OÜŞEN UÇAK BULUNAMADI

YAŞAR EYİCE *- ÜÇ KIZKARDEŞ Size üç kız kardeşten söz etmek istiyorum. Düşündüğünüz gibi değil ama! Filmlerde çok izlediğimiz, Amerika yerlileri; mısır, fasulye ve kabağı birbirine yakın dikme tekniğini geliştirmişlerdi. Mısır; fasulyenin sarıldığı çubuk; fasulye toprağa azot, kabak ise yere yayılarak yabani otların büyümemesini sağlıyordu. Bu ‘ahbap’ bitkilere de ‘Üç kız kardeş!’ deniliyordu… İşin ‘Püf noktası’ derler ya, işte bu anlattığım da bunlara küçük bir örnek… *- HERKES İŞİNİ BİLİYOR Yeni yıl mesajları almaya başladık. Bu hafta içinde benim gibi neredeyse bütün insanlar, tüm markalardan yeni yıl mesajları almaya başlamışlardır. Bu hafta hep böyle geçecek. Telefonuna gelecek SMS’ler, yeni yıl indirimlerinden bahseden ve iyi yıllar dileyen mailler, rengârenk reklamlar her tarafımızı kuşatacak. Herkes birbirine daha iyi bir yıl dileyecek, umuttan bahsedecek. Peki kaç kişi daha iyi bir yılı inşa etmek için sadece umut etmek yerine gerçekten harekete geçecek? İşte önemli soru ve ‘püf noktası’ burada! Bizler de başarıya ulaşmak, için olumlu etki yaratmak, güzelliğin tuğlalarını örmemiz lazım. Yani pasif değil aktif olmamız lazım, Amerika’nın yerlileri gibi düşünüp üretmemiz lazım… Üç kız kardeşi aklımızdan çıkarmamamız lazım… Aktif olursak, daha iyi bir Türkiye’yi inşa etmek için yeni yılla birlikte hareket etmeliyiz. Birlik ve beraberlik hepimizin ilk şartı olmalıdır. Ne olursa olsun inandığımız, bildiğimiz doğru yolda hareket etmeliyiz ki, başarıyı çok daha çabuk yakalayalım. Çok önemli gördüğümüz sorunlarımızı da böylece çözmüş oluruz. Aklımızdan geçenleri hiç eğip bükmeden söylemeliyiz. Öngördüğümüz hedeflere ulaşabilir, 2021’deki sıkıntılarımızı geride bırakabiliriz. *- 1 MİLYAR STERLİN GÜVENCE Sağlık Bakanı her gün uyarı üzerine uyarı yapıyor. Aşı yaptıranlara sözüm yok… Ama birçok kişi hâlâ bunalımda mıdır nedir, uyarılara kulak tıkıyor. Ben de yazımın bu bölümünde kısa da olsa İngiltere’den söz etmek istiyorum. İngiltere’de Corona vakaları sayısı bir günde 106 binle rekor kırarken Başbakan Boris Johnson’ın yoğun toplantılar maratonu sonrasında yaptığı açıklamalar tartışmalara yol açtı. Johnson ‘şimdilik yürürlükte olan kuralları sıkılaştırmaya gerek yok’ demiş ve bunu ‘halk sağlığını korumakla gereksiz aksamalar ve ekonomik zararlardan kaçınma amaçlı çok iyi dengelenmiş bir seçim’ olarak nitelemişti. İngiltere’de hükümete acil durumlarda bilimsel tavsiye veren SAGE’in çağrısıyla hafta sonu milli güvenlik kurulunu toplayan Başbakan, son kararıyla hem piyasa hem de bilim çevrelerinden tepki görüyor. İngiltere’deki Ağırlama Sektörü Derneği başkanı Kate Nichols, ‘üyelerimiz ne yapacağını şaşırdı, yılbaşı için düzenlenmesi umulan etkinlikler arafta kaldı’ dedi. Nichols şimdiden işyerlerinin yüzde 40’la 60 arasında zarar ettiğini söyledi. İngiltere'den İşletmelere 1 Milyar Sterlin Güvence verildiği de açıklandı. *- DAKİKANIN ÖNEMİ Urla’dan arkadaşımız Mehmet Dönmez anlattı: ‘Hastanın tansiyonunu ölçtüm, biraz yüksekti. Hocaya durumu anlattım, ‘tuz verelim!’ dedi. ‘Ama hocam!’ diyecek oldum, ‘Tuz ver oğlum, benden daha mı iyi bileceksin!’ dedi. Bir kaşık tuz yalattık. 10 dakika sonra bir daha ölçtüm, ‘Hocam tansiyon daha yükselmiş!’ dedim. “Bir daha ‘tuz verelim!’ dedi… ‘Ama hocam bütün kitaplarda’ diyecek oldum… ‘En iyi ben bilirim bu işi’ dedi. Hastaya tekrar tuz verildi. Hasta kıpkırmızı oldu, artık hastanın gözlerine bakamıyorum bile ama dayanamadım bir daha ölçtüm tansiyonu; tansiyon tavan. “Hocam, ‘hasta gidiyor!’ dedim… Artık eminim ‘tansiyon ilacı’ verecek, ya da en azından tuz vermeyecek. ‘Hayır bu benim yöntemim, dünyada ilk kez ben uyguluyorum, daha çok tuz verin, tansiyon sebep tuz sonuç…’ dedi. Gözlerime inanamadım. Yine tuz verdik. Hastanın bilinci gitti. Sonradan öğrendik ki hocanın diploması yokmuş!” Sonunda esnaf arkadaşım Mehmet Dönmez, gülmeye başladı!’ Herhalde bizim gençliğimizde ‘Deli’, simdi ise ‘Akıl hastası’ dediklerimiz için anlatılan fıkralara benzettim… Gülecek halim yok ki, değerli arkadaşım Mehmet Dönmez gibi güleyim… Aslında ‘yanlış teşhis’ nedeniyle bazı hastaları kaybettiklerimiz oldu… Bunlar medyaya da yansıdı… Geçen hafta kaybettiklerimiz içinde tanınmış bir ses sanatçımız vardı. İddiaya göre; Doktoru raporunu okumadan tedaviye başlamış… Yani yanlış teşhis ve ‘tuz hikâyesi’ gibi yanlış ilaç… Sonunda binlerce kişi gibi ben de ‘Allah rahmet eylesin!’ dedim… Ama o da ne? Belirttiğim gibi, yanlış tedavi hastalığını ilerletiyor ve vücudunda onarılmaz tıbbi hasar meydana getiriyor… Sonucu belli! Söyledim ya; ‘Allah rahmet eylesin!’ Gerçek araştırma ve inceleme sonucu ortaya çıkacak… Belki o doktor dikkatsizliğinin cezasını adalet önünde çekecek… Ama milyonların sevdiği bir sanatçımızı geriye getirecek mi, sevdikleriyle buluşturacak mı? Yani ‘bilirim!’ demekle olmuyor… Bildiğini gösterecek, bırakın normal hastayı, komadakini bile kurtaracaksın… İşte o zaman ben de gülerim ve keyifle harmandalı bile oynarım… Herkese sağlıklı günler diliyorum… Yaşamımızda iyilere rastlamanızı yürekten isterim… Bir doktorun birkaç dakikasını bile almayacak bir raporu ya da labaratuar sonucunu okumaması, önemsememesi bir canımızı bizden alıp götürebiliyor… Bir dakika deyip geçmeyin… Yıllar önce İzmir – İstanbul uçağı bir dakika önce havalanmış ve o bir dakika nedeniyle inişe geçtiği sırada Marmara’ya gömülmüştü… O, düşen uçaktan bu güne kadar haber alınamadı… Bulunamadı… Ama arşivlerde kaza haberi duruyor… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR