ÇÖPÜNE DE SAHİP ÇIK

YAŞAR EYİCE *- FOÇA’DA ÇEKİŞMELİ BİR SEÇİM ‘Eğer bir yerlerde senin ışığın bekleniyorsa, sönmeye hakkın yoktur! Işılayacaksın!’ Bu söz ya da slogan, Foça Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan adayı Günal Menemenli’ye ait.. Kendisini tanıyorum.. Ama tanışıklığımız yok… Gazeteci arkadaşım Servet Vural’dan öğrenmiştim: Günal Menemenli döneminde, Foça Esnaf ve Sanatkarlar Odasına; hukuk işlerini takip için avukat, ambulans, kurtarıcı, trafik tescil kurulumu, sabıka kaydı kurulumu, motorlu taşıtlar vergi birimi kurumu, Bağ kur Hizmetleri, web sitesi oluşturulması ve mesaj programı ile esnaf bilgilendirilmesi hizmetlerini üyelerle buluşturmuştu. Ve şimdi yine yeni program ve önemli projeleri ile Foça Esnaf Odasına Günal Menemenli tekrar Aday… Ben de ‘hayırlısı olsun’ diyorum… Az kalsın yazmayı unutuyordum: Günal Menemenli şöyle diyor: ‘Yılların vermiş olduğu tecrübe ile işi öğrenmek için değil, hizmet etmek için varım…’ Çok yıllar önce İzmir’in ‘Asfalt Osman’ lakaplı belediye başkanı Osman Kibar’dan Bayraklı’daki seçim konuşmasında duymuştum; ‘Her şeyin yenisi, Kaptan’ın eskisi!’ Bir gün seçim öncesi yaptığı ve gazeteci olarak takip ettiğim o geceki hatırayı örnek olması dileğiyle yazarım… *- İZMİRLİLER AĞAÇ ŞENLİĞİNDE BULUŞACAK İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “dirençli kent” ve “doğayla uyumlu yaşam” vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen “Bir Fidan Bir Dünya” kampanyası kapsamında yarın (29 Ocak Cumartesi) Menderes Değirmendere’de ağaç şenliği düzenleniyor. Malta Köyü Ağaçlandırma Alanı’nda yapılacak şenlikte kampanya kapsamında doğaseverlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bağışladığı 3 bin 816 fidan toprakla buluşurken, atölye çalışmalarından müzik performanslarına kadar pek çok etkinlik yapılacak. Saat 13.00’te başlayacak şenlik programında Çöpüne Sahip Çık Vakfı ritim ve heykel atölyesi, Seferihisar Doğa Okulu rehberliğinde kuş gözlem ve meşe palamudu dikim etkinliği, Can Yücel Tohum Merkezi tohum topu atölyesi, Ege Orman Vakfı bez çanta atölyesi, Fungİstanbul müzik dinletisi, Sokak Sanatları Atölyesi’nden canlı performanslar, Hayali Balaban’dan gölge oyunu, Serhat Budak ve Raziye İçtepe’den masal anlatımı var. *- BEN ÇOK GÜLDÜM Avukat U.P. uzun süre birlikte doğru dürüst bir gazetede birlikte çalıştığım çok değerli ve yetenekli aynı zamanda İzmir Milli Kütüphane’nin yani yönetiminin her şeyi olan bir entelektüelimiz. Giyimi, kuşamı her şeyi ile İzmir efendisi olan, üstat U.P.son makalesinde şunları yazmış. Sanıyorum bu hafta sonunda sizler de hem beğenecek, hem de güleceksiniz. Kendisinden alıntı yaptım ama bilgisi dahilinde olmadığı için adını paylaşmıyorum. Yazı trajikomik… Bazı kısımları bazı kişilere dokunduğu için kesip attım. Mühim olan kendimiz gülelim, bir parça da olsa sıkıntılarımızı unutalım. *- ABUR CUBURUN SONU ‘Sosyetik genç kadın uzun tren yolculuğunda, akşam yemeğinde ne bulduysa yemiş. Her şeyi birbirine karıştırınca midesi bozulmuş ve müthiş bir gaz sancısı başlamış. Hemen kompartımanına çekilip doktoru çağırmış. Doktorun kadının karnına bastırması ile kadının tüm yediklerinin kokusunun sesli bir şekilde odaya yayılması bir olmuş. Sosyetik kadın; ‘yalvarırım doktor bey’ dedi mahcup bir şekilde, ‘Yalvarırım bu aramızda kalsın...’ Doktor bir eliyle burnunu tutup diğer eliyle kokuyu dağıtmaya çalışırken sertçe söylenmiş; ‘Niye aramızda kalsın hanımefendi? Açın şu pencereyi de dışarı çıksın Allah aşkına!’ *- GAZDAN ELEKTRİK GÜLMECESİNE Sayın Yılmaz Karakoyunlu’nun 6,7 Eylül olaylarını anlattığı ‘Güz Sancısı’ adlı bir kitabı vardı. Bugünlere dair bir kitap yazar mı, bilmiyorum ama yazarsa adı herhalde ‘Gaz Sancısı’ olur. Gaz sancısı vücutta fazla gaz birikmesinden kaynaklanır. Türkiye’deki gaz sancısı ise yeterince doğal gaz olmamasından... ‘Geçici süreyle’ denilerek, İran doğal gaz vanasını, sanayiciler de fabrikaların kapısını kapattı. Normal vatandaşın sancısı da doğal olarak, doğal gaz faturalarından kaynaklanıyor. Elektrik faturaları da cabası. Elektrik ve fatura deyince... Temel akşam eve gelmiş. Fadime boynuna sarılarak karşılamış onu. Temel’um harika bir haberum var. Bir ay geciktum. Her halde bir bebeğimuz olacak. Yine de kesunleşunceye kadar lütfen kimseye söylemeyelum!’ demiş heyecanla. Tesadüf, ertesi sabah Trabzon Elektrik idaresinden, iki kat artan fatura bedelini bir aydır ödemedikleri için elektriği kesmeye gelmişler. Görevli kapıyı çalmış; ‘Fadime Fındık siz misiniz?’ demiş ve eklemiş ‘Ben elektrik idaresinden geliyorum, biliyor musunuz tam bir aylık gecikmeniz var!’ Fadime şaşırmış ve ‘Bir ayluk gecikmem oldiğinu siz nereden bileysinuz?’ diye sormuş hayretle. ‘Bu dosyalarımızda açıkça görünüyor.’ demiş görevli. Fadime, utana sıkıla; ‘Ben bu konuyu akşam kocam Temel’le görüşeyum.’ demiş. Fadime’nin haline üzülen adam elektriği kesmeden gitmiş. Fadime akşam korkuyla olanı biteni Temel’e anlatmış. Temel ertesi sabah kızgın bir boğa gibi Trabzon Elektrik idaresine dalmış ve; ‘Neler olayi burada? Karum bir dosyadan bahsettu. Bir ayluk gecikmesu ile ilgilu!” diye bağırmış. ‘Sakin olun. Sinirlenecek kadar önemli bir şey değil!’ demiş memur. ‘Bir ay gecikme var ve bunun için bize borçlusunuz, hepsi bu!’ -Size borçlu muyum? Ya ödemezsem ne yaparsinuz? -O zaman sizinkini kesmek zorunda kalırız! Temel birden sakinleşmiş ve bir adım geriye çekilerek; ‘Yapmayun memur beyciğum!’ demiş, ‘o zaman karum Fadume ne edecek?’ Fadime ne yaptı bilmiyoruz ama insanlar elektrik faturalarına karşı yaratıcı bir şekilde çözüm üretmeye başladılar. Kimi gerçekten mum kullanıyor, kimi bütün lambaları kapatıp televizyonun ışığıyla idare ediyor. Faturalar böyle de faturasızlar farklı mı? Bugün gazetelerde Mart ayında, Ankara’da simitin (Biz gevrek diyoruz) 5 liradan satılmaya başlayacağı yazıyor. Artık bir bardak çay ve bir simiti yan yana getirmek bile lüks oldu. Isınmak için de yazı bekleyeceğiz. Çünkü kaloriferleri açıp ısınmak çok lüks. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR