SÖZÜMÜZ BAŞKAN TUNÇ SOYER'E

YAŞAR EYİCE *- SAHİPLENMELİYİZ Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a sözüm yok! Başkan Abdül Batur bu işi çok ciddi ve sürekli yapıyor. Yani ayın ve haftanın belli günleri İzmir’i tanıtan turlar düzenliyor. Pandemi nedeniyle ayaklarım iyice taşımama görevi yaptığı için bu güzellikleri kaçırıyorum. Şimdi sözüm İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e… Aslında konunun içinde konu var… Daha önce yazmış, Fatih Aygüneş’ten söz etmiştik… İzmir’in ve yurdumuzun tanıtımına kendini adamış bir hemşehrimiz. Geçenlerde bu kez İzmir’de ‘Peripatetik’ bir tur düzenledi. Söylediği şu: ‘Yaşadığınız kent, keşfedilmeyi bekleyen birçok zenginliğe sahip ve de siz yürümeyi seviyorsanız şimdiden bir peripatetik olmaya hazırsınız demektir.’ ‘Nedir bu peripatetik gezi, ya da tur?’ Ben de bu soruyu soranlardanım! Nereden çıktı şimdi bu? Bu kavramı ‘turizm dünyasında’ ilk kez kullanan Fatih M. Aygüneş, ‘Peripatetik tur', benzer algı, duygu ve kültür düzeyinde olan gezginlerin, klasik turist ve turizm kavramı dışında uzman bir rehber eşliğinde yürüyerek ve şehre karışarak yaptığı bir keşif halidir’ diyor. Kişi yaşadığı veya ziyaret ettiği kenti ancak bu sayede gerçekten kavrar ve onunla kalıcı bir bağ kurar. Peripatetik gezgin, güzel, makyajlı, sunulmuş değerlerle değil kentin karakterini oluşturan, ona belkemiği olan, hikâyesi bulunan değerlerle ilgilenir. Bildikçe sever ve sevdikçe de korur, yaşatır. *- BAŞKAN SOYER’E ANIMSATIYORUZ ‘Üç Agora’ adlı peripatetik gezide Sanat Tarihçi - Arkeoloji Uzmanı Fatih M. Aygüneş ile Selvilitepe'de Emniyet Abidesi'ni ziyaret eden peripatetikler, anıtın bakımsız hali karşısında yaşadıkları hüznü bugün için bir sorumluluğa dönüştürdüler. En kısa zaman içerisinde yetkililerin Anıtı, hak ettiği temizlik, aydınlatma ve peyzaj değerlerine kavuşturacağına yürekten inanıyoruz. Yazının içinde belirttiğim gibi burada sözümüz öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e… Asırlardır hizmet veren Taslı Çeşmenin acınacak durumu başkanın talimatı ile ve özenle düzenlenebilir. Fatih Aygüneş’in çektiği fotoğraflar kentin çeşitli yerlerinden taşınıp buraya getirilip atılan tarihi çeşmelerimize ait. Bir başka ülkede hatta şehirde olsa şimdi yerlerinde temizlenmiş ve lülelerinden su akıyor olacaktı. Bu durum insanın içini çok acıtıyor. Önceki yıllarda, üzerinde eski yazı olan nice çeşmeyi kuruttuk. Belki üzerinde yazılanları okuyamadık. Bu yüzden de sahiplenemedik. Ama kim ve kimler nasıl olur da Cumhuriyetin halkına sunduğu bu şaheser sayılacak eserleri bu halde yüzükoyun bırakabilir? Üzerlerindeki yazıt her şeyi anlatıyor belki de… *- ‘YEDİ YOKUŞ, BİR MEYDAN!’ Fatih Bey şunları anlattı: ‘Bu hafta yine İzmir'in dününü kavradığımız, yarınına ışık tutan çok keyifli bir gezi yaptık. Üstelik 15 bin adım atarak yaptığımız gezi, peripatetik bir geziydi. ‘Yedi Yokuş, Bir Meydan’ başlığı altında kentin kaleden denize uzanan tarihi yokuşlarını yürüdük. Bundan sonraki kent tarihi ve kültürüne yönelik ilk gezimizde sizi de aramızda görmeyi çok isteriz. Bugüne kadar yalana ve yanlışa hiç değmemiş kaleminizin kentin kıyısında köşesinde harap durumda yardım bekleyen tarihi ve kültürel değerlerimize de ışık tutacağına ve yardım edeceğine kalben inanıyoruz. *- BAYRAK GİBİ YÜKSELİYOR 1933 yılında Cumhuriyetimizin 10.yılında Vali Kazım Paşa'nın yoğun gayretleri ile temelini attığımız ve 88 senedir yerinde bir bayrak gibi yükselen Emniyet Abidesi, bizlerden ve sizden yardım elinizi uzatmanızı istiyor. Bugün karanlığa, kirliliğe ve ilgisizliğe terk edilmiş abide Selvilitepe'den kendini unutmuş kenti gözyaşları ile izliyor. *- BAKIMSIZLIK MEYDANDA Üstelik bu yetmezmiş gibi anıtın çiçeksiz, çimensiz ve çöplerle dolu bahçesine kentin bir döneminin maddi belleği olan tarihi çeşmeler yüzükoyun atılmış ve parçalara dağılmış durumda. Ki bunlardan biri var ki görseniz gözyaşlarınızı tutamazsınız. Çünkü bu yerde bir yanı kırılmış 1932 tarihli çeşmenin, tahrip olmuş aynasında şu sözler yazılı: ‘Türkiye Cumhuriyeti, Memlekete Verdi Hayat Veren Bu Mesudiyeti Olsun Her Gafletten Necat.’ *-