sessiz kaldığı bir dönemde, hiçbir siyasi ve ekonomik iktidar gücüne dayanmadan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen ‘İstiklal Savaşı Zaferi ve İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı olan 2022’de sunulacak bu ‘emek’ ödülleri ve şimdi açıklanan ‘vefa’ ödüllerinin ne kadar anlamlı ve önemli olduğu gayet açık. Az önce belirttiğim Prof. Dr. Mustafa Koştumoğlu ile birlikte ‘vefa’ ödülünü kazananlar şunlar: Zühal Yorgancıoğlu, Ali Kocatepe, Dr. Teoman Önaldı, Dr.Hakan Tartan, Dr. Levent Köstem, Yusuf Tuvi, İlknur Baltacı, Mevlüt Kaplan, Dr. Türkan Başyiğit, Fergül Yücel, Serdar Kızık, Hürol Dağdelen, Raşel Rakella Asal, Cihangir Turantaş, Altan Altın, Erhan Doğan, Özgürefe Özyeşilpınar… Bugün sizlere bizleri, tabii ki ben Yaşar Eyice’yi de takibe alarak ödüle layık göre seçkin ve saygın isimleri, yani jüri üyelerini de tanıtacaktım. Ama bir başka güne kaldı… Fesleğen bile dokunmadığın sürece kokusunu yaymıyor! Siz siz olun sevdiklerinizin yüreğine dokunun ama önce kendi yüreğinize… İnsanı, ne sırtında ne de omuzunda taşıdıkları yorar! İnsanı asıl yoran; yüreğinde taşıdıklarından görmediği, göremediği vefadır… Son sözüm: İzmir Milli Mücadeledir! İzmir ilk kurşundur! İzmir Hasan Tahsin’dir! Ve İzmir Türkiye’dir.. Ne yaparsanız yapın boyun eğdiremezsiniz… Bir gün bir Yaşar Aksoy çıkar, yarın bir başka Yaşar Aksoy ve bugün açıklandığı gibi, ‘Tam Bağımsızlık Gecesi’ düzenler, bir müzik, şiir ve folklör etkinliğinde tüm ileri ülkelerde olduğu gibi dallarında İzmir’i yaratan ve İzmir’i tanıtanları, perde arkası kahramanlarını bulup, bazı kendini bilmez, menfaatçileri susturur… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR