KADIN SAVCIDAN ALKIŞLANACAK İSTEK

YAŞAR EYİCE *- SESSİZ KALAMAYIZ! Öncelikle kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele gününde, tüm kadınlarımızı şiddetten uzak ve sevgi dolu özgürce bir yaşam diliyorum. Bu arada; ‘Şiddet, yetersiz kişinin son barınağıdır!’ ‘Her sessiz kalınan şiddet bir gün sizi bulur!’ ‘Kadına şiddete hayır!’ Yazarlığını Gözde Dinçer ve Yavuz Kağan Gültekin’in yaptığı ‘Sadece kadın, Aslı Yalnız Yürümeyeceksin!’ oyunu da 26 Kasım Cuma akşamı saat 20,00’de Çeşmelilerle Aya Haralambos Kilisesi’nde buluşacak. Menemen’in AKP’li Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan ise aynı gün, yani ayın 26’sında saat 16,00’da Menemenlileri AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhuriyet Meydanı’ndı karşılama ve dinlemeye davet etti. Menemen Belediyesi Sosyal Yardım İşleri’ne bağlı ‘Evde Bakım Hizmetleri Müdürlüğü’ne başvuracakların ‘Yardım Elinden’ yararlanacakları açıklandı. İhtiyaç sahipleri sadece belediyece verilen telefonu arayabilecekler. *- TEHDİT ve TEŞEBBÜS Kadıköy-Tavşantepe metrosunda dün akşam saatlerinde kadınlara elinde bıçakla tehditler savuran saldırgan Emrah Yılmaz'ın ifadesini alan Cumhuriyet Savcısı Fatmagül Yörük'ün sevk yazısında ‘Sokaklar, metrolar, korku dolu değil; güven dolu olmalıdır’ dedi. Yolculuk esnasında maske takma meselesi ile ilgili kimliği tespit edilemeyen bir kadın ile şüpheli Yılmaz'ın tartıştığı belirtilen sevk yazısında, şüphelinin araya giren müştekiler Senanur ve Nilgün Damgacı'yı darbedip bıçakla yaralamaya çalıştığı kaydedildi. Şüphelinin elindeki bıçakla metro içerisindeki yolculara tehdit ve hakarette bulunarak olay yerinden ayrıldığı belirtilen sevk yazısında ‘Şüphelinin savunmasız gördüğü müşteki kadınlara saldırıda kullanıldığı takdirde öldürücü olacağı neredeyse muhakkak bir kesici aletle tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemi şüphelinin işlediği suçun vahamet derecesini arttırmaktadır’ denildi. *- 'ÖZGÜRCE YAŞAM HAKKINA SALDIRI' Şüphelinin yolcularla dolu vagon ve platformdan elindeki bıçağı teşhir ederek dolaşmasının halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçuna vücut vermesi şeklinde değerlendirildiği sevk yazısında vurgulandı. Sevk yazısında ‘Kent yaşamında insanların topluca bir anda bulundukları etkinlik alanları, rekreasyon alanları, toplu taşıma araçları ve durakları ile buna benzer yerlerin kişilerin can, mal ve cinsel güvenlikleri açısından daha emin mahaller olduğu kabul edilir. Bu yerleşik sosyal kabul ile şüphelinin eyleminin yalnızca tartıştığı müştekilere yönelik değil o anda trende ve platformda bulunan yolcuların, hatta tüm kadınların özgürce yaşama, sokakta bulunma ve hayatlarına devam etme haklarına saldırıdır’ ifadeleri kullanıldı. Savcı Yörük, şüphelinin 'Silahla tehdit', 'Basit yaralamaya teşebbüs' ve 'Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçlarından ayrı ayrı tutuklanmasını talep etti. Emrah Yılmaz, tutuklanma talebiyle hâkimliğe sevk edildi. *- OLMADIK KADAR AĞIR Geçenlerde İzmir Milletvekili Kani Beko’dan söz etmiştim… Yaptığı çalışmaları anlatmaya çalışmıştım. Bugün de yine İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’dan söz edeceğim. Belki ilgilenenlerin dışında duyanlar da olmuştur. Kulaktan dolma bilgiler bazen yanlış düşüncelere yol açabilir. Özetlemeye çalışayım: TBMM Sanayi Komisyonunda, enerji satışında TRT payını da kaldıran yasa teklifi görüşmelerinde, CHP'li komisyon üyelerinin önerdiği, ‘Elektrik doğalgaz ve su tüketiminde KDV oranı %1 olarak uygulansın. Bu oran her yılın Ekim ve Mart aylarında Sıfır olarak uygulansın’ şeklindeki madde ihdası, AKP'li milletvekillerince reddedildi. *- HALKIN YARARINA Komisyonun CHP’li üyesi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, ‘’AKP, halkın yararına olacak bir öneriyi daha reddetti. Partili Cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra, Türk Lirasının yaşadığı değer kaybını, herkes net bir biçimde gördü. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun karakış fonunun kurulması ile ilgili çağrısının önemi bir kez daha fark edildi. İnsanlarımız; sözüm ona ekonomiden iyi anlayanların, para politikaları ile ilgili aldıkları kararların sonucu karşısında eziliyor. Gerçek şu ki; bizim gibi dışa bağımlı olan ülkelerde eğer paranız değer kaybediyorsa, bunun tek bir karşılığı olur, o da zamdır. Paradaki değer kaybı zammı da beraberinde getirir. Bunun sonucunda, fakirleşme çok hızlı bir şekilde başlar. Zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğunu görürüz. İşte bu duruma biraz engel olabilmek için önerdiğimiz teklif, daha öncekilerde olduğu gibi, AKP’li milletvekillerince reddediliyor. Olan yine garibana oluyor, ülkemiz bir çıkmazın içine itilmeye devam ediliyor’ dedi. *- BU DEVLETİN MALI 38 maddelik kanun teklifinde; kendi komisyonlarını ilgilendirmeyen birçok maddenin olduğunu belirten Bayır, özellikle 16. Maddede işletilen limanların, süre bitimine daha çok zaman varken, şimdiden süre uzatımına gidilmesine tepki göstererek, ‘’Kimin malını kime veriyoruz. Bu benim malım değil ki! Halkın malı… Bu devletin malı veremezsiniz, vermemelisiniz. Yani zaten burada danıştayın iptal kararı var. Bu kararı uygulamamak gibi bir lüksünüz de olamaz, olmamalı. Şimdi tersten çevirelim. Meşhur 5’li çete diyoruz biz onlara. Tünelleri yapan köprüleri yapan, yolları yapan adamlara her tür garantileri veriyoruz. Otomobil geçiş garantisi, uçağın kalkış garantisi, dolarla ödeme garantisi hatta buradaki mahkemelerde bir uyuşmazlık olursa Türkiye mahkemelerinde değil, Londra mahkemelerinde hep tavizi veren devlet olarak biz oluyoruz. Niye bu kadar taviz veriyoruz? Maddede; ‘Davalardan vazgeçilmesi halinde sözleşmelerin süresinin 49 yıla uzatılması amaçlanmaktadır’ diyor. Sorum şu: Dava eden biz miyiz, onlar mı dava ediyor? Kaç dava var? Hangi taraf dava açtı? Bu cümleyi buraya niye sıkıştırdınız? İhalenin bitmesine daha 20-25 yıl varken, bunu şu anda 49 yıla uzatmanın hiçbir mantığı yok. Kafamızda ciddi soru işaretleri var. Seçime 2 sene kala, iktidardan ayrılacağınızı görüp de, geçmişte size destek olan sermayeye; ‘Biz iktidardan ayrılırız ama size bir 49 yıl daha kıyak yaparız’ demenin açık tarifi midir bu? Bugüne kadar size destek olanlar gideceğinizi anlayınca ya gitmeden şu bizim işin yılını bari uzatın mı dedi?’ diyerek sözlerini sonlandırdı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün İzmir’in, bizim misafirimiz… Müjdeli güzel haberler bekliyoruz, gönlümüze su serpilmesi için… Belki İzmir CHP Milletvekili Tacettin Bayındır’ın sözlerini ve iddialarını da yanıtlar. *- ZAMLARDA HÜKÜMET SUÇSUZMUŞ! Sevgili okurlarım: Bir süre akaryakıt zamlarından da dolardan falan da söz etmeyeceğimi belirtmiştim. Ortalık toz dumandan kurtulsun belki daha sonra yorumlarımı yapar, uzmanlardan söz ederim. Ama bakın son düzenlemelerden sonra şu açıklamayı paylaşalım: EPDK, akaryakıttaki zamlara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu: Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; akaryakıt piyasamızdaki fiyat hareketleri serbest piyasa koşullarında, kamu otoritesinin herhangi bir müdahalesi ya da kararı olmadan oluşmaktadır" denildi. Ajans haberlerine göre; Zamlar çaresiz bırakıyor: Soguklarla birlikte Soba satışları arttı Son iki yılda doğalgaza gelen yüzde 42'nin üstündeki zam, Türkiye'nin en büyük şehirlerinde yaşayan vatandaşları çaresiz bırakıyor. Sobacılar, bu yıl kömür sobası satışlarının yüzde 30'dan fazla arttığını belirtiyor *- BENİM KADAR ÜZÜLDÜM İçimi yakan bir haber de şöyle: Türk devi sudan ucuza satıldı! ABD, İsrail, Almanya başta olmak üzere 60 ülkeye satış yapan Türkiye'nin önemli kuruluşlardan Graniser İngiliz firması tarafından sudan ucuza alındı. Victoria Türk devini 8,4 milyon euroya satın aldı. Kazancı Ailesi tarafından1997 yılında İzmir’de kurulan şirketin Manisa’daki 275 bin metrekarelik alandaki fabrikası sahip olduğu 11 fırın ve 20 bandıyla yıllık 22 milyon metrekarelik üretim kapasitesine sahip. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR